Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/492 E. 2019/163 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/492 Esas
KARAR NO : 2019/163

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/05/2017
KARAR TARİHİ : 12/02/2019
K. YAZIM TARİHİ : 26/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili ….Tic. Ltd. Şti.’nin yurt içi ve yurt dışı kargo hizmetleri alanında faaliyet gösterdiğini, dava dışı….Sist. San. ve Tic. Ltd. Şti ile gönderilerinin Kanada’dan İstanbul’a taşınması hususunda anlaşıldığını, bu kapsamda müvekkili şirket tarafından 23/03/2017 tarihinde Kanada’dan İstanbul’a taşınmak üzere kendilerine teslim edilen 14 palet gön- derinin davalı tarafça tartıldığını ve işbu tartım işlemine istinaden müvekkil şirket Kanada acentesi tarafından taşıma konşimentosu düzenlendiğini, davalı tarafından yapılan ölçüme istinaden hazırlanan …. numaralı konşimentoya konu taşımanın gerçekleştirildiğini ve konşimento üzerinde yer alan bilgilere istinaden yapılan volümetrik hesaplamaya göre taşıma ücreti belirlendiğini, dava dışı….Sist. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından ödenmek üzere 12/04/2017 tarih …numaralı 48.362,31TL bedelli fatura düzenlendiğini, müvekkili şirket tara- fından düzenlenen faturaya istinaden dava dışı müşteri….Sist. San. ve Tic. Ltd. Şti tarafından gönderi ağırlığına itiraz edildiğini ve 14 kap gönderinin; 4 adetinin 244x 110×161 ölçülerinde, 10 adetinin 185x110x161 ölçülerinde olduğunu ancak; konşimento 10 adetin 244x110x161, 4 adetin 185x110x161 olarak hatalı düzenlendiğinden bahisle 30/03/2017 tarihinde küşat işlemi yaptırıldığını, müşterinin itirazı ve küşat işlemine istinaden kargonun ebat bilgilerinin de CW 8637 kg olarak düzeltildiğini, söz konusu bu durumun davalının hatasından kaynaklandığının davalının …..acentesi tarafından gönderilen ekte sunulan e-mail ile de kabul ve ikrar edildiğini, davalı tarafından yapılan hatalı işlem ve bu hatalı işlemin düzeltilmesi(küşat işlemleri) sürecinde, beklemeden kaynaklı olarak ardiye ücreti oluştuğunu, davalının hatalı işlemi nedeniyle bu süreçte oluşan ve davalı …. tarafından dava dışı müvekkili şirketin müşterisi….Sist. San. ve Tic. Ltd. Şti’ye fatura edilen ardiye ücreti navlun faturasına karşılık 25/04/2017 tarih … numaralı 31.500,00-TL bedelli iade faturası düzenlenmek suretiyle ekli cari hesap sistem kaydı ve cari hesap mutabakat metni ile sabit olduğu üzere müvekkili şirketten tahsil edildiğini, tartım işleminin davalı …. tarafından yapıldığı ve …. çalışanı tarafından gönderilen mail beyanı ile davalı kusurunun bulunduğunun sabit olduğunu, nitekim, dava dışı müşteri tarafından küşat işleminin yapılmak istenmesine istinaden …. tarafından küşat işlemi yapılması sonucunda en, boy, yükseklik bilgilerinin yer aldığı tutanak hazırlanması halinde imza müvekkil şirket müşterisine bu tutanağa imza atmayacaklarının bildirildiğini, İşbu imtina halinin de davalının kusurlu olduğunu gösterdiğini, dava- lıdan kaynaklanan gecikmeli teslim nedeniyle müvekkil şirket ve müşterisinin zarara uğradığını be- yanla , müvekkil şirket tarafından ödenen 31.500,00 TL’nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; konşimentonun iki taraflı borç yükleyen taşıma akdine konu bir belge olduğunu ve gönderici ve/veya göndericinin acen- tasının beyanına göre işlem yapıldığını bir an için doğru bildirim yapılmış ve fakat taşıyıcı tarafından konşimentoya yanlış bilgilerin girilmiş olduğu farz olunsa dahi, bu durumda da göndericinin konşi- mentodaki bilgileri kontrol edip düzeltilmesini talep etme yükümlülüğünün bulunduğunu,diğer bir ifadeyle, konişmentodaki eksik/hatalı beyandan taşıyıcının sorumlu olmadığını, kaldı ki, konşimento üzerindeki kargo ebat ve kg bilgilerinin ekte (Ek-1) sunulan Swissport’un kargo kabul aşamasındaki ölçümlerine göre yazıldığını, depo operatörü, işletmecisi durumundaki … (Yer Hizmetleri) Şirketi ve asıl sorumlu olduğunu, alıcı tarafından gümrük işlemleri esna- sında kargonun ebat bilgilerinin düzeltilmesine ilişkin olarak küşat işlemi yapıldığını, davacının küşat işlemi ve bu kapsamda konşimento üzerinde değişiklik talebinin taraflarına ulaşır ulaşmaz müvekkili ortaklğın, taşıma ücretinin mahsuplaşmasının, doğru ….