Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1075 E. 2018/535 K. 03.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1075
KARAR NO : 2018/535

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 26/11/2017
KARAR TARİHİ : 03/05/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği 26/11/2017 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Müvekkili … ile ilgili olarak; Bakırköy … İş Mahkemesi … Esas sayılı dosya ile ” … Ltd Şti’nde 9 yıl 3 ay süresince çalıştığı halde işveren şirket tarafından yatırılmamış prim alacakları için açtıkları dava halen derdest durumda olduğunu, müvekkili … mezkur şirkette 1995 yılında çalışmaya başladığın, mezkur şirketin İstanbul Ticaret Odasına kayıt/tescil tarihi 23/01/1996, Ticaret Sicil No: … olduğunu, şirketin resen terkini 31/07/2013 tarihinde yapıldığını, mezkur şirket bilgileri; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu ve İstanbul Ticaret Odası kayıtlarında yer alan mezkur şirkete ve yöneticilerine ilişkin bilgiler internet ortamından alınarak dosyaya sunulduğunu, yine Bakırköy … İş Mahkemesi … Esas sayılı dosyasında şirkete ilişkin bilgiler yer aldığını, şirkete tebligat yapılamadığından 6100 sayılı HMK’nın 52 ve 54. maddeleri hükmünün yerine getirilmesine gerek kalmaksızın şirketin ihyası gerektiğini, bu nedenlerle davalı şirketin terkin edilmesi nedeniyle taraf teşkili sağlanması için davalı şirket hakkında ihya davası açıp mahkemeye bildirme yükümlüğümüzden dolayı; İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünün Ticaret Sicil No: … ‘sunda kayıtlı … Ltd Şti unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … vekilinin 09/01/2018 havale tarihli cevap dilekçesini özetle;Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yapıldığını, dava konusu olayda da , Ticaret Sicil Müdürlüğü , 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu geçici 7. Maddesi ile ” Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketleri ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicil Kayılarının Silinmesine İlişkin Tebliği” hükümleri çerçevesinde işlem gerçekleştirdiğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, bu nedenlerle müvekkil yönünden açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava,6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce re’sen terkin edilen limited şirketin ihyası davasıdır.
…nden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; … sicil nosunda kayıtlı … Limited Şirketi’nin “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”, “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi ve Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi kapsamında; “Adresinin tespit edilemediği” hususunun belirlenmesinin ardından, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”in 5’inci maddesi gereğince 31/07/2013 tarihinde sicilden resen terkin edildiği, ilan ve tebligat prosedürünün yerine getirildiği görülmüştür.
… tarafından gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen şirketin terkin olmadan önce merkez adresinin Bağcılar ilçesi sınırları içerisinde kaldığı, buna göre mahkememizin 6102 sayılı TTK’nun 547/1 maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde limited şirketlerin hangi şartlarda ve usullerle sicilden resen terkin edileceği düzenlenmiştir.Anılan maddenin 4. fıkrasının a bendi ile Ticaret Sicili Müdürlüklerince; kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı yapılacak ihtarın ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğü’ne aynı gün gönderileceği, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, 4/c bendine göre terkin sebepleri bulunan şirketlerin faaliyetlerini devam ettirme isteğinde bulunmaları halinde, münfesih olma nedenini verilen süre içinde ortadan kaldırıp ticaret siciline bildirmelerinin ihtar edileceği, aynı maddenin 11.bendi uyarınca, ihtara rağmen süresinde işlem yapmayan şirketin unvanının ticaret sicilden resen silineceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; şirketin adresinin tespit edilememesi nedeniyle TTK’nın geçici 7. maddesi kapsamında kaldığının tespiti üzerine, davalı … müdürlüğünce 2 aylık süre içinde münfesih olma sebebinin ortadan kaldırılması için ihtarname hazırlandığı,ihtarnamenin resen terkin edilen şirkete tebliğe çıkartıldığı,çıkartılan tebligatın bila tebliğ iade edildiği ve ihtarnamenin Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı,buna göre davalı … tarafından tebliğ işlemlerini yerine getirildiği,dolayısıyla resen terkin işleminin yerinde olduğu anlaşılmakla birlikte terkin işleminden sonra davacı tarafından terkin edilen şirket aleyhine dava açıldığı, derdest dosya varken resen terkin işlemi yapılamayacağı,davacının hukuki yararının bulunduğu gözetilerek; davanın kabulü ile davalı Müdürlüğün işleminin kaldırılarak dava dışı resen terkin edilen şirketin ihyasına,ek tasfiye işlemlerini yürütmesi için ihyası talep edilen şirketin en son müdürünün tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, …nün … sicil numarasında kayıtlı iken resen sicilden terkin olan … Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğinin Bakırköy … İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Ek tasfiye işlemlerini yapması için şirket yetkilisi olan …’ın şirkete tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
3-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde TESCİL VE İLANINA, tescil ve ilan masraflarının davacı tarafça KARŞILANMASINA,
4-Alınması gerekli ¨35,90 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨31,40 harcın mahsubu ile bakiye ¨04,50 harcın davacıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı …’nün yasal hasım olması ve davacı vekilinin vekalet ücreti ile yargılama gideri talep etmemesi nedeniyle davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,,
7-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨180,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı asıl ile davacı vekilinin yüzlerine karşı ,davalı … vekilinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. . 03/05/2018

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KÂTİP …