Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1039 E. 2020/20 K. 15.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1039 Esas
KARAR NO : 2020/20 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2017
KARAR TARİHİ : 15/01/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle, davalı ile müvekkili banka arasında 01.12.2012 tarihinde maaş ödemeleri protokolü imzalandığını, maaş ödemeleri protokolünün 01.12.2017 tarihine kadar geçerli olduğu düzenlenmiş olduğunu, maaş ödemeleri protokolü kapsamında davalı tarafın protokol süresince minimum 120 personeline maaş ödemesi yapılması koşulu ile davalı tarafa 55.000,00.-TL promosyon ödemesi yapıldığını, davalı tarafça 01.05.2014 tarihinde bankadan maaş alan personel sayısı 2 kişiye düşürülmüş ve protokolün uygulanması fiilen durdurulmuş olduğunu, davalı tarafın maaş ödemeleri protokolü gereğince promosyon bedelini iade etmesi ve cezai şart ödemesi gerekmekte olduğunu, maaş ödemeleri protokolü madde 4 ile davalının protokol süresi içerisinde protokolün uygulanmasını fiilen durdurduğu takdirde banka tarafından davalıya ödenen tutarı ödeme yapılan tarihten itibaren protokolün sona erdirilme tarihine kadar geçecek günlere ait işleyecek kanuni faiz ile beraber cezai şart olarak faizi ile birlikte bankaya ödemeyi kabul etmiş olduğunu, maaş ödemeleri protokolü gereğince davalı tarafın promosyon bedelini iade etmesi ve cezai şart ödemesi gerekmekte olduğunu, müvekkili banka tarafından Bakırköy ….. Noterliği …. yevmiye numaralı ve 30.04.2015 tarihli ihtarnamesi ile promosyon bedeli ve cezai şartın ödenmesi talep edilmişse de davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmamış olduğunu, bunun üzerine davalı taraf aleyhine Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü ….. E. sayılı dosya ile promosyon bedeli ve cezai şart talebi ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça 16.11.2016 tarihinde icra takibine itiraz edildiğini, davalı tarafın itirazı haksız ve hukuka aykırı olduğunu, banka tarafından eksilen personel sayısı ile kalan sürenin orantılı kısmı hesaplanmış davalı taraftan 38.759,72.-TL promosyon bedelinin iadesi ile 7.189,88.-TL cezai şart olmak üzere 45.949,60.-TL’nin ihtarname tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte ödenmesi talebi ile icra takibi başlatılmış olduğunu, banka tarafından maaş ödemeleri protokolü gereğince promosyon bedelinin iadesi ve cezai şart talep edilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamakta olduğunu” beyan ederek 45.949,60.-TL asıl alacağın ihtarname tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini teminen Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasından yapılan takibe karşı davalının itirazının iptaline, takibin devamına, % 20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça promosyon ödemesi olarak yapılan ödemeye dair belgenin ibrazı gerekmekte olduğunu, bu bağlamda davacının beyanlarını kabul etmediklerini, müvekkili şirket ekonomik sebeplerle personel sayısını azaltmak zorunda kaldığını, bu sebeple kusuru bulunmamakta olduğunu, sözleşme ihlal edilmemiş olduğunu, müvekkili şirketten cezai şart isteminin haksız olduğunu, cezai şart talebinin yasal ve sözleşmesel dayanakları bulunmamakta olduğunu, talebin fahiş olduğunu, müvekkili şirkete yöneltilen faiz talebinin de yerinde olmadığını, sözleşme süresi bitimi itibariyle faiz talep edilebileceğini, temerrüt oluşmamış olduğunu, aksi kanaate varılması halinde davacı bankanın talebinin zamanaşımına uğramış olduğunu beyan ederek zamanaşımı itirazının kabulü ile davanın reddine, davacı tarafın % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DEİLLLER VE GEREKÇE: :Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı icra takip dosyası mahkememizin işbu dosyası içerisine alınmıştır.