üzerinden yapılacağını müş- teriye bildirdiğini, davacının dava dilekçesinde atıf yapmış olduğu Ek-4’teki mailin sadece bu hususta açıklama içerdiğini, sorumluluk tazammun etmemek kaydıyla müşteri memnuniyeti çerçevesinde taşıma ücretinin doğru ebat bilgilerine göre hesaplanacağına yönelik bir beyan olduğunu, bir an için düzeltme sürecinde mal tesliminin geciktiği ve bu durumun ardiyeye konu kargo depolama süresinin uzamasına sebep olduğu düşünülse dahi, bu duruma sebebiyet verenin gönderici/göndericinin acentası olduğunu, davalı müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava, ticari nitelikteki taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlık; taraflar arasındaki, dava dışı….Sist. San. ve Tic. Ltd. Şti ile gönderilerin Kanada’dan İstanbul’a taşınması hususundaki sözleşme gereğince, 14 palet gönderinin davalı tarafça tartılıp tartılmadığı, konşimentonun bu tartım işlemine istinaden düzenlenmesinin gerekip gerekmediği, davalı tarafın bu hususta nasıl bir işlem yaptığı , taşıma ücretinin söz konusu ölçüme göre belirlenip belirlenmediği, davacı tarafça düzenlenen faturaya istinaden dava dışı….Sist. San. ve Tic. Ltd. Şti tarafından küşat işlemi yapılıp yapılmadığı, taşıma işlemi için davalıya teslim olunan gönderinin ebatlarında yanlışlık olup olmadığı,yanlışlığın hangi hususlarda olduğu, (küşat işlemleri) sürecinde, beklemeden kaynaklı olarak ardiye ücreti ve navlun faturasına karşılık davacı tarafça ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılan ödeme miktarının ne olduğu, söz konusu ödemenin taraflar arasındaki sözleşme ve mevzuat kap- samında davalıdan talep edilip edilemeyeceği, talep edilebilecek alacak tutarının ne olduğu hususunda toplanmaktadır.
Ticaret sicili kayıtları , davacı delili olarak dayanılan tartı fişi, …. nolu konşi- mento, 12/04/2017 tarih …nolu 48.362,33 TL bedeli fatura , 05/04/2017 tarihli e-mail, 06/04/2017 tarihli …. nolu 34.015,00 TL bedelli …. faturası , 25/04/2017 tarih …. nolu 31.500,00 TL bedelli iade faturası , 95/05/2017 tarihli mutabakat yazısının ve cari sistem kaydı, 30/03/2017 tarihli e-mail , …. tarafından yapılan taşıma belgelerini celp edilmiş; dava konusu alacağın varlığı ve miktarın tespiti hususunda rapor aldırılmak üzere davacının ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.
Taşıma Uzmanı …tarafından tüm dosya ve davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen ve dosyadaki delillere uygunluğu nedeniyle itibara layık bulunan 24/08/2018 tarihli raporda;
Teknik değerlendirme kısmında aynen :
“Davacı ,taşıma-lojistik sektöründe taşıma işleri organizatörlüğü yapa bir şirkettir. Dava dışı … firmasına ait yükün taşımasını da davalı yan ile organize etmiştir.
Davacının iddiasına göre davalı yan yüksek taşıma bedeli fatura etmiş, davacı da bunu ödemiş, ayrıca davacı bu bedeli dava dışı…. firmasından tahsil etmiştir.
Daha sonra, dava dışı…. firması yüksek navlun hesabı yapıldığından bahisle davacıya 31.500,00 TL bedelli iade-hesaplaşma faturası düzenlemiş; davacı da bu faturayı kayıtlarına almıştır.
Ancak, davacı ile davalı arasında böyle bir mutabakat bulunmamaktadır. Buna rağmen davacı 31.500,00 TL fatura bedelini kendi düzenlediği “iade navlun bedeli” fazla ödenen navlundan iade talebi şeklinde davalıdan talep etmiştir. Davalı bu faturayı kabul etmemektedir.
Gerek dava dışı yük ilgilisinin davacıya, gerekse davacının davalıya düzenlediği 31.500 TL bedelli fa- turalar hesaplaşma için düzenlenmiş faturalardır. Bu konuda mutabakat olmadığı sürece, faturayı düzenleyenin iade talep ettiği miktarda alacaklı olduğunu ispat etmesi gerekir:
