Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/369 E. 2021/561 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/369
KARAR NO : 2021/561

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/04/2017
KARAR TARİHİ : 24/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar vekilinin Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 17/04/2017 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; 05.11.2015 tarihinde saat 23:15 sıralarında E-5 Karayolu üzeri … AVM karşısında davalı işleten … Gıda adına kayıtlı … plaka sayılı araç davalı … ‘un sevk ve idaresinde iken aşırı hızlı ve dikkatsiz seyretmesi sonucu aynı yerde yolun kenarında arızalanan aracının kontrolünü yaptığı esnada müteveffa …’ya çarptığını, çarpma neticesinde maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini ve kaza sonucu yaralanan davacıların çocukları … tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybettiğini, davalı sürücü … ise kaza mahallinden kaçtığını ve kusuru ile sebep olduğu kazada yaralanan müteveffaya karşı en azından insani sorumluluğunu bile yerine getirmediğini, Büyükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas no.lu dosyasına verilen Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 04.10.2016 günlü raporuna göre, kazanın oluşunda … plakalı aracın sürücüsü davalı …’un asli kusurlu olduğu tespit ve tevsik edildiğini, trafik kazasında ölen davacıların çocukları … (19) yaşında iken hayatını bu kaza neticesinde kaybettiğini, müteveffa vefat etmeden önce babasına ait mağazada tezgahtar olarak çalıştığını, buna ilişkin SGK kaydı da bulunduğunu, her ne kadar müteveffa sigortalı çalışan olarak görünmekte ise de, aslında müteveffa tarafından işlerin neredeyse tamamı yerine getirilmekte olduğunu, yani bu işletmeyi müteveffa işletmekte ve ailesine katkı sağladığını, bu hususta dinletecekleri tanıklar dinlendiğinde ve gerekli araştırmalar yapıldığında gerçek ortaya çıkacağını, ayrıca kendisi hayatını kaybettikten sonra gerek manevi gerekse maddi nedenlerle işyeri kapatıldığını ve ailece oğulları olmadan söz konusu işletme devam ettirilemediğini, müvekkili baba … oğlunun ölümü üzerine ailesi ve kendi hayatının idamesi için taksicilik yapmaya başladığını, bu hususa ilişkin gerek müteveffanın gerekse davacı anne ve babanın sigorta ve vergi kayıtlarının ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu ve Vergi Dairesi Müdürlüklerinden celbini talep ettiklerini, 20.10.1969 doğumlu baba … ve 01.05.1973 d.lu anne … oğullarının ölümüyle onun maddi ve manevi destekliğinden yoksun kaldıklarını, tek erkek evlatları olan oğullarının ölümü üzerine mevcut iş yerlerini çalıştıramadıklarını ve kapatmak zorunda kaldıklarını, davalarının 6100 sayılı yeni Hukuk Yargılama Yasası’nın 107.maddesine göre “belirsiz alacak davası” olarak açılmış bulunmakla, yargılama sırasında toplanacak delillere, mahkemece yapılacak incelemelere ve tazminat hukuku alanında uzman bilirkişiden alınacak rapora göre belirlenecek maddi tazminat tutarlarının, peşin harcı yatırıldıktan sonra, hüküm altına alınması dileğinde bulunduklarını, davacıların Borçlar Kanunu m.45/1’e dayanarak cenaze kaldırma ve defin giderleri isteme hakkı bulunmakla, bu tür giderlerin ülkemiz koşullarında belgelenmesinin olanaksızlığı nedeniyle, mahkemece BK. m.42/2. uyarınca ve Yargıtay kararları doğrultusunda uzman bilirkişi aracılığıyla “gelenek ve göreneklere, dinsel zorunluluklara göre” yapılması olağan giderlerin hesaplatılarak hüküm altına alınmasını,
Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde trafik kazalarından doğacak zararlara ilişkin açılacak maddi ve manevi tazminat davalarında Borçlar Kanunu’nun haksız fiile ilişkin hükümlerinin uygulanacağından bahsedildiğini, buna göre Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesine göre manevi tazminat “bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi dunımunda zarar görene uygun bir miktar paranın ödenmesi” anlamını taşıdığını, bu nedenle trafik kazası nedeniyle yaralanan kişilerle birlikte ölen kişinin mirasçıları manevi tazminat talep etme hakkına sahip olduğunu, cismani zarar olarak adlandırılan bu husus vücut bütünlüğüne karşı verilmiş zararı ifade ettiğini, cismani zararın kapsamına kişinin ruh bütünlüğünün ihlali, sinirsel bozukluklar gibi hallerde girdiğini, nitekim trafik kazası neticesinde annesini, babasını, kardeşini veya eşini(karısını) kaybeden kişiler manevi açıdan zarara uğrayacak ve cismani zarar kapsamına dahil edileceğini, bahsedilen şartlar neticesinde manevi tazminata hükmedilebilmesi gerektiğini, ölümlü kazanın meydana geldiği gün müteveffa … kız kardeşleri olan …., …. ve arkadaşları ile birlikte dışarı çıktıklarını, yaklaşık bir ay sonra müteveffanın askere gidecek olması nedeniyle ailesi ile daha fazla zaman geçirme gayreti içerisinde olduğunu, arkadaşları ile görüştükten sonra iki araç ile birlikte eve dönmek üzere iken elim kaza meydana geldiğini, bu sırada davacı kardeşlerden … müteveffanın kullandığı araçta bulunduğunu, diğer davacı kardeş … ise hemen önlerinde bulunan araçta olduğunu, her iki kardeşte müteveffanın yaralanması ve ölümüne bizzat şahit olduklarını, kardeşleri müteveffanın gözlerinin önünde trafik kazası neticesinde hayatını kaybetmesi ve kazaya kusuru ile sebep olan sürücünün durmayarak olay yerinden kaçması durumu, davacı kardeşleri manevi olarak etkilediğini, bugün bile hala olayın şokunu yaşadıklarını, davacı anne ….’ın müteveffanın ölümü üzerine yaşadığı üzüntü ve ıstırap ise tarifsiz olduğunu, davacı baba … ise oğlu müteveffanın kaybı ile adeta büyük bir boşluğa düştüğünü, evladı müteveffa ile birlikte çalıştığını, müteveffa onun sadece oğlu değildi hayatı birlikte omuzladığı ve ailesinin geçimini birlikte üstlendiği bir iş arkadaşıydı da, onun ölümü üzerine birlikte işlettikleri kendi mağazalarını çalıştı ramamış kapatmak zorunda kaldığını ve taksilerde şoförlük yaparak hayatını idame ettirmeye çalıştığını, tek erkek evladını kaybetmesinin verdiği üzüntü ile birlikte oğlunun ölümü üzerine yaşayan bir ölüye dönen eşinin durumu ve ona destek olma zorunluluğu da ıstırabım kat ve kat arttığını ve artırmaya da devam ettiğini, davalı işletene ait … plâkalı araç kaza tarihini de kapsayan 2015 – 2016 yılları arası geçerli … nolu poliçe ile davalı sigorta şirketine Trafik Sigortalı olup 14.03.2016 tarihinde davacı … için ¨ 9.951,27, davacı … için ¨ 11.263,11 olmak üzere toplamda ¨21.214,27 lira yetersiz olduğundan, 2918 sayılı KTK’nun 111/2 maddesi uyarınca ibranamenin İptali ile bakiye zarar istendiğini, çocuklarının ölümü üzerine maddi ve manevi yönden büyük zarar gören ve halen etkisinden kurtulamayan davacı müvekkillerin ekonomik durumları kötü olduğunu, bu sebeplerle yargılamanın masrafları yönünden adli yardım kararı verilmesini taleplerini ettiklerini, bu nedenlerle trafik kazasında oğullarını kaybeden davacılar … ve …’ın, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyannca toplanacak delillere göre, destekten yoksun kalma tazminat tutarları belirlenerek, (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere) işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigortacı yönünden temerrüt tarihinden işletilecek firari avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme sorumlu olarak davalılara ödetilmesini, davacılar anne … için ¨ 100.000,00, baba … için ¨100.000,00 davacı Kardeş …. için ¨ 90.000,00, davacı kardeş … için ¨60.000,00 olmak üzere toplamda ¨ 350.000,00 manevi tazminatın, olay tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme işleten ve sürücüden alınarak davalılara ödetilmesini, yetersiz ödemeye ilişkin ibranamenin (2918 saydı KTK m.111/2’ye göre) iptali ile alınan paranın faize mahsubu ve bakiye maddi tazminatın sigorta şirketinden tahsilini, mağdur olan davacı müvekkillerin ekonomik durumları itibari ile dava masraflarını karşılamaya güçleri bulunmadığından yargılama giderleri ve harçlar yönünden adli yardım hükümlerinin uygulanmasını, işleten ve sürücünün taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine “ihtiyati tedbir” konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Vekilinin 07/06/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf dava dilekçesinde davacılar … ve … için destekten yoksun kalma tazminat tutarlarının belirlenerek tahsilini, davacılar için toplamda ¨ 350.000,00 manevi tazminatın tahsilini, yetersiz ödemeye ilişkin ibranamenin iptali ile bakiye maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden tahsiline, adli yardım hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesini talep ettiklerini, her türlü cevaba karşı cevap verme, delile karşı delil sunma haklarının saklı kalmak kaydıyla; mahkemede esas numarası ile açılmış bulunan dava haksız ve hukuki mesnetten yoksun olup reddi gerektiğini, … Plakalı araç ile 05.11.2015 tarihinde 23:00 saatlerinde gerçekleşen trafik kazası sebebiyle Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığını ve bu kapsamda ikame olunan Büyükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas dosyası halen derdest olup mahkemenin dosyasında bu davanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, davacının iddialarının hiçbir şekilde kabulü mümkün olmadığını, öncelikle trafik kazası diğer davalılardan … Gıda Ltd. Şti. yanında sigortalı olarak çalışan …. adına zimmetlenen … plakalı araç ile müvekkili … sevk ve idaresinde iken 05.11.2015 tarihinde 23:00 saatinde gerçekleştiğini, davacı taraf kazanın müvekkilin “aşırı hızlı ve dikkatsiz seyretmesi” sonucu gerçekleştiğini belirtmiş ancak bu hususta hiçbir delil sunamadığını, zira ne savcılık dosyasında ve ne de halen derdest olan Büyükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesi … Esas sayılı dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporlarının hiçbirinde müvekkili …’un aşırı hızlı bir şekilde kazaya sebebiyet verdiği tespit edilmediğini, müvekkili … E-5 karayolunda normal hız sınırları içerisinde seyretmekte iken müteveffanın hatalı olarak karayolunda park etmesi ve/veya duraklaması sonucunda elim kaza gerçekleştiğini, müvekkilinin kazanın gece geç saatlerde olması ve E-5 karayolunda seyretmesi sebebiyle birine çarptığını dahi fark etmediğini dava dışı …’in gözaltına alınması sonucunda kazadan haberdar olduğunu, bu kapsamda ilk olarak Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma numaralı dosyası kapsamında istenen 08.12.2015 tarihli İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarı tarafından düzenlenen raporda; “…’a ait olduğu bildirilen koruyucu madde (naf) içermeyen tüpte gönderilen pıhtılı kanda, alkol (etonol,metanol) bulunmadığı..” tespit edildiğini, dolayısıyla müvekkili …, kazanın gerçekleşmesi esnasında alkollü olmadığı bu raporla tespit edildiğini, daha sonra ise; Büyükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası kapsamında alınan 08.02.2016 tarihli bilirkişi