Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1049 E. 2019/364 K. 26.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1049 Esas
KARAR NO : 2019/364

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 17/11/2017
KARAR TARİHİ : 26/03/2019
K.YAZIM TARİHİ : 15/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalıya gönderilen mal ve hizmetlerin karşılığı olarak 04.01.2017 tarih …… iş numaralı 1610,28 TL bedelli, 05.01.2017 tarih …… iş numaralı 10.478,16 TL bedelli, 10.01.2017 tarih ……. iş numaralı 2.789,64 TL bedelli, 11.01.2017 tarih……. iş numaralı 20.774,88 TL bedelli, 16.01.2017 tarih……. iş numaralı 777,87 TL bedelli, 17.01.2017 tarih …….. iş numaralı 7.651,80 TL bedelli fatura olmak üzere toplam 44.082,63 TL bedelli faturalardan bakiye 15.063,95 TL alacağı bulunduğunu, Bakırköy ….. Noterliği tarafından keşide edilen 10.03.2017 tarih …… yevmiye numaralı ihtarname ile borcun ödenmesini istediklerini, ihtara rağmen borç ödenmeyince Küçükçekmece ……. icra Müdürlüğü …… Esas sayılı icra dosyasından takip başlattıklarını, davacının haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, bu sebeple itirazın iptalini, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibin sebebi olarak bir sebep gösterilmediğini, alacaklı şirkete borçlu bulunmadıklarını, davacı şirketin müvekkiline sattığı kumaşların bir kısmının ayıplı çıktığını, bu durumun davacıya bildirildiğini ve iade alınmasını istediklerini, davacı
şirket ile bu kumaşların fireli kesilmesini ve farkın kendilerine fatura edilmesini istediğini, davacı şirketin talebi doğrultusunda işlem yapıldığını, düzenlenen faturanın da davacı şirket çalışanına teslim edildiğini, ancak davacı şirketin kendilerine teslim edilen faturayı defterlerine işlemediğini ve müvekili şirketten alacaklı olduklarını iddia ettiklerini, müvekkili şirketin davacıya borçlu olmadığından haksız ve mesnetsiz davanın reddine, kötü niyetli takip nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda davaya konu icra dosyası getirtilmiş, davalı şirketin 2017 yılına ait davacı şirketin ise 2016 yılına ait çalışanlarını gösterir liste SGK’dan celp edilmiş, tarafların defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Davaya konu Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğünün…… Esas sayılı dosyası incelendiğinde davacı alacaklının 07/04/2017 tarihinde davalı borçlu aleyhine 15.063,95-TL asıl alacak üzerinden 7 örnek ilamsız takip yaptığı davalıya ödeme emrinin 11.04.2017 tarihinde tebliğ edildiği davalı / borçlu tarafından 13.04.2017 tarihinde süresi içinde borca itiraz ettiklerini bildirir dilekçe ibraz edildiği ve takibin 14.04.2017 tarihinde icra müdürlüğünce durdurulduğu görülmüştür.
SMMM bilirkişi …… tarafından 18.06.2018 tarihli denetime elverişli rapor içeriğinde davacının 2016 ve 2017 hesap yılı defterlerinin e-defter beratlarının alındığı, envanter defterlerini, açılış ve kapanış noter onaylı tasdiklerinin yapıldığı, 2016 ve 2017 hesap yılı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafın ise 2016 ve 2017 yılı envanter defterinin yazılmadığı, 2016 yılı defteri kebirin incelemeye sunulmadığı bu sebeple defterlerin birbirini doğrulayıp doğrulamadığı hususunda inceleme yapılamadığı, takip ve dava konusu faturaların davacı ve davalı şirketlerin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafın defter ve belgelerine göre ihtarname tebliğ tarihi ile (14.04.2017) takip tarihi ile (07.04.2017) ve 31.12.2017 tarihi ile davalı taraftan 15.063,95 TL alacaklı bulunduğu, davalı tarafın 09.12.2016 tarihli ve ……. nolu toplam 14.713,18 TL iade faturasını davacı tarafa teslim ve tebliğ ettiği yönünde ispat yükünün bulunduğu, ayıplı mal ihbarının veya bu yönde somut herhangi bir belgenin dava dosyasına sunulmadığı, takipte işlemiş faiz talebinin olmadığı, %9,75 ticari faiz talebinin yerinde ve değişen oranlarda uygulanabileceği, davacının %20 icra inkar tazminatı talebinin mahkemenin takdirinde olduğu kanaatini bildirir raporu mahkememiz dosyasına ibraz etmiştir.
Davalı tarafından sunulan 03.07.2018 UYAP kayıt tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile 09.12.2016 tarihli iade faturasının davacı şirket çalışanı olan …..’a tebliğ edildiğini, bu sebeple tebliğ alan …..’ın tanık olarak dinlenmesini, davacı tarafından iade faturasının işlenmemiş olmasının davalıyı bağlamayacağını, bu sebeple tanık dinleme yönündeki taleplerinin kabulünü talep etmiştir. Davalı vekilinin tanık dinlenmesine ilişkin taleplerinin 25.09.2018 tarihli celsenin 1 numaralı ara kararı gereğince; taraflar arasındaki ilişkin kumaş alım satım ilişkisi olması, ayıp ihbarı dahil her türlü savunmanın yazılı delil ile ispatı zorunlu olması, dava değerinin tanıkla ispat edilebilecek miktardan yüksek olması ve davacı vekilinin açık muvafakatinin bulunmaması sebebiyle reddine karar verilmiştir. Aynı celsenin 2 ve 3 nolu ara kararları gereğince ise davalı vekiline savunmasının ispatı bakımından HMK’nın 227. maddesi gereğince yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılarak 2 haftalık kesin süre içerisinde bu hakkı kullanmadığı takdirde yemin deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı ve dosyadaki mevcut delil durumu ile inceleme yapılarak karar verileceği ihtar edilmiş ancak, davalı vekilince yemin teklif edilmemiştir.
Taraflar arasında mal alım satımı yapıldığı, dava konusu faturanın içeriği kadar malın davalı borçluya teslim edildiği, ihtilaf konusu değildir. Taraflar arasındaki ihtilaf konusu fatura içeriğindeki malın ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı, ihbarın süresinde yapılıp yapılmadığı, süresinde yapılmış ise alacak miktarının hesaplanmasına ilişkindir.
Davalı malın teslimi ve faturanın düzenlendiği tarihten sonra yasal süre içerisinde ayıp ihbarında bulunduğunu, yazılı bir delille kanıtlayamamıştır. Davalı yemin deliline dayanmış olduğundan iddia ettiği vakıanın ispatı için yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış ise de davalı tarafından yemin teklif edilmemiştir.

