Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/37 E. 2018/265 K. 16.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/37 Esas
KARAR NO : 2018/265

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/01/2017
KARAR TARİHİ : 16/03/2018
K. YAZIM TARİHİ : 03/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin davalı taraftan tahsili gereken cari hesap alacağının ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili ile davacı şirket arasında cari hesap ilişkisi bulunmadığını, buna dair sözleşme sunulmadığını, hesap dökümünde belirtilen faturadan kaynaklanan herhangi bir mal veya hizmet alınmadığını, icra dosyasına vaki itirazlarının haklı ve yerinde itirazın iptaline ilişkin işbu davanın ise kötü niyetli olduğunun beyanla davanın reddini müvekkili lehine %20 ‘den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istmiştir.
Dava, İİK 67 vd md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Celp olunan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının tetkikinde davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine cari hesaptan kaynaklanan 14.289,07.TL asıl alacağın tahsili istemiyle 16/08/2016 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini 19/09/2016 tarihinde tebellüğ eden borçlunun 22/09/2016 tarihinde (süresi içinde ) ibraz ettiği dilekçe ile ” yetkiye, ayrıca alacaklı görünen tarafa her hangi bir borcununu bulunmadığından bahisle tebliğ edilen ödeme emrine ,borca , faize faiz oranına ve tüm ferilerine ” itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, davacı vekilinin yasal süre içinde mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı borçlu ancak yetkili icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ise de , itirazında yetkili icra dairesini belirtmediğinden, usule uygun olarak ileri sürülmeyen yetki itirazına itibar edilmemiştir.
Borca ilişkin itiraza gelince ;taraflar arasındaki ihtilafın, alacak miktarının ne olduğu, davacının bu alacağı talep edip edemeyeceği, borcun ödenip ödenmediği, borçlunun temerrüte düşüp düşmediği temerrüt tarihinin , uygulanması gereken faiz tür ve oranının, buna göre tahakkuk eden faiz miktarının ve toplam alacağın ne olduğu, icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplandığı tespit edilmiş ve taraflar uyuşmazlığın sulh ve arabuluculuk yoluyla çözümü hususunda teşvik edilmiş ise de; bu yönde talep ve başvuru bulunmadığından tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Takip ve dava konusu alacağın dayanağı olan cari hesap ektresi, ticaret sicili kayıtları, taraflarca dayanılan diğer yazılı deliller celp edilmiş, dava konusu alacağın varlığı ve miktarın tespiti hususunda rapor aldırılmak üzere tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.

SMMM … tarafından dosya ve tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 27/12/2018 tarihli raporda;
”Davacının 2015 ve 2016 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu,
-Davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (19.08.2016) itibariyle davacının davalıdan 14.289,07- TL alacaklı olduğu,
-Davalının 2015 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunmadığı, 2016 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu,
-Davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi (19.08.2016) itibariyle davalının davacıya 14.265,72 TL borçlu olduğu,
-Davacı ve davalı taraf ticari defterlerinin takip tarihi itibari ile 14.265,72 TL yönünden birbiriyle uyumlu olduğu, davalının 2015 açılış virmanında 23,34 TL açılış virman farkının bulunduğu ancak bu farkın aleyhe delil olan davalı ticari defterlerindeki virman kaydının ispata muhtaç olduğu,
Neticeten ;davacının davalıdan takip tarihi (19.08.2016) itibari ile 14.289,07 TL alacaklı olduğu ” hususu belirtilmiştir.
Başlatılan takibin ve açılan davanın takip öncesi faiz miktarını içermediği, davacı talebinin sadece 14.289,07 TL asıl alacağa ilişkin olduğu, toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan yargılama sonunda ; davacının takip tarihi itibariyle, takip /ve dava konusu faturalar nedeniyle davalıdan 14.289,07 TL alacaklı olduğu,takip konusu (asıl) alacak ve takip sonrası faiz türü ve oranı yönünden talepte fazlalık ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı tarafın likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği takip anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KABULÜNE,
Davalı/borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava konusu 14.289,07 TL lik borca vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4489 Sayılı Kanun ile değişik 2.md gereğince TC Merkez Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları dikkate alınarak (01/01/2015 sonrası) % 10,50 oranında basit usulde ( 3095 S.K. Md 3.) temerrüt faizi uygulanmasına,
Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine,

2- Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 976,08 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 172,58 TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 71,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 732,05 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,

3- a.) Davacı tarafından sarf olunan ( 31,40 TL başvurma harcı + 172,58 TL peşin nispi harç + 4,60 TL vekalet harcından ibaret ) 208,58 TL harç ile ( 700,00 TL bilirkişi ücreti + 124,80 posta/ tebligat/müzekkereden ibaret ) 824,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
b.) Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c-) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine

4- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av.Kan ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/03/2018

Katip …

Hakim …