raporunda; “Maktul yaya … ’nun; ihlal etmiş olduğu yerleşim birimleri dışındaki karayollarında taşıt yolu üzerinde, zorunlu haller dışında park etme veya duraklamada ve her durumda gerekli tedbirleri almama eylemiş 2918 sy.Karayolları Trafik Kanununun 84/k maddesinde asli kusurlar arasında sayılması nedeniyle kazanın meydana gelmesinde asli derecede, sanık sürücü …’un ise tali derecede, kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.” Şeklinde belirtildiğini, buna göre maktul yaya … Kazanın gerçekleşmesinde asli kusurlu olarak kabul edildiğini, kazanın gerçekleşmesinde müvekkili …’un yapılan kan muayenesinde alkollü olmadığını ve kazanın gerçekleşmesinde de asli derecede bir kusuru bulunmadığının tespit edilmiş olmakla davacının bu doğrultudaki iddiaları yerinde olmadığını, manevi tazminat talebi davacı tarafından açıklanmaya muhtaç olduğunu, müvekkili … kazanın gerçekleşmemesi için üzerine düşen bütün yükümlülüklerini yerine getirdiğini dikkat ve özen yükümlülüğüne uygun olarak hareket ettiğini, somut olayda müvekkilinin trafik kurallarına uygun olarak hareket etmiş olduğunu, meydana gelen zararda da illiyet bağı bulunmadığını, olayın oluş biçimi ve E-5 anayolunda seyir halinde olması ve gece geç saatlerde olması sebebiyle müvekkilinin herhangi bir kişiye çarptığını dahi fark etmediğinden dolayı olay yerinde durmadığını, daha sonra dava dışı araç üzerine zimmetli olan …’in gözaltına alınması ile olaydan haberdar olduğunu, bu sebeple müvekkilinin bilinçli olarak kaza yerinden ayrılmadığını, her ne kadar huzurdaki davaya konu kazada müvekkilinin kusuru olmayıp, manevi tazminat gerektirir bir yönü bulunmamakta ise de bir an için aksi düşünüldüğünde, davacı tarafından talep edilen ¨350.000,00 manevi tazminat karşı tarafta amaçlanan manevi tatmin ötesinde, sebepsiz zenginleşme yaratacak ölçüde fahiş miktar olduğunu ve manevi tazminatın amacı ile bağdaşmadığını, bu nedenlerle gerekse yargılama aşamasında toplanacak deliller neticesinde fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla; öncelikle, Büyükçekmece ….Asliye Ceza Mahkemesi … Esas sayılı dosyası kesinleşmesinin bekletici mesele yapılmasını, müvekkili aleyhine ikame olunan işbu haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmili yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin 03/07/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket, internet üzerinden ve telefonla çiçek-çikolata vs siparişi alarak müşterilerine özel araç ve kuryelerle dağıtım yapan bir firma olduğunu, müvekkili şirkette şoför olarak sigortalı çalışan dava dışı …, şirketin sevkıyatlarını yapması için kendisine zimmetlenen … plakalı beyaz renkli kapalı kasa …. marka araçla 05/11/2015 tarihinde saat 23:00 sıralarında, kendisi alkollü olduğu için sevk ve idaresini şirketle ilgisi bulunmayan arkadaşı diğer davalı …’a vermiş; … sağ ön koltukta yolcuyken ve araç …’un sevk ve idaresindeyken E-5 (D-100) karayolu … Kuzey Transit Yol üzerinde yaklaşık 60-70 km hızla seyir halindeyken … transit yolda sağ şeritte park halinde bulunan … plakalı aracın sol şoför kapısı tarafında yaya olarak durmakta olan … ‘ya çarparak maddi hasarlı ve ölümle sonuçlanan trafik kazası gerçekleştiğini, söz konusu kaza neticesinde müvekkili şirkete ait araçtaki sürücü … ve .. kaza mahallini terk ettiklerini, kusurlu oldukları sabit olan şahıslardan dava dışı … ‘in kazadan sonra şirkete gelmemesi ve telefonlara da cevap vermemesi nedeniyle, kendisi ile davacı şirket arasında akdedilmiş olan hizmet sözleşmesi, davacı şirket tarafından 13/11/2015 tarihinde Bakırköy …. Noterliği … yevmiye nolu ihtarnamesi ile iş akdi haklı olarak feshedildiğini, … Sigorta A.