Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/484 E. 2020/183 K. 26.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/484 Esas
KARAR NO : 2020/183 Karar

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 18/05/2017
KARAR TARİHİ : 26/02/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirkete …. numaralı sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan …. A.Ş. firmasına ait emtianın davalı şirket sorumluluğunda taşınmakta olduğu sırada maddi hasar meydan geldiğini, emtianın alıcısına teslim edildiği sırada eksik olduğuna ilişkin CMR üzerine şerh düşüldüğü, hasarın taşıma sırasında meydana gelen hırsızlık hadisesi nedeniyle meydana geldiğini, söz konusu emtiaların taşınması işi davalı tarafın navlun faturası ile üstlendiğini, bu nedenle davalının da oluşan hasardan TTK. m.875 hükmü gereğince sorumlu bulunduğunu, müvekkili şirket sigortalısı tarafından meydan gelen hasar sonrası ihbar yapılmasına müteakip yaptırılan ekspertiz raporunda, hasar miktarının 4.193,11 Euro olduğu belirlendiğini, müvekkili şirketin ekspertiz raporunda tespit edilen 4.193,11 Euro’yu 13.01.2016 tarihinde ödeyerek, TTK 1472. madde hükmü gereğince sigortalısının haklarına halef olduğunu, davalıya yapılan başvuruların sonuçsuz kaldığını, 4.193,11 Euro ‘nun Türk Lirası karşılığı olan 14.354,69 TL’ nin ödeme tarihinden (13.10.2016) itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacı tarafın işbu dava bakımından aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, davacı sigortacının sigortalısına yaptığı ödemenin hatır ödemesi niteliğinde olduğunu, müvekkiline rücu hakkı vermediğini, ödeme belgesi olmaksızın davacının sigortalısına 13.10.2016 tarihinde ödemede bulunduğuna ilişkin beyanı afaki ve ispata muhtaç olduğunu, sigorta hukuku gereğince halefiyet gerçekleşmediğinden, davacının işbu davada taraf ehliyeti bulunmadığını, dava konusu uyuşmazlıkta CMR uygulama alanı bulacağını, dava konusu zararın meydana gelmesinde müvekkilinin CMR m. 17/2 hükmü uyarınca sorumluluğu bulunduğunu, müvekkilinin, TTK m. 18/2 hükmünde öngörülen basiretli bir iş adamı gibi hareket ederek gerekli talimatları vermesine ve önlemleri almasına rağmen söz konusu hırsızlık olayının gerçekleştiğini, zira fiili taşıyıcı … LTD’nin sürücü aracı TIR parkına yani güvenlikli bir yere park ederek üzerine düşen görevi yerine getirdiğini, TIR parkında bariyer ve güvenlik olmasına rağmen taşıma konusu emtianın çalındığını, müvekkili açısından CMR m. 17/2 anlamında taşıyıcının önemesine olanak bulunmayan, kaçınılmaz nitelikte bir durumun ortada olduğunu, davanın fiili taşıyıcı …. LTD. firmasına ihbar edilmesini talep ettiklerini, fiili taşıyıcının sorumluluğunda gerçekleştirilen taşıma sırasında meydana geldiğinden işbu davanın fiili taşıyıcı …. LTD. firmasına cevap vermesi için ihbar edilmesini talep ettiklerini, davanın aktif husumet yokluğu sebebiyle reddine, dava konusu zararın gerçekleşmesinde müvekkilinin CMR m. 17/2 uyarınca sorumluluğu sebebiyle davanın reddine, müvekkili aleyhine bir hüküm tesisi edilmesi halinde, tazminatın CMR m. 23. ve m. 25 hükümleri çerçevesinde tespit edilmesine, davanın fiili taşıyıcı …. LTD. firmasına ihbar edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Dosyaya sunulan 21/05/2019 tarihli bilirkişi Lojistik Uzmanı ….. ve Sigorta Uzmanı …. tarafından düzenlenen raporda yurt dışında meydana gelen dorse içinden kısmi hırsızlık/çalınma olayında, davalı akdi taşıyıcı …. Lojistik Uluslararası Taş. A.Ş. ile fiili taşıyıcı …. LTD, şirketine CMR Madde 29/1,2 hükmü uyarınca bilerek veya kötü hareketle herhangi bir eyleminden ötürü kusur atfedilemeyeceği, CMR Madde 17/2 hükmü dikkate alınması gerekeceği, ancak, dava dışı sigortalı …. A.Ş.’ne ait emtia-eşyanın bir kısmı çalınmak suretiyle zarara uğradığının kabulü gerekeceği, zıyaı ve hasara uğrayan emtia-eşyaların, İstanbul’dan Nürnberg’e kadar davalı asıl- üst/akdi taşıyıcı …. Lojistik Uluslararası Taş. A.Ş.’ne ait yarı römork-dorse içinde parsiyel yük olarak taşındığı ve geçici zilyetliğinde yani sorumluluğunda bulunduğu, davalı taşıyıcı .. Lojistik Uluslararası Taş. A.Ş.’nin CMR Madde 17/1, bağlamında CMR Madde 25 atfı ile Madde 23 hükümleri birlikte değerlendirildiğinde meydana gelen kısmi zıyaı ve hasar zararının, hasarlanan emtia-eşyanın brüt kilogramının 251,64 kilogram olduğu dikkate alınarak 2.096,16 SDR/Özel Çekme Hakkı (17.406.30 TL miktarında hesaplandığı, davacı taraf, Allianz Sigorta tarafından, dava dışı şirket olan “…. ANONİM ŞİRKETİ” adına düzenlenen …. No’lu 09.05.2016 – 01.01.2017 vadeli ” Nakliyat BLOK Abonman ” poliçesi hukuken geçerli bir poliçe olduğu ve hasarın poliçe teminat kapsamında bulunduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava, taşımadan kaynaklı zararın tahsili istemine ilişkindir.
