Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/194 E. 2021/137 K. 10.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/194
KARAR NO : 2021/137

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/12/2014
KARAR TARİHİ : 10/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin 22/05/2014 tarihinde kaza tarihinde ikamet ettiği yere çok yakın olan kaza yerinde kız kardeşi … ile beraber karşıdan karşıya geçmek istediğini, davalı …’ın sürücüsü olduğu … plakalı araçla ters yönden gelerek hakimiyetindeki araçla müvekkiline ve kız kardeşine çarptığını, kaza sebebiyle müvekkilinin kaval kemiğinde kırıklar oluştuğunu, kırıkların parçalı oluşu sebebiyle müvekkilinin …. Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ameliyet edilerek kemiğe plak ve 11 adet vida işlendiğini, müvekkilinin ameliyat sonrası, 22/05/2014 ile 31/08/2014 tarihleri arasında iş göremez ve bakıma muhtaç bir halde, anneannesi …’ın bakıcılığında hayatına devam edebildiğini, kazada sürücünün ağır kusur ve ihmalinin mevcut olduğunu, araç maliki ve işleteni … ile zorunlu mali sorumluluk poliçesi sigortacısı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluklarının da mevcut olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları baki kalmak kaydıyla maddi tazminat yönünden belirsiz alacak davası olarak ve manevi tazminat olarak; 500 TL maddi tazminatın, maddi zararın tespit edilebilmesi mümkün olduğunda artırılmak üzere tüm davalılardan müştereken müteselsilen, davalılar … ve …’dan 22/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle, davalı … Sigorta A.Ş.’den ise dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle alınarak müvekkiline ödenmesine, 20.000 TL manevi tazminatın, davalılar … ve …’dan 22/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle alınarak müvekkiline ödenmesine, muhakeme giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile dava konusu kaza tarihinde diğer davalı …’ın sevk ve idaresindeki, … adına tescilli … plakalı araç için, müvekkili şirketçe 21/05/2014 – 21/05/2015 tarihleri arasında, … numaralı poliçe numarası ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesinin düzenlendiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun, poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirkete bu dosyayla ilgili başvuru yapılmadığını, söz konusu teminat limitinin tamamının defaten ödenmesinin söz konusu olmayıp zarar görenlerin kaza nedeniyle uğradığı gerçek maddi zararın tespiti ve sigortalının kusur oranında bu gerçek zararın tazmininin esas olduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz açılan davanın tamamen reddine, masraf, faiz ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine, sigortalı araç sürücüsünün aracın karıştığı kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığının ve bulunuyor ise oranının tespiti için mahkememizce bilirkişi atanmasına, tazminat hesabının sigortalının kusur oranınca yapılması gerektiğine, müvekkili şirketin temerrüdü bulunmadığından faizin yasal faiz oranında ve dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğine, öncelikle genel şartlara uygun olarak tüm hasar evrakları ile birlikte hasar başvurusu yapılması gerektiğini, hiçbir başvuru yapılmadan açılan davaya müvekkilinin dava açmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle dava masraflarından faizden ve tüm ferilerinden sorumluluğunun ve temerrüdüünün bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve … vekili cevap dilekçesi ile davacının dayanak gösterdiği sağlık raporunun kazayla ilgili olmadığını, müvekkilinin karıştığı kazanın 22/05/2014 tarihinde gerçekleştiğini, dayanak olarak gösterilen raporun Ağustos 2014 tarihli olduğunu, bu raporun trafik kazasından 3 ay sonra alındığını, ayrıca raporda yaralanmanın trafik kazasından kaynaklandığının yazmadığını, davacının