Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/472 E. 2018/809 K. 10.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/472 Esas
KARAR NO : 2018/809

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2017
KARAR TARİHİ : 10/07/2018
K. YAZIM TARİHİ : 26/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; taraflar arasındaki makine yedek parça teminine ilişkin ticari satım ilişkisi bulunduğunu, Aralık 2015 tarihinden itibaren müvekkilinin davalı adına düzenlediği fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, dava- lının takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davacı şirket … kompresör üreten bir firma olduğunu, müvekkili ….Ltd. Şti.’nin ise Bulgaristan, Ukrayna, Rusya ve benzeri ülkelere otomotiv malze- meleri ihraç ettiğini, taraflar arasında uzun yıllardır sürgelen ticari ilişki bulunduğunu, davacı şirketin, Ukrayna’da üretim yapan …. Otobüs fabrikasına kompresör satabilmek için 2005 yılında beri araştırma yapmakta ve bağlantı kurma çabasındad olduğunu, müvekkili …. Otomotiv gerekli girişimleri yaparak anılan Ukrayna şirketi …. Otobüs fabrikası ile Davacı …. Mühendislik’i buluşturduğunu ve tarafların arasında ticari ilişki başladığını, söz konusu ticari ilişki gereğince; davacı …. Mühendislik’in ürettiği kompresörlerin bir kısmını …. Otobüs fabrikasına sattığını ve …. Otobüs fabrikasının da söz konusu kompresörlerin bedellerini Davacı …. Mühendislik’e ödediğini, davacı …. Mühendislik, …. Otobüs fabrikasına vermiş olduğu 25,12.2017 tarihli belge ile “…. markalı kompresörlerin Ukrayna temsilciliğini …. Otomotiv‘e vermiş ve dolayısıyla, …. Otobüs fabrikası ile …. Mühendislik arasındaki tüm ilişkilerde … Otomotiv’i tek yetkili kıldığını, akabinde; …. Mühendislik’in, 03.06.2010 tarihli yazısı ile, 01.01.2005 tarihi itibariyle …. Mühendislik’in Ukrayna, Rusya ve Beyaz Rusya resmi temsilcisinin …. “….” şirketi olduğunu …. “….” şirketine bildirdiğini ve devamında da 04,06.2010 tarihli belge ile “…. markalı kompresörlerin Ukrayna temsilciliğini …. “.. ….” şirketine verdiğini ve dolayısıyla, …. Otobüs fabrikası ile ….. Mühendislik arasındaki tüm ilişkilerde … “….” şirketini tek yetkili kıldığını, yani davacı …. Mühendislik, ürettiği kompresörleri …. Otobüs fabrikasına sattığını ve …. Otobüs fabri- kasının da söz konusu kompresörlerin bedellerini Davacı …. Mühendislik’e ödediğini, ancak söz konusu ihracat ve ödeme işlemlerinin gerçekleştirilmesine …. Otomotiv ve …. “….” şirketlerinin sadece aracılık ettiğini, söz konusu malların üreticisi ve satıcısının davacı …. mühendislik, alıcısının ise …. Otobüs Fabrikası olduğunu, dolayısıyla anılan taşınır malların bedellerinin ödenmesi yükümlülüğünün temel olarak alıcı …Otobüs Fabrikası’na, taşınır malların ayıpsız olusu yükümlülüğünün ise temel olarak satıcı …. Mühendislik’e ait olduğunu, davacı …. Mühendislikin ürettiği kompresörleri …. Otomotivce teslim ettiğini, … Otomotivin de anılan kompresörlerin ihracat işlemlerini gerçekleştirerek …. Otobüs Fabrikası nam ve hesabına …. “….” şirketine teslim ettiğini, bu durumda … Otomotiv ile …. “….” şirketlerinin, bu ticari ilişkide, Borçlar Kanunu’nun 532 vd. hükümleri çerçevesinde alım ve/veya satım komisyonculuğu görevlerini üstlendiklerini, davacı …. Mühendislik ile davalı …. Otomotiv arasındaki sözleşmenin Borçlar Kanunu’nun 532 vd. hükümleri gereğince.komisyon sözleşmesi olduğunu, Borçlar Kanunu’nun 532. Maddesinde “alım veya satım komisyonculuğu, komisyoncunun ücret karşılığında, kendi adına ve vekâlet verenin hesabına kıymetli evrak ve taşınırların alım veya satımını üstlendiği sözleşme olup, Borçlar Kanunu’nun 532 vd.’ndaki