Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1199 E. 2020/612 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1199
KARAR NO : 2020/612

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2017
KARAR TARİHİ : 07/10/2020
K.YAZIM TARİHİ : 22/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin, davalı ile arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişki çerçevesinde müvekkili tarafından satılan ve teslim edilen ürünler ile alakalı olarak, müvekkil tarafından davalı firmaya 31/08/2015 düzenleme tarihli … nolu 43.003,96 TL bedelli fatura keşide edildiğini ancak bu faturanın müvekkiline ödenmediğini, bu nedenle Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile borçlu …. Mimarlık Sağlık Hizmetleri İnşaat Taahhüt Dış Ticaret Ltd. Şti. Aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından takibe ve faize itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davalının kötü niyetle yaptığı itirazının iptaline ve asıl alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına da hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde davacı ile aralarında uzun yıllardır ticari ilişkinin bulunduğunu, alacak iddiasından bulunulan ürünün de dahil olduğu malların …. hastanesi için sipariş edildiğini fakat ürünün satıcı firmanın hatası sebebiyle kusurlu geldiğini bu nedenle daha sonra …. numune Hastanesine gönderildiğini sonra oradan tekrar … hastanesine getirildiğini ve daha sonra … Elektronik Sanayi A.Ş bayisi tarafından iade alındığını ve kusurlu ürünün değiştirildiğini, ürün farklılığından dolayı fiyat farkı oluştuğundan iade faturası kesilerek hesabın kapatıldığını, davacının ürünlerin tamir, bakım gibi sorumluluklarını yerine getirmediğinden müvekkilinin zor durumda kaldığını, ürünün çalışmaması sebebiyle …. Hastanesine yatırılmış olan 7.500 TL teminatın iade edilmediğini, davacıdan alınan ürünlerin gönderildiği devlet hastaneleri tarafından arızalı olduğu tespit edilmiş olması sebebiyle hastanelerin müvekkilinin ücretinden kesmesinden dolayı davacının ayıplı ürün sattığı göz önüne alındığında davacıya müvekkilinin borcunun bulunmadığını ve iade edilen mallar da göz önüne alınarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara duruşma gün ve saati usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
Dosyaya sunulan 05/04/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda; teknik incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde, söz konusu İT panoların değiştirilmesine sebep olan aksaklıkların panoların tasarım aşamasından kaynaklandığını, ayrıca yapılmış olan son bağlantıların da panoların ve AKP’lerin (Ameliyathane Kontrol Paneli) talep edilen özellikleri karşılayamadığını ve bunların tasarım veya montaj hatalı mallar olduğunu; TBK md. 219 hükmünde öngörüldüğü üzere, satıcının alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılandan bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğunu, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi ve ekonomik ayıplardan da sorumluluğunun bulunduğunu, davacı … Elektronik San ve Tic AŞ.’nin, davalı … Sağ. Hizm İnş. Tahh. Dış Tic. AŞ’ye satmış olduğu ürünlerin ve montajının ayıplı bir şekilde yapıldığını bu ayıbın sonradan kullanılmakla ortaya çıkmasından bahisle gizli ayıp niteliğinde olduğunu ve bu tür bir sözleşmeye aykırı ifanın işlev görmediğinden ötürü davacı tarafından bu imalat ve montajlara ilişkin bedel talebinde bulunulamayacağını, bu kapsamda dava konusu edilen meblağın istenmesinin isabetli olmayacağının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Bir davada çekişmeli olguların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği konusuna, ispat yükü denir. İspat yükü ve kuralları TMK’nun 6. ve 7. maddelerinde düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunun 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
HMK’nın 190. Maddesinde ise ispat yükü düzenlenmiştir. Maddeye göre;”1- İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.2- Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnaların dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
Taraf beyanları, dosyada mevcut bilgi belgeler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı faturaya dayalı icra takibi başlatmış ve davalının itirazı nedeni ile iş bu dava açılmış olup, davalının faturaya konusu hakkındaki ayıp iddiası bakımından 07.02.2019 Tarihinde yapılan keşif sonrası uzman bilirkişiler tarafından düzenlenen 05.04.2019 Tarihli rapor ve 01.10.2019 tarihli ek raporda söz konusu İT panoların değiştirilmesine sebep olan aksaklıkların panoların tasarım aşamasından kaynaklandığını, ayrıca yapılmış olan son bağlantıların da panoların ve AKP’lerin (Ameliyathane Kontrol Paneli) talep edilen özellikleri karşılayamadığını ve bunların tasarım veya montaj hatalı mallar olduğu, , davacı .. Elektronik San ve Tic AŞ.’nin, davalı …. Sağ. Hizm İnş. Tahh. Dış Tic. AŞ’ye satmış olduğu ürünlerin ve montajının ayıplı bir şekilde yapıldığını bu ayıbın sonradan kullanılmakla ortaya çıkmasından bahisle gizli ayıp niteliğinde olduğunu ve bu tür bir sözleşmeye aykırı ifanın işlev görmediğinden ötürü davacı tarafından bu imalat ve montajlara ilişkin bedel talebinde bulunulamayacağını tespit edilmiş olup TBK md. 219 hükmü uyarınca satıcının alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılandan bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğunu, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi ve ekonomik ayıplardan da sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmakla alacaklı olduğuna ilişkin iddiasını ispatlayamadığından açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 54,40 TL ilam harcından peşin alınan 803,34TL harcın mahsubu ile bakiye 748,94 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.915,26 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı şirket yetkilisinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
07/10/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı