Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/158 E. 2020/402 K. 13.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/158
KARAR NO : 2020/402

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/02/2017
KARAR TARİHİ : 13/07/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacılar vekili dava dilekçesi ile müvekkillerinin muris çocukları ve abisi …’un 02.10.2016 tarihinde davalılardan …’un sevk ve idaresindeki, davalılardan …’e ait … plakalı araç ile birlikte D 100 karayolu üzerinde Küçükçekmece istikametine seyir halinde iken diğer davalılardan …’ın yönetimindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait … plaka sayılı kamyon ile aynı istikamette bariyerleri temizlediği sırada davalılardan …’un aracını tedbirsiz ve dikkatsiz bir şekilde yol ve çevre durumuna uygun olmayacak hızda sevk etmesi sonucu … Avm önüne geldiği sırada şerit değiştirmek isterken davalı …’ın kullandığı araca arkadan çarpması neticesinde kaza meydana geldiğini, müvekkillerinin çocukları …’un hayatını kaybettiğini, kazanın oluşumunda davalılardan … ve …’ın kusurlu bulunduğunu ve davacı müvekkillerinin çocuklarının kusursuz olduğunu, bu durumun dosya içerisinde bulunan ölümlü / yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağı ile de sabit olduğunu, İstanbul Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının …. nolu soruşturma dosyası ile davalılardan … ve … hakkında “Taksirle Ölüme ve Yaralanmaya Neden Olma“ suçundan Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesine dava açıldığını, Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davanın görüldüğünü, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacılardan … için oğlunun ölümünden dolayı uğramış olduğu destekten yoksun kalma tazminatı olarak 5.000 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 02.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacılardan … için oğlunun ölümünden dolayı uğramış olduğu destekten yoksun kalma tazminatı olarak 5.000 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 02.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacılardan …. için abisinin ölümünden dolayı uğramış olduğu destekten yoksun kalma tazminatı olarak 1.000 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 02.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 2.000 TL cenaze ve defin giderinin kaza tarihi olan 02.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacılardan … için 75.000 TL, … için 75.000 TL, …. için 50.000 TL olmak üzere toplam 200.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte sigorta şirketleri dışında kalan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, sigorta şirketlerinin maddi tazminattan sigorta limiti uyarınca sorumlu tutulmasına, diğer davalıların maddi ve manevi tazminat taleplerinden müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına hükmedilmesine, kazaya karışan … plaka sayılı araç üzerine ve … plakalı sayılı araçlar üzerine ve tüm davalılar adlarına kayıtlı taşınmazlar ve araçlar üzerine karar kesinleşinceye kadar ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ile ücretin vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı …. vekili cevap dilekçesi ile 17.03.2017 tarih … sayılı …. Alt Yapı Hizmetleri Müdürlüğü yazısında belirtildiği üzere, kaza tarihinde, kaza mahallinde idarelerine ait çalışmanın bulunmadığını, husumetin müvekkiline yöneltilemeyeceğini, belediyeye kusur isnad edilemeyeceğini, kaza ile idare arasında illiyet bağının mevcut olmadığını, tüm karayollarındaki işaretleme standartlarını tespit etmek ve yayımlamak, kontrol etmek görev ve yetkisinin Karayolları Genel Müdürlüğüne verildiğini, sinyalizasyon sistemi, yatay ve düşey işaretlemeler yönünden de, bu görevin İl Trafik Komisyonu Başkanlığının 28.02.1992 tarih ve 92/37 sayılı kararı doğrultusunda müvekkili Belediyenin sorumluluğu altındaki ana arter yol ve kavşaklarda Belediyece yerine getirildiğini, müvekkili belediyeye bu yönde de kusur ve sorumluluğun isnat edilemeyeceğini, davanın müvekkili yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesi ile; … plakalı aracın müvekkili şirkete 11.02.2016 – 2017 tarihleri arasında … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda kişi başına azami 310.000 TL ile sınırlı olduğunu, davacılar tarafından …’un vefatı sebebi ile destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiğini, öncelikle davacıların destekten yoksun kalıp kalmadıkları hususunun tespit edilmesi gerektiğini, öncelikle dava şartının yerine getirilmemesi sebebi ile davanın usul yönünden reddine, müvekkil şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması halinde, davacıların ve dava dışı kimselerin destekten yoksun kalıp kalmadıklarının tespitini, destekten yoksun kalan kimselerin olması halinde, alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Allianz Sigorta vekili cevap dilekçesi ile; dava açılmadan önce müvekkili şirkete yazılı başvuruda bulunulmadığını, dava şartı yoksunluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, … plakalı aracın 13/01/2016-2017 tarihleri arasında Trafik Sigorta Poliçeleri Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının sigortalılarının kusuru oranında olmak üzere araç başına 310.000 TL ile sınırlı olduğunu, davacının sigortalılarının kusurunu ve zararınını ispat etmesi gerektiğini, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyası celp edilmiştir.
Tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırması için ilgili kurumlara müzekkere yazılmış gelen yazı cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyaya sunulan 07/11/2017 tarihli bilirkişiler … ve … tarafından düzenlenen raporda 02/10/2016 tarihli trafik kazasının meydana gelmesinde … plakalı aracın davalı sürücüsü …’ un asli ve tam kusurlu (%100 oranında) olduğu, …. plakalı kamyonun davalı şoförü …’ın kusursuz olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 19/06/2018 tarihli aktüerya bilirkişisi …. tarafından düzenlenen raporda davacı …’ un nihai ve gerçek maddi zararının 78.994,73 TL olduğu, davacı …’ un nihai ve gerçek maddi zararının 54.940,50 TL olduğu, davacıların nihai ve gerçek cenaze ve defin gideri maddi zararının 2,350,00 TL olduğu, temerrüt başlangıç tarihinin davalı … Sigorta A.Ş yönünden 15.02.2017 dava tarihi, davalı … ve … yönünden ise 02.10.2016 kaza tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğunun tespit edildiği, 21/10/2019 tarihli ek raporda güncel verilere göre yapılan incelemede davacı …’ un nihai ve gerçek maddi zararının 78.994,73 TL olduğu, güncel verilere göre yapılan incelemede davacı …’ un nihai ve gerçek maddi zararının 10.932,61 TL olduğu, davacıların nihai ve gerçek cenaze ve defin gideri maddi zararının 2.350,00 TL olduğu, mahkemece güncel verilere göre hesaplanan maddi zarar tutarları yönünden hüküm kurulması halinde davalı … ve … yönünden temerrüt başlangıcının 02.10.2016 kaza tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu, güncel verilere göre yapılan hesaplama sonucunda davacıların bakiye maddi zararlarının çıkmasının, dava açıldıktan sonra yapılan ödemeye faiz güncellemesi yapılamazken, hesaplamaya esas alınan asgari ücretin 01.01.2019 tarihinden sonra % 26 oranında artmış olmasından kaynaklandığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 08.04.2019 tarihli duruşmada davalı … Sigorta A.Ş. ‘e ile sulh protokolü ile kendilerine ödeme yapıldığından bahisle bu davalı bakımından davadan feragat ettiklerini diğer davalılar bakımından maddi ve manevi tazminat taleplerinin devam etiiğine ilişkin beyanda bulunmuştur.
Davacı vekili 10.02.2010 tarihinde ıslah dilekçesi sunmuş, ıslah dilekçesi davalılara usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
Dava trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Haksız fiilden doğan borç ilişkileri Türk Borçlar Kanunun ikinci kısmında düzenlenmiş olup; Türk Borçlar Kanunu Madde 49 hükmü; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de,bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Türk Borçlar Kanunu Madde 50 hükmü; “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığıönlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.”
Türk Borçlar Kanunu Madde 51 hükmü; “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını gözönüne alarak belirler.Tazminatın irat biçiminde ödenmesine hükmedilirse, borçlu güvence göstermekle yükümlüdür.”
Sürücünün trafik kazasının oluşmasında kusurlu bulunması durumunda zarar gören 6098 Sayılı TBK’nun 49. maddesi gereğince sürücüye, 2918 Sayılı Kanunun 85. maddesi gereğince motorlu araç işletenine karşı dava açabilir.İşleten de sürücü ile birlikte zarar görene karşı müteselsilen sorumludur.
Ayrıca, 6098 Sayılı TBK’nun 53 üncü maddesi uyarınca ölenin yakınları destekten yoksun kalma tazminatı isteyebileceği gibi aynı Kanunun 56/2. fıkrası gereğince, ölüm halinde ölenin yakınlarına hakim uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
Türk Borçlar Kanunu Madde 56 hükmü; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklindedir.
Borçlar Yasası’nın 56. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları gözönünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru-doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi ( fonksiyonu ) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum ( tatmin ) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel ( objektif ) ölçülere göre uygun ( isabetli ) bir biçimde göstermelidir.