Dosya bilirkişiye tevdii edilmiş olup, Dosyaya sunulan bilirkişi raporunda davacı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin HMK md. 222 uyarınca davacı lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davalı tarafın inceleme gününde defter ve belgeleri ibraz etmediği, davacının davalı taraf ile yapılan sözleşme kapsamında 19.12.2012 tarihinde 55.000,00 TL’ lik promosyon ödemesi yapmak sureti ile sözleşme gereği edimini yerine getirmiş olduğunu, davalının edimini yerine getiremediği 42 aylık dönem dolayısıyla davacı tarafa 38.500,00 TL’ lik iade yapması gerektiğini, yine sözleşmenin davalının edimini yerine getirmemesi dolayısıyla geçersiz kaldığı dikkate alındığında sözleşme kapsamında cezai şart hesap edilmesi gerektiği, yapılan hesaplamada 11.529,15 TL’ lik cezai şart hesaplanmış olmakla birlikte davacının talebinin 7.449,60 TL’ si olduğu, bu itibarla talepte bağlılık ilkesi doğrultusunda davacının cezai şart ve kullanılmayan dönemler için 09.06.2016 takip tarihi itibari ile toplam 45.949,60 TL’ si asıl borcunun olduğu, Davalının 45.949,60 TL’ lik asıl borcuna ihtarname tarihinden 09.09.2016 takip tarihi itibari ile işlemiş faizli alacağının 51.390,60 TL’ si olacağının bildirildiği anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Yargıtay’a göre; “Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez”(HGK. 14.07.2010 gün ve 2010/19-376 E, 2010/397 K, HGK, Y.HGK. 17.10.2012 gün ve 2012/9-838 E, 2012/715 K).
Taraf beyanları, tanık ifadesi, dosyada mevcut bilgi belgeler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı ile aralarında 01/12/2012 tarihinde maaş ödemeleri protokolü düzenlendiği, protokolün 01/12/2017 tarihine kadar geçerli olduğu, protokole göre davalı tarafın minimum 120 personelin maaş ödemesi yapılması koşulu ile 55.000 TL promosyon ödemesi yapıldığı, ancak 01/05/2014 tarihinde maaş alan personelin 2’ye düşürüldüğünü, davalının protokol şartlarını yerine getirmediğinden promosyon bedelinin iadesini talep etiği, bu nedenle davalı aleyhine açmış olduğu icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkin itirazın iptali davası olduğu, yapılan yargılama neticesinde taraflar arasındaki sözleşme ve maaş ödemeleri protokolü madde 4 ile davalının protokol süresi içerisinde protokolün uygulanmasını fiilen durdurduğu takdirde banka tarafından davalıya ödenen tutarı ödeme yapılan tarihten itibaren protokolün sona erdirilme tarihine kadar geçecek günlere ait işleyecek kanuni faiz ile beraber cezai şart olarak faizi ile birlikte bankaya ödemeyi kabul etmiş olduğu, her iki tarafında tacir olduğu, sözleşmenin ve protokolün geçerli olduğu bu kapsamda davacının alacak miktarının tespiti için bilirkişi tarafından yapılan tespitler doğrultusunda davacının davalıdan 8,500,00-TL, 7.449,60-TL cezai şart 4.559,04-TL faiz alacağını talep edebileceğinin tespit edildiği anlaşılmakla, dava değeri de dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne alacağın likit olmadığı da gözetilerek icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verip aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı icra takip dosyasında davalının asıl alacak olan 38,500,00-TL, 7.449,60-TL cezai şart 4.559,04-TL faiz alacağı yönünden yapmış olduğu itirazın İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Alacağın likit olmaması nedeni ile icra inkar tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 3.450,25 TL karar harcından davacı tarafça peşin harç olarak yatırılan 620,68 TL’nin mahsubu ile eksik 2.829,57 TLnin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Kabul edilen miktar nazara alınarak Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 7.366,12 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Reddedilen miktar nazara alınarak davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 881,96-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verlimesine,
6-Kabul ve red oranları nazara alınarak davacı tarafça yapılan 1.762,10 TL yargılama giderinin 1.726,85 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Kabul ve red oranları nazara alınarak davalı tarafça yapılan 1.762,10 TL yargılama giderinin 35,25 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
15/01/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza