Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/439 E. 2018/765 K. 03.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/439 Esas
KARAR NO : 2018/765

DAVA : Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/05/2017
KARAR TARİHİ : 03/07/2018
K. YAZIM TARİHİ : 23/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davalı banka tarafından asıl borçlu …… ‘ya kullandırılan şirket kredi kartı ve kredi kullanımından kaynaklanan borcun muaccel hale geldiğini ve müvekkilinin söz konusu sözleşmeleri asıl borçlu olarak imzala- dığından bahisle ihtarname tebliğ edildiğini, ancak borcun dayanağı olarak gösterilen sözleşmelerde müvekkilinin imzasının bulunmadığını, sözleşmelerin müvekkili ……. yerine …… tara- fından vekaleten imzalandığını, Bakırköy ……. Noterliği’nin 17 mart 2009 tarih …… nolu vekalet- namesinde “kefil olma” ibaresi geçmekte ise de, kredi taahhütnamesinin lehdar ve kefil tarafından bizzat imzalanması gerektiğini, bu nedenle …… ‘nın kefaletinin ve kefillik sözleşmesinin ge- çersiz olduğunu, asıl borçlu ……’nun çektiği kredi nedeniyle ayni teminat olaark gös- terdiği İstanbul ili, Küçükçekmece ilçesi, Halkalı, …… pafta, ….. ada ….. parselde kain ….. nolu bağımsız bölüm üzerine banka lehine konulan 1.derece 1.sıra 486.000,00 TL bedelli ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılarak alacağın tahsili mümkün iken henüz borç bitmeden ipoteğin fek edildiğini, bu durumun hukuka aykırı olduğunu, banka yetkililerinin yetkilerini aşarak müvek- kiline ait hesaplardaki 400.000,00 USD ‘ye ayrı ayrı bloke koydurduklarını, davalı bankanın işlemlerinin çelişki arz ettiğini, müvekkili yönünden muacceliyet kesbetmiş bir borcun bulunmadığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 USD karşılığı 3.560,00 TL nin temerrüd tarihinden (21/05/2015 gününden) itibaren işleyecek devlet bankalarının USD cinsinden1 yıl vadeli mevduatlara uyguladığı en yüksek faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekilinin cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; dava değerinin dü- şük gösterildiğini, eksik harcın tamamlanmasının gerektiğini, iş bu uyuşmazlığın çözümünde İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görevli(yetkili) olduğunu, davada müvekkilinin husumet sıfatının bulunmadığını, dava konusu alacağın zaman aşımına uğradığını, dava dışı …… ile banka arasında imzalanan ….. Üyelik sözleşmesi’nin ….. tarafından müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla , Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi sözleşmelerinin …… tarafından asaletin ve …… ‘ya vekaleten müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile dava dışı ….. ile banka arasındaki Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi sözleşmesinin …… tarafından müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile asaleten, dava dışı …… Sigorta Aracılık Hizmetleri ve Dan. Tic. Ltd.Şti ile bankamız arasında imzalanan Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi sözleşmesi’nin …… ve ….. tarafından müşterek borçlu ve müte- selsil kefil sıfatıyla imzalandığını, ……ve …… ‘nın kardeş olduklarını, birbirleri adına asaleten veya vekaleten yapılan işlemden diğerinin haberdar olmadığına dair ididanın hayatın olağan akışına aykırı olduğunu,kaldı ki ……. ‘nın iradesine aykırı işlem yaptığını iddia ettiği ……. hakkında her hangi bir suç duyurusu veya açılmış davasının bulunmadığını, sadece bu durumun bile davacının kötü niyetini ortaya koyduğunu, ….. Sigorta Aracılık Hizmetleri ve Dan. Tic. Ltd.Şti’nin kurucu ortaklarının davacı …… ve ……olduğunu, imza yetkisinin tek başına ……’ya ait olduğunu, …… yurt dışında yaşadığından işlemlerin vekaleten …… ve …… tarafından yürütüldüğünü, davacı ile dava dışı sahıs ve firmalar arasındaki akrabalık ilişkisi ve organik bağ nedeniyle olayların davacının bilgisi ve rızası dışında gerçekleştiğine dair iddianın gerçek dışı olduğunu, …… ‘nın ……’nun müşterek borçlusu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı banka alacaklarının muaccel hale geldiğini, bunun üzerine ihtarname keşide ve tebliğ olunduğunu, borçluların temerrüde düştüğünü, sözleşmelerdeki davacı kefaletinin hukuken geçerli olduğunu, banka alacaklarının davacı müşterinin banka nezdindeki hesaplarında mevcut tutar kullanılmak suretiyle tahsil edildiğini, bu işlemin taraflar arasındaki sözleşmeye ve mevzuata uygun olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur
Dava; menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığın; davacının dava konusu sözleşmeler ile ilgili kefaletinin hukuken geçerli olup olmadığı, bu sözleşmeler kapsamında davalı bankaya borçlu olup olmadığı, davalı banka tarafından alacağa mahsuben yapılan bloke işleminin taraflar arasındaki sözleşmeye ve mevzuata uygun olup olmadığı, yersiz olarak yapılmış bir ödemeninin bulunup bulunmadığı, iadesi gereken ödeme tutarının ne olduğu, davacının bu ödemeyi talep edip edemeyeceği hususunda toplandığı tespit edilmiş, taraflar uyuşmazlığın sulh ve arabuluculuk yoluyla çözümü hususunda talep ve başvuruda bulunmadığından tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Tarafların ticaret sicil kayıtları, vergi kayıtları, ihtarname, banka kayıtları, sözleşmeler, hesap özetleri, resmi senet örnekleri vs deliller toplanmış, dava konusu borcun ve istirdata konu alacağın varlığı hususunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Emekli Banka Müfettişi-Müdürü …… tarafından düzenlenen 09/05/2018 tarihli raporda özetle;
” Vekilin geçerli bir vekalet ilişkisinin mevcut olması kaydıyla Kredi Tahhütnamesi’nin kredi miktarı ve kefili adına temsil yoluyla (vekaleten) imzalanmasının hukuken mümkün olduğu, dava konusu olayda davacı ….. ‘nın Bakırköy ….. Noterliği’nce düzenlenen 17/03/2009 tarih, ….. yevmiye numaralı vekaletname ile …… ile …..’yı vekil tayin ettiği, vekalet- namede ”T.C. hudutları dahilinde bulunan bilcümle banka ve banka şubeleri ile diğer kurum ve kuruluşlara müracaatla borç ve kredi talebinde bulunmaya, talep, tahsil ve ahzukabza, sulh ve ibraya, borç ve kredi beyan ve taahütlerinde bulunmaya, evrak ve belgeleri imzalamaya, gerektiğinde kefil olmaya, borcu vadesinde ödemeye, gerektiğinde tescil ve taksitlendirmeye, hesaplarından dilediği miktarda para çekmeye, hesaplar arası virman yapmaya” şeklinde çok özel yetkiler verdiği, dolayısıyla davacının sözleşmeler ile ilgili kefaletin geçerli olduğu,
Dava dışı asıl borçlular……. Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd Şti ve ……firmalarının ödemediği borçlarından dolayı taraflar arasında imzalanan Genel Nakdi ve Gayri nakdi Kredi Sözleşmesinde Müşterek Borçlu ve Müteselsil kefil sıfatı ile attığı imzadan dolayı davalı bankaya borçlu olduğu,
Davalı banka tarafından alacağa mahsuben yapılan bloke işleminin taraflar arasında imza- lanan sözleşme ve mevzuata uygun olduğu, davalı bankanın alacağına karşılık davacı hesaplarından yaptığı işlemlerin yerinde olduğu ve davacıya ödemesi gereken herhangi bir tutar olmadığı ” hususu belirtilmiştir.
Her ne kadar davacı sözleşmelerde imzasının bulunmadığı, geçerli bir kefaletinin ve kefilliğinin bulunmadığını beyanla menfi tespit ve istirdat talebinde bulunmuş ise de; alacağa dayanak sözleşmelerin davacının özel yetkili vekilince davacıyı temsilen kefil sıfatıyla imzalandığı, kefaletin hukuken geçerli olduğu, dava dışı asıl borçlular tarafından kullanılan kredilere karşılık muaccel hale gelen alacak nedeniyle kefil statüsündeki davacı hesabından yapılan tahsilatların hukuka uygun olduğu, iadesi gereken bir tutar bulunmadığı anlaşılmakla hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın REDDİNE,

2-Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 60,80 TL nispi harçtan mahsup edilerek Hazine’ye irat kaydına, bakiye 24,90 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

3-Davacı tarafından sarf olunan toplam yargılama giderinin kendi üzeride bırakılmasına,

Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

4- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine yürürlükteki AAÜT ve Av. ….. gereğince takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine dair,

Davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda, istinaf sınırının altında kalmakla kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/07/2018

Katip ……

Hakim …..