Davacıların maddi tazminat talebi bakımından dava konusu olayın gelişim biçimi ve tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde; kusur oranına ilişkin 02/10/2016 tarihli bilirkişi raporunda … plakalı aracın davalı sürücüsü …’ un %100 oranında olduğu, …. plakalı kamyonun davalı şoförü …’ın kusursuz olduğunun tespit edilmiş olup haksız fiilin kusur unsuru bulunmayan davalı … ve araç maliki …. …. Belediyesi ve araç sigorta şirketi olan … Sigorta A.Ş.’ karşı açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı …’a karşı açılan dava bakımından davacıların maddi zararının hesaplanması için dosya bilirkişiye tevdii edilmiş belirlenen tazminat miktarı yargılama devam ederken kazaya karışan aracın sigortalısının ödeme yapmış olması nedeni ile davacının feragat beyanı da dikkate alınarak davalı … sigorta a.ş. ‘e karşı açılan davanın feragat nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir. Diğer davalı araç sürücüsü ve maliki yönündeki ise güncellenen tazminat miktarı ile davacı vekilinin ıslah dilekçesi dikkate alınarak Bilirkişi raporu ile tespit edilen 2.350,00-TL cenaze ve defin giderinin kaza tarihi olan 02.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı Davalı … ve …’den tahsili ile davacılara ödenmesine, davacı … için toplam 10.931,61- TL maddi tazminatın davalı asiller bakımından kaza tarihi olan 02.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Davalı … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı … için 15.837,52- TL’nin maddi tazminatın davalı asiller bakımından kaza tarihi olan 02.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Davalı … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Davacıların manevi tazminat talebi bakımından dava konusu olayın gelişim biçimi ve tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde; Davacılar vekili davacıların kaza nedeni ile uğradığı manevi zararlarının tazminini de dava etmiştir. Manevi tazminat, mal varlığı dışındaki hukuksal değerlere yapılan saldırılar sonucu meydana gelen eksilmenin giderilmesidir. Hukuksal değerlerde meydana gelen ve para ile ölçülemeyen eksikliklerin doğrudan karşılanmasının imkansızlığı, bunların zarar kavramı dışında tutulması için bir gerekçe olamaz. Manevi zarar karşılığında paraya hükmedilmesi, bu zararın doğrudan giderilmesinin olanaksızlığındandır. Zarar verenden belirli bir meblağın alınarak zarar görene verilmesi suretiyle yaşanılan acıları dindirmek, ruhsal dengeyi sağlamak, böylece zedelenen yaşama sevincini yeniden temin etmek amaçlanmakta olup tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın oluş şeklinde davalı sürücünün %100 kusurlu olması, müteveffanın yaşı da dikkate alınarak davacı … için toplam 20.000,00 TL Manevi tazminatın davalı asiler bakımından kaza tarihi olan 02.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Davalı … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı … için 20.000,00 TL’nin Manevi tazminatın davalı asiler bakımından kaza tarihi olan 02.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Davalı … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı …. için toplam 13.000,00 TL Manevi tazminatın davalı asiler bakımından kaza tarihi olan 02.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Davalı … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-A-Davalı … Sigorta A.Ş. ‘e karşı AÇILAN DAVANIN FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
B-Davalı …, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve …. Sigorta A.Ş.’ karşı AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
C-Davalı … ve …’e karşı AÇILAN MADDİ TAZMİNAT TALEBİNİN KABULÜNE,
a-Bilirkişi raporu ile tespit edilen 2.350,00-TL cenaze ve defin giderinin kaza tarihi olan 02.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı Davalı … ve …’den tahsili ile davacılara ödenmesine,
b-Davacı … için toplam 10.931,61- TL maddi tazminatın davalı asiller bakımından kaza tarihi olan 02.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Davalı … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
c-Davacı … için 15.837,52- TL’nin maddi tazminatın davalı asiller bakımından kaza tarihi olan 02.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Davalı … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davalı … ve …’e karşı AÇILAN MANEVİ TAZMİNAT TALEBİNİN KISMEN KABULÜNE,
a-Davacı … için toplam 20.000,00 TL Manevi tazminatın davalı asiler bakımından kaza tarihi olan 02.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Davalı … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b-Davacı … için 20.000,00 TL’nin Manevi tazminatın davalı asiler bakımından kaza tarihi olan 02.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Davalı … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
c-Davacı …. için toplam 13.000,00 TL Manevi tazminatın davalı asiler bakımından kaza tarihi olan 02.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Davalı … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-HARÇLAR
a-Harçlar kanununa göre hesaplanan ve tahsili gereken 5.609,55 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 727,51 TL harç ile 60,00 TL ıslah harcının mahsubu sonucu bakiye 4.822,04 TL harcın davalılar … ve ,,,,,,’den müteselsilen ve müştereken tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
b-Davacı tarafça yatırılan 31,40 TL başvuru harcı, + 9,20 TL vekalet harcı, + 721,51 TL peşin nispi harç + 60,00 TL ıslah harcından ibaret 828,11 TL harcın davalılar … ve …’den müteselsilen ve müştereken tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-YARGILAMA GİDERİ
a-Davacı tarafça sarf olunan 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, + 797,00 TL tebligat posta müzekkere vs. ‘den ibaret toplam 2.797,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre, 978,95 TL’sinin davalılar … ve ….’den müteselsilen ve müştereken tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına.
b-Davalı tarafça sarf olunmuş yargılanma gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c-Sarf olunmayan yargılama gideri ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
5-VEKALET ÜCRETİ
A-Maddi Tazminat Yönünden
a-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacılar lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükteki AAÜT ve Avukatlık Kanunu gereğince tespit ve taktir olunan toplam 4.367,87 TL vekalet ücretinin davalılar … ve ….’den müteselsilen ve müştereken tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
b-Talep olmadığından hakkında feragat nedeniyle red hükmü kurulan … Sigorta A.Ş. lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
B-Manevi Tazminat Yönünden
a-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacılar lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükteki AAÜT 10/1 ve Avukatlık Kanunu gereğince tespit ve taktir olunan toplam 7.690,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müteselsilen ve müştereken tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/07/2020

Katip …
E-imza

Hakim ….
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”