Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/379 E. 2018/505 K. 27.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/379 Esas
KARAR NO : 2018/505

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/04/2017
KARAR TARİHİ : 27/04/2018
K. YAZIM TARİHİ : 15/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili sigorta şirketince düzenlenen …nolu 01/01/2014-2015 vadeli poliçe gereğince davalı şirketin teminat altına alındığını, müvekkili şirketin sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tüm yükümlülükle- rini yerine getirmesine rağmen davalı tarafın mali yükümlülüklerine uymadığını ve primden kaynak- lanan borcunu ödemediğini,alacağın tahsili amacıyla Küçükçekmece … .İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini,davalının takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; dava konusu uyuş- mazlığın sigorta hukukundan kaynaklandığını, ticari nitelikte bir uyuşmazlık olmadığını, davanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğini beyanla mahkemenin görevine itirazda bulun- muş, dava dilekçesinden dava değerinin anlaşılamadığını, öte yandan yine dava dilekçesinde belirtil- mediği için davacının alacak talebinin müvekkili ile yapmış olduğu sigorta sözleşmesi kapsamında 2014 yılına dair olmak üzere müvekkil firmanın ciro aşımı nedenine dayalı olduğunu tahmin ettik- lerini, davacı ile müvekkilinin 2013 yılı sonu itibariyle sigorta sözleşmelerini yenileme noktasına git- tiklerini, bunun için de müvekkil şirketin tahmini cirosunun 712.000 Euro olacağı noktasında mutabık kaldıklarını, Ek l’deki teyitleşmeden de anlaşılacağı üzere, müvekkilinin davacı firmaya 2014 yılı cirosunun tahmini 712.000 Euro olacağını belirttiklerini, ancak müvekkili firmanın 2014 yılı ciro- sunun mutabık kalınan miktarın üzerine çıktığını ve bu ciro artışı nedeniyle de dava konusu alacağın talep edildiğini düşündüklerini, bu kabule göre müvekkili firmanın 2014 yılı cirosunun 712.000 Euro’nun üstüne çıkmasının tek ve yegane nedeninin 2014 yılı içersinde satın aldığı 3 adet tır ve onlara bağlı olan römorkların ciroda yarattığı fark olduğunu,bu anlamıyla müvekkil firmanın 2014 yılı cirosunda ortaya çıkan bu değişikliğin elde edilmiş olan kâr/kârlardan doğmadığını, davacı firmanın ciro aşımı argümanına dayalı olarak müvekkilden talep edebileceği bir alacağın bulunmadığını, takibin haksız ,takibe vaki itirazlarını yerinde olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan prim alacağının tahsili hususunda girişilen takibe vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Celp olunan Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasının tetki- kinde ; davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine … nolu poliçeden kaynak- lanan 4.028,31 Euro prim + 331,15 Euro işlemiş faizden ibaret toplam 4.359,46 Euro alacağın tahsili istemiyle ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini 14/03/2017 tarihinde tebellüğ eden borçluyu tem- silen vekilinin 15/03/2017 tarihinde (süresi içinde ) ibraz ettiği dilekçe ile “takip alacaklısı görünen tarafa borcunun bulunmadığı”ndan bahisle borca , faize faiz oranına ve tüm ferilerine ” itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, alacaklı vekilinin yasal süre içinde mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki itilafın; davacının takip ve dava tarihi itibariyle dava ve takip konusu si- gorta poliçesi nedeniyle davalıdan prim alacağının bulunup bulunmadığı,(alacağın var olup olma- dığı), tahsili gereken alacak miktarının ne olduğu, davacının bu alacağı talep edip edemeyeceği, bor- cun ödenip ödenmediği, borçlunun temerrüte düşüp düşmediği temerrüt tarihinin , uygulanması gereken faiz tür ve oranının, buna göre tahakkuk eden faiz miktarının ve toplam alacağın ne olduğu, icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplandığı tespit edilmiş ve taraflar uyuşmazlığın sulh ve arabuluculuk yoluyla çözümü hususunda teşvik edilmiş ise de; bu yönde talep ve başvuru bulunmadığından tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Takip ve dava konusu alacağın dayanağı olan poliçe, ticaret sicili kayıtları, taraflarca dayanılan diğer yazılı deliller celp edilmiş, dava konusu alacağın varlığı ve miktarın tespiti hususunda rapor aldırılmak üzere tarafların ticari defterleri ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.
SMMM… tarafından dosya ve tarafların ticari defteleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen gerekçesi, delillere ve yargısal denetime uygunluğu nedeniyle itibara layık bulunan 01/03/2018 tarihli raporda;
” Davacı … acentesi tarafından, davalıya 11/02/2014 tarihinde ….Nolu 01/01/2014-01/01/2015 tarihleri aralığı için “Yurtiçi Taşıyıcı Mali Mesuliyet Sigortası Abonman Sözleşmesi” Poliçesi düzenlendiği, Poliçe bedelinin 5.607,00 Euro olduğu, yine işbu poliçe için verilen teklifte, bu bedelin davalının 2014 yılında 712.000,00 Euro Net satış cirosunun esas alındığı, cirodaki artış veya azalma karşısında +/- Prim tahakkuk ettirileceğinin hükme bağlandığı,
Davalının 2014 yılındaki cirosunun 1.350.515,89 Euro olarak gerçekleşmesi neticesinde, davacı tarafından davalıya 05/08/2015 tarihinde … Nolu poliçeye istinaden dava konusu edilen 5.028,31 Euro bedelli Ek Poliçe (Zeyilname) düzenlendiği, davalının gerçekleşen cirosu ile düzenlenen Ek poliçe bedelinin uyumlu olduğu,
Davalı tarafından, ek/Zeyilname Sigorta Poliçesine istinaden 1.000,00 Euro ödenmesi neticesinde, icra takip tarihinde davacının davalıdan 4.028,31 Euro Alacaklı olduğu,
Davalı ticari defterlerinde, dava konusu Ek Sigorta Poliçesinin kayıtlara alınmadığı ancak; davacıya yapılan 1.000,00 Euro havalenin kayıtlı olduğu, bu havaleyi de davacı cari hesabına değil de, usulsüz olarak kasaya çekilen şeklinde kayıt altına aldığı, neticede; davalının ticari defterlerinde ki usulsüz kayıtlar nedeniyle, davacının herhangi bir Borç/Alacak bakiyesinin gözükmediği,
Davalı vekilinin savunmalarında, müvekkilinin ciro artışının yeni alınan 3 adet tırdan kaynak- landığı, kendilerine teklif verildiği zaman bu 3 tırın olmadığı, 3 tır daha alınınca müvekkilinin bu tırlarla yapmış olduğu ek işlerle ciro artışı olduğu, ancak bununla birlikte davalının yatırımları nede- niyle giderleri olduğundan, ciro artışının karlılık artışına sebep olmadığı ve bu nedenle ek prim tahakkuk ettirilemeyeceğini iddia ettiği,
Ancak; taraflar arasında düzenlenen Sigorta Poliçesinde/teklifinde, davalının belli bir araç sayısı ile veya mevcut araçları ile gerçekleştireceği ciro 712.000,00 EUR olacaktır denilmediği, Poliçede böyle bir şerh bulunmadığı, davalının, 2014 yılında 712.000,00 EUR’nun üzerinde veya altında ciro yapması halinde +/- prim tahakkuk ettirileceği hüküm altına alındığı,
Neticeten; davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 4.028,31 TL alacağının bulunduğu ” belirtilmiştir.

