Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/399 E. 2018/538 K. 04.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/399 Esas
KARAR NO : 2018/538

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 25/04/2017
KARAR TARİHİ : 04/05/2018
K.YAZIM TARİHİ : 15/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ibraz ettiği dava dilekçesinde ve özetle;müvekkilinin davalı şirketten 2012 ve 2013 yıllarında … abone numarası ile elektrik satın aldığını,elektrik bedeli içinde davacıdan Kayıp-Kaçak, Sayaç Okuma,Perakende Satış Hizmet Bedeli,Dağıtım Bedeli,İletim Bedeli, Aktif Enerji Birim Fiyatı içine ilave edilen mükerrer kayıp kaçak bedeli,bu bedeller üzerinden hesaplanan %18 KDV % 2 TRT Payı %1 Enerji Fonu,% 5 Belediye Tüketim Vergisi bedeli olarak haksız tahsilat yapıldığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere belirsiz alacak olarak şimdilik 9.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle;müvekkili ile davacı arasında yapılan sözleşme gereğince iş bu davada İstanbul Bakırköy Adliyesi Mahkemeleri’nin yetkisinin kabul edildiğini beyanla yetki itirazında bulunmuş, Elektrik Piyasası Kanunu’nda yapılan değişiklik ile devam eden davalar ve yeni açılan davalara konu edilen alacak taleplerinin yasal dayanağının bulunmadığını be- yanla davanın reddini savunmuş, davanın … ve …. A.Ş ye ihbar talebinde bulun- muşlardır.
İhbar olunan…AŞ vekili cevap dilekçesinde davanın reddini savunmuş, diğer ihbar olunan …. ise cevap vermemiştir.
İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce yapılan değerlendirme sonucu , davacı ile davalı arasındaki elektrik enerjisi satışına ilişkin 13/08/2012 tarihli sözleşmenin XII maddesi gereğince işbu sözleşmeden kaynaklanan ihtilaflarda Bakırköy mahkemelerinin yetkisi kabul edilmiş olmakla HMK 17 md gereğince …Esas, …karar nolu 07/11/2016 tarihli yetkisizlik kararı verilmiş , karar istinaf başvurusunun reddi yoluyla kesinleşmiştir.
Dava, dava aboneden haksız olarak tahsil edilen Kayıp Kaçak, Sayaç Okuma,Perakende Satış Hizmeti,Dağıtım ve İletim Bedelinin istirdatı talebine ilişkindir.
Her ne kadar davacı tarafından davalı aleyhine istirdat talepli iş bu dava ikame olunmuş ise de ; iş bu dava tarihinden sonra 17/06/2016 Tarih 29745 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren geçmişede etkili 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı kanunun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentlerinin değiştirildiği ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; Tüketici Hakem Heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmünün getirildiği, Tüketici Hakem Heyetleri’nin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri geçmişe de etkili olarak sadece bu Dağıtım, Sayaç Okuma, Perakende Satış Hizmeti, İletim ve Kayıp-Kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun dene- timi ile sınırlandırıldığı, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek yukarıda sözü edilen bedellerin maliyet unsuru kap- samına dahil edildiği,
Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen;
Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konu- luncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü,
Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içerdiği,
Hâl böyle olunca, dava tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak v.b. ad altında alınan bedeller ile ilgili olarak açılan ve hâlen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalar da) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanu- nu’nun 17., geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının tartışıl- masının gerektiği,
Ancak ,davacı tarafın davasını kayıp-kaçak v.b. ad altında alınan bedellerin haksız olduğu iddiasına dayandırdığı,bu tahsilatların yürürlükteki elektrik mevzuatına aykırı olduğu veya miktarının fazla olduğu yönünde bir iddiasının bulunmadığı anlaşılmakla 6446 sayılı Kanunun 6719 sayılı Kanunla değişik 17.maddesinin 10.fıkrası hükmü ve geçici 20.maddesi gereğince konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönünde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan bu yasa değişiklikleri dikkate alındığında; Enerji Piyasası Düzenleme Ku- rumu kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak açılan (ve halen derdest olan) davalar, (açıklanan yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte) konusuz kalmıştır.
Bu noktada uyuşmazlık; davalının, davanın açılmasına sebebiyet verip vermediği, bu bağlamda davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Yargılama harç ve giderleri, kural olarak davada haksız çıkan (aleyhine hüküm verilen) tarafa yükletilir. (HMK m. 326/I). Bu cümleden olarak, davayı kazanan taraf, davayı bir vekil aracılığı ile takip etmişse, haksız çıkan taraf, yargılama gideri olarak vekalet ücreti ödemeye de mahkum edilir (HMK m. 323/1-ğ).
Bir tarafın, dava açıldığı andaki mevzuata veya içtihat durumuna göre davasında veya savun- masında haklı olup da, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yeni bir kanun hükmü veya yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince davada haksız çıkmış olması halinde, yargılama giderlerine mahkûm edilemeyeceği kuşkusuzdur.
Burada önemle vurgulanmalıdır ki, bir kimseye diğer tarafın dava giderlerinin yükletilmesinin nedeni, o kimsenin diğer tarafın gider yapmasına haksız olarak sebebiyet vermiş olmasıdır. İşte bu nedenledir ki, dava açıldığı anda haklı durumda bulunan tarafın, yargılama sırasında meydana gelen mevzuat değişikliği sonucu haksız duruma düşmesi halinde yargılama giderlerinden sorumlu tutulması olanaklı değildir.(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.11.2009 günlü ve 2009/18-421 E.-2009/526 K. sayılı ilamında da aynı ilkeye yer verilmiştir.).
Somut olayda; davacı, davanın açıldığı andaki mevzuata ve içtihat durumuna göre dava aç- makta haklıdır. Yani; davaya konu bedelleri tahsil eden davalı, davanın açılmasına sebebiyet ver- mişlerdir.Davacı tarafından, davalıdan Kayıp-Kaçak, Dağıtım, İletim, Perakende Satış Hizmeti Ve Sayaç Okuma Bedellerinin tahsilinin talep edildiği davada, “konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına” dair verilen karar, yargılama sırasında yürürlüğe giren yasa değişikliğinin bir sonu- cudur. Bu itibarla, dava açıldığı tarihte, yapılan yasa değişikliği henüz ortada bulunmadığından, dava tarihi itibariyle davacının dava açmakta haklı olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
Bu durumda; dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle, davacının dava aç- masında haksız sayılamayacağı cihetle; davacı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekmiştir.(Yüksek Yargıtay …’ncü Hukuk Dairesi’nin 28/03/2017 gün ve … esas,…karar ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …’ncü Hukuk Dairesi’nin 13/04/2017 gün ve … esas,… karar sayılı ilamları)
Bu nedenlerle ; yasal değişiklik nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar veril- mesine tesisine yer olmadığına, davanın açıldığı anda davasında haklı olan davacı yararına yargılama gideri ve maktu vekâlet ücreti takdirine karar verilip aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-) Konusuz kalan davanın esası hakkında karar tesisine YER OLMADIĞINA,

2-)Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 35,90 TL karar ve ilam harcın- dan peşin alınan 153,70 TL harçtan mahsup edilerek Hazine’ye irat kaydına, bakiye 117.80 harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

3-)Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

4- a.) Davacı tarafından sarf olunan ( 29,20 TL başvurma harcı + 35.90 TL nispi peşin harç + 4,30 TL vekalet harcından ibaret ) 69.40 TL harç ile posta/ tebligat/müzekkereden ibaret 491,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
b.) Davalı tarafça sarf olunan 159,10 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına ,
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri gereğince,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/05/2018

Katip …

Hakim …