Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1185 E. 2019/515 K. 02.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1185
KARAR NO : 2019/515

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2017
KARAR TARİHİ : 02/05/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekilinin Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 22/12/2017 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ;Taraflar arasında bağıtlanan 03/11/2015 tarihli “anahtar teslimi inşaat kaba ve ince işleri yapım” sözleşmesi ile müvekkilinin …, …. Mahallesi, …. Sokak no …. adresinde bulunan, tapuda ise … ada …. sayılı parselde kayıtlı olan taşınmaz üzerine malzeme, işçilik, mimarlık, mühendislik hizmetleri dahil binan inşasını m2 si ¨1.200,00 birim alan hesabıyla “anahtar teslim” şeklinde üstlendiğini, işlerin sözleşmeye uygun şekilde tamamlanıp 30/11/2016 tarihli tutanakla teslim edildiğini, iş kapsamında düzenlenen malzeme ve işçilik faturalarının davalı tarafından kabul edildiğini, sözleşme kapsamındaki işlerin ilk proje ile revize projede farklı olduğunu, bu nedenle başlangıçta işin toplam bedelinin belirlenemediğini, revize proje ile işlerin metrajlarının arttığını, dilekçelerinde artan ölçüleri kalem kalem açıkladıklarını, sözleşme dışı yapılan işleri de kalem kalem ölçüleri ile birlikte sıraladıklarını, yapılacak keşif ile gerek sözleşme kapsamında gerekse sözleşme dışı yapılan işlerin ayrı ayrı tespitini istediklerini, sözleşme kapsamında gerçekleştirilen işlerin birim alanı 1.442,30 m2 olduğu halde, 800 m2 birim alan üzerinden bedelinin ödendiğini, güvene dayalı olarak yapılan ek işlerin bedeli dahil toplam ¨323.479,97 alacakları kaldığını belirterek, ¨323.479,97 iş bedeli alacaklannın ticari faizi ile birlikte davalı şirketten alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili 16/01/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle, dava dilekçesinde sözleşmenin 9. maddesinde yazılı şekle aykırı olarak işin bedelinin hesaplandığını, işin bedelinin 11 adet, her biri ¨50.000,00 olan çekler ve davacı banka hesabına yapılan ¨593.920,00’lik EFT ödemesi ile toplamda ¨1.143.920,00 olarak ödendiğini, … Mahallesi, … ada …. sayılı parselde kayıtlı taşınmazın her biri ¨550.000,00 değerdeki …. Kat … ve … bağımsız bölüm numaralı dairelerinin davacının isteği üzerine kardeşi olan ….na her biri ¨500.000,00 kabul edilerek ¨1.000,000,00’si kabul edilerek alıcısından ¨593.920,00 alınarak 21/02/2017 tarihinde devir edildiğini, dairelerin satışından kalan miktar ile davacıya yapılan iş karşılığı ödenen miktar üzerinden mutabakata varıldığını, bu şekilde karşılıklı hak ve alacak kalmadığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağı ile sözleşme dışı yapılan ek işlerin tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış,bilirkişiler …. tarafından mahkememize sunulan 02/10/2018 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle; Dava konusu alacak ve iş ile ilgili olmak üzere davacı yüklenici tarafından 8 adet toplamı KDV dahil ¨1.467.399,97 tutannda hakkediş faturası düzenlediği, iş bedeline karşılık davalı iş sahibince çekler ve EFT yolu ile toplamda ¨1.143.920,00 ödeme yapıldığı, bu ödeme tutarı konusunda taraflar arasında bir çekişme bulunmadığı, faturalarda yazılı iş bedeli toplamı ile davalı tarafından yapılan ödemeler arasına dava konusunu oluşturan ¨323.479,97 tutarında bir fark bulunduğu, bu farkın davacının kardeşine satıldığı çekişmesiz iki daire bedelinin eksik alınması ile ödendiği şeklindeki davalı iddiasının davalı yanca kanıtlanması gerektiği, her iki dairenin topuda satış bedellerinin ayrı ayrı ¨350.000,00 olarak gösterildiği, taşınmazın bulunduğu mevkii ve özellikleri ile günün rayiç değerleri dikkate alındığında dairelerin 21/02/2017 satış tarihinde gerçek değerlerinin bu tapu değerlerinin çok üzerinde oldukları, mahkemece görev verilmesi halinde her iki dairenin satış tarihindeki gerçek değerinin ayrıca değerlendirilebileceği, bu durumda kurula emlak değerlendirme uzmanı bilirkişinin de katılmasının yararlı olacağı, söz konusu faturaların ve faturalar uyarınca yapılan davalı ödemelerinin davacının ve davalının ticari kayıtlarında kayıtlı olduğu, davacı kayıtlarına göre davacının davalıdan dava tarihi itibariyle ¨323.479,97 alacaklı olduğu, davalı kayıtlarına göre ise davalının davacıya ¨322.679,97 borçlu gözüktüğü, arada davacı lehine ¨800,00’lik bir fark olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesine eklediği 8 adet fatura dışında, dava konusunu oluşturan asıl ve ek işler karşılığı açıklamadığı, raporun “X” bölümünde açıklandığı gibi istem doğrultusunda teknik bir inceleme ve değerlendirme yapılabilmesi için kök raporda sayılı eksikliklerin davacı yanca giderilmesi gerektiğini,bildirdikleri görülmüştür.