Davacı/alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine …nolu poliçeden kaynak- lanan 4.028,31 Euro prim + 331,15 Euro işlemiş faizden ibaret toplam 4.359,46 Euro alacağın tahsili istemiyle ilamsız takibe girişildiği, davalının asıl borca ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği, itirazın iptaline ilişkin iş bu davada toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan yargılama sonunda davacının davalıdan primden kaynaklanan 4.028,31 Euro (asıl) alacağının bulunduğu, takip tarihinden önce davalı tarafın temerrüde düşürdüğüne ilişkin delil sunulmadığından takip öncesi faiz talep edemeyeceği, tarafların tacir olduğu, takip ve dava konusu alacağın ticari işten kaynaklandığı, 3095 Say. Kanun 4/a mad. Gereğince, 1 yıl vadeli EURO cinsi mevduata fiilen uygulanan faiz oranının % 3 olduğu , davacı talebinin takip sonrası faize ilişkin talebinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıl- makla davacının davasının kısmen kabulüne karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalı/borçlunun Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası üze- rinden takibine girişilen dava ve takip konusu 4.359,46 Euro tutarındaki borcun 4.028,31 Euro’luk kısmına vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
3095 sayılı kanunun 4-a maddesi gereğince takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşıl- mamak üzere- takip tarihinden itibaren 1 yıl vadeli EURO cinsinden mevduata uygulanan yıllık % 3 ve değişen oranlarda faiz uygulanmasına,
Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlu- nun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine
Fazlaya ilişkin talebin reddine,

2-Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 1.084,21 TL karar harcından mahkememiz vez- nesine yatırılan 293,06 TL nispi peşin harcın mahsubu sonucu bakiye 791,15 TL karar harcının davalıdan tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına,

3- a.)Davacı tarafından sarf olunan (700,00 TL bilirkişi ücreti + 106,50 TL posta/tebligat/ müzekkereden ibaret ) 806,50 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 741,98 TL’si ile (31,40 TL başvuru harcı + 293,06 nispi/peşin harç + 4,60 TL vekalet harcından ibaret toplam) 329,06 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,

b.)Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c.)Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin müteselsilen ve müştereken davalılardan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine ,
Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 1.304,76 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri gereğince,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere Davacı/Vekili Av… Davalı/Vekili Av. …’nin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/04/2018

Katip …

Hakim …