Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/132 E. 2019/465 K. 17.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2017/132 Esas
KARAR NO : 2019/465

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/02/2017
KARAR TARİHİ : 17/04/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili ile davalı arasında 09/06/2009 tarihli taşınmaz mal satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile davalının mülkiyeti müvekkiline ait taşınmaz üzerinde inşaat yaparak müvekkiline bir dükkan, üç daire teslim etmeyi yüklendiğini, sözleşme süresinin 31/07/2009 tarihinden başlayarak 36 ay olarak kararlaştırıldığını, ancak iki parselin tevhidi halinde bitim süresinin 30/09/2012 tarihi olacağının kararlaştırıldığını, sözleşmede teslimin süresinde yapılmaması halinde zararın ne şekilde tanzim edileceğine dair ek protokol düzenlendiğini, bu protokole göre 150.000 TL gecikme tazminatı, 1 yıl, 4 ay, 27 gün için fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere 1.000 TL tazminat, ayrıca ihtarname bedeli 173,26 TL’den toplam 151,173,26 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde dava konusu sözleşmeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerinin sözleşmeye uygun olarak ifa ettiğini, müvekkilimin kusur ve ihmalinden kaynaklanan gecikmelere ilişkin olarak müvekkilinden tazminat talep edilmesinin mümkün olmadığını, idari süreçlerdeki gecikmelerden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, dava konusu projede kapalı alan nitelik ve niceliğini, arttırmaya yönelik çalışmalardan yararlanmış olan davacının müvekkilinden tazminat talep edilmesinin mümkün olmadığını, 09/06/2009 tarihli protokolün müvekkilini bağlamadığını, 20/11/2014 tarihinde teslime davet edildiğini, davetin 03/12/2014 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında 09/06/2009 tarihli düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmenin süresinin 36 ay olarak belirlenmiş olup komşu parselde imalat yapılmak durumunda kalınması halinde 30/09/2009 tarihine kadar uzayacağı belirtilmiş olup 13. Maddesinde müteahhit kendi kusur, ihmal veya yetersizliği gibi sebepler ile arsa sahibine kalacak olan bağımsız bölümleri fiilen teslimini öngörülen sürelerde gerçekleştiremez ise bu bağımsız bölümlerin her birisi için ilk 6 aylık gecikmede birer aylık bundan sonraki aylar için ise her bir bağımsız bölüm için ikişer aylık rayiç kira bedeli ödemeyi taahhüt eder, bu ödemenin her bir bağımsız bölüm için ne kadar ve ne şekilde olacağı, iş bu noter sözleşmesi haricinde düzenlenecek ek protokol ile taraflarca kararlaştırılmıştır denilmektedir. 09/06/2009 tarihli ek protokolde “müteahhit ile arsa sahipleri arasında 9 Haziran 2009 tarihli sözleşmenin 13. Maddesinde zikredilen ek protokoldür. Müteahhit kendi kusur ihmal ve yetersizliği sebebiyle arsa sahibine teslim edeceği bağımsız bölümlerin teslimini geciktirmesi durumunda tüm bağımsız bölümlerle ilgili olarak 1. Altı ay için toplam 10.000 TL, 2. Altı ay için toplam 15.000 TL aylık gecikme tazminatı ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin maddeleri gereğince komşu parselde imalat yapılması nedeniyle teslim tarihi 30/09/2012’dir. Davalı sözleşme gereğince 3 adet Home Ofis ve bir dükkanı davacıya belirlenen bu sürede teslim etmemiştir. Ancak 27/01/2015 tarihinde gayrimenkul projeleri teslim ve tesellüm tutanağında taşınmazların eksiksiz bir şekilde davacıya teslim edildiği belirtilmiştir. BK 179. maddesine göre borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için ceza kararlaştırılmışsa alacaklı hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir. Taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan ceza ifaya ekli cezadır. Sözleşmede aksine bir düzenleme yer almadığından iş sahibi tarafından bu cezanın istenebilmesi için teslimde itirazı kayıt konulması zorunludur. Dosya kapsamında davacının imzasının bulunduğu 27/01/2015 tarihli teslim tesellüm tutanağında herhangi bir itirazı kayıt bulunmamaktadır. Ayrıca sözleşmede de teslimde itirazı kayıt bulunmasına gerek olmadığına dair bir düzenleme bulunmadığından ifaya ekli gecikme cezasının yasal koşulları oluşmadığından cezayı isteme hakkı düştüğü göz önüne alınarak davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 44,40 TL ilam harcından peşin alınan 2.581,67 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.537,27 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 14.843,86 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/04/2019

Katip …

Hakim …