Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/440 E. 2018/567 K. 11.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/440 Esas
KARAR NO : 2018/567

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/05/2017
KARAR TARİHİ : 11/05/2018
K. YAZIM TARİHİ : 18/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalının fatura bedelini ödemediğini, işbu alacağın tahsili amacıyla Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız takibe girişildiğini, davalının haksız itirazı nedeni ile takibin durduğunu beyanla, itirazın iptalini, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekilinin cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davalı müvekkil şirket ile davacı şirket arasındaki ticari ilişki gereği, müvekkilin ABD’ye ihraç edeceği nargile hortumlarının alım satımı konusunda davacı şirketle anlaşıldığını, bu anlaşmaya göre 66.000 adet nargile hortumunun müvekkil şirkete teslim edilmesi karşılığında müvekkili şirket tarafından satış bedelinin ödenmesi hususunun kararlaştırıldığını, müvekkilinin o dönemde ABD’ye nargile ihraç edeceğinden, nargilenin her bir parçasını farklı toptancılardan alındığını, faturaların nargilelerin tüm parçalarının toplanıp monte edilmesinden sonra kesildiğini, sevk irsaliyelerinin ise dava dilekçesi ekinde sunulan gümrük beyannamesi ile aynı tarihli gibi gösterildiğini, ancak ödemelerin, işbu dilekçe ekinde sunulan cari hesap ekstreleri ve mail yazışmaları ile de görüleceği üzere faturalardan daha önceki tarihlerde yapıldığını, yine teslimatlarında sevk irsaliyelerinin düzenlenmesinden daha önceki bir tarihte gerçekleştirildiğini, müvekkili tarafından bahsi geçen ticari ilişki sebebiyle davacıya çeşitli dönemlerde ödemeler gerçekleştirildiğini, davalının da kabulünde olan … İş Bankası … şubesine ait … seri no.lu 12.000-TL bedelli, 27.08.2015 tarihli çekin yanı sıra, 1400 USD (3.428,60 TL) de 14.02.2015 tarihinde elden verildiğini, buna ilişkin olarak ekte sunulan … tarafından gönderilen email de her ne kadar müvekkil şirketin 903,96 TL borçlu olduğu belirtilmiş ise de bu borcun müvekkil tarafından hiçbir zaman kabul edilmediğini 1400 USD ödemenin elden yapıldığına ilişkin belgenin dilekçe ekinde sunulduğunu, ayrıca 05.01.2015 tarihinde 2.000,00-TL ödemenin davacı şirket yetkilisi …’ın şahsi hesabına (kendi talebi doğrultusunda) gönderildiğini, davacı şirket yetkilisi … tarafından müvekkil şirkete gönderilen 07.04.2015 tarihli mail ekinde mevcut cari hesap ekstresi de (Ek 3) faturaların ileriki bir tarihte kesileceğine işaret ettiğini, zira her bir borç girişinin açıklamasında “RESMİ FATURA KESİLECEK” ibaresi bulunduğunu, bu sebeple fatura tarihinden önce gerçekleştirilen ödemelerin de bahsi geçen 07.05.2017 tarihli faturalara ilişkin olarak gerçekleştirildiğinin kabulü gerektiğini, kaldı ki müvekkil şirket ile davacı arasında başkaca hiçbir hukuki/ticari iş ve ilişki olmadığını beyanla davanın reddini savunduğu, ayrıca müvekkili lehine %20 oranında az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine istemiştir.
Dava, İİK 67 vd md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Dava konusu itilafın; taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, ne tür bir ticari ilişki bulunduğu, takip ve dava konusu ticari ilişki kapsamında davacının alacağının bulunup bulunmadığı, takip tarihi itibari ile tahsili gereken alacak miktarının ne olduğu, davacının bu alacağı talep edip edemeyeceği, borcun ödenip ödenmediği, borçlunun temerrüte düşüp düşmediği temerrüt tarihinin, uygulanması gereken faiz tür ve oranının, buna göre tahakkuk eden faiz miktarının ve toplam alacağın ne olduğu, icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplandığı tespit edilmiş ve taraflar uyuşmazlığın sulh ve arabuluculuk yoluyla çözümü hususunda teşvik edilmiş ise de;bu yönde talep ve başvuru bulunmadığından tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Takip ve dava konusu alacağın dayanağı olan cari hesap ekstresi, ticaret sicili kayıtları, taraf- larca dayanılan diğer yazılı deliller celp edilmiş, dava konusu alacağın varlığı ve miktarın tespiti hususunda rapor aldırılmak üzere tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi ince- lemesine karar verilmiştir.
SMMM … tarafından dosya ve tarafların ticari defteleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 26/03/2018 tarihli raporda;
” Taraflar arasında davacı tarafından, davalıya Nargile Hortumu satışı yapılması şeklinde ticari ilişki kurulduğu,
İşbu ticari ilişki neticesinde davacı tarafından, davalıya 17.887,97 TL (KDV dahil) fatura düzenlendiği, davalının da davacıya 12.000,00 TL bedelli çek ile ödeme yaptığı, bu işlemler açısından taraflar arasında herhangi bir ihtilaf olmadığı,
Davacı ticari defterlerinde, icra takip tarihi İtibariyle davacı … Ltd. Şti.’nin, davalı …. A.Ş.’den 5.887,97 TL Alacaklı olduğu, (dava harçlandırması 5.877,97 TL yapılmış)
Davalı ticari defterlerinde, ise davalının davacıya 459,37 TL borçlu olduğu,
Taraflar arasında 5.887,97 TL – 459,37 TL = 5.428,60 TL ihtilaf olduğu, bununda davalının davacı, borcuna işlediği 2.000,00 TL Banka havalesi ve 3,428,60 TL Nakit ödemeden kaynaklandığı,
Rapor içeriğinde yapılan ayrıntılı tespit, inceleme ve izahatlar neticesinde, davalının yaptığını iddia ettiği 5.428,60 TL’nin, dava konusu faturaya istinaden yapıldığının ispata muhtaç olduğu ” hususu belirtilmiştir.
Toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan yargılama sonunda ; davacının takip tarihi itibariyle, takip /ve dava konusu faturalar nedeniyle davalıdan 5.877,97 TL alacaklı ol- duğu, takip konusu (asıl) alacak, faiz türü ve faiz oranı yönünden talepte fazlalık ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı tarafın likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği takip anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
Davalı/borçlunun Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu 5.877,97 TL’lik borca vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4489 Sayılı Kanun ile değişik 2.md gereğince … Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları dikkate alınarak yıllık % 9,75 ve değişen oranlarda basit usulde (3095 S.K. Md 3.) temerrüt faizi uygulanmasına,
Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine,

2- Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 401,52 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 70,95 TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 29,44 TL harcın mahsubu ile bakiye 301,13 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,

3- a.) Davacı tarafından sarf olunan ( 31,40 TL başvurma harcı + 70,95 TL peşin nispi harç + 4,60 TL vekalet harcından ibaret ) 106,95 TL harç ile ( 700,00 TL bilirkişi ücreti + 105,00 posta/ tebligat/müzekkereden ibaret ) 805,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
b.) Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c-) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av.Kan ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri gereğince, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/05/2018

Katip …

Hakim …