Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/393 E. 2018/1234 K. 30.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/393 Esas
KARAR NO : 2018/1234

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/04/2017
KARAR TARİHİ : 30/11/2018
K. YAZIM TARİHİ : 20/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkilinin davalıya sunduğu ardiye ve hammaliye ücretine ilişkin faturaya dayalı borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişil- diğini, davalının takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı; usule uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Dava, İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Celp olunan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının tetkikinde ; davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine faturaya dayalı 122.524,46 TL AA + 464,57 Tl takip öncesi işlemiş faizden ibaret toplam 122.989,03 TL alacağın tahsili istemiyle 24/02/2017 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini 01/03/2017 tarihinde tebellüğ eden borçluyu temsilen vekilinin 07/03/2017 tarihinde (süresi içinde ) ibraz ettiği dilekçe ile ” alacaklı görünen tarafın hizmet bedeli talep ettiği eşyalara Bakırköy …. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 20/10/2016 tarih …. D. İş sayılı dosyası üzerinden el konulduğunu, 5607 sayılı yasanın 11/6 ve diğer ilgili maddeleri gereğince depolama masraflarının gümrük idaresine ait olduğunu ,müvekkilinin her hangi bir borcunun bulunmadığı”ndan bahisle tebliğ edilen ödeme emrine ,borca , faize faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, alacaklı vekilinin yasal süre içinde mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Dava konusu itilaf; taraflar arasında ardiye ve hammaliye hizmetine ilişkin akdi ilişki bulunup bulunmadığı, davacının takip ve dava tarihi itibariyle takip konusu fatura nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı,(alacağın var olup olmadığı), tahsili gereken alacak miktarının ne olduğu, davacının bu alacağı talep edip edemeyeceği, borcun ödenip ödenmediği, borçlunun temerrüte düşüp düşmediği temerrüt tarihinin , uygulanması gereken faiz tür ve oranının, buna göre tahakkuk eden faiz miktarının ve toplam alacağın ne olduğu, icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplanmaktadır.
Takip ve dava konusu alacağın dayanakları, ticaret sicili kayıtları, Bakırköy …. Sulh Ceza Hakimliği’nin…Değişik İş sayılı dosyası, taraflarca dayanılan diğer yazılı deliller celp edilmiş, alacağın varlığı ve miktarının tespitine ilişkin rapor aldırılmak üzere tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.
Taşıma Uzmanı …. ve SMMM …. tarafından tüm dosya ve davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen ve dosyadaki delillere uygunluğu nedeniyle itibara layık bulunan 06/08/2018 tarihli raporda;
“Davacının ticari defter kayıt ve belgelerine göre, davacı tarafça davalı tarafa ardiye ve hamaliye hizmetleri sunulmasından dolayı, bir adet faturadan kaynaklı 122.524,46 TL alacaklı olduğu,
Davalının, davacı tarafından sunulan hizmetin inkar edilmediği, ancak EL KOYMA sebebi ile malın ardiye ve sair masraflarının dava dışı Gümrük idaresinden talep edilmesi gerektiğinin ileri sürüldüğü,
Akdi olarak 15/10/2016-03/01.2017 tarihleri arasında malın davacıya ait geçici depolama yerinde beklemesi ve oradan şevki kaynaklı masraflardan; mala ilişkin serbest dolaşıma giriş beyan eden davalının sorumlu olduğu; bunun için davalının saklama ve sevk yönünde iradesinin de fesada uğramaması, bu yönde akdi ilişki iradesinin devam etmesi gerektiği,
Ancak, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ilgili maddeleri gereği, tutulan TUTANAK ÎLE el koyma hususunun 19/10/2016 tarihi itibarı ile davacı tarafça da TUTANAK ALTINA ATILAN İMZA ile teyit edildiği, bu durumda 19/10/2016 sonrası ardiye hizmeti ve malın sevki masraflarından artık davalının değil, dava dışı idarenin sorumlu olduğu, zira davalının bu aşamadan itibaren saklama ve sevk iradesinden söz edilemeyeceği,
Malın tutanak ile tespit edilip, 3.333, 00 kg miktarında davacıya bırakılmasının, artık tutanak gereği idare için saklama anlamına geleceği,
Davacının davalı taraftan ancak 15/10/2016-19/2016 tarihleri dahil toplam beş (5) gün için ardiye hizmet bedeli talep edebileceği, aşan miktarı davalıdan talep edemeyeceği değerlendirilmekle; davacının düzenlediği faturadan dolayı 7.499, 36 TL alacaklı olduğunun değerlendirildiği, davacının takip tarihinden itibaren talebi gibi temerrüt faizi talep edebileceği “belirtilmiştir.
Davacının itiraza uğrayan icra takibi ile toplam 122.989,03 TL alacağın tahsili istemiyle davalı aleyhine takibe giriştiği, davalının borcun tamamına itiraz ettiği, toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan yargılama sonunda ; davacının davalıya ait eşyalar hakkında 15/10/2016- 19/2016 tarihleri dahil toplam beş (5) gün için ardiye hizmeti sunmuş olması nedeniyle davalıdan 7.499,36 TL alacağının olduğu, Sulh Ceza Mahkemesi’nce verilen el koyma kararı kapsamında ardiye hizmeti sunulan diğer günlere ilişkin ücret ve masrafların davalıdan talep edilemeyeceği, davalı takip ile temerrüde düştüğünden takip öncesi işlemiş faiz vs fazla talebin yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalı/borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu 122.524,46 TL’lik borcun 7.499,36 TL’lik kısmına vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4489 Sayılı Kanun ile değişik 2.md gereğince T.C. Merkez Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları dikkate alınarak yıllık % 9,75 ve değişen oranlarda basit usulde (3095 S.K. Md 3.) temerrüt faizi uygulanmasına,
Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 512,28 TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 1.477,47 TL nispi harçtan mahsup edilerek Hazine’ye irat kaydına, bakiye 965,19 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan (1.400,00 TL bilirkişi ücreti +145,00 TL posta/tebligat/ müzekkereden ibaret ) 1.545,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 108,15 TL’si ile ( 31,40 TL başvuru harcı + 512,28 TL peşin nispi harç + 4,60 TL vekalet harcından ibaret ) toplam 548,28 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c-) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-a.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine dair,

Davacı vekilinin yüzüne karşı , davalının yokluğunda 5235 Sayılı Kanunun geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 341 ila 360. madde hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2018

Katip …

Hakim …