Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/551 E. 2018/230 K. 09.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/551 Esas
KARAR NO : 2018/230

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/06/2017
KARAR TARİHİ : 09/03/2018
K. YAZIM TARİHİ : 29/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki gereğince müvekkilinin davalıya ait “İstanbul, … , … Çarşısı No: …” adresindeki … isimli iş yerinin dekorasyon ve tadilat işinin bir bölümü olan elektrik tesisatı malzeme + işçilik işini yaptığını, davacının yaptığı işin bedeli karşılığında davalı adına 13/02/2017 tarih … nolu 8.401,30 TL bedelli faturayı düzenleyip davalıya PTT aracılığıyla gönderdiğini, davalının iş bedelinin 990,00 TL’sini avans olarak verdiğini ,kalan 7.411,30 TL borcun ödenmemesi üzerine dava- lı aleyhine Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişil- diğini, davalının takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 16/11/2017 tarihli cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; dava lekçesinin tebliğine dair davetiyenin usulsüz olarak tebliğ edildiğini,davadan 10/11/2017 tarihinde haberdar olduklarını, dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, fatura içeriği hizmet ve işin teslim edilmediğini, icra dosyasına vaki itrazlarının haklı ve yerinde olduğunu beyanla davanın reddini savunduğu, ayrıca davalı lehine kötü niyet tazminatı takdirini talep etmiştir.
Dava, İİK 67 vd md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Celp olunan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasının tetkikinde davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine 13/02/2017 tarih … nolu 8.401,30 TL bedelli fatura dayalı 7.411,30 TL bakiye asıl alacak + 59,70 TL işlemiş faizden ibaret toplam 7.471,00 TL alacağın tahsili istemiyle 13/03/2017 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini 15/03/2017 tarihinde tebellüğ eden borçlunun 16/07/2017 tarihinde (süresi içinde ) ibraz ettiği dilekçe ile ” ala -caklı görünen tarafa her hangi bir borcunun bulunmadığı”ndan bahisle borca , faize ve tüm fer’ile- rine itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, alacaklı vekilinin yasal süre içinde mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilafın,taraflar arasında akdi ilişki bulunup bulunmadığı, ne tür bir ilişki bulunmadığı, davacının takip ve dava konusu 13/02/2017 tarih … nolu 8.401,30 TL bedelli fatura nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacak miktarının ne olduğu, davacının bu alacağı talep edip edemeyeceği, borcun ödenip ödenmediği, borçlunun temerrüde düşüp düşmediği temerrüt tarihinin , uygulanması gereken faiz tür ve oranının, buna göre tahakkuk eden faiz miktarının ve toplam alacağın ne olduğu, icra-inkar/kötü niyet tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplandığı tespit edilmiş ve taraflar uyuşmazlığın sulh ve arabuluculuk yoluyla çözümü hususunda teşvik edilmiş ise de; bu yönde talep ve başvuru bulunmadığından tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Dava konusu alacağın dayanağını gösterir faturalar,ticaret sicili ve vergi dairesi kayıtları vs celp edilmiş, dava konusu alacağın varlığı ve miktarının tespiti hususunda rapor aldırılmak üzere bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.
Tarafların ticari defter ve kayıtları, takip ve dava dosyası ile dosya mevcut diğer deliller üzerinde SMMM Bilirkişi …tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen , tekniği , gerekçesi ve dosyadaki delillere uygunluğu nedeniyle itibara layık bulunan 31/01/2018 tarihli raporda
” Davacının gerçek kişi tacir olduğu ve sadece işletme defteri tutma yükümlülüğü bulunduğu, işletme defterine sadece gelir ve gider kayıtlarının işlendiği, yapılan tahsilat vc ödemelerin işletme defterine işlenmediği, işbu nedenle işletme deflerinden herhangi bir cari hesap borç/alacak bakiyesi tespit etme imkanı olmadığı, uyuşmazlık halinde işletme defterinden sadece ihtilaftı olan faturaların kayıtlara alınıp alınmadığı hususunun tespit edilebildiği, bu bağlamda davacı İşletme defterinde; 13/02/2017tarihinde …. kayıt numarası ile davalı … adına düzenlenen 8.401,30 TL bedelli faturanın kayıt altına alındığı, davacının davalı adına 13/02/2017 tarih, … Nolu 8.401,30 TL bedelli, muhteviyatı elektrik malzemesi ve işçilik olan faturayı düzenlediği ve davalıya gönderdiği, davalı tarafından faturanın tebliğ alındığı, davacıya gönderilen 03/03/2017 tarihli ihtarname ile sabit olduğu, davalının ihtarnamede faturayı 27/02/2017 tarihinde tebliğ aldığını beyan ettiği, dolayısıyla faturaya 03/03/2017 tarihinde itiraz edilip iade edildiğinden kanuni süresinde iade edildiğinin anlaşıldığı, söz konusu faturanın irsaliyeli fatura olarak düzenlendiği ve üzerinde fatura muhteviyatı malzemenin ve işçiliğin alındığına ilişkin herhangi bir teslim alan isim imzası bulunmadığı, davacı tarafından davalının avans ödemesi olarak 990,00 TL ödeme yaptığına ilişkin banka dekontu ibraz edildiği, ancak dekonttan davalının davacıya yapmış olduğu havale olup olmadığının anlaşılamadığı” hususu belirtilmiştir.
Davacının akdi ilişkinin ve borcun kabulü anlamında delil olarak dayandığı ve avans ödemesi olduğunu iddia ettiği 990,00 TL tutarındaki havaleye ilişkin banka dekontunun tetkikinde gönderenin TC nosunun …, davacının TC nosunun ise … olduğu, nüfus kayıtlarının tetki- kinde dekont üzerinde yazılı olan gönderene ait … TC kimlik nosunun davalının oğlu …’a ait olduğu tespit edilmiştir.
Davalı tarafın, davacının dava konusu işi kendilerini için yapmadığını, iş sahibi kim ise dava- cının ücretini ondan alması gerektiğini beyanla akdi ilişkiyi ve borcu inkarı,dosyaya taraflar arasında yapılmış sözleşme,protokol vs sunulmaması, davalının oğlu tarafından davacı tarafa yapılan hava- lenin her hangi bir açıklama içermemesi,iddiasını ispat ile yükümlü olan davacının taraflar arasında akdi ilişkinin varlığını ve bu ilişki kapsamına takip tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olduğunu (alacağın varlığını) yasal deliller ile ispat edemediği ,buna göre takibin haksız , itirazın haklı ve yerinde, iş bu davanın ise hukuki dayanaktan yoksun olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın REDDİNE,
Yasal şartlar oluşmadığından davalı lehine kötü niyet tazminatı takdirine yer olmadığına,

2- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 126,57 TL nispi harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına ,bakiye 90,67 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

3-)Davacı tarafından sarf olunan toplam yargılama giderinin kendi üzeride bırakılmasına,

Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

4-) Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine yürürlükteki AAÜT ve Av. Kan. gereğince takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı . 09/03/2018

Katip … Hakim …