Ş. nezdinde … Kasko sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan davalı şirkete ait … plakalı araç, sürücüsünün kaza sonrası olay yerini terk etmesi sebebiyle bu terk halini Kasko Sigortası Genel Şartları 5.10. Zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb) hariç olmak üzere bu maddenin 5.4 ve 5.5 nolu bendlerindeki ihlaller nedeniyle, sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılması maddesi gereğince meydana gelen hasarın teminat harici olduğu hususu davalı şirkete bildirildiğini, davacının dilekçesinde belirtmiş olduğu Büyükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında verilen Adli Tıp kurumu raporuna göre söz konusu kazada davalı sürücü …’UN asli kusurlu olduğu belirtilmiş olmakla, müvekkili şirketle bir ilgisi dahi bulunmayan davalının işlemiş olduğu suçtan müvekkili şirketin sorumlu tutulması hakkaniyete aykırı olduğunu, davalı şirketin, söz konusu olayda herhangi bir sorumluluğu bulunmamakta olup, dava dışı …’e ve davalı …’a karşı, sebep oldukları zararlardan ötürü Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla ikame edilmiş olan tazminat davası halen derdest olduğunu, bahsi geçen dava sonucunda, ilgili mahkemece bu şahısların kusurlu olduklarına kanaat getirilmesi halinde işbu davada da müvekkilin sorumlu olmadığına dair önemli bir delil ortaya çıkmış olacağını, bu nedenle, ilgili dosyanın celbiyle, Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının işbu dava için bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, ayrıca buna ek olarak davacı tarafından talep edilmiş olan ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep ettiklerini, zira müvekkili şirketin sözkonusu olayda bir sorumluluğu bulunmamakta olup, şirket aleyhinde verilecek olan bu ihtiyati tedbir/haciz kararı müvekkili şirketin ticari işlerini yürütmekte sıkıntı çekmesine neden olacağını, haksız yere şirketin ticari işlerinin aksamasına sebep olan söz konusu tedbir kararının kaldırılmasını,
Davalı … Vekilinin cevaplarına karşı cevapları;
Davalının cevap dilekçesinde belirtmiş olduğu aleyhe beyanları kesinlikle kabul etmediklerini, Büyükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması talebini kabul etmediklerini, zira söz konusu ceza davasında müvekkili şirket taraf dahi olmadığını, söz konusu dava, davalı …’un taksirle ölüme neden olma suçundan yürüyen bir dava olduğunu, bu davada davalı …’un taksirle ölüme neden olmadığı sonucuna varılsa bile; ortada bir zarar söz konusu olduğunu ve bu zarara da, dolaylı olmadan direkt olarak bizzat davalıların yol açtığını, bu nedenle davalı yanın hakkaniyete aykırı bulunan bekletici mesele yapılması taleplerinin reddini talep ettiklerini, davalı vekilinin, müvekkilinin alkollü olmadığını adli tıp raporuna dayandırarak belirttiğini, halbuki hem davacının iddialarında hem de dava dosyasında herhangi bir şekilde davalı …’in alkollü olduğuna dair bir iddia mevcut olmadığını, davalının bu olayda sorumluluğunun, olay yerini terk etmesi sebebiyle oluştuğunu, kaldı ki olay yerini terk etmemiş dahi olsa, davalı sonuçta bir kazaya ve akabinde bir kişinin ölümüne sebep olduğunu, davalı vekilinin, cevap dilekçesinin B başlıklı paragrafında Büyükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesi … Esas sayılı dosyasında kusur oranlarının tespiti için tanzim edilen bilirkişi raporuna atfen; “Maktul yaya ….’nun asli kusurlu olduğu, sanık sürücü …’un ise tali derecede kusurlu olduğu”nu belirterek işbu davada da müvekkilinin zarardan sorumlu olmadığını iddia ettiğini, ancak bu iddialar kesinlikle kabul