söz konusu kaza sonucu maddi ve manevi tazminat gerektirecek zararının oluşmadığını, davacının kalıcı bir maluliyeti bulunmadığını, davacının bakıma muhtaç olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının annesi …’ın herhangi bir tedavi masrafı olmadığını beyan ettiğini, kazanın oluşmasının nedeninin yaya olan davacının trafik ışıklarını kullanmak yerine kontrolsüz şekilde caddeye fırlaması ve müvekkilinin arabasına yandan çarpması olduğunu, ortada doğrudan davacının davalıya vurması şeklinde oluşmuş bir kaza olmadığını, asli ve hatta tam kusurun davacıda olduğunu, bu şartlar altında davacının maddi ve manevi tazminat isteyemeyeceğini belirterek, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, vekalet ücreti ve masrafın davacıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Küçükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Dosyaya sunulan 11/06/2018 tarihli bilirkişiler …, …, … tarafından düzenlenen raporda 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan Madde 84/b “Taşıt giremez trafik işareti bulunan karayoluna veya bölünmüş karayolunda karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şerit, rampa ve bağlantı yollarına girme hallerinde asli kusurlu sayılırlar.” maddesini ihlal etmesi nedeniyle … plaka sayılı aracın sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 8.062,49 TL olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 34.998,18 TL olduğu, davacının nihai ve gerçek bakıcı gideri maddi zararının 10.242,77 TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 30.12.2014 dava tarihi, diğer davalılar yönünden 22.05.2014 kaza tarihi olduğunun tespit edildiği, 19/06/2019 tarihli bilirkişiler …, …, … tarafından hazırlanan raporda … ve …’ın davranışlarının olayın meydana gelmesinde % 25 oranında etkili olduğu, otomobil sürücüsü …’ın % 75 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, 03/11/2020 tarihli ek raporda davacının nihani ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 7.256,24 TL, sürekli iş göremezlik maddi zararının 36.457,16 TL, bakıcı gideri maddi zararının 9.218,49 TL olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 21/05/2020 tarihli raporda davalı sürücü … yönetimindeki otomobil ile bölünmüş tek yönlü yolda kendisine ayrılan yol bölümü içerisinde kalacak tarzda seyrine özen göstermemiş, ters yönde tehlike tevlit eder tarzda seyrini sürdürüp geçiş yapan yayaya önlemsiz vaziyette çarpmış olmakla olayda kusurlu olduğu, davacı yaya …, yolun her iki tarafını da yeterince kontrol etmeden yola girmiş olmakla olayda kusurlu olduğu, davalı sürücü … ‘ın %90 (yüzde doksan) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya … ‘ın %10 (yüzde on) oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebinden ibarettir.
Türk Borçlar Kanunu 49/1. madde, “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Türk Borçlar Kanunu 58/1. madde, “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. “
Türk Borçlar Kanunu 74/1. madde, “Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. hükmünü içermektedir.
Türk Borçlar Kanunu Madde 56 hükmü; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklindedir.
Borçlar Yasası’nın 56. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları gözönünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru-doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi ( fonksiyonu ) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum ( tatmin ) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel ( objektif ) ölçülere göre uygun ( isabetli ) bir biçimde göstermelidir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi) uyarınca hukuk hâkimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de hem ilmi, hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hâkimini bağlayacağı kabul edilmektedir.
