Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/499 E. 2020/589 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/499
KARAR NO : 2020/589

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/04/2017
KARAR TARİHİ : 30/09/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı şirket hakkında müvekkili adına Denizli … İcra Müdürlüğünün … esas takip dosyası ile 17.02.2016 tarihli fatura ve 20.02.2016 tarihli muavin kaydına dayanılarak 26.07.2016 tarihinde örnek 7 ödeme emri ile 6.585,28-TL Miktarlı ile icra takibi başlatıldığını, icra takip dosyasında borçlu vekili Av…. tarafından yetki ile birlikte borçun tamamına itiraz edildiğini, takibin itirazdan dolayı geçici olarak 09.08.2016 tarihinde İİK. 62 ve 66 maddeleri uyarınca durdurulduğunu, duran takip üzerine Denizli … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile itirazın kaldırılması davası açıldığını, yapılan yargılama sonucunda esas hakkında karar verilmeden dosya; görevsizik ve yetkisizlik nedeni ile usulden reddedildiğini, icra takibine dayanak fatura ve muavin kaydı Borçlar ve Ticaret Kanunda tam belge kabul edilen belgelerden olduğunu, bu nedenle borçlu şirketinin borcunun halen devam ettiğinden; borçlunun borca itirazı yasal olmadığını, yapılan itiraz yalnızca ödemeyi geçiktirmek için yapılan bir adi itiraz olduğunu, haksız ve hukuka aykırı iyiniyetten yoksun itirazı nedeniyle takip konusu alacağın % 20’den az olmamak üzere tazminatın davalıdan alınarak davacı müvekkiline ödenmesine, borçlunun borca itirazının iptaline, icra takibinin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile icra takibinin, yetkili icra dairelerinden yapılmadığını, davacının ise söz konusu itiraza rağmen itirazı dikkate almadığını ve dosyayı yetkili icra dairelerine göndermediğini, müvekkilinin takip alacaklısına herhangi bir borcunun bulunmadığını, takip sebebi olarak gösterilen muavin kaydında görünen bakiye ile ilgili müvekkilinin herhangi bir şekilde temerrüde düşürülmediğini, netice söz konusu takibin yetkili icra dairesinde açılmış bir takip olmadığından ve görev yönünden davanın reddine, müvekkilin herhangi bir borcu olmadığından davacı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara duruşma gün ve saatinin usulüne uygun tebliğ edildiği görüldü.
Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından alınan 12/02/2018 tarihli bilirkişi … tarafından düzenlenen talimat raporunda davacı firmanın kendi resmi defter ve kayıtlarında, 2016 ve 2017 yıl sonu itibari ile, davalı firmadan 6,582,28-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.

Dava İtirazın iptali davası olıup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Yargıtay’a göre; “Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez”(HGK. 14.07.2010 gün ve 2010/19-376 E, 2010/397 K, HGK, Y.HGK. 17.10.2012 gün ve 2012/9-838 E, 2012/715 K).
Taraf beyanları, dosyada mevcut bilgi belgeler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı faturaya dayalı olarak başlatılan takip nedeni ile itirazın iptali davası olup, tarafların ticari defterleri ve BA/BS kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda davalının BA kayıtlarında da faturanın yer aldığı anlaşılmakla, 12/02/2018 tarihli bilirkişi raporu da dikkate alınarak açılan davanın kabulüne, Denizli …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu asıl alacağı yönünden itirazın iptali ile alacağın likit bir alacak olmakla ve itirazın haksızlığı anlaşıldığından İİK 67//2 madde ve fıkrasına göre % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı yana ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalı/borçlunun Denizli …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu asıl alacağı yönünden İTİRAZININ İPTALİNE, takibin kaldığı yerden devamına,
2-Alacağın Likit olması nedeni ile davacının asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine,
3-Alınması gerekli 449,63 TL harçtan peşin alınan 79,50 TL peşin harcın mahsubu ile 370,13 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 3.400 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 124,60 TL harç, 148,95 TL tebligat müzekkere gideri, 1.200 TL Bilirkişi ücreti toplamı 1.473,55 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/09/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”