edilemeyeceğini, davalı vekilinin, davalı …’un bahsi geçen kazanın gerçekleşmemesi için üzerine düşen bütün yükümlülüklerini yerine getirdiğini, dikkat ve özen yükümlülüğüne uygun hareket ettiği iddialarının kabul edilemeyeceğini, kesinlikle bu iddia kabul anlamına gelmemekle birlikte, söz konusu kaza neticesinde müvekkili şirkete ait araçtaki sürücü … ve müvekkili şirketin eski çalışanı dava dışı … kaza mahallini terk ettiğini, bu bile başlı başına, özen yükümlülüğünü yerine getirmediğinin göstergesi olduğunu, davalının olay mahallini terk etmelerini de GÜYA “müvekkilinin herhangi bir kişiye çarptığını fark etmemesi” bahanesi ile açıklayan davalı vekilinin bu iddiaları hakkaniyetten ve mantıktan uzak olduğunu, zira her kim ki, gece vakti ortalama boy ve kiloda bir kimseye aracın herhangi bir yeriyle bile çarpsa, bu çarpmanın arabada çıkardığı ses veya sarsılmadan dolayı bunu kesinlikle fark edeceğini, araç sürücüsünün bu durumu fark etmemesi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı … vekilinin cevap dilekçesinde, adeta müvekkili …’un sözkonusu kazada hiç bir kusuru yokmuşçasına yapmış olduğu iddia ve beyanları kabul etmediklerini, bu nedenlerle davacının dava dilekçesindeki aleyhe hususları ve davalı … vekilinin cevap dilekçesindeki hiç bir beyan ve iddiayı kabul etmediklerini, davacının ikame etmiş olduğu işbu davanın reddini, Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, şayet bekletici mesele yapılması taleplerinin kabul görmezse; müvekkili şirketin meydana gelen zarardan sorumlu olmadığının kabulüyle; meydana gelen zararın ve işbu davada yargılama giderleriyle vekalet ücretinin kazaya karışarak bir kişinin ölümüne sebep olan son derece sorumsuz ve kötü niyetli davranan …’tan diğer davalı sigorta şirketinden tazmini yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 15/10/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda; Önceden teknik olarak belirlenmiş hukuk normunu (hızın gerekli koşullara uygunluğunu sağlama, takip mesafesi, geçme kural ve yasaklarını) ihlal ederek, trafikte en ilkel (basit) dikkat ve özeni göstermediğinden ve kontrolsüzce yolun sağ şeridine tecavüz ederek kazanın oluşumunda etkili olan … plakalı araç sürücüsü sanık …’un %50 oranında kusurlu olduğunu, gece koşullarından yerleşim yeri dışında yolun sağ şeridinde aracının arızasını gidermekte iken Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 116. Ve 135. Maddelerinde öngörülen hususlara uymayan, alınması gereken güvenlik ve uyarı tedbirlerini almayan, aracından inerken de uygun zamanı gözetmeden kapısını açan , diğer tarafın yaratacağı ihlal ya da tehlikeye karşı önlem almasına fırsat ve olanak bulunan müteveffa sürücü … ‘nun da %50 oranında kusurlu olduğunu, bu sebeplerle kazanın hazırlanması ve sonuçlanmasında tarafların eşit derecede kusurlu olduklarını bildirmiştir.
Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu’nun 24/04/2019 tarihli raporunu özetle; Sürücü …’un %50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğunu, Yaya …’nun %50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğunu bildirmiştir.
Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu’nun 22/02/2021 tarihli raporunu özetle; Davalı sürücü …’ un %50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğunu, davacıların murisi, maktül …’ nun %50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğunu bildirmiştir.
Kazaya sebebiyet veren … plakalı araç 09/05/2015-09/05/2016 vadeli Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanmıştır.
Davacılar vekili ,davalılar aleyhine açtığı maddi tazminat davasından feragat etmiştir.
