Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1123 E. 2018/1309 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1123 Esas
KARAR NO : 2018/1309

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/12/2017
KARAR TARİHİ : 18/12/2018
K. YAZIM TARİHİ : 03/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili …. (…. Otomotiv) ile davalı … ‘(…. otomotiv) arasında 2012-2014 döneminde oto yedek parçası ticaretine ilişkin ticari ilişki bulunduğunu, davalı …’ün 2014 yılının Şubat ayına kadar siparişleri teslim ettiğini, sonrasında hiç bir ticari ilişkileri ve borcu bulunmadığı halde müvekkilinin avans olarak verdiği -malen kayıtlı -10.000,00 TL bedelli 25/08/2014 vadeli senedin ciranta durumundaki diğer davalı … tarafından Konya …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasına üzerinden takibe konulduğunu, davacının icra takibinden haberdar olmaması nedeniyle takip kesinleşmiş ise de senedin bedelsiz olduğunu beyanla tedbiren icra takibinin durdurulmasını ve yargılama sonunda davacının takip ve dava konusu senet nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitini, davalıların kötü niyet tazminatı ile mahkumiyetini , ödeme yapılması halinde iadesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılara yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve … vekilinin cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyan- larında özetle, müvekkili …’ün alacaklarına karşılık dava konusu senedi davacıdan aldığını , davacının iş bu senede istinaden bir kısım ödemeler yaptığını ve bakiye olarak on bin TL senet bedelinden borcu kaldığını, müvekkilinin iş bu senetten kaynaklanan alacağını ciro yolu ile …’e devrettiğini, …’ün ise davaya konusu senetten kaynaklanan alacaklarının tahsili için davacı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyası ile Kambiyo senet- lerine mahsus icra takibi başlattığını, davacı tarafın, icra takibine konu senet üzerindeki imzası nokta- sında bir itirazının bulunmadığını, mahiyeti gereği bonoların sebepten mücerret olduğunu , takip konu- su senedin avans olarak verildiği iddiasını kabul etmediklerini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava, İİK 72/3 maddesine dayalı icra takibinden sonra açılan ve kambiyo senedinden kaynak- lanan menfi tespit/istirdat davasıdır.
Dava konusu uyuşmazlık; davacının , dava ve takip tarihi itibariyle Konya …. İcra Müdür- lüğü’nün…Esas (yetkisizlik kararıyla Bakırköy …. İcra…. Esas) sayılı dosyasına konu alacak nedeniyle davalı tarafa borçlu olup olmadığı (borcun var olup olmadığı) ile borç mik- tarının ne olduğu, iadesi gereken ödemenin bulunup bulunmadığı hususunda toplanmaktadır.
Dava konusu senet fotokopisinin ve icra dosyasının tetkikinde , senet borçlusunun …., alacaklının …., tanzim tarihinin 25/08/2013, ödeme tarihinin 25/08/ 2014 ,ödenecek bedelin 30.000,00 TL , ihdas nedeninin “malen” şeklinde yazılı olduğu, keşi- deci durumundaki borçlunun imzalarının bulunduğu, senedin ciro yoluyla … Otomotiv/ …’e devredildiği, daha sonra bu senede dayanarak ciranta durumundaki alacaklı …. tarafından borçlu … aleyhine 10.000,00 TL AA + 2.896,44 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz + 30,00 TL % 0.3 komisyondan ibaret toplam 12.926,44 TL alacağın tahsili amacıyla 25/05/2017 tarihinde Konya …. İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus takibe girişildiği, davalının itirazı üzerine Konya …. İcra Mahkemesi’nin … Esas, …karar nolu 05/09/2017 tarihli ilamı ile verilen yetki itirazının kabulüne dair karar gereğince dosyanın yetkili Bakırköy İcra Daireleri’ne gönderildiği ve tevzien …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sırasına kaydedildiği, takibin kesinleşmesi üzerine takip borçlusunun malvarlığı ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine haciz uygulandığı, davacı takip borçlusunun mahkememize müracaat ile 10.000,00 TL dava değeri üzerinden manfi tespit/istirdat talepli iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Davacı ve davalı tarafça delil olarak dayanılan faturalar, vergi kayıtları ,ticaret sicili kayıtları vs deliller celp edilmiş, taraflar arasındaki akdi ilişki ile alacağın varlığı ve miktarının tespiti husu- sunda tarafların ticari defterleri ile dosya üzerinden bilirkişi incelemesine karar verilmiş ve dosya mahkememizce re’sen seçilen SMMM …. tarafından düzenlenen, gerekçesi ve dosya- daki delilere uygunluğu nedeniyle itibara layık bulunan 22/10/2018 tarihli raporda;