Davalı tarafından dosyaya sunulan 09.12.2016 tarihli ……. yevmiye no’lu fireli kesime ilişkin faturanın ise davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı bir kısım defterlerinin ise usulüne uygun tutulmadığı sunulan fatura sureti üzerinde teslim alanın isminin bulunmadığı B.U şeklinde ibare bulunduğu davalı tarafından bu kişinin ….. olduğu ve tanık olarak dinlenmesi talep edilmiş ise de yukarıda açıklandığı üzere tanık dinletme talebinin kabul edilebilir olmadığı kaldı ki …..’ın davacıya ait celp edilen 2016 yılı SGK çalışan kayıtlarında da bulunmadığı nazara alınarak davalı tarafından ayıp iddiası ve iade ispat edilemediğinden bu faturalar dikkate alınmaksızın davacının ticari defterleri ve davalının defterleri ile uyumlu olan 15.063,95 TL alacağın varlığı tespit edilmiş olduğundan bu miktar üzerinden itirazın iptaline, alacak likit olması sebebiyle % 20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
Davalı/borçlunun Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün……. Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu 15.063,95 TL lik borca vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4489 Sayılı Kanun ile değişik 2.md gereğince TC Merkez Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları dikkate alınarak yıllık % 9,75 ve değişen oranlarda basit usulde (3095 S.K. Md 3.) temerrüt faizi uygulanmasına,
Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlu- nun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 1.029,02-TL peşin harcın davacı tarafından yatırılan 181,94-TL peşin harçtan mahsubu ile 847,08 -TL bakiye harcın davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
3-Davacı tarafından ödenen 31,40-TL Başvurma Harcı, 181,94-TL Peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-a) Davacı tarafından sarf olunan (700,00-TL bilirkişi ücreti -115,15-Tl posta, tebigat müzekkere masrafı olmak üzere) toplam 815,15-TL TL yargılama giderinin davalılardan tahsil edilerek davacıya ÖDENMESİNE,
b) Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine YER OLMADIĞINA,
c) Sarf olunmayan gider / delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine İADESİNE ,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri gereğince, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/04/2019

Katip …

Hakim …