Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/45 E. 2018/1080 K. 26.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/45 Esas
KARAR NO : 2018/1080

DAVA : Ortaklık İlişkisinin Geçersizliğinin Tespiti, Ödenen Bedelin İadesi
DAVA TARİHİ : 14/08/2008
KARAR TARİHİ : 26/10/2018
K.YAZIM TARİHİ : 09/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Ortaklık İlişkisinin Geçersizliğinin Tespiti, Ödenen Bedelin İadesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 14/08/2008 tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; …. grubu tarafından yüksek faiz garantisi ve paraların her istendiği an geri çekilebileceği sözü verilerek mevduat toplandığını, tahsilatın şirket adına çalışan ve bu işle görevlendirilen şirket temsilcileri tarafından yürütüldüğünü, ….’in de bu faaliyet için görevlendirildiğini, bizzat davalılar tarafından gönderilen video kasetleri ve broşürlerle müvekkiline ”davalılara yatırılacak paranın batma tehlikesi olmadığını, aksine en az ortalama yıllık % 20 kâr payı alınacağını, yatırdığı ve kazandığı kâr payını talep etmesinden en geç altı hafta sonra ödeneceğini”nin taahhüt edildiğini, para karşılığında müvekkiline ve diğer mağdurlara sadece Ortaklık Durum Belgesi veya Tahsilat Makbuzu ibareli belge verildiğini,müvekkiline verilen makbuz altında imzası olan kişinin kim olduğu bilinmediği gibi şirketi temsil ettiğine dair şirket kaşesinin de kullanılmadığını, mevduat toplama faaliyetinin Bankacılık Kanunu, TTK, Sermaye Piyasası Kanunu ve BK maddelerine açık aykırılığı nedeniyle tahsil edilen paranın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri ödenmesinin gerektiğini, …. Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve üyeleri hakkında kamu davası açıldığını, ayrıca grup tarafından yapılan usulsüzlükler SPK ve diğer resmi kurum raporlarında açıkça anlatıldığını, …’ın davalı şirketleri paravan olarak kullandığını esasen müvekkilinin taraf olduğu ve kanuna uygun surette kurulmuş bir ortaklık ilişkisi bulunmadığını beyanla öncelikle davalıların mal kaçırma tehlikesi bulunduğundan malvarlıkları üzerine alacak miktarı kadar tedbir konulmasını,- fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla- davalılara verilen 30.000 DM’nin bugünkü TL karşılığının şimdilik 6.500.00 YTL’lik kısmının ödendiği 18/04/2000 tarihi itibariyle işleyecek ticari faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini, bu doğrultuda müvekkilinin davalı şirket ile kurulmuş geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının, ayrıca TTK, SPK, Bankalar Kanunu ve diğer mevzuata aykırı şekilde kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğünün tespitini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacılara yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile duruşmadaki beyanlarında özetle; davacı vekilinin müvekkilinin kandırılarak 30.000 DM karşılığında davalı şirketlere ortak yapıldığını, bu ortaklığın TTK ve SPK mevzuatına göre aykırı olması nedeniyle geçersiz bulunduğunu iddia ile 30.000 DM tekabül eden TL karşılığı paranın şimdilik 6.500.00 TL’lik kısmının tahsiline karar verilmesini talep ettiğini,ancak davacı ile davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunduğundan uyuşmaz- lığın çözümünde uygulanması gereken TTK 329 ve 405 md hükmüne göre ödenen paranın iadesinin veya hisse bedelinin ödenmesinin mümkün olmadığını,hile ile para toplandığı iddialarının gerçek dışı olduğunu,dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddini savunmuş, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Dava, geçerli bir ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın iadesi talebine ilişkindir.
Davacı taraf 375 hisseyi…. A.Ş.’den devir aldığına dair belge aslını sunmuş, esasen davalı şirket ile geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunma- dığından bahisle paranın iadesini talep etmiştir. Davalılar ise hukuken geçerli bir ortaklık ilişkisi kurulduğunu ve ödenen paranın iade edilemeyeceğini savunduğuna göre , uyuşmazlık; davacının davalı şirket ile davacının geçerli bir ortaklık ve yatırım ilişkisinin bulunup bulunmadığı, pay oranının ne olduğu, dava konusu paranın iade koşullarının oluşup oluşmadığı, davalıların sorumluluklarının doğup doğmadığı noktasında toplanmaktadır.
… A.Ş’nin davalı …Ş ile birleşmesi şirketlerin birleşmesi ve kayda alınması amacıyla Sermaye Piyasası Kurulu’na kendilerinin verdikleri 09.02.2005 tarih 30 ve 31 sayılı yazıların ekine ortak olunan şirkete verilen sermaye katılım bedelleri ile kişiler arasındaki hisse değişimine ilişkin ödeme ve tahsilatlara dair bir takım listeler dosyada mevcuttur.
Emsal davalarda Yargıtay … Hukuk Dairesi’nce yapılan temyiz incelemeleri sonucu verilen 17/06/2016 tarihli …. Esas, …. karar nolu ve …. Esas, … karar nolu ilamlarda ” SPK’ya sunulan sözkonusu yazı ekindeki listelerin hiçbir dava dosyasına davalılar tarafından sunulmamış olması, 14/09/2000 tarihli SPK denetim raporunda aynı kişiler ve aynı yöntemlerle yurtdışında para toplandığı, bu toplanan paraların davalılar tarafından kayda alındığı, hava yoluyla paraların Türkiye’ye nakledildiği, organize şekilde hareket edildiği şeklinde tespitlere yer verilmesi, yine 09.05.1999 tarihli tutanakta Esenboğa Havalimanı Dış Hatlar Geliş kapısında yapılan kontrolde ….’a ait çanta içinde TL, DM cinsi yüksek miktarda para ile altın bilezik gibi emtianın tespit edildiği, Mehmet Uzun’un imzalı ifadesinde, ‘…. şirketinin Almanya’daki temsilcisinin hisse senetlerini sattıktan sonra paraları ve altınları Türkiye’deki …. şirketine götürmesi amacıyla kendisine teslim ettiğini’ ifade etmiş olması karşısında davalı şirketlerce ikincil kayıtlar tutulduğunun kabulü gerektiği” vurgulanmıştır.
