Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/50 E. 2018/943 K. 14.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/50 Esas
KARAR NO : 2018/943

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/01/2017
KARAR TARİHİ : 14/09/2018
K. YAZIM TARİHİ : 21/09/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; taraflar arasındaki ticari satım ilişkisi bulunduğunu, müvekkilinin davalıya sunduğu mal bedelinden kaynaklanan bakiye alacağın ödenmemesi üzerine davalı/borçlu aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, borçlunun takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının alacağına dayanak faturalarda belirtilen malların ayıplı olması nedeni ile takip konusu borcun ödenmediğini, bu hususun Bakırköy … Noterliği’nin 31/10/2016 tarih …. yevmiye no.lu ihtarname ile karşı tarafa bildirildiğini ve ayıbın giderilmesini istediklerini, davacı tarafın kötü niyetle takibe geçtiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Celp olunan Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının tetki- kinde ; davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine ticari satıştan kaynaklanan faturaya dayalı asıl alacak ve takip öncesi işlemiş faizden ibaret toplam 39.662,43TL asıl alacağın tahsili istemiyle 25/10/2016 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini 28/10/2016 tarihinde tebellüğ eden borçlunun 02/11/2016 tarihinde (süresi içinde ) ibraz ettiği dilekçe ile ” borçlu şirketin adresi itibari ile Büyükçekmece İcra Daireleri’nin yetkili olduğundan bahisle icra dairesinin yetkisine ayrıca alacaklı görünen şirkete ayıplı mal nedeniyle ihtarname tebliğ edildiğinden bahisle borca ve tüm ferilerine ” itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı borçlu itiraz dilekçesinde takipte Büyükçekmece İcra Dairelerinin yetkili olduğundan bahisle, Bakırköy İcra Dairekerinin yetkisine itiraz etmiş ise de; Takip ve dava konusunun bir miktar para borcuna ilişkin olduğu, takibin İİK 50 ve HMK 6 gereğince davalı şirketin adresinin bulunduğuyer İcra Daireleri’nde veya BK 89 md gereğince alacaklı şirketin adresinin bulunduğu yer itibariyle yetkili İcra dairelerinde başlatılabileceği, celp olunan ticaret sicili kayıtlarının tetkikinde borçlu şirket merkezinin bulunduğu Bağcılar İlçesi ile alacaklı şirket merkezinin bulunduğu Zeytinburnu İlçesinin adli yargı sınırlarımız içinde kaldığı, alacaklının yetkili icra müdürlüğünde hukuken geçerli bir takip başlattığı anlaşılmakla yerinde görülmeyen yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Borca ilişkin itiraza gelince;dava konusu itilafın takip ve dava dayanağı fatura muhteviyatının davalıya usulen teslim edilip edilmediği, davalı tarafça ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı, ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıbın gizli ayıp veya açık ayıp olup olmadığı, sözkonusu ayıbın davacı tarafça giderilip giderilmediği, davacının takip ve dava tarihi itibariyle fatura muhteviyatı nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacak miktarının ne olduğu, davacının bu alacağı talep edip edemeyeceği, borcun ödenip ödenmediği, borçlunun temerrüte düşüp düşmediği temerrüt tarihinin , uygulanması gereken faiz tür ve oranının, buna göre tahakkuk eden faiz miktarının ve toplam alacağın ne olduğu, icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığ noktalarında toplandığı tespit edilmiş ve taraflar uyuşmazlığın sulh ve arabuluculuk yoluyla çözümü hususunda teşvik edilmiş ise de; bu yönde talep ve başvuru bulunmadığından tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Takip ve dava konusu alacağın dayanakları, ticaret sicili kayıtları, taraflarca dayanılan diğer yazılı deliller celp edilmiş, uyuşmazlığın çözümününe ilişkin rapor aldırılmak üzere tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.
SMMM …. ve Tekstil Mühendisi …. tarafından davalının ticari defterleri ve tüm dosya kapsamında yapılan inceleme sonucu düzenlenen 06/08/2018 tarihli raporda;
“Davacının lehine delil teşkil eden 2015 ve 2016 yılı ticari defterlerine göre; takip tarihi (25/10/2016) itibariyle davacının davalıdan 38.253,28 TL alacaklı olduğu,
Davalının davacı tarafından adına düzenlenen fatura ve içeriklerine ait ürünlerin kendisine teslim edilmediği yönünde bir itirazı bulunmayıp davacı tarafından teslim edilen ürünlerin ayıplı olması sebebiyle takip tutarı borcun ödenmediğini ifade ettiği,
Davacının davalıya sattığı fatura içeriği ürünlerin 24/03/2016 tarihine kadar teslim edildiği, ve 25/10/2016 tarihinde icra takibine girişildiği,
Davalının ise ürünlerin kendisine teslim tarihinden 221 gün sonra (31/10/ 2016 tarihinde) ayıp iddiasında bulunduğu,
Dosyaya sunulan evraklardan ayıbın niteliğinin anlaşılamadığı,ayrıca ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin bilirkişi incelemesine sunulmadığı, davalı tarafın ayıp iddiasının ispata muhtaç olduğu, davacının davalıya sattığı ürünler ayıplı olsa bile ,açık ayıp ise muayene ve ihbar süresine uyulmadığı,gizli ayıplı ise sektörün olağan işleyişine göre davacıdan satın almış olduğu malzemeleri 1-2 ay içinde kullanması ve ayıbın farkına varması gerektiği, 221 sonra ayıbın farkına varılmasının olağan işleyişe aykırı olduğu,
Neticeten; takip tarihi (25/10/2016) itibariyle davacının davalıdan 11.180,34 Euro (Türk Lirası karşılığının 37.564,82 TL) alacağının olduğu “belirtilmiştir.
Davacının 39.662,43 TL toplam alacağın tahsili talebiyle davalı aleyhine takibe giriştiği, davalının borcun tamamına itiraz ettiği, toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan yargılama sonunda ; davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 11.180,34 Euro (37.564,82 TL) alacaklı olduğu, borçlu temerrüde düşürülmediğinden takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalı/borçlunun Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu borcun 37.564,82 TL’lik kısmına vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- yasal faiz uygulanmasına,
Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 2.566,05 TL karar harcından mahkememiz vez- nesine yatırılan 792,92 TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 198,31 TL harcın mahsubu sonucu bakiye 1.574,82 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan (1.400,00 TL bilirkişi ücreti + 751,00 TL posta/tebligat/ müzekkereden ibaret ) 2.151,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 2.021.94 TL’si ile ( 31,40 TL başvuru harcı + 792,92 TL peşin nispi harç + 4,60 TL vekalet harcından ibaret ) toplam 828,92 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c-) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yü- rürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 4.482,13 TL vekalet ücretinin davalı- dan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine dair,

Davacı vekilinin yüzüne karşı , davalının yokluğunda 5235 Sayılı Kanunun geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 341 ila 360. madde hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/09/2018

Katip …

Hakim …