Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/471 E. 2020/212 K. 04.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/471 Esas
KARAR NO : 2020/212

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2017
KARAR TARİHİ : 04/03/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı aleyhine Büyükçekmece …… İcra Müdürtüğü’nün …… Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, yapılan takibe itiraz edildiğini, borçlunun borcun 1.900,18 TL’lik kısmını kabul ettiğini; bu miktarı ve bu miktara ilişkin borcun ferilerini icra dosyasına ödediğini, borcun 21.389.25 TL’lik kısmına itiraz ettiğini ve icra dosyasının itiraz nedeni ile durduğunu, müvekkili şirketin davalı şirketten takipte belirtilen miktar kadar alacağı bulunduğunu, bu hususun bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, davalının tüm itirazlarının yersiz olduğunu, davalının Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline, takibin devamına, haksız olarak takibe itiraz ederek takibin durmasına sebep olan davalının % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile müvekkilinin davacı şirkete hiçbir borcu olmadığı gibi, davacının taleplerinin de haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …… E. sayılı dosyasından, muavin kaydı ile çelişen bir bedel talebinde bulunduğunu, bu nedenle davalının muavin kaydı ile çelişen haksız ve dayanaksız talebinin reddi gerektiğini, taraflar arasındaki borç bakiyesi olan 1.900,l8.-TL’nin müvekkili şirket tarafından banka aracılığıyla davacının hesabına gönderildiğini ve müvekkilinin borcu olan bu miktar kadar kabul beyanına ilişkin dosyaya beyanda bulunularak, müvekkili tarafından kabul edilen 1.900.18.-TL. bedele ilişkin dava harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin de dosyaya ödendiğini, davacı firma tarafından boyanan bir kısım kumaşın, ayıplı olması nedeniyle, müşteri ….. Tekstil San ve Dış Tic A.Ş. tarafından kabul edilmeyerek davacı firmaya iade edildiğini, davacının talep ettiği % 20 icra inkar tazminatı talebinin de reddi gerektiğini, davacı firma tarafından kötüniyetle ve haksız olarak yapılan icra takibi ve açılan dava sebebiyle müvekkilinin mağdur olduğunu, davanın reddine, müvekkili lehine %20’den aşağı olmamak üzere tazminat ödenmesine hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas Sayılı takip dosyasının dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyaya sunulan 06/02/2018 tarihli bilirkişi Tekstil Mühendisi …,…., SMMM ….. tarafından düzenlenen raporda davalının tanzim ettiği uyuşmazlık konusu faturanın davacının ayıplı işleminden kaynaklanan bir fatura olarak tanzim edilmediği gibi davaya konu kumaşların da kabul edilebilirlik sınırları dahilinde olduğu; ayrıca uyuşmazlık konusu fatura haricinde diğer tüm kayıtların tarafların defterlerinde birbiriyle uyumlu olduğu göz önüne alınarak takip tarihi itibariyle asıl alacak tutarının 22.180,34 TL olduğu, icra dosyasından davalı şirkete gönderilen ödeme emrinin tebliğinden sonra; davalı şirket tarafından kabul edilen 1.900,18-TL asıl alacak tutarının davacı şirket banka hesabına ve bu tutara ilişkin icra harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin de icra dosyasına ödenmiş olduğu, dava tarihi itibariyle asıl alacak tutarının da 20.280,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Dava İtirazın iptali davası olıup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Taraf beyanları, dosyada mevcut bilgi belgeler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı davalı ile aralarındaki ticari ilişki nedeni ile alacaklı olduğu iddiası ile başlatmış olduğu icra takibine davalının itirazı sonucunda açılan iş bu davada da davalı cevap dilekçesi ile davacıya borçlu olmadığı savunmasında bulunmuş, bu kapsamda dosya mali müşavir bilirkişiye tevdii edilmiş düzenlenen 06/02/2018 tarihli bilirkişi Tekstil Mühendisi …,…., SMMM ….. tarafından düzenlenen raporda davalının tanzim ettiği uyuşmazlık konusu faturanın davacının ayıplı işleminden kaynaklanan bir fatura olarak tanzim edilmediği gibi davaya konu kumaşların da kabul edilebilirlik sınırları dahilinde olduğu tespit edilmiş, tarafların itirazı ile ek rapora gönderilmiş 25.10.2018 tarihlli ek rapor da malların iki kısım halinde teslim edildiğini, ikinci kısımda gizli ayıp olduğundan zararın bulunduğundan bahsedilmiş, bunun üzerine tarafların itirazları ile ürünlerden numune alınmak sureti ile tekrardan ek rapora gönderilmiş düzenlenen 04.07.2019 tarihli 2. Ek raporda ….. Labarutuvarıdaki test ile ürünlerin ayıplı olmadığı yönünde tespit yapılmıştır. Her ne kadar davalı taraf raporlar arasında çelişki oluğundan bahisle ek rapor talebinde bulunmuş ise de, davalı cevap dilekçesinde ayıp iddiasında bulunmamıştır. Ayıp iddiası bakımından taraflar tacir olup dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nın 25/3 maddesi uyarınca malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise 2 gün içinde ayıp ihbarında bulunulması, açıkça belli değilse malın tesliminden sonra 8 gün içinde muayene ve ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmesi gerekmektedir. Davalının bu yönde bir ihbarı olmadığı gibi cevap dilekçesi ile dahi böyle bir iddiada bulunmamıştır. Her ne kadar raporlar arasında çelişkinin olduğundan bahsedilmiş ve bu yönde ek rapor alınması talebinde bulunulmuş ise de, bilirkişi heyetince düzenlenen 04.07.2019 tarihli 2. Ek raporda ……. Labarutuvarıdaki test edilerek raporun tanzim edilmiş olduğu anlaşılmakla bu rapora dayanılarak teslim edilen ürünlerin ayıplı olmadığı kabul edilerek, bilirkişi raporunda tespit edilen miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …… Esas Sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın 20.280,00-TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile MAHKUMİYETİNE,
3-Alınması gerekli 1.385,32 TL harçtan peşin alınan 248,83 TL peşin harcın mahsubu ile 1.136,49 TL’nin kabul ve red oranı göz önüne alındığında 1.068,30 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bakiye 68,19 TL’nin davacıdan tahsil ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 1.109,25 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 284,83 TL harç, 125,10 TL tebligat müzekkere gideri, 2.619,50 TL bilirkişi ücreti toplamı 3.029,43 TL’nin kabul ve red oranı göz önüne alındığında 2.847,66 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye 181,77 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
04/03/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”