Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1109 E. 2019/109 K. 01.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1109 Esas
KARAR NO : 2019/109

DAVA : İtirazın İptali (Vekalet SözleşmesindenKaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/12/2017
KARAR TARİHİ : 01/02/2019
K.YAZIM TARİHİ : 14/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davacı müvekkili ile davalılar arasında imzalanan 16/11/2011 tarihli sözleşme gereğince davalıların “…. ilçesinde kain .. pafta …. parsel nolu binanın ruhsatını almayı, mimari -statik projesi ile elektrik, tesisat ve ısı yalıtım projesini çizme” işini üstlendiğini, sözleşme bedeli olarak belirlenen 100.000,00 TL’nin 50.000,00 TL’lik kısmının 18/11/2011 tarihinde davalılardan …. Ltd. Şti’nin …. hesabına EFT yoluyla ödendiğini, ancak davalıların sözleşme ile üstlendik- leri işin hiç birini yerine getirmediklerini, haksız yere zenginleşen davalılar aleyhine söz konusu para- nın iadesi talebiyle Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalıların haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahku- miyetini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile duruşmadaki beyanlarında özetle ; davacı ile müvek- killi … Ltd.Şti arasında yapılmış bir sözleşme bulunmadığından adı geçen şirketin iş bu davada husumetinin bulunmadığını, davada Küçükçekmece Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, davacının alacağını sebepsiz zenginleşme iddiasına dayandırdığını, mülga 818 sayılı BK gereğince davanın 1 ve 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, projenin onaylanmayacağının ortaya çıktığı Şubat 2013 tarihinden bu yana zamanaşımı süresinin dolduğunu, havale ve EFT’nin bir borç ödemesi olduğunu ve iade edilmeyeceğini, …’un avan projenin onayı için gereken tüm işlemleri yaptığını, ancak davacının kaçak kısımların yıkılmasına dair edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle projenin onaylanmadığını, davacının bakiye borcunu ödemesi kaydıyla müvekkili …’un bakiye edimlerini yerine getirmeye hazır olduğunu, yapılan takibin ve bu takibe bağlı olarak açılan davanın haksız olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava, İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup vekalet sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Celp olunan Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyasının tetkikinde ; davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlular aleyhine 16/11/2011 tarihli sözleşme gere- ğince ödenen 50.000,00 TL’nin iadesi talebiyle 50.000,00 TL (AA) + 36.429,85 TL işlemiş faizden ibaret toplam 86.429,85 TL alacağın tahsili istemiyle 30/10/2017 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emri henüz tebliğ edilmeden takipten haberdar olan borçluları temsilen vekillerinin 08/11/ 2017 tarihinde ibraz ettikleri dilekçe ile ” müvekkilerinin alacaklı görünen tarafa her hangi bir bor- cunun bulunmadığı”ndan bahisle borca , faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, alacaklı vekilinin yasal süre içinde mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık ; davacı ile davalılar arasında akdi ilişki bulunup bulunmadığı, ne tür bir ilişki bulunduğu, davacının takip ve dava tarihi itibariyle takip konusu borç nedeniyle davalılardan alacaklı olup olmadığı,(alacağın var olup olmadığı), tahsili gereken alacak miktarının ne olduğu, davacının bu alacağı davalılardan talep edip edemeyeceği, borcun ödenip ödenmediği, borçlunun temerrüte düşüp düşmediği temerrüt tarihinin , uygulanması gereken faiz tür ve oranının, buna göre tahakkuk eden faiz miktarının ve toplam alacağın ne olduğu, icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplanmaktadır.
İbraz olunan 16/11/2011 tarihli “sözleşme” başlıklı belgenin tetkikinde; davacı ile davalı …arasında davacıya ait “… ilçesinde kain …. pafta …. parsel nolu binanın ruhsatının alınması, mimari -statik projesi ile elektrik, tesisat ve ısı yalıtım projesinin çizilmesi işlerinin davalı … tarafından yapılması” hususunda akdi ilişki kurulduğu, sözleşmede yapı denetim ve tüm makbuzlu harcamaların …. Kağıtlılığa ait olacağı hususunun kararlaştırıldığı, 100.000,00 TL olarak belirlenen iş bedelinin 50.000,00 TL’lik kısmının peşin ,kalan kısmının ise ruh- sat alınınca verilmesinin , ayrıca iskanın da alınacağının ” hükme bağlandığı, diğer davalı … ‘nin iş bu sözleşmenin tarafı olmadığı ,
Celp olunan banka kayıtlarının tetkikinde , davacının 18/11/2011 tarihinde sözleşmede karar- laştırılan 50.000,00 TL tutarındaki peşinatın (davacının talebi üzerine) …’nin…. Bankası …. Şubesi’ndeki hesabına EFT yoluyla ödendiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı taraf dava dilekçesindeki taleplerini sebepsiz zenginleşme kurallarına dayandırmış ise de , 6100 sayılı HMK 32. Md’ne göre , “Hakim, Türk Hukuku’nu re’sen uygular. ”
Borçlar Kanunu’nun Sebepsiz Zenginleşmeye Dayalı Borç ilişkilerini düzenleyen 77. md. de aynen ” Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.” denilmektedir.
Ancak , davacı ile davalı … tarafından imzalanan ve hukuki geçerliliği bulunan 16/11/2011 tarihli “sözleşme” başlıklı belgenin BK 502. Md anlamında “vekalet sözleşmesi” niteliği taşıdığı, bu sözleşme ile vekil …’un vekâlet veren davacı şirketin sözleşmede belirlenen işini/işlerini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği anlaşıldığından uyuşmazlığın çözümünde Borçlar Kanunu’nun vekalet sözleşmesine ilişkin BK 502 vd md uygulanacaktır. Borçlar Kanunu düzenlemesine göre vekil sözleşme ile üstlendiği işi şahsen ifa, sadakat ve özen gösterme (506 md) , hesap verme , vekalet veren ise, vekaletin gereği gibi ifası için vekilin yaptığı giderleri ve verdiği avansları faiziyle birlikte ödemek ve yüklendiği borçlardan onu kurtarmak , vekilin vekaletin icrası nedeniyle uğradığı zarar varsa bunları tazmin ile yükümlüdür. (510 md)