Davadan feragat,davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.Davadan feragat,davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı olup feragatın geçerliliği için bunun davalı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine veya davalının muvafakat etmesine gerek yoktur.Somut olayda,davacılar vekilinin feragat beyanı nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 307-312. maddeleri gereğince,davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.Ancak eldeki davada, davadan feragatta hakkın özünden feragat söz konusu olmayıp; davacı alacağına yargılama sırasında kavuştuğu için feragat etmiş, esasen dava konusuz kalmıştır. Davalılar kendilerine karşı dava açılmasına yine kendileri sebebiyet vermişlerdir. Bu nedenle, feragat sebebiyle reddedilen maddi tazminat yönünden davalılar lehine davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.(Yüksek Yargıtay 17 nci Hukuk Dairesinin 23/06/2020 gün ve 2018/5619 esas,2020/3841 karar sayılı ilamı)
Davacılar vekili,davalılar aleyhine açtığı maddi tazminat davasından feragat etmekle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılar aleyhine açtığı manevi tazminat davasından feragat etmemiştir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hâkimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davalı sürücü ile ölenin kusur oranları, kazanın meydana geliş şekli,,tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve diğer hususlar gözetildiğinde sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vermeyecek şekilde talep edilen manevi tazminatın kısmen kabulü ile davacı … ve … için ¨40.000,00’er,davacı …. için ¨20.000,00,davacı … için de ¨12.500,00 manevi tazminata hükmedilmesine,hükmedilen tazminattan kaza tarihi olan 05/11/2015 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile davalı …’tan tahsiline,davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine, davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı ve davalı yönünden lehine hükmedilen tazminat ve reddedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacılar ve davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-)1-Davacıların,davalılar aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
B-)1-Davacı …’nun, davalılar … Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile davalı … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının kısmen KABUL kısmen REDDİ ile; ¨40.000,00. manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/11/2015 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
C-)1-Davacı …’nun, davalılar … Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile davalı … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının kısmen KABUL kısmen REDDİ ile; ¨40.000,00. manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/11/2015 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
D-)1-Davacı ….’nun, davalılar … Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile davalı … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının kısmen KABUL kısmen REDDİ ile; ¨20.000,00. manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/11/2015 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
D-)1-Davacı ….nun, davalılar … Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile davalı … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının kısmen KABUL kısmen REDDİ ile; ¨12.500,00. manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/11/2015 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
E-) Alınması gerekli ¨7.684,88 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨1.229,58 ile harcının mahsubu ile bakiye ¨6.455,30 harcın davalılar … Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
F-)Davacılar tarafından ödenen ¨31,40 Başvurma Harcı, ¨1.229,58 Peşin Harç’ın davalılar … Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
G-)Davacılar tarafından yapılan 51 adet tebligat + posta ücreti ¨ 607,90, bir bilirkişi inceleme ücreti ¨700,00, iki Adli Tıp Kurumu Faturası ¨1.514,50 olmak üzere toplam ¨2.822,40 yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan ¨907,20’nin davalılar … Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE, kalan kısmın davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
H-)1-)Davacı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨6.000,00 ücreti vekaletin davalılar … Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
2-Davacı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨6.000,00 ücreti vekaletin davalılar … Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
3-Davacı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨4.080,00 ücreti vekaletin davalılar … Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
4-Davacı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨4.080,00 ücreti vekaletin davalılar … Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
I-)1-)Davalılar … Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile … kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 2/1 ve 10/2.maddeleri göre hesap edilen ¨6.000,00,00 ücreti vekaletin davacı …’dan tahsili ile bu davalılara VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
2-)Davalılar … Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile … kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 2/1 ve 10/2.maddeleri göre hesap edilen ¨6.000,00 ücreti vekaletin davacı …’dan tahsili ile bu davalılara VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
3-)Davalılar … Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile … kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 2/1 ve 10/2.maddeleri göre hesap edilen ¨4.080,00 ücreti vekaletin davacı ….’dan tahsili ile bu davalılara VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
4-)Davalılar … Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile … kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 2/1 ve 10/2.maddeleri göre hesap edilen ¨4.080,00 ücreti vekaletin davacı …’dan tahsili ile bu davalılara VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
I-)Davalı …. Sigorta A.Ş, davacılardan vekâlet ücreti talep etmediğinden ve davacılar vekilinin feragat beyanının ödeme nedeniyle olup hakkın özünden feragat olmaması,esasen davanın konusuz kalması ve davalıların davanın açılmasına sebebiyet vermeleri nedeniyle vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,(Maddi Tazminat ile ilgili olarak)
İ-)Davacılar vekilinin feragat beyanının ödeme nedeniyle olup hakkın özünden feragat olmaması,esasen davanın konusuz kalması ve davalıların davanın açılmasına sebebiyet vermeleri nedeniyle reddedilen dava nedeniyle davalılar … Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile … lehine vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,(Maddi Tazminat ile ilgili olarak)
J-)Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨605,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacılar vekili ile davalı … gıda vekilinin yüzlerine karşı,davalı … ve davalı sigorta şirketi vekillerinin yokluğunda oybirliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 24/06/2021

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.