Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1063 E. 2021/257 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1063
KARAR NO : 2021/257

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2017
KARAR TARİHİ : 17/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkil şirket ile davalı arasında taşıma ve nakliye işlerinden kaynaklanan ve cari hesap ilişkisi bulunduğunu, 633,13 TL ‘lik alacağın talep edildiğini ancak davalının ödeme yapmadığını, alacağın tahsili için Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, daha sonra Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası ile devam ettiğini, davalı işbu takibe de itiraz ettiğini takibin durduğunu, ekte sunulan cari hesap ekstresi ve faturalar incelendiğinde bu durumun görüleceğini, davanın kabulü ile borçlunun haksız olarak yaptığı itirazı iptaline, takip tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte takibin devamına, davalının icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmiş olması sebebi ile alacağın %20 ‘sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacının talep etmiş olduğu alacağın zaman aşımına uğradığından davanın reddini karar verilmesini, müvekkil şirketin uluslararası taşımacılık sektöründe faaliyet gösteren bir firma olduğunu, davacı şirket ile müvekkili şirket arasındaki ilişkinin bir alt taşıma ilişkisinden kaynaklandığını, davacı ile müvekkili şirket arasında 2013 yılından bu yana bir ticari ilişkinin olmadığını, davacı tarafın yaklaşık 4-5 yıl boyunca alacağına ilişkin müvekkili şirkete yazılı veya sözlü bir başvuru da bulunmadığını, dilekçe ekinde sunulan cari hesap ekstresinde de görüleceği gibi taraflar arasında herhangi bir borç/alacak ilişkisi kalmadığını, davanın reddi ile davacının alacak tutarının %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Dosyaya sunulan 01/11/2019 tarihli bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda davalının hesap incelenmesinde davacı ile bakiye kalmadığını, defterlerin ilgili dönemlerde açılış ve kapanış tasdiklerinin olduğu, bu tastiklerin kanuni sürelerde yapıldığı, defterlerin muhasebe usul ve esaslarına uygun tutulduğu, defter kayıtların birbirini teyid ettiği, 27/10/2020 tarihinde alınan ek raporda davacı ve davalı tarafların vergi dairelerinden gelen 2012 yılı BA ve BS tutarlarının 246,936 TL olduğu, arada farkın bulunmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava İtirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı 633,13-TL alacağı bakımından yapmış olduğu takibe davalının itirazı ile iş bu davayı açmış olup, taraflar arasında ticari ilişki olduğu alınan bilirkişi raporu ile de sabit olup davacının 480,62-TL lik alacağının davalının BA kayıtlarında yer aldığı anlaşılmakla bu miktar yönünden davacının alacağının sabit olduğu, mahkememiz dosyasında yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda alınan rapor ve ek rapor ile de bu durumun ticari defterlerle teyit edildiği, ancak bakiye kısma ilişkin davalının BA kayıtlarında ve davalının ticari defterlerinde yer almadığı, davacının bu faturaya konu malın davalıya teslime ilişkin sevk irsaliyesi sunmadığı, malın teslim olgusunun ispatlanmadığı, davacının dava dilekçesinde yemin deliline başvurması nedeni ile yemin delili kendisine hatırlatılmış, yemin davetiye metni davalı şirket yetkilisine çıkarılmış yemin duruşmasında davalı bu faturayı kabul etmediğinden açıklanan nedenlerle açılan davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak, alacağın faturaya dayalı olması nedeni ile likit oluşu da dikkate alınarak davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekemiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın 480,62-TL asıl alacak yönünden itirazın İPTALİNE, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Alacağın likit olması nedeni ile alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3- Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Alınması gerekli 32,83 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL peşin harcın mahsubu ile 1,43 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafından yatırılan 31,40- TL başvuru harcı, 31,40-TL peşin nispi harç, 4,60-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 67,40- TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 480,62 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 152,51- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan 389,19 TL tebligat müzekkere gideri, 600 TL bilirkişi ücreti toplamı 989,19- TL’nin kabul ve red oranı göz önüne alındığında 741,89 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye 247,30-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/03/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”