Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1062 E. 2018/213 K. 02.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1062 Esas
KARAR NO : 2018/213

DAVA : Araç Mülkiyetinin Tespiti ve Tescil
DAVA TARİHİ : 04/06/2014
KARAR TARİHİ : 02/03/2018
K. YAZIM TARİHİ : 27/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Araç Mülkiyetinin Tespiti ve Tescil davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Bakırköy …. AHM’ne ibraz ettiği …Esas sayılı dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; bilişim sektöründe faaliyet gösteren müvekkil şirketin eko- nomik sıkıntıya girmesi nedeniyle kullanmış olduğu krediyi ödeyememesi sonucu rehin alacaklısı …bank A.Ş. tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını ve bu takip sırasında haciz uygulanan şirkete ait …plaka sayılı araç için SSK tarafından yakalama kararı alındığını, aracın ….Havalimanında “….” isimli otoparka yediemin olarak bırakıldığını,müvekkili şirket yetkililerince 16/08/2012 tarihinde dava dışı ….’a yakalanan aracın yedieminden alınması amacıyla yetki veril- diğini ve bilahare aracın …. tarafından teslim alındığının öğrenildiğini ancak ….’a bir daha ulaşılamadığını, yapılan araştırma neticesinde “…” isimli şahıs tarafından aracın ruhsat ve anahtarının şirket yetkilisi ve yanındaki tanıklarına gösterildiğini, kendilerinden aracın iadesi karşılığında 30.000,00 TL para istendiğini, taraflarınca ilgililer hakkında suç duyurusunda bulu- nulması üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın… soruşturma numaralı tat- kikat başlatıldığını, aracın trafikten men’inin sağlandığını, müvekkiline ait olan aracın usulsüz işlemler neticesinde devredildiğini ve davalı … adına … numaralı plakayı aldığını öğre- nildiğini beyanla müvekkilerinin malikleri olduğu aracın satış işlemlerinin iptaline, aracın müvek- kiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili 12/08/2014 tarihli cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; dava konusu … plaka sayılı aracın … adına değil ….Limited Şirketi adına kayıt ve tescil edildiğini , bu nedenle müvekkilinin pasif husumet sıfatının bulunmadığını, ayrıca davacının tüm anlatımlarının doğru olduğu kabul edilse de uyuşmazlığın davacı şirket ile vekil tayin ettiği ve dava dışı tuttuğu ….arasında vekalet ilişkisinden kaynaklandığını, bu durumun müvekkilini ya da yetkilisi olduğu firmayı bağlayıcı bir yanının bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava, araç satışına dair işlemin iptali davacıya iadesi talebine ilişkin olup yargılama sırasında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma evrakı bekletici mesele yapılmıştır.
Davacı vekilince sunulan dilekçe ile her ne kadar Bakırköy CBS ‘nin… soruşturma sayılı dosyasında mevcut 08/10/2013 tarihli tutanakta yer alan “… ‘a ait …plakalı araç ibaresi”nin yer alması ve aracın yediemin olarak bu şahsa teslim edildiğinin öğrenilmesi üzerine iş bu dava dilekçesinde davalı olarak … gösterilmiş ise de; HMK 183. maddesi gereğince işbu madde hatanın düzeltilerek tescili iptali istenen… plakalı aracın maliki görünen … Ltd.Şti. firmasının davalı olarak anılmasına karar veril- mesinin talep edildiği, davalı tarafça sunulan dilekçede ise ; HMK 124. maddesinde yer alan “bir davada taraf değişikliği ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür” hükmü gözetilerek davacı tarafın iş bu talebine rızalarının bulunmadığının belirtildiği, celp olunan araç kayıtlarına göre ;dava konusu … plakalı aracın … Ltd. Şti. adına kayıtlı olduğu, bu dosya için bekletici mesele yapılan müştekisi … Ltd. Şti. ,şüphelileri …. ve …. Bakırköy CBS ‘nin …. soruşturma sayılı dosyası içerisinde bulunan 27/11/2013 tarihli CBS yazısında dava konusu aracın yediemin sıfatı ile … ‘a teslim edilmesine karar verildiği, bu karar gereğince 30/11/2013 tarihinde şirket yetkilisi olan … ‘a teslim edildiği, dosya içerisinde mevcut şirket kayıtlarından davalı …’ın …. Ltd. Şti. ‘nin yetkilisi olduğu, hal böyle olunca ;davacı tarafça iş bu dava açılır iken davalı sıfatı ile … Tic. Ltd. Şti. yerine şirket yetkilisi olan …’a husumet yöneltmesinin HMK 124/4.maddesi gereğince kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığı sonucuna varılarak … Ltd. Şti.nin davalı olarak kaydı yoluna gidilmiştir.
Bilahare Asli müdahale talep eden …Bankası … tarafından…Ltd. Şti. ve …aleyhine asli müdahale yoluyla açılan davada ;plakası …olarak değiştirilen … plakalı araç üzerine bankalarınca tesis olunan rehin şerhinin sahte evraklarla iptal edildiğinden bahisle banka lehine yeniden rehin tesisi ve tescili istemiyle dava açılmıştır.
Sonuçta her iki dava yönünden Bakırköy …. AHM’nce yapılan yargılama sonunda tesis edilen …Esas, … karar nolu 09/10/2017 tarihli ilam ile ; dava konusu uyuşmazlığın davacı şirket ile HMK 124.maddesi gereğince davalı haline gelen … Şirketi’nin ticari işlet- mesinden kaynaklandığı ve TTK kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, yasal süre içinde yapılan başvuru üzerine dosyanın tevzien mahkememiz esasına kaydedilmiştir.
Bakırköy …. Ağır CM’nin 28/11/2017 tarihli cevabi yazısında … Esas sayılı dosyanın kapandığı ve kesinleştiği, Bakırköy CBS Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun 29/11/2017 tarihli cevabi yazısında … nolu soruşturma dosyasının halen derdest olduğu yönünde bilgi verildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar işbu dosya Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararı ve davacı vekilinin yasal süre içinde başvurusu üzerine mahkememiz esasına kaydedilmiş ise de;
Davacı … A.Ş. vekilinin araç satışına dair işlemin iptali davacıya iadesi talebine ilişkin iş bu davasını araç maliki olduğunu beyan ettiği … aleyhine ikame ettiği, ancak aracın hiç bir zaman… adına kayıtlı olmadığı, bilahare celp olunan araç kayıtlarından aracın …’ın yetkilisi olduğu dava dışı …Ltd. Şti. adına tescili olduğunun tespiti üzerine HMK 124 md gereğince tarafta iradi değişiklik ile dava dışı … Ltd. Şti. ‘nin davalı olarak kaydını talep ettiği, mahkemece talebi doğrultusunda işlem yapılarak adı geçen şirketin davalı olarak kaydedildiği tespit edilmiştir.
Daha sonra da … Bankası ….tarafından …Ltd. Şti. ve ….aleyhine asli müdahale yoluyla açılan davada ; plakası … olarak değiştirilen … plakalı araç üzerine bankalarınca tesis olunan rehin şerhinin sahte evraklarla iptal edildiğinden bahisle banka lehine yeniden rehin tesisi ve tescili talep edilmiştir.

