Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1129 E. 2021/322 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1129
KARAR NO : 2021/322

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/12/2017
KARAR TARİHİ : 31/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile Müvekkili tarafından davalı ….. Plastik Sanayi ve Tic. A.Ş. aleyhine; 29.08.2016 tarihli 890,00-Euro dekont, 14.07.2016 tarihli 6.000-Euro dekont, 23.06.2016 tarihli 6-OOO-Euro dekont,13.06.2016 tarihli 8.600-Euro dekont ve 07.06.2016 tarihli 5.000-Euro dekont tahtında gönderilen paraların iadesini teminen 18.05.2017 tarihinde Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyası ile 104.023,58 TL tutarındaki icra takibi başlatıldığını, davalıya 21.03.2017 tarihli Bakırköy …. Noterliği …… yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini, davalı tarafından 07.04.2017 tarihli Büyükçekmece ….. Noterliği …. yevmiye numaralı ihtarname cevabında taraflar arasında herhangi bir ürün alışverişi bulunmadığını, bayilik ilişkisinin kağıt üzerine kaldığını, taraflar arasında hiç bir ticari alışverişin vaki olmadığını kabul ettiğini, fazlaya ilişkin tüm haklan saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine haksız ve mesnetsiz itirazı sebebiyle alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile Davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacının kötü niyetli olarak ödemelerin iadesini haksız olarak talep ettiğini, müvekkilinin davacının yurtdışında bulmuş olduğu müşterilere ürün sattığını, söz konusu ürünlerin müvekkili şirket tarafından dava dışı müşteriye fatura edilerek gönderildiğini, ödemeler ise davacı tarafından ilgili müşteriden tahsil edilerek müvekkili şirkete gönderildiğini, bu ilişki neticesinde de müvekkilinin davacıya komisyon ödediğini, davacının sebepsiz yere gönderdiğini iddia ettiği ve iadesini talep ettiği 26.490 Euro da böyle bir ilişki neticesinde ödendiğini, davacının …… LTD. şirketine müvekkili şirket tarafından toplam dört kalemde 28.437,62 Euro tutarında “plastik palet” sattığını, davacı ve müvekkili davalı şirket arasındaki sözlü anlaşmaya istinaden davalının alacağının 26.490 Euro’luk kısmının davacı tarafından dava dışı ….. Ltd’ den tahsil edilerek müvekkili şirkete banka kanalıyla gönderildiğini, işbu ödemelerin dava dışı firmanın cari hesabına işlendiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Dosyaya sunulan 09.05.2019 tarihli bilirkişiler ……., …….. tarafından düzenlenen raporda Dava konusu ürünler hakkında davacının dava dışı şirketin bildirimini takiben, davalıya ayıp ihbarında bulunduğu, söz konusu ayıpların kullanılmakla anlaşılan veya sonradan anlaşılan ayıplar olduğundan bahisle gizli ayıp olarak değerlendirilebileceği, Davacının dosyada mübrez mail biigileri/yazışmaları doğrultusunda süresinde ayıp ihbarında bulunduğunun kabul edilebileceği davacının, ayıplı olduğu anlaşılan mallarla ilgili davalıya yapılan ödemelerin iadesine yönelik talebinin haklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Bir davada çekişmeli olguların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği konusuna, ispat yükü denir. İspat yükü ve kuralları TMK’nun 6. ve 7. maddelerinde düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunun 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
HMK’nın 190. Maddesinde ise ispat yükü düzenlenmiştir. Maddeye göre;”1- İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.2- Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnaların dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı satılan malın ayıplı olduğu iddiası ile iş bu davayı açmış olup HMK madde 190 ve TMK madde 6 gereğince ayıptan doğan hakların kullanılması için davacınının satılanın ayıplı olduğunu kanıtlamak zorundadır. Mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmış ise de davalının takibe konu faturaların karşılığı olan plastik paletlerin herhangi bir ayırt edici kodunun bulunmaması ve davalının davacının dosyaya sunduğu ve bilirkişilerin bu cd kaydını ve görüntülerini dikkate alarak rapor tanzim etmemesine rağmen davalının cd kayıtlarını ve görüntülerin satışa konu ürünler olmadığı ve kabul etmemesi karşısında davacının ayıp iddiası bakımından mahkememizce hangi miktarda üründe açık/gizli nitelikte ayıp olduğunun tespiti gerekmekte bu kapsamda satım sözleşmesine konu plastik paletlerin bulunduğu yerin Ermenistan olması nedeni ile davacıya ürünleri hazır etmesi için süre verilmiş ise de ürünlerin tamamının hazır edilemediği dolayısıyla ayıp iddiasının kanıtlanamadığı, davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayanılmış olması nedeni ile kendisine yemin delili hatırlatılmış ise de yemine başvurmayacakları yönündeki beyanı da dikkate alınarak ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.256,35 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 1.197,05 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 13.832,24 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
6-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/03/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”