Bilirkişiler…tarafından mahkememize sunulan 28/02/2019 havale tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda özetle;Davacı yüklenicinin asıl projeye revize proje sonucu (imalat+müteahhit karı+KDV dahil) ¨584.553,51 daha fazla imalat yaptığı, dava konusu iş ile ilgili olmak üzere davacı yüklenici tarafından 8 adet toplamı KDV dahil ¨1.467.399,97 tutarında hakkediş faturası düzenlediği, güvene dayalı olarak ayrıca hakkediş raporlarının düzenlenmediği, işin toplam ¨1.467.399,97 bedeline karşılık davalı iş sahibince çekler ve EFT yolu ile toplamda ¨1.143.920,00 ödeme yapıldığı, bu ödeme tutarı konusunda taraflar arasında bir çekişme bulunmadığı, faturalarda yazılı iş bedeli toplamı ile davalı tarafından yapılan ödemeler arasına dava konusunu oluşturan ¨323.479,97 tutarında bir fark bulunduğu, bu farkın davacının kardeşine satıldığı çekişmesiz iki daire bedelinin eksik alınması ile ödendiği şeklindeki davalı iddiasının davalı yanca kanıtlanması gerektiği, her iki dairenin tapuda satış bedellerinin ayrı ayrı ¨350.000,00 olarak gösterildiği, taşınmazın bulunduğu mevkii ve özellikleri ile günün rayiç değerleri dikkate alındığında dairelerin 21/02/2017 satış tarihinde gerçek değerlerinin bu tapu değerlerinin çok üzerinde oldukları, 21/02/2017 tarihinde gerçekleşen tapudaki satış işleminden bir gün sonra 22/02/2017 tarihinde davalı iş sahibinin davacı yükleniciye EFT yolu ile ¨593.920,00 ödemede bulunduğunu,bildirdikleri görülmüştür.
Taraflar arasında 03/11/2015 tarihinde “Anahtar Teslimi İnşaat Kaba ve İnce İşleri Yapım Sözleşmesi ve eki”ieknik Şartname”, imzalandığı, sözleşme ile davacı yüklenicinin malzeme ve işçilik dahil olmak üzere …, …. Mahallesi …. ada, … sayılı parsele “tüm kaba ve ince inşaat işlerini anahtar teslim” bir bina inşa etmeyi üstlendiği, sözleşmenin eki teknik şartnamede yapılacak işlerin özellikleri ile işte kullanılacak malzeme ve işçiliklere ilişkin detaylann açıklandığı,işin sözleşmede yazılı götürü bir bedeli olmadığı, sözleşmenin 9. maddesinde işin bedelinin;” “m2 birim fiyatı ¨1.200,00’dir. Ölçüm üzerinde ayak basılan gezilen yaşam alanları hesap edilerek hesaplanacaktır. Ortak yaşam alanları bu hesaplara dahil değildir. ” şeklinde belirlendiği,işlerin 30/11/2016 tarihinde düzenlenen “İnşaat Teslim Tutanağı” ile davalı iş sahibine teslim edildiği, teslim tutanağında işte eksik veya ayıplı imalatlar bulunduğuna ilişkin bir açıklama olmadığı, aksine eserin noksansız ve kullanılmaya elverişli bir durumda teslim alındığının yazılı olduğu,davacı yüklenicinin işin devamı sırasında üzerinde sıralı hakkediş açıklamaları taşıyan aşağıda detaylı bilgileri verilen 8 ayrı fatura düzenlediği,söz konusu faturalara karşılık davalı şirketin tarafların ortak kabulünde olduğu gibi, her biri ¨50.000,00 bedelli olan, 04/08/2016-20/06/2017 tarihleri arasındaki vade tarihlerinde ödenen 10 adet çekler ile ¨500.000,00 22/02/2027 tarihinde banka EFT’si yolu ile ödenen ¨593.920,00 olmak üzere toplamda (500.000,00 + ¨593.920,00=) ¨1.143.920,00 ödemede bulunulduğu,düzenlenen faturalar toplamı ¨1.467.399,97 ile yapılan ödemelerin toplamı ¨1.143.920,00 arasında dava konusunu oluşturan ¨323.479,97 bir fark bulunduğu,davalı vekilinin davacı şirketin kardeşine dava konusu binanın 4 ve 5 numaralı bağımsız bölümlerinin indirimli fiyatla satılması nedeniyle bu miktarın dolaylı bir şekilde ödendiğini savunduğunu,söz konusu bağımsız bölümlere ait tapu kayıtlannda her iki dairenin 21/02/2017 tarihinde gerçekleşen satış ile ayrı ayrı ¨350.000,00 bedelle davalı şirket tarafından satıldığının görüldüğü, aynı gün Türkiye Halk Bankası lehine 4 numaralı bağımsız tapu kayıtlarından dava konusu binanın yapı kullanma izin belgesinin alındığı ve 08/01/2018 tarihinde kat mülkiyeti tapu şeklinde dönüştüğünün anlaşıldığı,taraflar arasında sözleşme konusu işte ayıplı, eksik imalatlar bulunduğuna ilişkin bir uyuşmazlık bulunmadığı belirlenmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık,iş bedelinin ödenip ödenmediği,sözleşme dışı işlerin yapılıp yapılmadığı ve yapıldı ise bu işlerin bedelininde ödenip ödenmediği,davalı şirket tarafından davacının kardeşine devredilen taşınmazlar ile iş bedelinin ödenip ödenmediği noktalarında toplanmaktadır.
Davacı yüklenicinin asıl projeye revize proje sonucu daha fazla imalat yaptığı bilirkişi kurulu tarafından yerinde yapılan tespit sonucu belirlenmiştir.Çözümlenmesi gereken mesele davalı şirket tarafından davacının kardeşine devredilen taşınmazlar ile bakiye iş bedeli ve ilave iş bedelinin ödenmiş sayılıp sayılmayacağı hususudur.Dosya kapsamına göre,davalı şirkete ait 2 adet taşınmaz her biri ¨350.000,00 bedel karşılığında 21/02/2017 tarihinde davacının kardeşine satış suretiyle devredildiği sabittir.Davalı bu devrin davacının alacağına karşılık yapıldığını savunmuş ise de,buna ilişkin herhangi bir yazılı delil ibraz etmemiştir.Bu konudaki savunmasını ispat edememiştir.Söz konusu devrin yapılmasından sonra davalının davacıya ödeme yapması da hayatın olağan doğal akışına uygun düşmemektedir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;Davacı ile davalının 03/11/2015 tarihinde “Anahtar Teslimi İnşaat Kaba ve İnce İşleri Yapım Sözleşmesi ve eki”ieknik Şartname”, imzaladığı, sözleşme ile davacı yüklenicinin malzeme ve işçilik dahil olmak üzere …, …. Mahallesi …. ada, …. sayılı parsele “tüm kaba ve ince inşaat işlerini anahtar teslim” bir bina inşa etmeyi üstlendiği,sözleşme uyarınca belirtilen işler ile asıl projenin revize edilmesi sonucu meydana gelen ilave işlerin davacı tarafından eksiksiz ve ayıptan ari bir şekilde yerine getirildiği,bu hususun 30/11/2016 tarihinde düzenlenen “İnşaat Teslim Tutanağı” ile de sabit olduğu,davacının ilk sözleşme uyarınca bakiye iş bedeli alacağının ¨323.479,97,ilave iş bedeli alacağının da ¨584.553,51 olduğu,davalının ödeme savunmasını usulüne uygun deliller ile de ispat edemediği,cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmadığı,bu nedenye yemin delilinin de kendisine hatırlatılmadığı,neticeten davacının bakiye ve ilave iş bedeli alacağının ¨908.033,48 olduğu anlaşıldığından davanın ıslah edilmiş haliyle kabulü ile bu paranın değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın ıslah edilmiş hali ile KABULÜNE,¨323.479,97’nin dava tarihi olan 22/12/2017 tarihinden, ¨584.553,51 ise ıslah tarihi olan 22/03/2019 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gerekli ¨62.037,77 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨5.524,23 harç , ¨9.982,71 ıslah harcından mahsubu ile bakiye ¨46.520,83 harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından ödenen ¨31,40 Başvurma Harcı , ¨5.524,23 peşin harç ile ¨9.982,71 ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 8 adet tebligat+posta ücreti ¨101,50 ,bir bilirkişi inceleme ücreti ¨8.000,00 , keşif harcından mübaşire ödenen ¨17,69, keşif araç ücreti ¨200,00 olmak üzere toplam ¨8.319,19 yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨50.271,34 ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨914,30 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
8-Davalı tarafından yatırılan ¨100,00 gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde kendisine İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.02/05/2019

BAŞKAN …
☪e-imzalıdır.☪
ÜYE …
☪e-imzalıdır.☪
ÜYE …
☪e-imzalıdır.☪
KATİP ….
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”