Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/360 E. 2019/217 K. 22.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/360 Esas
KARAR NO : 2019/217

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/04/2017
KARAR TARİHİ : 22/02/2019
K.YAZIM TARİHİ : 10/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalardaki beyanlarında özetle; taraflar arasında maden ürünleri satışına ilişkin ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin bu ilişki kapsamında davalıya sunduğu ürün bedeline ilişkin faturaya dayalı borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün….Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, davalının takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalardaki beyanlarında özetle; alacağın varlığını ispat yönünden faturanın tek başına yeterli olmadığını, fatura içeriği mal ve hizmetin sunulduğunun da ispatlanması gerektiğini, faturalarda teslime ilişkin kayıt ve imza bulunmadığını, takip konusu faturaların bir kısımının vade farkına ilişkin olduğunu, ancak taraflar arasında vade farkına ilişkin bir sözleşme olmadığı gibi bu yönde alışılagelmiş bir uygulamanın da bulunmadığını, davacı şirketin ta- kipte kötü niyetli olduğunu, icra inkar tazminatına ilişkin şartların oluşmadığını beyanla davanın red- dini savunmuş, ayrıca davacının % 20 den az olmamak üzere tazminat ile mahkumiyetini istemiştir.
Dava, İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir
Celp olunan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyasının tetki- kinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine faturaya dayalı 40.911,48 TL alacağın tahsili istemiyle 01/04/2016 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini 06/04/2016 tarihinde tebellüğ eden borçlunun 12/04/2016 tarihinde (süresi içinde ) ibraz ettiği dilekçe ile ” alacaklı görünen tarafa her hangi bir borcunun bulunmadığı”ndan bahisle borca , faize faiz oranına ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilek- çesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, alacaklı vekilinin yasal süre içinde mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık;davacının takip ve dava tarihi itibariyle takip konusu fatura nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı,(alacağın var olup olmadığı), tahsili gereken alacak miktarının ne olduğu, davacının bu alacağı talep edip edemeyeceği, borcun ödenip ödenmediği, borçlunun temerrüte düşüp düşmediği temerrüt tarihinin , uygulanması gereken faiz tür ve oranının, buna göre tahakkuk eden faiz miktarının ve toplam alacağın ne olduğu, icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplamaktadır.
Takip ve dava konusu alacağın dayanağı olan faturalar, ticaret sicili kayıtları, taraflarca dayanılan diğer yazılı deliller celp edilmiş, dava konusu alacağın varlığı ve miktarın tespiti hususunda rapor aldırılmak üzere tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.
Tarafların ticari defter ve kayıtları ile dosya üzerinde mahkememizce re’sen seçilen SMMM …. tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen, gerekçesi ve dosyadaki delillere uygunluğu nedeniyle itibara layık bulunan 07/06/2018 tarihli raporda ;
“Davacının lehine delil teşkil eden 2014, 2015 ve 2016 yılı ticari defterlerine göre takip tarihi (01/04/2016) itibarıyla davalıdan 40.911,48 TL alacağının bulunduğu,
Davalının 19/03/2018 tarihli bilirkişi incelemesine katılmadığı ve yerinde inceleme talebinin bulunmadığı,
Davacının davalı adına 5 adet toplamda 67.378,59 TL tutarlı fatura düzenlemiş olduğu ve bu faturalara ait sevk irsaliyelerinde ürünleri teslim alan kişi veya kurumun nakliyeci olduğu ve bu teslimi nakliyeci aracılı ile davalıya sağladığını iddia ettiği, bu itibarla nakliyecinin taşıma irsa- liyeleri ile davalıya teslime ilişkin teslim / tesellüm evraklarının ibrazının gerekeceği, ancak dosyada bu belgelerin bulunmadığı, 14/10/2015 tarihli “vade farkı” açıklamalı faturanın ise taraflar arasında imzalanan her hangi bir sipariş formu, sözleşme vb dayanağı olmadığı gibi taraflar arasında bu fatura öncesinde oluşmuş bir vade farkı teamülünün de olmadığı,
Davacının davalıya düzenlediği 5 adet toplamda 67.378,59 TL tutarlı faturalara karşılık davalının davacıya 5 adet toplamda 26.467,11 TL ödeme yaptığı ve takip konusu cari hesaba dayalı fatura içeriğinin davalıya tesliminin ıspat edilemediği,
Davacının alacağının ıspata muhtaç olduğu” belirtilmiştir.
Her ne kadar davacı tarafından davalı aleyhine faturadan kaynaklanan takip konusu alacağın tahsili istemiyle takip başlatılmış ise de; davalının usule uygun itirazı üzerine İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, takip alacaklısı tarafından açılan iş bu davada ıspat ile yükümlü olan davacının alacağın varlığını ve miktarını ticari ve kayıtlar ile ıspat edemediği, dava dilekçesinde deliller kısmında YEMİN deliline dayandığı görülmekle YEMİN deliline başvurup baş vurma- yacakları hususunda beyanda bulunmaları ayrıca yemin metnini sunmak üzere davacı tarafa 2 haftalık kesin süre verilmiş, bu süre içinde YEMİN deliline başvurulacağı yönünde beyanda bulunulmadığı, yemin metninin de sunulmadığı tespit edilmekle, dosyadaki delillere göre sübuta ermeyen davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü KÜ M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-DAVANIN REDDİNE,

2-Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 698,67 TL harçtan mahsup edilerek Hazine’ye irat kaydına, bakiye 654,27 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

3-Davacı tarafından sarf olunan toplam yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine ,

4- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre AAÜT ve Av. Kan. gereğince takdir olunan 4.850,26 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri gereğince, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2019

Katip …

Hakim …