Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/415 E. 2020/237 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/415 Esas
KARAR NO : 2020/237 Karar

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2016
KARAR TARİHİ : 11/03/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/04/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile 17/10/2016 tarihinde davalı …… Piliç üzerine kayıtlı …… sigorta tarafından sigortalanan diğer davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan ….. plakalı aracın ….. Caddesi üzerinde seyir halinde iken arka kapağının açılması suretyilme müvekkiline ait park halinde bulunan ….. plakalı araca sol taraftan çarpması suretiyle davaya konu trafik kazasının meydana geldiğini, kaza dolayısıyla müvekkiline ait araç kasası ve yan camlar ve kapısı ve sair hasarların meydana geldiğini, aracın tamirat bedeli olarak 5.123,48 TL ödediğini, öncelikle araca tedbir konulmasına, yine fazlayailişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkile ait araçta meydana gelen zarar bedeli ve değer kaybının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesi ile hasarın tazmini için kendilerine başvurulmadığını, eğer başvurulmuş olunsaydı, bu hasarı karşılayacaklarını, aracın özel servise götürülerek ekspertiz raporu alınmadan onarımının yapılarak fatura edildiğini, yedek parça değişimlerinin hepsinin bu kazadan kaynaklı olamayacağını, bu nedenle hasar bedelinin fahiş olduğunu, ayrıca değer kaybı talebine de itiraz ettiklerini, değişen bazı parçaların cam sileceği, far gibi parçaların değer kaybı oluşturmayacağını, eğer sigorta poliçesinde değer kaybı klozu var ise davanın sigorta şirketine veya sürücüye açılması gerektiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …… Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirkete başvuruda bulunulmadığını, bu başvurunun kanun kapsamında zorunlu olduğunu ve bu nedenle usulden reddedilmesi gerektiğini, müvekkilinin hasar ve değer kaybına yönelik sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, bu nedenle sebepsiz zenginleşmenin önlenmesi için kusur tespiti yapılması gerektiğini, ayrıca değer kaybına yönelik hesaplamanın ise 01/06/2015 tarihli yeni trafik poliçesi genel şartlara göre yapılması gerektiğini, bu nedenle davanın usulden ve esastan reddi karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Büyükçekmece ……. Asliye Hukuk Mahkemesinin …… Esas, ……. sayılı görevsizlik kararına binaen dosya mahkememize tevzi edilmekle iş bu esas numarasını almıştır.
Davacının ….. plakalı aracının TRAMER kaydının ve davalı sigorta şirketinden hasar dosya sureti dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyaya sunulan 28/02/2018 tarihli bilirkişi Makina Mühendisi ……. tarafından düzenlenen raporda aracın hasarlı parça tutarının Ekspertiz Raporunda belirtildiği şekilde kendi servisinde yaptırılırsa yaklaşık 5,107,14 TL (KDV ve işçilik Dahil), olacağı, ve makul seviyede olduğu, ….. plakalı araç sürücüsünün % 100 kusur oranı ile asli kusurlu olduğu, ….. plakalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Bir davada çekişmeli olguların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği konusuna, ispat yükü denir. İspat yükü ve kuralları TMK’nun 6. ve 7. maddelerinde düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunun 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
HMK’nın 190. Maddesinde ise ispat yükü düzenlenmiştir. Maddeye göre;”1- İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.2- Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnaların dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı ….. plakalı aracın …… Caddesi üzerinde seyir halinde iken arka kapağının açılması suretyilme müvekkiline ait park halinde bulunan ….. plakalı araca sol taraftan çarpması suretiyle davaya konu trafik kazasının meydana gelen trafik kazası nedeni ile zarar bedeli ve değer kaybının tahsili istemi ile dava açılmış olup, davacının maliki olduğu ….. plakalı aracın onarım bedeline ilişkin talebinin 10.03.2017 tarihli ödeme dekontundan da anlaşıldığı gibi ödenmiş olduğundan bu talep üzerinden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş olup, değer kaybı talebi yönünden ise 28/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda davalının tam %100 kusurlu olduğu ve aracın değer kaybının 6.426,23-TL olduğu yönündeki tespitte dikkate alınarak 6.426,23-TL değer kaybı bakımından davanın kısmen kabulüne, yapılan ödemenin ise dava tarihinde sonra oluşu da dikkate alınarak dava tarihi itibari ile haklı olduğundan bahisle davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Davacının maliki olduğu ….. plakalı aracın onarım bedeline ilişkin talebinin konusuz kalmış olması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacının değer kaybına ilişkin 6.426,23-TL maddi tazminatın davalılardan tahsili edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 438,97 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL peşin harcın mahsubu ile 268,19 TL’nin kabul ve red oranı göz önüne alındığında 171,64 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bakiye 96,55 TL’nin davacıdan tahsil ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 492,28 TL harç, 251,05 tebligat müzekkere gideri, 700 TL bilirkişi ücreti toplamı 1.443,33 TL’nin kabul ve red oranı göz önüne alındığında 923,73 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye 519,60 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
11/03/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”