Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/282 E. 2018/157 K. 15.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

BAKIRKÖY (3) NO’LU ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2017/282
KARAR NO : 2018/157

DAVA : ŞİRKETİN İHYASI
DAVA TARİHİ : 22/03/2017
KARAR TARİHİ : 15/02/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği 22/03/2017 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Kurumlarının …. Sosyal Güvenlik Merkezinde işlem gören ….iş yeri sicil numaralı ….İnşaat ve Gıda Sanayi Tic. Ltd. Şti işçilerinden ….TC kimlik numaralı ….’nin 04/02/2011 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası sonucunda maluliyeti sebebiyle bağlanan gelirlere ilişkin Bakırköy …. İş Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile rücuan tazminat davası açıdığını ve mahkemece davalı şirketin ihyası için süre verildiğini, şirketin tasfiyesinin 03/12/2014 tarihli …. sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği belirlendiğini, Bakırköy …. İş Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasında alınan ara karar gereği tasfiyenin yeniden ihyası, tasfiye memuru atanması ve ihya kararının Ticaret siciline tescil edilip, ilan edilmesi yönünden tasfiye kurulu aleyhine iş bu davayı açtıklarını, sonuç olarak ….İnşaat ve Gıda Sanayi Tic. Ltd. Şti.’nin tasfiyesinin yeniden ihyasını, tasfiye memuru tayinini ve ihya kararının Ticaret siciline tescil edilip, ilan edilmesini, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin 1 nolu davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü vekilinin 09/06/2017 havale tarihli cevap dilekçesini özetle; Ticaret Sicil Müdürlüğünün, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olması memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurları alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, vadesi gelmeyen borçlardan “ihtilaflı veya şarta bağlı” borçların notere tevdii ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini, bu yapılmadan şirketlerin tasfiye süreci sonuçlandırılıp, bakiyeler mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kayıtları sicilden terkin edilmiş ise, terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebilineceğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkili Sicil Müdürlüğü’nün tespit etmesi mümkün olmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, müvekkili sicil müdürlüğünün, dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, tasfiye sürecinde, eksik olarak yapıldığı iddia edilen işlemlerin muhatabının tasfiye memurları olduğunu, bu nedenle, “yasal hasım” konumunda bulunan müvekkilinin, yargılama masraflarından sorumlu tutulamayacağını bu nedenlerle; müvekkili yönünden açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, hukukî niteliği itibariyle;6102 sayılı TTK’nın 643. maddesi yollamasıyla aynı kanunun 545 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış şirketin ihyası ile ticaret siciline tescili davasıdır.
Bakirköy …. İş Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının,Mahkememiz dosyası davacısı olduğu, davanın iş kazasından kaynaklanan rücuen tazminat davası olduğu, dava dışı şirketin ticaret sicilinden terkin edilmiş olması nedeniyle davacı vekiline şirketin ihyasına ilişkin dava açmak üzere süre verildiği, dosyanın derdest olduğu görülmüştür.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; ….sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde ….İnşaat ve Gıda Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin son tescilini …. tarihinde yaptırdığı, şirketin 02/09/2013 tarihinde tasfiyesine karar verildiğinin …. tarihinde tescil edildiği, tasfiyesinin sona erdiğinin ise …. tarihinde tescil edildiği ve sicil kaydının terkin edildiği,ortaklar kurulu kararı ile şirkete tasfiye memuru olarak davalı ….’ın seçildiği görülmüştür.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen şirketin terkin olmadan önce merkez adresinin …./İstanbul olduğu, buna göre mahkememizin 6102 sayılı TTK’nun 547/1 maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, incelenen mahkeme dosyası, ticaret sicil kayıtları birlikte değerlendirildiğinde ;Limited şirketlerin tasfiyesinde 6102 sayılı TTK’nın 643. maddesi yollamasıyla aynı kanunun 536 ilâ 548 maddelerinde düzenlenen anonim şirketlerin tasfiyesine ilişkin hükümler uygulanmaktadır. Limited şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesiyle sona erer. Ancak tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilden silinmiş olsa bile limited şirket tüzel kişiliğinin sona erdiği kabul edilemez. Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda bir hukuki işlemdir. Bu karar ve işlemin hataya dayanması halinde gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hata veya kasta dayalı şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasını, gerek o işlemi gerçekleştirenler, gerekse bundan zarar görenler isteyebilirler, ayrıca tasfiye halinde bulunan bir şirketten alacaklı olan kişinin yapılan ilanlara rağmen alacağını yazdırmaması alacağın düşmesini gerektirmez.
Somut uyuşmazlıkta; davacının Bakırköy … İş Mahkemesi’nde açtığı davada taraf teşkilinin sağlanması ve davanın yürütülüp sonuçlanması gerektiğinden davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, bu davada davalı olan Tasfiye Halinde ….İnşaat ve Gıda Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğinin tasfiyenin sonlandırılması nedeniyle sicilden terkin edildiği, davada taraf teşkilinin sağlanması ve yargılamanın yürütülebilmesi için şirketin ihya edilmesi gerektiğinden davanın kabulüne, şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına ek tasfiye işlemlerini yapması için 6102 Sayılı TTK.nun 547/2’nci maddesi uyarınca eski tasfiye memuru olan davalı ….’ın şirketin tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına, karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün ….sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin olan Tasfiye Halinde ….İnşaat ve Gıda Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğinin Bakırköy …. İş Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Ek tasfiye işlemlerini yapması için eski tasfiye memuru olan davalı ….’ın şirkete tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
3-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde TESCİL VE İLANINA, tescil ve ilan masraflarının ileride davalı tasfiye memurundan tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça KARŞILANMASINA,
4-Alınması gerekli ¨31,40 başvurma harcı ile ¨31,40 peşin harcın davalı tasfiye memuru ….’tan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan 24 adet tebligat+posta ücreti olmak üzere toplam ¨291,20 yargılama giderinin tasfiye memuru ….’tan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu TUTULMAMASINA,
7-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨2.180,00 ücreti vekaletin tasfiye memuru ….’tan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨220,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tasfiye memuru ile davalı sicil müdürlüğü vekilinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 15/02/2018

BAŞKAN ….

ÜYE ….

ÜYE ….

KÂTİP ….