6100 sayılı HMK’nun “Tarafta iradî değişiklik ” başlıklı 124. Md de aynen ;
“MADDE 124- (1) Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür.
(2) Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır.
(3) Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir.
(4) Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” denildiği,
Somut olayda; davacı tarafın basit bir araştırma ile dava konusu aracın kimin adına kayıtlı olduğunu öğrenebilme ve davayı o kişiye karşı açma imkanı olduğu halde bu yolu seçmeyerek kayıt maliki olduğu olmayan kişi aleyhine dava açtığı, bu durumun HMK 124/4 md de tarifi yapılan “kabul edilebilir” bir yanılgı olarak değerlendirilemeyeceği,
Dahili dava ve ıslah yoluyla da taraf değişikliği yapılamayacağı, buna göre davalı …’ın davada pasif husumetinin bulunmadığı,
Asli müdahale başlıklı ;HMK 65 md ‘de “bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişi,hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açılabilir” denildiği, ancak asli müdahilin talebinin dinlenebilmesi için de doğru hasıma karşı usule uygun olarak açılmış bur davanın varlığının gerektiği,
Eldeki davada ilk davanın doğru hasıma karşı ikame edilmediği, asli müdahale yoluyla açılan davada davalı gösterilenler hakkında da usulen açılmış bir dava bulunmadığı tespit edilmekle her iki davanın usulden reddine karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davacı…A.Ş. tarafından Davalı …. Aleyhine Açılan Mülkiyetin Tespiti ve Tescil Davası Hmk 114/1-d Ve 115/2 Md gereğince USULDEN REDDİNE,

A- Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 4.269,40 TL nispi harçtan mahsup edilerek Hazine’ye irat kaydına, bakiye 4.233,50 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

B- Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından sarf olunan 20,00 TL yargılama giderinin davacı taraftan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine,
Sarf olunmayan gider/delil avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

C- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı … lehine yürürlükteki AAÜT ve Av. Kan. gereğince red olunan dava değerine göre takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine,

2- … Bankası ….tarafından … Ltd. Şti. ve … Aleyhine Asli Müdahale Yoluyla Açılan Davanın HMK 114/1-d Ve 115/2 Md gereğince USULDEN REDDİNE ,

A- Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 35,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,20 TL harcın davacıdan tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına,

B- Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yeri olmadığına,
Sarf olunmayan gider/delil avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine dair,

5235 Sayılı Kanunun geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurul- masına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 341 ila 360. madde hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere ASLİ MÜDAHİL …BANK Vekili Av. … , Davalı …VEKİLİ AV. … yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
02/03/2018

Katip …

Hakim …