maddeler saklı kalmak üzere, komisyon sözleşmelerine vekalet hükümleri uygulanacaktır.” denildiğini, müvekkili …. Otomotiv’in, davacı …. Mühendislik adına ve hesabına komisyoncu olarak ….. Mühendislik’in kendi bilgisi dahilinde aracılık etmiş ve ürünlerin ihracatını gerçekleştirdiğini, …. Otomotiv’in, davacı …. Mühendislik’in talebi üzerine ihracat formalitelerini minimize etmek nedeniyle Maliye Bakanlığı’ndan yetki alarak ÖZEL FATURA bastırıp yolcu beraberinde ürünlerini yurtdışı ettiğini ve ürünlerin satış fiyatı, satış şartlan ve Ödeme vadeleri davacının bilgisi dahilde gerçekleştiğini, bu bağlamda davalı …. Otomotivin, komisyon sözleşmesi ve/veya vekalet sözleşmesi gereğince; üzerine düşen görevleri eksiksiz olarak yerine getir- diğini, yine söz konusu komisyon sözleşmesi gereğince,müvekkili davalı …. Otomotiv’in üze- rine düşen görevleri en iyi şekilde yerine getirebilmesini ve ihracat işlemlerinin kusursuz işlemesini teminen, …. Mühendislik, …. Otobüs Fabrikasına satmış olduğu malların bedellerine ilişkin faturaları direkt olarak …. Otobüs Fabrikası nam ve hesabına tanzim etmediğini …. Otomotiv’e fatura ettiğini …. otomotivin de alacağı komisyon bedelini söz konusu malların satın alım bedeline ekleyerek, söz konusu somut alım-satımın özelliğine bağlı olarak, …. “….” şirketine ve/veya diğer üçüncü kişilere ve/veya direkt …. Otobüs Fabrikasına fatura ettiğini, dolayısıyla, Davacı …. Mühendisliksin herhangi bir alacağı olması halinde, bu alacağı temin etmesi gereken şirket, ticari merkezi Ukrayna’da bulunan …. Otobüs Fabrikası olduğunu, soz konusu alım-satım işlemine aracılık eden komisyoncular …. Otomotiv ve/veya …. “….” olmadığını, müvekkili şirketin davacıya borcunun bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava, İİK 67 vd md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Celp olunan Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasının tet- kikinde; davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine cari hesaba dayalı 68.608,25 TL AA + 14.558,57 TL takip öncesi işlemiş faizden ibaret toplam 83.166,82 TL alacağın tahsili istemiyle 17/02/2017 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini 24/02/2017 tarihinde tebellüğ eden borçlunun 01/03/2017 tarihinde (süresi içinde ) ibraz ettiği dilekçe ile ” alacaklı görünen tarafa her hangi bir borcunun bulunmadığı”ndan bahisle tebliğ edilen ödeme emrinde belirtilen borca , faize faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, alacaklı vekilinin yasal süre içinde mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.

Dava konusu itilafın; taraflar arasında akdi ilişki bulunup bulunmadığı, ne tür bir ilişki bu- lunduğu, davacının takip ve dava tarihi itibariyle takip konusu borç nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı,(alacağın var olup olmadığı), alacak miktarının ne olduğu, davacının bu alacağı talep edip edemeyeceği, borcun ödenip ödenmediği, borçlunun temerrüte düşüp düşmediği temerrüt tarihinin , uygulanması gereken faiz tür ve oranının, buna göre tahakkuk eden faiz miktarının ve toplam alacağın ne olduğu, icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplandığı tespit edilmiş ve taraflar uyuşmazlığın sulh ve arabuluculuk yoluyla çözümü hususunda teşvik edilmiş ise de; bu yönde talep ve başvuru bulunmadığından tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Takip ve dava konusu alacağın dayanakları, ticaret sicili kayıtları, taraflarca dayanılan diğer yazılı deliller celp edilmiş, dava konusu alacağın varlığı ve miktarın tespiti hususunda rapor aldırılmak üzere tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.
