Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/450 E. 2018/188 K. 23.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/450 Esas
KARAR NO : 2018/188

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2017
KARAR TARİHİ : 23/02/2018
K.YAZIM TARİHİ : 01/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … vekili dava dilekçesi ile duruşmadaki beyanlarında özetle; “…. İlçesi, …Mah. …. Sokak No:….” adresinde ….santraline ait …. 20.05 kablolarının ….A.Ş.’ne ait havai kablolarının yeraltına alınması ile ilgili kazı çalışmaları esnasında kopartılmak suretiyle hasara uğratıldığını,hasarın ardından, müvekkili şirket teknik elemanlarınca durumun tutanakla tespit edildiğini, akabinde hasarın giderilmesi için gerekli çalışmaların yapıldığını,müvekkili şirketin malzeme + işçilik+ işletme zararı olmak üzere toplam 412,93 TL zarara uğradığını ,davalı yandan hasar bedelinin ödenmesi istenmiş ise de bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını beyanla 412,93 TL tutarındaki hasar bedelinin hasar tarihi olan 16/05/2015 tarihinden itibaren başlayan T.C. Merkez Bankası’nın kısa vadeli avanslar için öngördüğü avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesi ile duruşmadaki beyanlarında özetle ;müvekkili şirketin adresi …. Cad. No:…. …./İST’’ olduğundan davanın …. Ticaret Mahkemelerinde açılmasının gerektiğini, iş bu davada belirtilen tarihte, adreste ve civarında; mü- vekkil şirket tarafından yapılan herhangi bir çalışma bulunmadığını,ayrıca zarar verildiğine ilişkin davacı tarafın tek taraflı olarak tutmuş olduğu zabıt dışında da herhangi bir bilgi belge bulun- madığını,bu tutanağın da tek taraflı olduğunu delil niteliği dahi taşımadığını, davacının talep ettiği tüm taleplerin yasal dayanaktan yoksun olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava, BK 49. md ne dayalı haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Her ne kadar davalı vekili HMK 6 md gereğince müvekkili şirketin adresi itibariyle uyuşmaz- lığın çözümünde …. (Avrupa) Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğundan bahisle yetki itira- zında bulunmuş ise de ; dava konusu olayan (haksız fiilin) gerçekleştiği ….İlçesinin adli yargı sınırlarımız içinde kaldığı, HMK 16 md gereğince mahkememizin iş bu davada yetkili olduğu anla- şılmakla yetki itirazına itibar edilmemiştir.
Dava konusu uyuşmazlık davacıya ait santral kablolarının ….’a ait alt yapı çalışmaları sırasında koparılıp koparılmadığı, bu nedenle davacının zararının oluşup oluşmadığı, davalı tarafın tazminat sorumluluğunun doğup doğmadığı, tazmini gereken gerçek zarar miktarının ne olduğu hususlarında toplanmaktadır. Taraflar uyuşmazlığın sulh ve arabuluculuk yoluyla çözümü hususunda teşvik ve davet edilmiş iseler de bu yönde talep ve başvuru bulunmadığından yargılamada tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Delil olarak dayanılan hasar tespit tutanağı, hasar keşif tutarı formu, T.C. Merkez Bankası kurları vs deliller celp edilmiştir.
Buna göre ;… A.Ş.’nin- kamu hizmeti olarak- ülke genelinde telefon alt yapı tesis etme hususunda yetkili olduğu,ayrıca hasarlanan kablonun davalı ve bölgedeki diğer insan- ların haberleşmesi ve teknolojik imkanlardan yararlandırılması maksadıyla döşendiği , o bölgeden ge- çirilmesi gerektiği tartışmasızdır.
Dava konusu “…. ili, ….İlçesi, …Mah … Sokak No:…” adresinde bulunan davacı şirkete ait alt yapı tesislerinin standartlar çerçevesinde tesis edildiği sabit olup taraf- larca bu durumun aksi iddia ve ispat olunmamıştır.
15/06/2006 Tarih ve 26199 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği’nin 4. maddesinde tanımlandığı üzere “Alt yapı” kavramı “içme suyu kanalizasyon projeleri .elektrik doğalgaz ,telefon kablolu televizyon bağlantı hatları gibi …. projeleri hafif raylı toplu taşıma ve metro projeleri ,termal ısınma ve enerji besleme projeleri ve benzerleri gibi raylı toplu taşıma sistemleri ile yollar ve kaplamaları” şeklinde ifade edilmiş kazı çalışmalarına başlanılmadan “Altyapı Kazı Müsaadesi” alınması zarureti belirtilmiştir.