Davalı şirket ortaklarının aralarında bulunduğu birçok kişi hakkında Konya … Asliye Ceza Mahkemesi’nin…. Esas ve…., Konya … Asliye Ceza Mahkemesi’nin…. Esas,…., …., Konya …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin…, Konya … Asliye Ceza Mahke- mesi’nin … Konya … Asliye Ceza Mahkemesi’nin …., Konya … Asliye Ceza Mahke- mesi’nin …. Konya …Ağır Ceza Mahkemesi’nin …., Konya …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyaları ile dava konusu para toplama olayıyla ilgili olarak örgüt kurma, hizmet nedeniyle görev, kötüye kullanma, dolandırıcılık ve sair suçlardan cezalandırılmaları istemiyle kamu davaları açıldığı, yapılan yargılamalar sonunda davalının büyük çoğunluğunda sanıkların beraatine karar verildiği, bir kısmında ise zamanaşımı nedeniyle davaların ortadan kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Yine pek çok dosyaya sunulan davalı … imzalı mektupta ortaklıktan ayrılmak isteyenlerin üç ay önce bildirmeleri halinde paralarını alabileceklerinin belirtilmesi hususu birlikte değerlendirildiğinde, …. Grubu bazı şirketlerin fiili ve hukuki irtibat halinde oldukları, birlikte hareket ederek para toplama amacıyla “Ortaklık Durum Belgesi”, “Hisse Senedi” gibi sair belgeler karşılığında istenildiğinde derhal ve işlemiş kar payı ile birlikte iade edileceği taahhüdü ile para topladıkları, ortağın sermaye olarak verdiğini isteyemeyeceğine dair yasal düzenlemeyi kulla- narak para yatıran kişileri grup şirketlerden herhangi birinde veya birkaçında düşük nominal bedellerle şeklen ortak gibi gösterdikleri, tahsil ettikleri parayı ise muhasebe kayıtlarına yansıtmayarak para iade taleplerini reddettikleri, taraflar arasında sahih bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı, böylelikle davalıların haksız fiilde bulundukları anlaşılmaktadır.
…. A.Ş. 29/12/2018 tarih ….nolu cevabi yazısında davacının …. AŞ’ye ait 2.000.000 TL (2,00 YTL) nominal bedelli 373 hisse ile ortak olduğu, bunun 300 hissesinin hamiline olduğu ve başkasına devredilip devredilmediğinin kendilerince bilinemeyeceği belirtilmiştir.
…. A.Ş.’nin ticari defterlerinde ve muhasebe kayıtlarında yapılan incelemede davacıdan doğrudan para tahsil edildiğine dair bir kayda rastlanmamıştır.
500 sermaye hesabının incelemesinde 327 ortak tespit edilmiş ise de davacının ismi bu ortaklar arasında yer almamaktadır.
Şirketin Ortaklar Pay Defteri incelendiğinde davacının nominal değeri 2.000.000 TL (2,00 YTL) olan 373 adet hisse sahibi olduğu ,toplam tutarının 746.000.000 TL(746,00 YTL) olduğu görülmüş, ancak kayıt tarihi bulunmadığından davacı ortak olmuşsa bile ne zaman ortak olduğu anlaşılamamıştır.
…. A.Ş. ‘nin ortaklar pay defterinde ve diğer ticari defterlerinde yapılan incelemede davacı ile ilgili bir kayıt bulunmamaktadır.
Toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere dosyaya sunulan CD kayıtlarına göre yapılan yargılama sonunda, davalı tarafça davalı şirket nam ve hesabına davalıdan 30.000 DM (15.338,99 Euro) tahsil edildiği, şeklen 2,00 YTL nominal bedelli 375 hissenin verildiği, ancak dava- cıdan yapılan bu tahsilatın şirketin muhasebe kayıtlarına girmediği, kar payı dağıtılmadığı, davacının ortaklığının şekli olarak kaldığı, esasen davacı ile davalı şirket arasında, hukuken geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığı ve davacıdan ortaklık vaadi ile tahsil edilen paranın iadesinin gerektiği, davalı durumundaki şirket ile ortaklarının bu hususta müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları sonu- cuna varılmıştır.
İadesi gereken para miktarına gelince,davacıdan tahsil edilen para 30.000 DM’dir. TCMB veri- lerine göre 30.000 DM’nin ana davanın davanın açıldığı 14/08/2008 tarihindeki Euro bazındaki değeri ( 30.000 DM x 1.9558 Euro =) 15.338,00 Euro ve (15.338,00 Euro x 1.7664 TL=) 27.094,79 TL’dir.
Davacı 2017/45 Esas sayılı ana davasında fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 30.000 DM’- nin 6.500,00 TL’ye isabet eden (3.679,80 Euroluk)kısmını talep etmiş olup kalan 11.659,19 Euro ‘dur.
(Mahkememizin yetkisizliğe dair ilk kararı Yargıtay’ca bozulmuş olup bozmadan sonra yapı- lan yeni yargılamada ıslah yoluna gidilemeyeceğinden ) davacı taraf kalan kısım için Bakırköy …. ATM’de ….Esas sayılı ek davayı açmış, HMK 166 md gereğince aralarında fiili ve hukuki bağlantı bulunan davaların birleştirilmesine ve yargılamaya mahkememizin …. Esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmasına karar verilmiştir.
Birleşen dava ile ilgili taraf teşkili ve dilekçelerin ibrazı aşaması tamamlanmış, davacı vekili birleşen davada (ilk davada davalı durumunda olan Haşim Bayram’ı dava dışı bırakarak ) bakiye ala- cağı karşılığında 23.500,00 TL’nin davalılar ….A.Ş. , … ve …’den tahsilini talep etmiştir.
Birleşen(ek) davada talep edilebilecek bakiye alacak azami 11.659,19 Euro olup bu paranın TL karşılığı birleşen (ek) davanın açıldığı 23/03/2018 günü ve TCMB verilerine göre (11.659,19 Euro x 4.9014 TL =) 57.146,35’dir. Davacı tarafın ek davadaki talebinin 23.500,00 TL ile sınırlı olduğu gözetilerek davalılar …. Holding A.Ş. ,…, … yönünden sübuta eren her iki davanın ayrı ayrı kabulüne, … aleyhine açılan ve takipsiz bırakılan (2017/45 nolu )davanın açılmamış sayılmasına karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-a.)Mahkememizin …. Esas sayılı dosyası üzerinden davalılar … Holding A.Ş. ,…, … aleyhine açılan davanın KABULÜNE,
Davacının davalı şirket ile hukuken geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının ve yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğünün tespitine,
Davacının bu kapsamda davalı tarafa yaptığı 30.000 DM’lik ödeme nedeniyle -taleple bağlı kalınarak- 6.500,00 TL’nin dava tarihi olan 14/08/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen ve müştereken adı geçen davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı … aleyhine açılan ve takipsiz bırakılan davanın HMK 150.md gereğince açılmamış sayılmasına,
b.) Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 444,01 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 87,80 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 356,21 TL karar harcının müteselsilen ve müştereken davalılar …. Holding A.Ş. ,…, …’den tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
c.) Davacı tarafından sarf olunan ( 14,00 TL başvurma harcı + 87,80 TL peşin nispi harç + 2,30 TL vekalet harcından ibaret ) 104,10 TL harç ile (1.800,00 TL bilirkişi ücreti + 1.940,00 TL posta/ tebligat/müzekkere/talimattan ibaret ) 3.740,00 TL yargılama giderinin müteselsilen ve müştereken davalılar … Holding A.Ş. ,…, …’den tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacının davalı … yönünden sarf ettiği yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,
d.) Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av.Kan ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin müteselsilen ve müştereken davalılar ….A.Ş. ,…, …’den tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,

2- Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin birleşen …. Esas sayılı dosyası üze- rinden davalılar …. A.Ş. , … ve … aleyhine açılan davanın KABULÜNE,
Davacının geçersiz ortaklık ve hükümsüz yatırım ilişkisi kapsamında davalı tarafa yaptığı 30.000 DM ödeme nedeniyle – taleple bağlı kalınarak- 23.500,00 TL’nin dava tarihi olan 23/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen ve müşterek adı geçen davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine ,
b.) Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 1.605,28 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 401,33 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.203,95 TL karar harcının müteselsilen ve müştereken davalılar ….A.Ş. ,…, …’den tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
c.) Davacı tarafından sarf olunan ( 35,90 TL başvurma harcı + 401,33 TL peşin nispi harç + 5,20 TL vekalet harcından ibaret ) 442,43 TL harcın müteselsilen ve müştereken davalılar … A.Ş. ,…, …’den tahsil edilerek davacıya ödenmesine, Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,
d.) Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av.Kan ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.820,00 TL vekalet ücretinin müteselsilen ve müştereken davalılar … A.Ş. ,…, …’den tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine dair,

Davacı/Vekili Av…. , Davalılar ….A.Ş. … ve … Vekili Av. ….’in yüzüne karşı …’ın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay’a gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılacak dilekçe ile temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2018

Katip …

Hakim …