Davacının maddi tazminat talebi bakımından dava konusu olayın gelişim biçimi ve tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde; davacı 22.05.2014 tarihinde gerçekleşen kaza nedeni ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Küçükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyasında sanık mahkememiz dosyası davalısı …’ın taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir. Ceza Mahkemesince 12.01.2015 tarihli Trafik Bilirkişisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporda davalı …’ın asli, davalı …’nin tali kusurlu olduğu tespit edilmiştir. MAhkememizce meydana gelen kazanın oluşumunda tarafların kusur durumunun tespiti için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş 11.06.2018 tarihli heyet raporunda makina mühendisi bilirkişisi tarafından davalı sürücünün %100 kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Taraf vekillerinin itirazları ile dosya … Üniversitesine gönderilmiş davalı sürücü %75 Kusurlu davacı ise%25 kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Tarafların itirazları ve dosyadaki raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosya ATK a gönderilmiş davalı %90 davacı ise%10 kusurlu olduğu tespit edilmiş olup, ATK Genişletilmiş Daireler Kurulunun raporunda da davalı%90 davacı %10 kusurlu olduğu yönündeki tespiti ile iş bu rapor hükme esas alınmak sureti ile meydana gelen kaza nedeni ile davalı %90 kusurlu kabul edilerek davacının maddi zararının belirlenmesi için dosya aktüerya bilirkişine tevdii edilmiş 03.11.2020 tarihli raporunda davacının maddi zararı tespit edilmiş olup, davacı vekilinin talep artırım dilekçesi dikkate alınarak 36.457,16-TL sürekli iş göremezlik; 7.256,24-TL geçici iş göremezlik ve 9.218,49-TL bakıcı giderine yönelik maddi tazminatın davalı asiller bakımından 22.05.2014 tarihinden davalı sigorta şirketi bakımından 30.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek faizi (poliçe limiti ile sıbırlı olmak kaydı ile) ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacının manevi tazminat talebi bakımından dava konusu olayın gelişim biçimi ve tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile dinlenen tanık beyanları gözetildiğinde; Davacı vekili davacının kaza nedeni ile uğradığı manevi zararlarının tazminini de dava etmiştir. Manevi tazminat, mal varlığı dışındaki hukuksal değerlere yapılan saldırılar sonucu meydana gelen eksilmenin giderilmesidir. Hukuksal değerlerde meydana gelen ve para ile ölçülemeyen eksikliklerin doğrudan karşılanmasının imkansızlığı, bunların zarar kavramı dışında tutulması için bir gerekçe olamaz. Manevi zarar karşılığında paraya hükmedilmesi, bu zararın doğrudan giderilmesinin olanaksızlığındandır. Zarar verenden belirli bir meblağın alınarak zarar görene verilmesi suretiyle yaşanılan acıları dindirmek, ruhsal dengeyi sağlamak, böylece zedelenen yaşama sevincini yeniden temin etmek amaçlanmakta olup tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın oluş şeklinde davalı sürücünün %90 kusurlu olması, kazanın oluş şekli ile davacının bu kazadan etkilenme oranı da dikkate alınarak 10.000,00- TL manevi tazminatlarının davalı .. ve …’dann haksız fiil tarihi olan 22.05.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN maddi tazminat DAVASININ KISMEN KABULÜNE,
1-Toplam 36.457,16-TL sürekli iş göremezlik; 7.256,24-TL geçici iş göremezlik ve 9.218,49-TL bakıcı giderine yönelik maddi tazminatın davalı asiller bakımından 22.05.2014 tarihinden davalı sigorta şirketi bakımından 30.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek faizi (poliçe limiti ile sıbırlı olmak kaydı ile) ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Fazlaya İlişkin talebin REDDİNE,
AÇILAN manevi tazminat DAVASININ KISMEN KABULÜNE,
1-Davacı için 10.000,00- TL manevi tazminatlarının davalı … ve …’dan haksız fiil tarihi olan 22.05.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 4.298,87-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 70,02-TL harç ile 180,35-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 4.048,50-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA, (Davalı sigorta şirketinin 3.365,40-TL harçtan diğer davalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına)
4-Davacı tarafından ödenen 25,20-TL Başvurma Harcı ile 70,02-TL Peşin Harç ve 180,35-TL tamamlama harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE, (Davalı sigorta şirketinin başvuru harcının tamamından,peşin yatırılan harç+tamamlama harcının ise 210,00-TL’sinden diğer davalılar ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına)
5-Davacılar tarafından yapılan tebligat + posta ücreti 165,75 TL, bilirkişi inceleme ücreti 3.000 TL olmak üzere toplam 3.165,75 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 3147,16-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE, kalan kısmın davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 7.681,15-TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara VERİLMESİNE, (Maddi Tazminat ile ilgili olarak)
7-Davalılar kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 371,55-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılalara VERİLMESİNE, (Maddi Tazminat ile ilgili olarak)

8-Davacı kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 4080,00-TL ücreti vekaletin davalı … ve …’dan tahsili ile davacılara VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
9- Davalılar kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 4.080,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılalara VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)

10-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,

Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/02/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”