“Davacı … ile davalılardan … arasında davacıya oto yedek parça satışı yapılması şeklinde akdi ilişki bulunduğu ,
Davacının dava konusu 30.000,00 TL bedelli senedi bu ticari ilişki neticesinde kısmen önceki tarih- lerdeki borcuna karşılık kısmen de sipariş avansı olarak davalı …’e 30.000,00 TL verdiğini, ancak avans olarak verilen kısım karşılığında her hangi bir malzeme /ve mal almadığını iddia ettiği, ancak bu senedin ne kadarlık kısmının ifa uğruna, ne kadarlık kısmının avans olarak verildiğine dair bir belge sunulmadığı,
Gerçek kişi tacir olan ve işletme defteri tutmakla yükümlü olan davacının defterlerinin tetkikinde; davacının davalı …’den 2012-2013 ve 2014 yıllarında 15.376,34 TL ‘lik fatura aldığı, 349,28 TLlik iade faturası düzenlediği, 15.027,06 TL tutarında net alımının olduğu, buna karşılık davalı …’a 14.400,00 TL ödeme yaptığı ve 627,06 TL borçlu olduğu,diğer davalı …’e ise senet bedeli olarak 2.000,00 TL ödeme yaptığı, incelenen işletme defterine göre dava konusu senedin tespitinin yapılamadığı,bu senedin ifa uğruna mı veya sipariş uğruna mı verildiğine dair (taksilat makbuzu vs delil) destekleyen başkaca delil sunul- madığı,
Davalı …’ün ticari defterlerinde , 2014 yılında davacıya ait toplam 3 adet 3.916,42 TL bedelli fatura düzenlendiği ve 13.150,00 TL’lik çek ve nakit olarak tahsilat yapıldığı, 2014 yılı sonunda dava- cının 9.233,58 TL alacak bakiyesinin bulunduğu ve bu bakiyenin de yıl sonunda kasa hesabı ile kapatıldığı ve davacının cari hesabının -0- olduğu, davalının davacıya düzenlediği fatara toplamının 15.027.06 TL olduğu ve bu faturaya karşılık 24.609,92 TL tahsilat yapılmış olduğu, ancak davalının ticari defterlerinde takip ve dava konusu 30.000,00 TL senet ve bu senedin …’e verildiğine dair her hangi bir kaydın bulunmadığı, 24.609,92 TL tutarındaki tahsilatın dava konusu senet ile değil davacıdan alınan çek ,kredi kartı ve kasa hesabı ile yapıldığı”tespit edilmiştir.
Davacı tarafından davalı …’a 30.000,00 TL bedelli senet verildiği tartışmasızdır. Ancak ticari defterlere yansıyan hesap hareketlerinden bu senedin ifa uğruna veya sipariş avansı olarak verilmediği görülmektedir. Zira resmi ticari ilişki içinde ortaya çıkan fatura bedelleri davacı tara- fından başka ödeme vasıtasıyla zaten ödenmiştir.
Dava konusu senedin davacı tarafından davalı …’a aralarındaki ticari ilişki haricindeki başka bir nedenle verildiği ve davacının da bu senedin diğer davalı …’de olduğunu bilerek …. 2.000,00 TL tutarında “senet bedeli” açıklaması ile havale yaptığı anlaşılmaktadır.
Diğer yandan başlatılan senet tutarı 30.000,00 Tl olmasına rağmen takip 10.000,00 TL üze- rinden başlatılmıştır.
Bu aşamada davacı ve davalılar arasında ,ticari defterlere yansımayan bu senedin düzenlen- mesine dayanak teşkil eden başka bir ilişki olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının iddiası ve davalı tarafın savunması , dosyadaki bilgi ve belgeler ve dava konusu konusu uyuşmazlık ile sınırlı olarak yapılan yargılama sonunda ;taraflar arasındaki resmi kayıtlara yansıyan ticari ilişkiye göre, dava konusu senedin -davacının iddiasının aksine-ifa uğruna veya sipariş senedi olarak düzenlenmediği, kıymetli evrak vasfı taşıyan senedin “illetten mücerret olduğu ve kayıtsız şartsız borç ikrarı içerdiği, bedelinin ödendiğine dair delil sunulmadığı gözetilerek,bedelsizlik nedeniyle menfi tespit /istirdat talebini içerir iş bu davanın reddine karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davacının her iki davalı aleyhine açtığı DAVANIN REDDİNE,
Yasal şartlar oluşmadığından davalı taraf lehine tazminat takdirine yer olmadığına,

2- Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 170.78 TL nispi harçtan mahsup edilerek Hazine’ye irat kaydına, bakiye 134.88 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

3-Davacı tarafından sarf olunan toplam yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,

Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

4- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine yürürlükteki AAÜT ve Av. Kan gereğince takdir olunan 2.810,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalılara ödenmesine dair,

Davacı ile davalılar vekilinin yüzüne karşı, 5235 Sayılı Kanunun geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 341 ila 360. madde hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/12/2018

Katip …

Hakim …