Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1064 E. 2019/380 K. 27.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1045 Esas
KARAR NO : 2019/374

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2017
KARAR TARİHİ : 27/03/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin bayan giyimi üzerine tekstil imalat ve satışının yaptığını 2010 yılı için tasarımlarını hızlı bir şekilde üretmek için kalıp tasarım programına ihtiyaç duyduklarını, davalıdan 13.000 Euro bedel ile …. isimli kalıp tasarım yazılım programını satın aldığını, 2015 yılına kadar kullandığını, programda ortaya çıkan aksaklık ve hatalardan dolayı dava dışı … Ltd. Şti. İsimli firmadan servis talebinde bulunduğunu bu şirketin …. Türkiye temsilcisi olduğunu teknik servisin yaptıkları incelemede müvekkilinin davalıdan satın almış olduğu yazılım programının sahte olduğunun tespit edildiğini, sahip olması gereken özellikleri taşımaması sebebiyle ayıp olduğunu, programa bloke koyulması sebebiyle üretimin gerçekleştirilemediğini, işçilerin üretim yapamadığı halde maaş ödemek zorunda kaldığını, müvekkili ile davalı şirket arasında yapılan sözleşmeden dönülerek tasarım programının satın aldığı 13.000 Euro bedelin, sözleşmenin kurulması tarihinden itibaren avans faizi ile iadesinin programın bloke edilmesi nedeniyle yeni model üretemediklerinden uğradıkları zarar için 5.000 TL’nin dava tarihinden itibaren en yüksek banka faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya karşı cevabında müvekkili firmanın … firmasının 2009-2010 yılındaki Türkiye Distribütörü olduğunu davacının satın aldığı ürünün garanti süresi içinde sorunsuz kullandığını müvekkili firmanın eski elemanlarının ürünün bakım ve programının sürümünün yükseltilmesi diğer işler için çalıştırmış olduğunu, muhtemelen bu şahısların orijinal programını sahtesiyle değiştirdiğini, sahte program yüklenmiş olma ihtimalinin bulunduğunu, müvekkilinin satmış olduğu ürününün lisanslı olduğunu, davanın zaman aşımı ve diğer esasa ilişkin itirazlar nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında dava konusu …. yazılım programının davalı tarafından davacıya satışının yapılarak bilgisayara yüklendiği konusunda ihtilaf söz konusu değildir. Davacı yazılım programının sahte olması sebebiyle ayıplı olduğunu iddia ettiğinden mahallinde yapılan keşif ile davacının bilgisayarında yüklü …. yazılım programı üzerinde yapılan incelemede dava konusu …. adlı yazılım programının 06/04/2010 tarihinde 19:39 saatinde yüklenerek aktif edildiği, fatura tarihinden bir gün sonra yazılımın bilgisayara kurulduğu bu sebeple yazılımın kurulduğu tarih ile fatura tarihinin birbiriyle uyumlu olduğu, yazılımın seri numarasının kırık olduğu ve …. cihazın takılı olmadan çalıştırıldığı, yazılımın dongl cihazı üzerindeki seri numarasının program seri numarası ile örtüşmediği yani dava konusu programın lisanssız olarak kurulumun gerçekleştirildiği ancak dongl cihazınında çalışmadığı, bu tespitler ışığında dava konusu …. yazılım programının ayıplı olduğu ve bu ayıbın gizli olduğu programın orijinal yazılım programa dönüştürülmesi için davalıya bildirimde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu yazılım programının davalıdan 05/04/2010 tarihli fatura ile satın alınıldığı, dava konusu ayıplı emtianın “…. ” ürünü olduğu diğer “….” ve “…” ürünlerinin ayıplı olduğuna dair herhangi bir tespitin bulunmadığı ayıplı programın 4.613,64 TL bedelle davalıdan satın alınmış olduğu davacının sözleşmenin fesihi ile ödediğinin iadesini talep ettiği göz önüne alınarak bu miktar üzerinden davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davacı programın ayıplı olmasından dolayı kullanılamadığından üretimin durduğunu bu nedenle zarara uğradığını iddia etmiş olup, davacının ticari belgeleri ve yıllık gelir vergisi beyannameleri incelendiğinde 2010 yılından itibaren yıl bazında yurt içi satışların düşmeler olduğu ancak davacının uğradığını iddia ettiği yıllar itibariyle olağan satış zararlarının dava konusu ayıplı …. Software programı ile ilgili olduğu konusunda delil bulunmadığı anlaşıldığından bu konudaki taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Dava … ve … tarafından açılmış ise de fatura … adına düzenlenmiş olup fatura tarihinde işletmenin sahibinin … olduğu ancak dava tarihi itibariyle işletmenin …’a devredildiği anlaşıldığından ayıplı yazılım program bedelinin davalılardan tahsili ile davacılardan …’a verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-4.613,64 TL’nin 05/04/2010 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılardan …’a verilmesine,
2-Alınması gerekli 315,15 TL harçtan peşin alınan 85,39 TL peşin harcın mahsubu ile 229,76 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 2.725 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 114,59 TL harç, 57,25 TL tebligat müzekkere gideri, 2.300 TL bilirkişi ücreti toplamı 2.471,84 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/03/2019

Katip …
E-İmzalı

Hakim … E-İmzalı