Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/353 E. 2020/211 K. 04.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/353 Esas
KARAR NO : 2020/211 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 04/03/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/04/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin endüstriyel temizlik kimyasalları üretimi, satımı ve her türlü temizlik ekipman ve sarf malzemelerinin alım satımı konusunda faaliyet göstermekte olduğunu, davalı borçlu şirketin genel temizlik alanında faaliyet göstermekte olup müvekkili şirketten çeşitli tarihlerde toplam 10.888.19 TL temizlik kimyasalı, ekipman ve sarf malzemesi satın aldığını, davalı borçlu şirket faturaların satışa konu malzeme bedelinin 4,092.54 TL’sini ödediğini, bakiye 6.795.65 TL’ sini ödemediğini, başlatılmış olan icra takibine davalı borçlu tarafın kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalı borçlu şirketin müvekkili şirketten satın aldığı kimyasal, ekipman ve sarf malzemeleri sebebiyle, müvekkili şirket, fatura düzenlendiğini ve mal teslimi ile birlikte şirkete ibraz ettiğini, fatura konusu malların davalı borçlu şirkete malları sevk irsaliyeleri karşılığında teslim ettiğini, davalı şirketin itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacağın % 40′ ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile söz konusu temizlik projesinin …. Ltd. Şti, tarafından üstlenilen ‘…’ projesi için yine …. Ltd. Şti. tarafından alınmış olduğunu, söz konusu …. seri numaralı 6.796 TL’lik fatura dışındaki tüm faturaların da söz konusu şirkete kesilmiş olduğunu, bu faturanın müvekkili adına kesilmiş olmasına rağmen fatura hiçbir şekilde tebliğ edilmemiş ve icra takibi aşamasında öğrenilmiş olduğunu, söz konusu satışlara ait Ba ve Bs formları da …. Ltd. Şti. tarafından doldurulduğunu, müvekkili şirkete herhangi bir giriş yapılmadığını, satışların …. Ltd. Şti. kayıtlarına işlenmesinin ardından davacıdan alınan malzeme, işçilik ile birlikte müvekkiline fatura edildiğini, …. Ltd. Şti. tarafından kesilen faturanın müvekkili şirket tarafından ödendiğini, malzemenin zilyetliğinin …. Ltd. Şti’ ye teslim edildiğini, müvekkilinin bedelini ödeyerek satın aldığı mallar için tekrardan ödeme yapmasının beklenemeyeceğini, davanın reddine, davacının kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Dosyaya sunulan 20/11/2014 tarihli, SMM bilirkişi … düzenlenen raporda tarafların ticari defter ve belgelerinin sahipleri lehine delil niteliklerinin bulunduğunu, davacı kayıtlarına göre davacı alacağının 6.795,45 TL sı olduğunu, davalı kayıtlarına göre ise davacı alacağının bulunmadığını,uyuşmazlığın 19/02/2013 tarihli 6.796,01 TLlik faturadan kaynaklandığını,söz konusu fatura içeriği malın dava dışı …. temizlik şirketi firmasından satın alındığı iddia edilmesine karşın dava dışı şirketin faturanın tanzim edildiği tarih itibari ile sahibi ve tek yetkilisinin davalı şirket olduğunu, dolayısıyla davalı şirketin dava ve takip konusu fatura içeriğinden haberdar olduğunu,faturanın kendi adına düzenlendiğine ilişkinin davalının bilgisinin bulunduğunu, ayrıca söz konusu fatura içeriği malların da nihai olarak davalı şirkete teslim edildiği dikkate alındığında faturanın davalı hesabına borç olarak kaydedilmesi gerektiğini, dolayısıyla takip tarihi itibari ile davacının davalı taraftan alacaklı olduğunu ve fazla talebinde bulunmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 10/12/2015 tarih, 2015/5001 Esas, 2015/16636 Karar sayılı ilamı ile “Davacının alacağının dayanağını teşkil eden 19.02.2013 tarihli faturanın alıcısı dava dışı … Ltd.Şti. olup, Ticaret Kanunu hükümlerine göre ayrı bir tüzel kişiliğe sahiptir. Bu durumda anılan şirketin hisselerinin davalı şirkete ait olması tarafların ayrı tüzel kişiliklerini ortadan kaldırmaz. Bu durumda davacının alacağını aralarında ticari ilişki olan ve malı teslim ettiği …. Ltd. Şti.’den talep etmesi gerekirken davalıdan talebi doğru görülmemiştir.Mahkemece bu yön gözetilmeden delil takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.” gerekçeleri ile hükmün davalı yararına bozulmasına karar vermiştir.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; mahkememiz dosyası 19.02.2013 tarihli faturanın alıcısı dava dışı … Ltd.