Her ne kadar davalı dava konusu hasarın meydana geldiği bölgede kazı çalışmasının bulun- madığını beyan etmiş ise de ;dosya kapsamındaki fotoğraflardan hasara konu bölgede davalı tarafça çalışma yapıldığı, olaya ilişkin tutanağın tanzim edildiği sırada olay mahallinde …. antetli “Çevreye verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz”tabelasının bulunduğu, davacı şirket çalışanları ….(Tekniker), …., (Tekniker), ….(Tekniker) tarafından da hasarın varlığına tanıklık edildiği, ayrıca hasarın gündüz saat 09: 00 sularında havanın görüşe açık bir zamanında meydana geldiği anlaşılmıştır.
Davalı şirketin dava konusu kazı ile ilgili Belediyeden Altyapı Kazı müsaadesi almadığı, Alt Yapı Kazı Müsaadesi almış olsa bile; bölgede alt yapısı olabilecek olan davacı ….’dan gözcü talep etmeden ve alt yapı araştırması yapmadan kazıya başladığı, hasarın kazı çalışmaları yapan iş makinesi “kepçe” operatörünün tedbirsizliği ve dikkatsizliği nedeniyle ve % 100 kusuru ile meydana geldiği ve hasarın giderilmesinden kepçe operatörü ile davalı şirketin müteselsilen ve müştereken sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Yargıtay ….. Hukuk Dairesinin …. E. ….K. Sayılı 01.10.2009 Tarihli ilamında; “Hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçedidir. Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ve araç sürücülerine ödediği ücretler ile araç yakıt giderleri genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerdir. Bunların zarar ile ilgisi bulunmamaktadır. Özel olarak adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderler zarar kapsamına dahil edilemez” denilmiştir.
Bu esaslar doğrultusunda gerçek zararın tespiti hususunda rapor aldırılmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir,
Elektrik Elektronik Mühendisi …. tarafından düzenlenen gerekçesi, tekniği ve dosyadaki delillere , Yargısal denetime uygunluğu nedeniyle itibara layık bulunan 01/02/2018 tarili raporda özetle;
” Davacı şirketçe dosya kapsamına sunulan Günlük Şantiye Defteri Belgelerinden, Hasar yeri ve hasarın giderilmesine yönelik çalışma yapılan saha dolabı ve lokal numaralarının “….Santrali …. lokalleri’ tutanakta belirtilen hasar yeri – krokisi ile uyumlu olduğu, hasara ilişkin işçilik ve nakliye hizmetlerinin davacı tarafça taşeron …. firmasına yaptırılmış olduğu , hasara ilişkin işçilik ve nakliye bedelinin hasar tutarına dahil edilebileceği, davacının davalı tarafça tazminini talep edebileceği hasar bedelinin 202,63 TL “Malzeme” + 180,60 TL “işçilik” + 25,67 TL “İşletme zararı”ndan ibaret toplam = 406,90 TL olarak belirlendiği, yapılan çalışmaların hasarlanan kablo ve yer altı güzergahının (…. boru hattı) değiştirilerek yenilen- mesine yönelik zorunlu çalışmalar ve hasarla ilgili eski haline getirme bedelinin … Standart birim fiyatları çerçevesinde ve hasar talebinin hattı layıkında olduğu” belirtilmiştir.
Davacının dava dilekçesinde 412,93 TL tutarındaki hasar bedelinin tazminine talep ettiği, toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgeler göre yapılan yargılama sonunda davacının tazmini gereken gerçek zararının 408,90 TL olarak tespit edildiği, davalının hasarın vuku bulduğu 16/05/2015 günü itibariyle temerrüde düştüğü tespit edilmekle bu miktar esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
BK 49 md gereğince, Davacının …. İlçesi, …Mah. …. Sk. No: … …./ …. adresindeki Santraline ait …. 20.05 kablosunun davalı şirket tarafından yürütülen havai kabloların yer altına alınması çalışmaları sırasında kopartılmak suretiyle hasara uğraması nedeniyle takdir ve tespit olunan 408,90 TL maddi tazminatın hasar tarihi olan 16/05/2015 tarihinden itibaren TC Merkez Bankası’nın kısa vadeli krediler için öngördüğü avans faizi ile birlikte dava- lıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine ,
2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 35,90 karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu sonucu bakiye 4,50 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafça sarf olunan 400,00 TL bilirkişi ücreti + 55,00 TL tebligat/müzekkere ve postadan ibaret toplam 455,00 TL yargılama giderinin kabul /red oranına göre 450,45 TL’sinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan gider/delil avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
4- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince hüküm altına alınan dava değerine göre takdir olunan 408,90 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince red olunan dava değerine göre takdir olunan 4,03 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda dava değeri itibariyle istinaf sınırının altında kalmakla KESİN olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/02/2018
Katip ….

Hakim …