SMMM … tarafından davalının ticari defterleri ve tüm dosya kapsamında yapılan inceleme sonucu düzenlenen 21/12/2017 kök, 03/05/2018 tarihli ek raporda;
” Davacı ve davalı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin (HMK md. 222) uyarınca davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu,
Davacı yasal defter kayıtlarına göre 17.02.2017 takip tarihi itibari ile davacı asıl alacağının 68.608,25 TL, davalı defterlerinde ise davacı tarafın alacağının 63.608,21 TL olduğu,
Taraflar arasındaki mutabakatsızlığın 09.04.2013 tarihinde davalı taraf hesabına borç olarak kaydedilen 5.000,00 TL’lik çek iadesi işleminden kaynaklandığı, Söz konusu çek ile ilgili bankaya ibraz eden son cirantanın 1.045,00 TL’lik bedeli bankadan tahsil ettiği ancak söz konusu çekin davalı tarafa iade edildiğine dair dosya kapsamında vesaik bulunmadığı dikkate alındığında çek bedelinin davacının davalıdan olan alacağına eklenmemesi gerektiği,
Davalı defterlerinde davacının 63.608,21 TL’ lik alacağının aynen kayıtlı olduğu, davalının iş bu alacak ile ilgili geçen süreye rağmen herhangi bir ödeme yapmadığı gibi uğradığını iddia ettiği zarar ile ilgili de (davacının kabulünü de kapsar nitelikte) ispat edici mahiyette vesaik sunmadığı, Davalının takip konusu fatura içeriği mal ve/veya hizmetleri aldığına dair kabulünün bulunduğu, Davalının aldığı hizmetlerin bir kısmını iade ettiği ve/veya kalan kısmını ödediğine dair ispat edici mahiyette vesaik sunmadığı dikkate alındığında 17.02.2017 takip tarihi itibari ile davalı taraftan 63.608,21 TL asıl alacaklı olduğunun ispatlandığı,
Davalı tarafın TBK. md 117 uyarınca rapor içeriğinde ayrıntısı verildiği üzere 17.02.2017 takip tarihi itibari ile mütemerrit olduğu nazara alındığında takip tarihi öncesinde işlemiş faiz tahakkukunun mümkün olmadığı,
17.02.2017 tarihli 83.166,82 TL’ lik takip miktarı ile karşılaştırıldığında 19.558,61 TL’ lik fazlalığın olduğu, Fazlalığın 14.555,57 TL’ lik kısmının işlemiş faiz talebinden kalan 5.000,04 TL’ sinin de yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere davalı hesabına borç kaydedilen 5.000,00 TL’ lik çekin davalıya iade edildiğini ispat edici mahiyette vesaik sunulmamasından dolayı kabulü yapıl- mayan asıl alacak talebinden kaynaklandığı” belirtilmiştir.
Davacının davalı borçlu aleyhine 68.608,25 TL asıl alacak + 14.558,57 TL işlemiş faizden ibaret 83.166,82 TL alacağın tahsili talebiyle takibe giriştiği, davalı borçlunun asıl borca ve tüm ferilere itirazı üzerine takibin durduğu, alacaklı tarafın 83.166,82 TL tutarındaki alacak değeri üzerinden ikame ettiği işbu davada itirazın iptalini talep ettiği, yapılan yargılama sonunda davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 63.608,21 TL tutarında asıl alacağının bulunduğu, fazlaya ilişkin alacak ile takip öncesi faize ilişkin talebinin yerinde olmadığı, davalının tespit edilen likit alacağa vaki itirazının haksız olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalı/borçlunun Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu 83.166,82 TL’lik borcun 63.608,21 TL’lik kısmına vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4489 Sayılı Kanun ile değişik 2.md gereğince TC Merkez Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları dikkate alınarak yıllık % 9,75 ve değişen oranlarda basit usulde (3095 S.K. Md 3.) temerrüt faizi uygulanmasına,
Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine
Fazlaya ilişkin istemin reddine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 4.345,07 TL karar harcından mahkememiz vez- nesine yatırılan 1.004,46 TL peşin harcın mahsubu sonucu bakiye 3.340,61 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan (700,00 TL bilirkişi ücreti + 83,00 TL posta/tebligat/ müzekkere/talimattan ibaret ) 783,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 595,08 TL’si ile ( 31,40 TL başvuru harcı + 1.004,46 TL peşin nispi harç + 4,60 TL vekalet harcından ibaret ) toplam 1.040,46 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c-) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yü- rürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 7.346,90 TL vekalet ücretinin davalı- dan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.347,03 TL vekalet ücretinin dava- cıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri gereğince, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/07/2018

Katip …

Hakim …