Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/142 E. 2018/579 K. 16.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

BAKIRKÖY (3) NO’LU ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2017/142
KARAR NO : 2018/579

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2017
KARAR TARİHİ : 16/05/2018
K.YAZIM TARİHİ : 08/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar vekili tarafından mahkememize sunulan 09/02/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle;Davalı …’nın davacı müvekkili şirketlerden …’ye ait …Mobilya’da 10/03/2012 tarihinde çalışmaya başladığını kendi isteğiyle işten çıktığı 30/09/2016 tarihine kadar ihracattan sorumlu departmanda satış görevlisi olarak çalıştığını, müvekkillerinin yurt dışındaki bayilerle proje bazlı çalıştığını, onlara katalog gönderdiğini, bayilerin beğendiği ve sipariş verdiği ürünleri tedarikçi firmalara ürettirdiğini, müvekkillerinden … …markasıyla, … … markasıyla bilindiğini ve üretim – proje yaptığını, davalı tarafın müvekkili şirketten ayrıldıktan sonra kendi şirketini kurduğunu, müvekkiline ait firmada çalışırken edindiği tedarikçi ve bayi bilgilerini kullanarak müvekkilinin satış yaptığı yurt dışındaki bayilerden Kosova ve Makedonya Bayileriyle iletişime geçtiğini ve “müvekkile ait …Mobilya’nın sattığı koltuk, sandalye ya da oturma guruplarını aslında kendisinin üretmediğini, başka firmalara ürettirdiğini, …Mobilya’nın da bu ürünlere komisyon ücreti ekleyerek sattığını, kendisine komisyon ücreti ödenmesi şartıyla bayileri tedarikçi firmalarla görüştürebileceğini bu sayede aynı ürünleri daha ucuza alabileceklerini söylediğini, davalı yanın müvekkili için üretim yapan …ve … adlı tedarikçi firmalar ile müvekkilinin yurt dışında satış yaptığı Makedonya ve Kosova bayilerini görüştürdüğünü ve yapılan satışlardan komisyon almaya başladığını, müvekkilinin uzun araştırmalar ve uğraşlar sonucu çalışmaya başladığı yurt dışındaki bayilerin müvekkili dışında başka firmalarla bu şekilde görüştürülmesi müvekkilin büyük bir zarara uğraması tehlikesini doğurduğunu, davalı yan, şirketine ait “… com” adlı internet sitesinde de tedarikçi firmalara ve yurt dışındaki bayilere yer vererek müvekkile ait firma ve bayilerle iş yaptığını açıkça delillendirmiş olduğunu, davalı yanın ayrıca müvekkil şirkette çalışırken müvekkil şirketin yapıp bitirdiği önemli projeleri de kendisi yapmış gibi deklare ettiğini ve bu durumu da yeni müşteriler edinmek için kullandığını, Genel Hizmet Sözleşmesi başlığı altında işçinin, çalışırken uymak zorunda olduğu rekabet yasağını düzenlediğini ve işçinin işten ayrıldıktan sonra da sır saklamak yükümlü olduğunu belirtildiğini, davalı yanın haksız rekabet kapsamında değerlendirilebilecek dürüstlük kuralına ve hukuka aykırı davranışlarda bulunduğunu, müvekkilin hem maddi ve hem de manevi zararlarının, davalı yandan tazmini talep edildiğini, maddi talepleri yönünden, davanın HMK 107. Maddede açıklanan belirsiz alacak davası olarak açtıklarını, müvekkilinin uğradığı zararın tespiti için taşeron firmaların yurt dışındaki bayilere satış yapıp yapmadığının, yapıldıysa eğer bunun miktarına ilişkin bilgilerin incelenmesi gerekli ve zorunlu olduğunu, bu nedenlerle müvekkillerin uğradığı zararın tam ve doğru olarak hesaplanabilmesi için, esas itibarıyla incelenmesinin gerekmektiğini aksi taktirde zararın tam ve doğru olarak tespiti ve mahkememize bildirilmesinin mümkün bulunmadığını,bu aşamada maddi zarar ¨500,00 şeklinde belirlenebildiğini, sonuç olarak maddi tazminat bakımından dosyanın HMK 107. Maddesi kapsamında belirsiz alacak davası olarak değerlendirilmesini ve şimdilik kaydıyla ¨500.000,00 maddi tazminatın, ihlalin tespit edildiği tarihten itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, manevi zararların karşılığı olarak ¨1.000.000,00 manevi tazminatın, ihlalin tespit edildiği tarihten itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava,haksız rekabetten kaynaklanan maddi ve manevi tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememiz tarafından belirlenen duruşma gün ve saatinden davacılar vekilinin haberdar olmasına karşın davacılar vekilinin duruşmada hazır olmadığı gibi geçerli bir mazeret de bildirmediğinden dolayı HMK’nun 150/1.maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği tarihten itibaren üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşıldığından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK.’nun 150/5 maddesi uyarınca 15/05/2018 tarihi itibariyle AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli ¨35,90 karar ve ilam harcının peşin alınan ¨17.086,04 peşin harçtan mahsubu ile fazla alınan ¨17.050,14 peşin harcın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan 4 tebligat + posta ücreti olan ¨46,10 yargılama giderinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨2.180,00 ücreti vekaletin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıya VERİLMESİNE, (Manevi tazminat ile ilgili olarak)
6-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨500,00 ücreti vekaletin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıya VERİLMESİNE, (Maddi tazminat ile ilgili olarak)
7-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨550,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,

8-Davalı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya İADESİNE,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi.16/05/2018

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KÂTİP …