Vekalet veren durumundaki davacı, vekalet sözleşmesine konu iş bedelinin 50.000,00 TL ‘lik kısmını peşin ödediğini, ancak sözleşme konusu işlerin davalı tarafça yerine getirilmediğini iddia ederek ,bu paranın iadesini talep etmekte, davalı taraf öncelikle zamanaşımı def’inde bulunmakta, ayrıca ” …’un avan projenin onayı için gereken tüm işlemleri yaptığını ancak davacının kaçak kısımların yıkılmasına dair edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle projenin onaylanmadığını, davacının bakiye borcunu ödemesi kaydıyla müvekkili …’un bakiye edimlerini yerine getirmeye hazır olduğunu” beyanla davanın reddini savunmaktadır,
Davacının ididiası, davalının savunması , toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgeler, ibraz olunan bilirkişi raporuna göre , davacı şirketin dava konusu arsası üzerine başlattığı, kaçak yapı yap- tırma girişimlerinin dava dışı belediye ekiplerince bir çok kez durdurulmasına rağmen davacının bu yaptırıma aldırmayıp kaçak iş ve işlemlerini sürdürdüğü, bu arada taşınmazın bulunduğu yerde imar durumunun değiştiğinden davalı vekilin sözleşme ile üstlendiği yapı ruhsatı alma ve yapı kullanma izin belgesi (iskan) alam işlerini yerine getiremediği, ancak vekilin sözleşmenin imzalandığı 16/11/ 2011 ile 16/11/2012 tarihleri arasında bu amaçla davacı şirket yararına girişimlerde bulunduğu, imar durumuna uygun hale getirilen tapu kaydını çıkarttığı, yapı ruhsatı başvuru dilekçesine eklenecek bir kısım belgeleri hazırladığı ,ancak yapı ruhsatı alınması dilekçesine eklenecek ve önemli gider gerek- tiren inşaatla ilgili bir takım projeleri hazırlamadığı ve yapı kullanma izin (iskan) belge alınabilme aşamasına hiç gelinmediği,bu nedenle davalı …’un vekalet sözleşmesi kapsamında dava- cı şirket yararına gerçekleştirdiği iş ve işlemler için 20.000,00 TL vekalet ücretine hak kazandığı, davalı tarafa ödenen 50.000,00 TL ‘den davalı vekilin hak edilmiş 20.000,00 TL alacağının mahsubu sonucu 30.000,00 TL ‘lik kısmının davacıya istirdatının gerektiği, İstanbul … İdare Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası üzerinden davacı şirket tarafından açılan ” idari para cezalarının ve yıkım kararının iptali” talepli davanın hükme bağlandığı 31/05/2013 tarihi itibariyle vekalet kapsa- mında verilen diğer işlerin gerçekleştirilemeyeceğinin anlaşıldığı, bu tarihten itibaren davacının dava konusu takibi başlatığı 30/10/2107 tarihine kadar BK 146/5 md de öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı , davacının iadesi gereken 30.000,00 TL tutarındaki bu bedeli vekalet ilişkisinin tarafı olan/ vekili …’tan talep edebileceği, takip tarihinden önce BK 117.md anlamında gerçekleşmiş bir temerrüt bulunmadığından takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde görülmediği, dava konusu alacağın varlığının yargılama faaliyeti gerektirmesi ve alacağın likit alacak olmaması nedeniyle icra-inkar tazminatı koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla davalı … aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı şirket ile ilgili husumet /taraf sıfatı itirazına gelince;husumet sıfatı bir def’i değil itiraz olduğundan, davanın esastan görülüp karara bağlanabilmesi için taraf sıfatının hakim tarafından her aşamada kendiliğinden gözetilmesi gerekmekte ve taraflarca süreye bağlı kalmaksızın noksanlığı davanın her aşamasında ileri sürülebilmektedir. HMK 114/1 md de sayılan dava şartları arasında yer almayan taraf sıfatı dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade etmektedir ve tayini maddi hukuk kurallarına göre yapılmaktadır.
Bu bilgiler ışığında yapılan değerlendirmede ; davalı … Ltd. Şti’nin takip ve dava dayanağı olan 16/11/2011 tarihli sözleşmenin tarafı olmadığı, sözleşme altında şirketin kaşesi ile yetkilinin imzasının bulunmadığı, aynı zamanda şirketin temsilcisi olan diğer davalı …’un bu sözleşmeyi şirketi temsilen değil,kendi nam ve hesabına imzalaması nedeniyle sözleş- menin kendisi bağlayacağı, davacının 50.000,00 TL tutarında EFT yaptığı şirket hesabının sadece “ödeme yeri” niteliği arz ettiği, hesaba yatırılan bu paranın davalı şirketi akdi ilişkinin tarafı haline getirmeyeceği, iş bu davada taraf sıfatı bulunmayan davalı şirketin dava konusu taleplerin muhatabı olamayacağı,dava konusu paranın iadesi ile ilgili hukuki sorumluluğunun doğmayacağı sonucuna varılmakla davalı şirket aleyhine açılan davanın taraf sıfatı (husumet ) yokluğundan reddine karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davacının davalı … aleyhine açtığı davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalı/borçlunun Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu 50.000,00 TL’lik borcun 30.000,00 TL’lik kısmına vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden iti- baren 3095 sayılı Kanun’un 4489 Sayılı Kanun ile değişik 2.md gereğince T.C. Merkez Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları dikkate alınarak yıllık % 9,75 ve değişen oranlarda basit usulde (3095 S.K. Md 3.) temerrüt faizi uygu- lanmasına,
Yasal şartlar oluşmadığından icra-inkar tazminatı takdirine yer olmadığına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,