….Cargo Services tarafından …numaralı düzenlenen depoya kargo teslim alma belgesi incelendiğinde, ….numaralı kargo, 8608 kg, 10 parça, 244x110x161 ölçülerinde, 4 parça, 188 x110x161 ölçülerindedir.
Davalının taşımasında kullanılan … senedi incelendiğinde de; 8608 kg ve 9387 kg hesaplanabilir ağırlıkta taşıma süreci yürütülmüştür.
Bu taşıma için davacı, müşterisine 48.362,33 TL bedelli fatura tanzim etmiş ve tahsil etmiştir.
Davalı da bu bilgilere göre davacı için taşımayı ifa etmiştir.
E-posta yazışmalarında ise davalının davacı ile 8637,00 kg yük taşıması gözetilerek hesaplaşma yapıla- cağını bildirdiği görülmektedir. Bu durumda, davacı ile davalının ….acentesi borç alacak hesaplaşmasında 9387 kg değil; 8637 kg üzerinden hesaplaşma yapmış olması esastır.
Davacının dava dışı…. firmasından gelen hesaplaşma faturası olan 31.500,00 TL bedelli faturayı kabul edip hesaplaşmada kullanması ve kayda almış olması, davalının da bu hesaplaşmaya riayet edeceği anlamına gelmez. Kaldı ki, toplam taşıma bedeli ile iade talep edilen miktar belirtilen ölçülebilir mal miktarı farklılıkları ile de uyumlu gözükmemektedir.
Taşınan malın miktan konusunda dava dışı ….firmasına bilgiyi veren davacıdır. Bu firma da verilen bilgiye göre konişmentonun hazırlanmasını sağlamıştır. Bundan sonra, davalının söz konusu konişmento hükümlerine göre taşıma yapması esastır. Uçak yüklemesinde verilen bilgiler dikkate alınır, böylece ne daha az ne de daha çok yükleme yapılmaması sağlanır. Zaten 9387 kg değil, 8637 kg üzerinden hesaplaşma davacı için yeterli menfaat temin etmiş gözükmektedir. Somut olayda, davacının müşterisinin yansıttığı 31.500,00TL bedelli faturayı davalıya yansıtması için davalının kabulü veya hesaplamada davalı kaynaklı hata ve usulsüzlük durumunu ortaya koyamadığı değerlendirilmektedir. AWB içeriği miktar kayıtlarında uyumsuzluk davalı kaynaklı olmayıp; davalı taşımada verilen bilgiye göre taşıamyı yapmış ve ücretlendirmeyi de ona göre yaparak davacı ile hesaplaşmış ise; artık davacının tekrar fark talep etmesi yerinde gözükmemektedir.” denilmiştir.
SONUÇTA;
” Davacının lehine delil teşkil eden 2017 yılı ticari defterlerine göre; dava tarihi (22/05/2017) itibariyle davacının dava dışı ….Tic. Kont. Güven. Şist. Ltd. Şti.ne 16.862,31 TL borçlu olduğu, dava tarihi (22/05/2017) itibariyle davacının davalı şirketten 77,04 TL alacaklı olduğu,
Davacının, dava dışı müşterisi…. firması tarafından düzenlenen 31.500,IX) TL iade- yansıtma amaçlı fatura bedelini kabul ederek ticari kayıtlarına aldığı, davacının müşterisinin yansıtma faturasını, davalının kabul etmediği, bu yönde bir yansıtma faturası kabulü beyanın da olmadığı, davacının beyanları gözetilerek hazırlanan AWB-hava yük senedi hükümlerine göre davacı ile davalı arasında hesaplaşmanın yapılmasının ….acente-havayolu hesaplaşma prosedürüne uygun olduğu;
Kaldı ki, davalının hesaplaşmada davacı lehine belli indirim kabulünün e-posta yazışmalar ile belirlendiği, bu kapsamda, davacının kendisine yansıtılan 31.500,00 TL navlun iadesi alacağını davalıya yansıtmasının dosya kapsamında somut olaya uygun olmadığının değerlendirildiği, dava- cının kayıtlarına aldığı 31.500,00 TL yansıtma faturasının somut olaydan ve davalının tasarruf ala- nında kalan aykırılıklardan kaynaklandığının davacı yanca ortaya konulamadığı” hususu belirtilmiş olmakla sübuta ermeyen davanın reddine kararverilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın Reddine,

2-Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 537,95 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 493,55 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

3- Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan gider/delil avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine ,

4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre hüküm tari- hinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 3.780,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri gereğince, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/02/2019

Katip …

Hakim …