Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/427 E. 2018/636 K. 30.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2017/427 Esas
KARAR NO : 2018/636

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2017
KARAR TARİHİ : 30/05/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dilekçede davalı ile aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesap borcundan dolayı Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında 40.195,65 TL alacağın tahsili için takip yapıldığını, borçlunun haksız olarak itiraz ettiğini, itirazın iptaline ve % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya karşı cevabında davacıya borcunun bulunmadığını, 20.614,91 TL’lik kısmına itiraz edilmekle bakiye 19.580,74 TL’lik kısmın ferileri ile birlikte icra dosyasına ödendiğini, ödeme tarihi olan 17/03/2017 tarihi itibariyle borcunun kalmadığını, davacının takip talebinde dayanmadığı faturalara dayalı olarak itirazın iptali talebinde bulunamayacağını, davanın reddine ve % 20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy… İcra Müdürlüğünün ….esas sayılı dosyası incelendiğinde alacaklı tarafından borçlu şirket aleyhine cari hesap alacağına dayalı olarak 40.195,65 TL alacak üzerinden ilamsız icra yoluyla takip yapıldığı, borçlunun süresi içerisinde borcun 20.614,91 TL’lik kısmına itirazda bulunduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf konusunun cari hesaptan kaynaklandığı anlaşılmakla ve davacı tarafından ticari defterlere dayanıldığı göz önüne alınarak tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde davacının tutmakla zorunlu olduğu ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu kanuni süre içerisinde onaylanmış olduğu 2017 yılına ilişkin ticari defterlerde e-defter olarak tutulmasına geçildiği bu defterin de beratların kanuni süre içerisinde onaylandığı, bu nedenle HMK 244 maddesi gereğince defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacının ticari defterlerinde davalı ile olan ticari ilişkisi cari hesap kaydı olarak tutulduğu 31/12/2016 tarihli 40.175,38 TL’lik alacak bakiyesinin takip tarihi itibariyle de aynı olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda davalının sunduğu cari hesap ekstresinde davacı alacaklıya ait cari hesap ekstresinde takip tarihi olan 02/03/2017 tarihinde 34.401 TL alacaklı olduğu 17/03/2017 tarihli icra dairesine yapılan ödeme ile 53.981,88 TL alacaklı olduğu, hesabın ters bakiyede olduğu ancak davalının özel hesap dönemine tabi olduğu alacaklı davacının firmadan faturasız mal teslimi yaptığı, henüz işlenmeyen faturalar için stok takip kaydı açılarak fiyatlandırma yapıldığı tespit edilmiş ise de bu kayıtların cari hesap bakiyesine etkisinin bulunmadığı davacının ve davalının cari hesap ekstrelerinin incelenmesinde davacının 2015 ve önceki dönemlerde kağıt irsaliyeli faturaların davalının ve davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, teslim eden teslim alan imzalarının olmadığı tespit edilmiş olup davacının düzenlemiş olduğu 29/10/2015 tarihli 22.852,12 TL tutarlı faturayı davacı şirketçe cari hesap ekstresinde işleme aldığı bu dönemden sonraki mallar için takip kaydı oluşturup hesap dönemleri sonunda ve başında ilgili izleme kayıtları açıp kapayarak stoklarını takip ettiği davacı faturalarının irsaliyeli fatura olarak düzenlendiği, irsaliyeli faturanın da mal ile birlikte muhatabına teslim edilmesi esas olup 74.576,24 TL toplam tutarlı faturalar içeriği malların stok hesabına kayıtlı ancak ticari defterlerde kayıtlı olmadığından davalı firmanın bu faturaları stok hesabına aldığı stoklara ilişkin fatura ve içeriklerinin ticari defterlere entegrasyonu yapılmadığından kaynaklandığı belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın tarafların ticari defterlerindeki mutabakatın olmamasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davalı şirketin davacı tarafından kesilen 74.576,24 TL tutarındaki faturaların ticari defterlere kaydının yapılmadığından kaynaklanmaktadır. Bu faturalar ticari defterler dışında davalının stok hesabında bulunmakta ise de ticari defterlerde kaydı bulunmamaktadır.
Davacının davalının ticari defterlerinde kayıtlı bulunmayan bu faturalara konu malları teslim ettiğine dair usulüne uygun delillerle ispatlanması gerekir. Davacının ticari defterleri usulüne uygun tutulmuş ise de defter kayıtlarının dayanak belgeleri faturaları fatura içeriğindeki malların teslimini kanıtlamaz. Davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmayan faturalara ilişkin ispat yükü kendisinde bulunan davacının teslim ettiğine dair belge ibraz etmemiş olması ve davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı stok hesabında kayıtlı olmasının malların teslimi niteliğinde bulunmadığı göz önüne alınarak davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 35,90 TL ilam harcından peşin alınan 151,08 TL harcın mahsubu ile bakiye 115,18 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.473,79 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/05/2018

Katip …

Hakim …