Şti. olup, Ticaret Kanunu hükümlerine göre ayrı bir tüzel kişiliğe sahiptir. Bu durumda anılan şirketin hisselerinin davalı şirkete ait olması tarafların ayrı tüzel kişiliklerini ortadan kaldırmaz. Bu durumda davacının alacağını aralarında ticari ilişki olan ve malı teslim ettiği …… Ltd. Şti.’den talep etmesi gerekirken davalıdan talebi doğru görülmediğinden bahisle bozulmuş olup, bu konu ile ilgili resmi belgede sahtecilik nedeni ile yapılan yargılama sonucunda T.C. İstanbul Anadolu … Ağır Ceza Mahkemesi …. Esas, …. Karar Numaralı dosyası üzerinden yapılan yargılamada; ” Sanıklardan …’ın yetkili ve ortağı olduğu …. Sanayi A.Ş.’ye endüstriyal temizlik kimyasal ürünlerini şikayetçi şirketten 19/02/2013-23/05/2013 tarihinde toplam 10.888,19 TL bedelle satın aldığı, ürünlerin sevk irsaliyesi karşılığında teslim edildiği, bedelinin 4.092,54 TL’sinin banka aracılığıya şikayetçi şirkete ödendiği, kalan 6.795,65 TL borcun ödenmediği, ödenmeyen borç için Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında icra takibi yapıldığı, icra takibine borçlu şirketin itiraz ettiği, itiraz üzerine Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde … esas ile itirazın iptali davası açıldığı, sanıklar … ve …’nun … San ve Dış Tic. Ltd Şti tarafından … adına düzenlenen 19.02.2013 tarihli …. sıra numaralı faturanın … kayıtlarında yer almadığı tespit edilmekle, bahse konu faturayı gerekçe göstermeden ….. Ticaret Limited Şirketinin … yevmiye numarası ile kayıtlarında göstererek, bu şirket adına kesilmiş faturalar haline dönüştürdüğü ve …. A.Ş. ile ilgisini ortadan kaldırmaya çalışarak ticari faaliyetleri sırasında hileli davranışlarla faturayı ödememek suretiyle haksız yarar sağladıkları, ayrıca şirket hakkında şikayetçi şirketin zarara uğramasına neden olacak nitelikte gerçeğe aykırı bilgi verdikleri, şirketin piyasadan yaptığı alımlardan dolayı borçlanmalarının … Limited Şirketine aktarılması dolayısıyla sahipsiz bırakılarak borçlardan kurtulmak istenmesinin amaçlandığı usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterler üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen bilirkişi raporundan anlaşılmakla sanıklar … ve …’ eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK’nın 158/1-h, 53; TCK 164/1, 53 maddeleri gereği ayrı ayrı cezalandırılmalarına” karar verilmiştir. Bu kapsamda ceza mahkemesinin verdiği karar kesinleşmiş olup, mahkememizin önceki kararında da belirtildiği gibi her ne kadar mal teslimine ilişkin irsaliyeyi teslim alanların resmi olarak davalı çalışanı oldukları tespit edilememişse de, fatura ve mal teslimini gösteren irsaleyilerin davalı şirket adına tanzim edilmiş olmaları birlikte değerlendirildiğinde, fatura kapsamı malın davalıya teslim edildiğinin kabul edilmesinin gerektiği, davalı vekilinin rapora karşı itirazlarını içeren dilekçede malzemenin davalı tarafından değil dava dışı Koçak şirketi tarafından davalıya verildiğini, ödemenin de bu dava dışı şirkete yapıldığını belirtmesi ve de davacı şirketle dava dışı …. şirketinin aralarında organik bağın bulunması, davalı şirket dava dışı …. şirketinin ortaklarından olması ve T.C. İstanbul Anadolu …. Ağır Ceza Mahkemesi …. Esas, …. Karar Numaralı kararı da dikkate alınarak mal tesliminin davalıya yapılmış olduğunun kabul edilmesi gerektiğini zorunlu kılmaktadır. Bu kapsamda taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ticari ilişkiye dayalı davacının satıp davalıya teslim ettiği mal nedeniyle TBK.m.234 uyarınca davacının alacağa hak kazandığı,fazla talebinde bulunmadığı ve alacağın da likid olduğu anlaşıldığından ispatlanan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak geremiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalının Bakırköy …. icra müd. …. esas sayılı Takip dosyasında yapmış oldukları itirazın İPTALİNE, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile MAHKUMİYETİNE,
3-Alınması gerekli 464,21 TL harçtan peşin alınan 82,20 TL peşin harcın mahsubu ile 382 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 3.400 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 171,05 TL harç, 220,20 TL tebligat müzekkere gideri, 500 TL bilirkişi ücreti toplamı 891,25 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
04/03/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”