Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/292 E. 2019/1098 K. 15.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/292 Esas
KARAR NO : 2019/1098

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2017
KARAR TARİHİ : 15/11/2019
K. YAZIM TARİHİ : 03/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davalı bankanın …. Şubesi’nden müvekkiline 1.500 dolar gönderildiğini ve müvekkilinin hesabına işlendiğini,müvek- kilinin bilgi ve rızası olmaksızın bu paranın 450 dolarlık kısmının 10/12/2015 tarihinde ….. Şu- besi’nden , 14/12/2015 tarihinde 300 dolar ve 25/12/2015 tarihinde 200 dolarlık kısmının ise ….. şubelerinden çekildiğini, çekilen parala ilişkin makbuzlar üzerindeki imzaların müvekkiline ait ol- madığını, banka memurlarının dikkatsizliği nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını beyanla usul- süz olarak çekilen 950 doların ödeme tarihindeki TL’ye çevrilerek işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı bankadan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili aleyhine açı- lan iş bu davanın HMK 6. Md gereğince müvekkili bankanın ( …./….. bulunan ) genel merkez adresi itibariyle yetkili İstanbul Mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden bahisle mahkeme- mizin yetkisine itirazda bulunmuş, ayrıca davacının para çekim işlemi özelinde oluşturulan dekontlara imza attığını, bizzat davacı tarafından para çekiminin gerçekleştirildiğini beyanla davanın reddini sa- vunmuştur.
Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir.
Her ne kadar davalı vekili cevap dilekçesinde ,davalı bankanın merkezinin Beşiktaş İlçesinde bulunduğundan bahisle mahkememizin yetkisine itiraz etmiş ise de; davanın , davalı bankanın … ve ….. Şubeleri’nce gerçekleştirilen bankacılık işleminden kaynaklandığı, söz konusu şubelerin bulunduğu adresin mahkememizin adli yargı sınırlarına dahil olduğu, HMK 14/1 md gere- ğince mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmakla.yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davanın esasına ilişkin uyuşmazlık, davacının davalı bankanın ….Şubesi nez- dindeki TR …. İBAN nolu hesabından …. Şubesi aracılıyla çekilen 10/12/2015 tarih 450 dolar tutar ve ….. Şubesi aracılıyla çekilen 25/12/2015 tarih 200 dolar tutarlı ve 14/12/2015 tarih 300 dolar tutarlı paranın bizzat davacı tarafından ve/veya davacının bilgisi ve rızası dahilinde çekilip çekilmediği, davalı bankanın , davacının hesabından çekilen dava konusu paralar nedeniyle tazminat sorumluluğunun doğup doğmadığı, tazmini gereken tutarın ne olduğu hususunda toplanmaktadır.
Davalı tanığı … 05/10/2018 tarihli celsede tespit edilen yeminli beyanında özetle; ” 2015 yılında davalı bankanın ….. Şubesi’nde gişe kısmında çalıştığını, bankanın müşterisi olan davacı …’yu (şahsen) tanımadığını, bankacılık prosedürüne göre para çekmek iste- diğini söyleyen müşteriden öncelikle kimlik istendiğini, kimlik ibraz etmeyen müşterinin işleminin yapılmadığını, banka ekranında kimlik görüntüsünün yanında müşterinin imza görüntüsünün de açıldığını, bu imzanın müşterinin ilk hesap açılırken kullandığı imza olduğunu, kimlik ve imzanın tut- ması halinde talep edilen işlemin gerçekleştirildiğini, kimlik değişikliği halinde KPS ekranından sorgulama yapıldığını, gerekirse güncelleme yoluna gidildiğini, ekranda yeni kimlik bilgilerinin en önde yer aldığını, sonra müşteriden çekeceği miktarının sorulduğunu, parayı makineye atarak saydık- larını, sayılan para miktarının ekrana yansıdığını, daha sonra imza ekranının çıktığını, imzanın tut- maması halinde noterden imza beyannamesi istenerek yeni imzanın sisteme tanıtıldığını, imza ve kimliğin tutması halinde ödemenin gerçekleştiğini, dava konusu 450 dolarlık işlemin kendisi tara- fından yapıldığını, ancak günde çok sayıda işlem yapılması nedeniyle dava konusu işleme dair detayları hatırlamadığını” söylemiştir.
Davacının mahkeme huzurunda imza ve yazı örnekleri alınmış, ayrıca dava konusu işlemden önceki döneme ait samimi imza ve yazı örneklerini içerir belge asılları celp edilmiş, itilaf konusu dekontlar üzerindeki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.
Mahkememizce atanan Adli Tıp Uzmanı&Adli Bilimler Uzmanı Belge İnceleme Uzmanı Prof. Dr. …. tarafından düzenlenen 03/10/2019 tarihli raporda ;”İnceleme konusu dekont asıllarında …’ya atfen atılan imzalar ile aynı kişinin karşılaştırma belgelerindeki imzaları arasında grafolojik ve grafometrik tanı unsurları açısından saptanan önemli derecede benzerlikler nedeni ile, ….Bankası …… Şubesine (…) ait ……. müşteri nolu, 10/12/ 2015 tarih ve 450 USD işlem bedelli; 14/12/2015 tarih, 300 USD İşlem bedelli ve 25/12/2015 tarih, 200 USD işlem bedelli dekont asıllarında …’ya atfen atılan imzaların, …’nun eli ürünü olduğu” hususu belirtilmiştir.
Her ne kadar davacı dava konusu para çekme işlemlerinin kendisi tarafından gerçekleş- tirilmediğini, para çekme işlemlerine ait dekont üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını banka memurlarının dikkatsizliği nedeniyle zarara uğradığını beyanla söz konusu bankacılık işlemlerinden doğan zararının tazminini talep etmiş ise de; dosyaya sunulan bilirkişi raporu, toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan inceleme sonucu davalı banka şubelerince gerçekleştirilen 10/12/2015 tarih 450 USD bedelli, 14/12/2015 tarih 300 USD ve 25/12/2015 tarih 200 USD para çekme işlemleri özelinde oluşturulan dekontlara bizzat davacı tarafından imza atıldığı, para çekiminin davacı tarafça gerçekleştirildiği anlaşılmakla davacının hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-DAVANIN REDDİNE,

2-Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 58,92 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 14,52 TL harcın karar kesin- leştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

3- Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan gider/delil avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine ,

4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre hüküm tari- hinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücre- tinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

Davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda dava değeri istinaf sınırının altında kalmakla kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/11/2019

Katip …

Hakim …