Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/157 E. 2021/470 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/157 Esas
KARAR NO : 2021/470

DAVA : Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2016
KARAR TARİHİ : 28/05/2021
K. YAZIM TARİHİ : 28/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; taraflar arasında T.C Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Ruhsatnamesinin devri hakkında sözleşme yapıl- dığını, davacının bilgisi dışında davalı tarafça işletme hakkının devri sözleşmesi yapılarak işletmenin iki farklı kişiye devredildiğini, hukuken ve fiilen imkansız olan işletme ruhsat devri hakkında ödenen toplam 90.000,00 TL nın ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkilinin edimlerini yerine getirdiği halde davacının bilinçli olarak işletmenin devrini üzerine almak istemediğini, davacının kötü niyetli olarak davayı açtığını, işletmenin devredildiği …….. ile davacının kardeş olduklarını, sorunun kardeşler arasındaki anlaşmazlıktan kaynaklandığını, davacının iddialarının yersiz olduğunu, davanın reddini savunmuştur.
Dava; işletme devir sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir.
Davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasında davalıya ait dershanenin işletme hakkının devri ile ilgili yapılan sözleşme kapsamında davacı tarafından davalıya 90000 tl ödenip ödenmediği ve davalının devri yapmaması nedeniyle davacıdan aldığı parayı iade etmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Ekonomi ve Finans Uzmanı Dr. ……. ve SMMM …….. tarafından dosya ve tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen rapora göre;
” Davacının talebinin, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olarak İşletme hakkının başka bir kişiye devredilmesi nedeniyle, davalıya ödenen ve Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumlan Ruhsatnamesi’ne ilişkin İşletme hakkının devrinden kaynaklanan bedelin tahsili istemine ilişkin olduğu, Yargıtay’ın bozma ilamına uyulmuş olmasıyla birlikte davacı lehine bir usulİ müktesep hak doğduğundan; Yargıtay bozma İlamı doğrultusunda davacının işletme bedeli için davalıya ödemiş olduğu bedellerin tespit edilmesi ve tespit edilen bedellerin ticari faizleriyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği, dosya üzerinde yapılan incelemelerde davacının davalıya yaptığı ödemelerin toplam 79.000,00 TL olarak tespit edildiği, 15.11.2018 tarihînde elden ödendiği iddia edilen 11.000,00 TL’ye ilişkin olarak dava sürecinde herhangi bir ispat vasıtası sunulmadığı, bu nedenle davalıya yapılan ödemelerin toplamının 79.000,00-TL olarak kabul edilmesi gerektiği, davalı taraf, sözleşmeye aykırı olarak ruhsatı davacıya değil de üçüncü bir kişiye devrettiğinden, davalının kötü niyetli sebepsiz zenginleşen sayılması ve almış olduğu her bir ödeme için aldığı tarihten dava tarihine kadar ticari faiz ödemesi gerektiği, buna göre faiz hesabı yapıldığında: ödeme tarihlerinden dava tarihine kadar davacının 49,338,25 TL faiz alacağının doğduğu” hususu belirtilmiştir.
Dava ilk olarak Çatalca Asliye hukuk mahkemesinde açılmış ve Çatalca ……. Asliye hukuk mahkemesi tarafından …….. esas nolu karar ile işletmenin fiilen ve resen davacıya teslim edildiği ve davacının bilgisi dahilinde davacının kız kardeşi ile sözleşme yapıldığı ve ruhsatın davacının kız kardeşi adına yapıldığı , talebin kötü niyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Çatalca …….. Asliye hukuk mahkemesi kararı Yargıtay ……. hukuk Dairesinin……. esas nolu kararı ile davacı tarafından işletme hakkının devri amacıyla ödeme yapıldığı beyan edildiğinden davalı tarafından da ödeme kabul edildiğinden mahkemece belirlenecek devir bedeli yönünden davanın kabulü gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma sonrası yapılan yargılamada ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ve Yargıtay ……. Hukuk Dairesinin ……. esas sayılı kararı ile uyuşmazlığın ticari işletme niteliğinde olan dershanenin devrinden kaynaklanması nedeniyle ticaret mahkemesinde çözülmesi gerektiği şeklindeki kararı neticesinde dava mahkememizde görülmüştür.
Taraflar arasında devre ilişkin sözleşme yapıldığı ve dava dilekçesinde belirtilen senetlerin bu sözleşmeye istinaden davalıya verildiği ve ödendiği hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Davalı taraf dava dilekçesinde belirtilen senetlerin kendisine ödendiğini kabul etmekte elden para aldığını kabul etmemektedir. Ayrıca davalı taraf dershane ruhsatının davacının bilgisi ve rızası dahilinde davacının kız kardeşine yapıldığını beyan etmektedir.
Davacı ile davalı arasında dershanenin devri amacıyla sözleşme yapıldığının sabit olması, bu sözleşmeyi hükümsüz kılacak şekilde taraflar arasında yeni bir sözleşme olmaması davalı tarafından buna ilişkin yazılı delil sunulmaması, daha sonra davalı tarafından davacının kız kardeşi ile de benzer nitelikte sözleşme yapılarak ruhsatın davacının kız kardeşine devredilmesi karşısında davalının sözleşmeye uymadığı ve davacı tarafından sözleşme gereği ödenen paranın davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiği kabul edilmiş, davalı tarafından senetlerin ödendiği kabul edildiğinden ve davacı tarafça ödemeye ilişkin dekont sunulduğundan her bir senet bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş ancak elden ödeme iddiasının yazılı belge ile kanıtlanmaması ve davalı tarafça ödeme olmadığına dair yemin edilmesi karşısında elden ödendiği belirtilen 11.000,00 TL ödemenin ispat edilemediği kabul edilmiş ve bu şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
11.000,00 TL’nin 16/12/2008 tarihinden itibaren, 11.000,00 TL’nin 19/01/2009 tarihinden itibaren, 11.000,00 TL’nin 23/02/2009 tarihinden itibaren, 11.000,00 TL’nin 18/03/2009 tarihinden itibaren, 11.000,00 TL’nin 20/04/2009 tarihinden itibaren, 12.000,00 TL’nin 26/05/2009 tarihinden itibaren, 12.000,00 TL’nin 27/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 5.396,49 TL karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 1.336,50 TL peşin/ nispi harç ile icra veznesine yatırılan 18,90 TL harcın mahsubu sonucu bakiye 4.041,09 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 21,15 TL başvuru harcı + 1.336,50 TL peşin nispi harç + 3,30 ve- kalet harcından ibaret toplam 1.360,95 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan 4.907,45 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 4.269,48 TL’sinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
b.) Davalı tarafça sarf olunan 80,00 TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre 10,40 RTL yargılama giderinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine,
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-a.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 11.070,00 TL vekalet ücretinin dava- lıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
b.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre hüküm tari- hinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücre- tinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. md hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
28/05/2021

Katip …….
e-imzalıdır

Hakim ……
e-imzalıdır