Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/524 E. 2019/410 K. 05.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/524 Esas
KARAR NO : 2019/410

DAVA : Tazminat (Maddi hasar ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/06/2017
KARAR TARİHİ : 05/04/2019
K.YAZIM TARİHİ : 19/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Maddi Hasar ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile duruşmadaki beyanlarında özetle;02/02/2017 tarihinde saat 20:30 sıralarında müvekkili ….. tarafından kullanılan ……plaka sayılı aracın ….. Mh. ….. sokaktan …. caddesi istikametine doğru giderken sürücüsü….. olan …… plaka sayılı araç ile çarpışması sonucu müvekkilinin yaralandığını ve aracının hasar gördüğünü, trafik kazası tutanağına göre …… plaka sayılı aracın sürücüsünün 2918 sayılı KTK’nın 52/1-a maddesini ihlal ettiğinin tespit edildiğini,kazaya karışan …… plaka sayılı aracın ……Sigorta A.Ş. nezdinde …….. poliçe numarası ile ile sigortalı oldu- ğunu beyanla kazanç kaybı, tedavi gideri, araç tamir masrafı vs ilişkin 4.000,00 TL maddi tazminatın (sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) tüm davalılardan, 15.000,00 TL manevi tazminatın ise davalılar …… Tur. Nak. San. ve Tic. A.Ş ile…..’den müteselsilen ve müştereken tahsilini, yargılama gideri ile vekalet üc- retinin davalılara yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ……Sigorta vekili cevap dilekçesinde; …… plakalı aracın 31/08/ 2016- 2017 vadeli poliçe gereğince müvekkili şirket tarafından teminat altına alındığını, davacının zararını ve illiyet bağını ispat etmesi halinde müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücü- sünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı …. Çimento… A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile duruşmadaki be- yanlarında ; dava konusu aracın, kaza tarihinde ……Sigorta AŞ tarafından teminat altına alın- dığını, davacının sigorta şirketine ve tahkim yoluna başvurmadan iş bu davayı açtığını, somut olayda müvekkili şirketin tazminat sorumluluğunun doğmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı….. duruşmadaki beyanlarında ; dava konusu kaza nedeniyle asıl mağ- durun kendisi olduğunu, kusurun davacı tarafta olduğunu, kaza anının video ve polis raporuna kayde- dildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
İhbar olunan SGK vekili cevap dilekçesinde ;yönetmelik ve genelgi hükümleri çerçevesinde , trafik kazası nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri (tedavi, tıbbi malzeme, ilaç, refakatçi ve yol giderleri)nin SUT kapsamında kurumlarınca karşılandığını, iş göremezlik, maddi ve manevi tazminat , bakıcı giderlerinin kurumlarınca karşılanacak kalamler olmadığını, müvekkili kurumun surumlu- luğunun doğmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava,maddi hasarlı va yaralamalı tarafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup davacı tazminat talebini BK 49 , 54 ve 56. Md de düzenlenen haksız fiil hükümlerine ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 md’ne dayandırmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “İşleten Ve Araç İşleticisinin Bağlı Olduğu Teşebbüs Sahibinin Hukuki Sorumluluğu ” başlıklı 85.maddesinde aynen : “(Değişik birinci fıkra: 17/10/1996-4199/28 md.) Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” denilmiştir.
Dava konusu 02/02/2017 tarihli kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Haksız Fiilden Doğan Borç ilişkilerin düzenleyen ikinci kısmında ;
49.maddede ” Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
54.maddede ” Bedensel zararlar ;1. Tedavi giderleri, 2. Kazanç kaybı, 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar,4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar”dır,
“Manevi Tazminat” başlıklı 56. madde de “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zede- lenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” denilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’ndaki düzenlemeye göre haksız fiilin unsurları 1-) Hukuka aykırı fiil, 2-) Kusur, 3-) Zarar ve 4-) Uygun İlliyet bağından ibarettir.
Hukuka aykırı fiil: Bir kimsenin özel hukuktan doğan ve herkese karşı ileri sürülebilen haklarına karşı yönelmiş saldırı şeklinde tanımlanmaktadır. Nisbi (şahsi) haklar ancak taraflar arasında hüküm süreceğinden üçüncü kişilerin bunlara saldırması söz konusu değildir. Hukuka aykırı fiilden doğan zararın haksız fiil hükümlerince karşılanması için kusur şartı yeterlidir. Ancak ahlaka aykırı fiilin haksız fiil hükümlerince verdiği zararı karşılaması için fiilin kasten yerine getirilmesi zorunludur.
Zarar: Tazminat talebinin temelini oluşturmaktadır. Kişinin zararı maddi zarar ve manevi zarar şeklinde ortaya çıkabilir.
Kusur: Kişinin haksız fiil ile başkasına zarar vermesi halinde doğacak zarardan sorumlu olması için kusurlu olması şartı aranır. (Kusursuz sorumluluk halleri istisnadır) Zararın doğması kusur karinesine dayanıyorsa zarar görenin zararını ispatı yeterlidir. Ayrıca karşı tarafın kusurunu ispatına ihtiyaç yoktur.
Uygun illiyet(Nedensellik) : Bir fiilin haksız fiil sayılması için aranan son şart kusurlu davra- nışla zarar arasında sebep-sonuç ilişkisi olmasıdır. İlliyet bağından söz edebilmek için hukuka aykı- rılık bağının da olması gerekir.
İbraz olunan 02/02/2017 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağı, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …… sor. Nolu, …… karar nolu takipsizlik evrakı, olay anını gösterir kamera kayıtları ,ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin ……. nolu 22/02/ 2019 tarihli raporu vs delillerin tetkikinden ; kazanın, 02/02/2017 günü, saat 20:30 sıralarında sürücü….. sevk ve idaresindeki davalı …… Sigorta şirketince teminat altına alınan …… plaka sayılı kamyon ile …… caddesini takiben ….. sokak istikametine seyir halinde iken kaza mahalli olan kavşak çıkışına geldiği esnada, karşı yönden seyirle gelip anılan orta adalı kavşakta ters yönden dönüşe geçerek ….. caddesi istikametine gitmek isteyen davacı sürücü …..’in sevk ve idaresindeki ……plaka sayılı minibüsün sol ön kesimleri ile kamyonun sol orta yan kesimlerine çarpması şeklinde vuku bulduğu anlaşılmıştır.
Kaza yerinin yerleşim yeri içerisindeki azami hız limiti 50 km/h olarak belirtilen cadde üze- rindeki kavşak mahalli olduğu, yolun; 2 şeritli, 10 metre genişlikte, bölünmüş-tek yönlü, yatayda düz, düşeyde eğimsiz ve asfalt kaplama , olay anının gece vakti, aydınlatmanın mevcut, görüşün açık ve yol yüzeyinin kuru olduğu, soruşturma aşamasında hazırlanmış dosyada mevcut 13/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda davacı sürücü ….. ’in asli kusurlu olduğu, sürücü….. ‘in kusurunun olmadığı kanaat belirtildiği, tüm dosya kapsamı, dava dilekçeleri, bilirkişi raporu, beyanlar, kaza tespit tutanağı ve ekinde bulunan kroki incelendiğinde kazanın yukarıda açıklandığı biçimde gerçekleştiği tespit edilmiştir.
Mevcut verilere göre; sürücü…..’in idaresindeki kamyon ile olay mahalli orta adalı kavşak çıkışına geldiği esnada karşı yönden seyirle gelip orta adanın ters yönünden dönüşe geçerek idaresindeki aracın sol yan kesimlerine çarpan minibüs nedeniyle karıştığı kazada alabileceği herhangi bir önlem ve hatalı davranışı görülmediğinden atfı kabil kusurunun bulunmadığı ,davacı sürücü …..’in idaresindeki minübüs ile olay mahalli kavşaktan dönüşünü orta ada etrafında nizami yönden yapması gerekirken bu hususa riayet etmediği karşı yönden gelen kamyona rağmen orta adanın ters istikametinden dönüşe geçerek bu aracın sol yan orta kesimlerine tedbirsizce çarptığı anlaşılmakla olayda; dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareketleri ile asli ve tam (% 100 oranında) kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı , 02/02/2017 tarihinde vuku bulan dava konusu kaza nedeniyle yaralan- dığı ve aracında maddi hasar oluştuğu iddiası ve tazminat talebiyle iş bu davayı ikame etmiş ise de ; dava konusu kazanın oluşumunda davalı taraf sürücüsünün hukuka aykırı fiili ile atfı kabil kusurunun bulunmadığı, tazminatın dayanağını oluşturan haksız fiil unsurlarının oluşmadığı bu nedenle dava konusu kazadan dolayı davalıların tazminat sorumluluğunun doğmadığı hususu, ayrıca evrensel nitelikteki “hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı” ilkesi gözetilerek davacının maddi ve manevi taleplerinin tümden reddine karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-DAVANIN REDDİNE,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 64,90 TL peşin nispi harçtan mahsubuile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 20,50 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

3-Kendisini vekil ile temsil ettiren;
a.) Davalılar …… Tur. Nak. San. ve Tic. A.Ş ve …….Sigorta Şti lehine red olunan maddi tazminat değerine göre Avukatlık Kanunu ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek adı geçen davalılara ödenmesine,
b.) Davalı …… Tur. Nak. San. ve Tic. A.Ş lehine red olunan manevi tazminat değerine göre Avukatlık Kanunu ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek adı geçen davalıy ödenmesine,

4- a.)Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
b.)Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c-) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine dair,

Davacı vekilinin yüzüne karşı , davalı tarafın yokluğunda 5235 Sayılı Kanunun geçici 2. Mad- desine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşıl- makla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 341 ila 360. madde hükümleri gereğince mahke- memize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/04/2019

Katip …

Hakim….