Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/239 E. 2018/216 K. 02.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/239 Esas
KARAR NO : 2018/216

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2017
KARAR TARİHİ : 02/03/2018
K. YAZIM TARİHİ : 20/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki gereğince müvekkilinin davalıdan 31/07/2013 tarihli … nolu fatura karşılığı mal aldığını, 14.750,00 USD fatura bedelinin davalı tarafa ödenmesine rağmen davalı tarafın fatura içeriği malı müvekkiline teslim etmediğini, yapılan ödeme tutarını da müvekkiline iade etmediğini, davalı taraf aleyhine Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, davalının takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; taraflar arasında ticari satım ve cari hesap ilişkisi bulunduğunu, müvekkilinin ticari kayıtlarına göre 31/12/2013 tarihi itibariyle davacıdan 405.952,54 TL alacaklı olduğunu, bu borç ile ilgili olarak davacı tarafça keşide edilen 21/03/2013 tarihli 500.000,00 USD bedelli bonoya dayalı İstanbul …. İcra müd. … esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, -davacı tarafça iddia edildiği gibi- müvekkil tarafından bedeli tahsil edildiği halde teslim edilmeyen bir mal bulunmadığını, davacının müvekkil aleyhine haksız olarak takibe giriştiğini beyanla, davanın reddini ve davacının kötü niyet tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Dava; İİK 67 vd md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Celp olunan Bakırköy .. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasının tetkikinde ; davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine 423617 nolu 01/01/2017 14.750,00 USD tutarında, 31/07/2013 tarihli fatura muhtevasında teslim edilmeyen mal bedelinden kaynaklanan 14.750,00 USD asıl alacak + 65,56 USD geçmiş gün faizinden ibaret toplam 14.815,56 USD ( x 3.78 = 56.000,00 TL ) alacağın tahsili istemiyle 17/01/2017 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini 19/01/2017 tarihinde tebellüğ eden borçlunun 20/01/2017 tarihinde (süresi içinde ) ibraz ettiği dilekçe ile” alacaklı görünen tarafa her hangi bir borcunun bulunmadığı”ndan bahisle tebliğ edilen ödeme emrine borca , faize faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin dur- durulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, alacaklı vekilinin yasal süre içinde mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilafın, takip tarihi itibariyle davacının, davalı taraftan alacaklı olup olmadığı (alacağın var olup olmadığı) ve tahsili gereken alacak miktarının ne olduğu, davalının takip öncesi temerrüde düşüp düşmediği, uygulanması gereken temerrüt faizinin ne olduğu hususunda toplandığı tespit edilmiş ve taraflar uyuşmazlığın sulh ve arabuluculuk yoluyla çözümü hususunda teşvik edilmiş ise de bu yönde talep ve başvuru bulunmadığından tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Takip va dava konusu alacağın dayanağı olan faturalar, ticaret sicili kayıtları, taraflarca dayanılan diğer yazılı deliller celp edilmiş, dava konusu alacağın varlığı ve miktarın tespiti hususunda rapor aldırılmak üzere tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.

SMMM … tarafından dosya ve davacının ticari defteleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 02/01/2018 tarihli raporda;
” Davacı ve davalı şirkete ait 2013 yılı Ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı,
– Davalı şirketin merkezinde yapılan defter incelemesi esnasında; davacı tarafından teslim edilmediği iddia edilen ürünlerin davalı şirket tarafından davacı tarafa teslim edildiğine dair sevk irsaliyesinin ibraz edilmediği ,(bu hususta başkaca delil de bildirilmediği)
– Davalı tarafından aynı fatura içerisinde bulunan diğer ürünlerin davacı tarafa teslim edil- diğine dair sevk irsaliyesinin ibraz edildiği,
– Davalı şirket tarafından düzenlenen A 423617 seri nolu faturanın içeriğindeki teslim edil- meyen malların KDV hariç değerinin 14.579,04 USD olduğu ve ürünlerin davacı tarafa teslim edilme- mesinden dolayı davacı şirketin davak … A.Ş.’den KDV hariç 14.579,04 USD tutarında alacağının bulunduğu ” belirtilmiştir.

Her ne kadar davacı 14.750,00 TL AA + faizden ibaret toplam 14.815,56 USD alacağın takibine girişmiş ve davalı borçlunun itirazı üzerine 14.815,56 USD (56.000,00 TL) alacak itibariyle işbu davayı ikame etmiş ise de; toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan yargılama sonucunda davacının … seri nolu -KDV hariç- 14.579,04 USD tutarındaki fatura bedelini davalı tarafa ödemesine rağmen davalı tarafça fatura içeriği ürünlerin davacıya teslim edilmediği, bu miktardaki ödemenin davacıya iadesinin gerektiği, fazlaya ilişkin talebin yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenle;

1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalı/borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava konusu 14.815,56 USD’ lik borcun 14.579,04 USD’lik kısmına vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4489 Sayılı Kanun ile değişik 2.md gereğince TC Merkez Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları dikkate alınarak (31/12/2016 sonrası) % 9,75 oranında basit usulde ( 3095 S.K. Md 3.) temerrüt faizi uygulanmasına,
Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine,
Fazlaya ilişkin davacı talebinin reddine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 3.764,30 TL karar harcından mahkememiz vez- nesine yatırılan 676,77 TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 279,57 TL harcın mahsubu sonucu bakiye 2.807,96 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan (700,00 TL bilirkişi ücreti + 77,80 TL posta/tebligat/ müzekkereden ibaret ) 777,80 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 762,24 TL’si ile ( 31,40 TL başvuru harcı + 676,77 TL peşin nispi harç + 4,60 TL vekalet harcından ibaret ) toplam 712,77 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c-) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yü- rürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 6.411,66 TL vekalet ücretinin dava- lıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre yürürlükte bulu- nan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/03/2018

Katip …

Hakim …