2- Davacının davalı ….Ltd.Şti aleyhine açtığı davanın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddine,

3- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 2.049,30 TL karar harcından mahkememiz vez- nesine yatırılan 421,73 TL peşin harcın mahsubu sonucu bakiye 1.627,57 TL karar harcının davalı …’tan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,

4-a.) Davacı tarafından davalı … yönünden sarf olunan (1.600,00 TL bilirkişi ücreti + 191,60 TL posta/tebligat/ müzekkere/ talimattan ibaret ) 1.791,60 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 1.074,96 TL’si ile ( 31,40 TL başvuru harcı + 421,73 TL peşin nispi harç + 4,60 TL vekalet harcından ibaret ) toplam 457,73 TL harcın davalı …’tan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

5-a.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 3.600,00 TL vekalet ücretinin davalı- dan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
b.) Kendisini vekil ile temsil ettiren ve hakkında kısmen kabul/kısmen red hükmü tesis edilen davalı … lehine red olunan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı …’a ödenmesine,
c.) Kendisini vekil ile temsil ettiren ve hakkında taraf sıfatı (husumet) yokluğundan red hükmü tesis edilen davalı … Ltd.Şti lehine red olunan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT’nin 7/1 .md gereğince takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı … Ltd.Şti’ne ödenmesine dair,

Davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı ,5235 Sayılı Kanunun geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 341 ila 360. madde hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
01/02/2019

Katip …

Hakim …