Kural olarak, Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın ziyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan (TTK m. 875/1) veya; kendi adamlarının, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kimselerin, görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur (TTK m. 879/a.A), bunlara karşın; Zıya, hasar veya teslimdeki gecikme TTK m. 878/1 hükmünde sayılan hallerden birine bağlanabiliyorsa, veya; TTK m. 876/1 hükmünde; zıya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur.
Taraf beyanları, dosyada mevcut bilgi belgeler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı taraf, sigortalısının ürünlerin teslimi için davalı ile anlaştığı CMR taşıma senedinin düzenlendiği, davacının sigortalısına ödemek zorunda olduğu bedelin davalıdan tahsilini talep etmiş olup, tespiti gereken husus davacı sigortalısına ait ürünlerin davalı tarafından taşıma sırasında araçta meydana gelen hırsızlık nedeni ile davacının rücu hakkı olup olmadığı, zamanaşımın dolup dolmadğı, davalının kasten veya pervasızca bir davranışın bulunup bulunmadığı, sınırlı sorumluluğun söz konusu olup olmadığı, tazminat miktarının belirlenmesidir. Davalı her ne kadar cevap dilekçesinde yapılan ödemenin hatır ödemesi niteliğinde olduğu ve zamanaşımına uğradığını iddia etmiş ise de, davanın 1 yıllık sürede açıldığı ve sigorta kapsamında olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. TTK’nın 886.maddesi açık hükmü gereğince zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla veya böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı sınırlı sorumluluktan yararlanamayacaktır. Bu kapsamdan davacı sigortalısının ürünlerinin davalı tarafından taşınırken 30.05.2016 tarihinde saat23:30 sularında ….. No:… Posta kodu:…. …..’de bölgesinde şöforün istirahete çekildiği sırada TIR parkında hırsızlık olayı nedeni ile ürünlerin zarar gördüğü sabittir. Dosyada mevcut 21/05/2019 tarihli bilirkişi raporu ile 14.10.2019 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi taşıyıcınınCMR Madde 17/2 hükmü dikkate alınması gerekeceği, ancak, dava dışı sigortalı … A.Ş.’ne ait emtia-eşyanın bir kısmı çalınmak suretiyle zarara uğradığının kabulü gerekeceği, zıyaı ve hasara uğrayan emtia-eşyaların, İstanbul’dan Nürnberg’e kadar davalı asıl- üst/akdi taşıyıcı …. Lojistik Uluslararası Taş. A.Ş.’ne ait yarı römork-dorse içinde parsiyel yük olarak taşındığı ve geçici zilyetliğinde yani sorumluluğunda bulunduğu, davalı taşıyıcı …. Lojistik Uluslararası Taş. A.Ş.’nin CMR Madde 17/1, bağlamında CMR Madde 25 atfı ile Madde 23 hükümleri birlikte değerlendirildiğinde meydana gelen kısmi zıyaı ve hasar zararının, hasarlanan emtia-eşyanın brüt kilogramının 251,64 kilogram olduğu dikkate alınarak 2.096,16 SDR/Özel Çekme Hakkı ile sorumlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla belirlenen miktarın sınırlı sorumluk limiti içinde olduğundan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Bilirkişi raporunda tespit edilen 1861,92 SDR karşılığının taleple bağlı kalınarak 14.354,69-TL’ nin ödeme tarihi olan 13.10.2016 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gerekli 980,56 TL harçtan peşin alınan 245,15 TL peşin harcın mahsubu ile 735,41 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 3.400 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 276,55 TL harç, 192,10 TL tebligat müzekkere gideri, 1.500 TL bilirkişi ücreti toplamı 1.968,65 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
26/02/2020

Katip ….
E-imza

Hakim ….
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”