Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/959 E. 2019/403 K. 04.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/959
KARAR NO : 2019/403

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/11/2016
KARAR TARİHİ : 04/04/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar vekilinin Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 01/11/2016 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ;davalı …’ın yönetimindeki, diğer davalı …’a ait …. plakalı aracın 19/06/2016 tarihinde müteveffa ….’a çarparak ağır yaralanmasına ve 01/07/2016 tarihinde de vefatına sebep olduğu, davalı …’ın bu kazaya kırmızı ışık ihlali yaparak sebebiyet verdiği, bunun kaza tespit tutanağında ve iddianamede de yer aldığı, davalı … şirketinin de kazaya karışan aracın trafik sigortacısı olduğundan bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı anne … için ¨1.000,00, davacı baba … için ¨1.000,00 olmak üzere ¨2.000,00 destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ¨350.000,00 maddi tazminatın ise kaza tarihinden itibaren davalı … ve davalı …’dan tahsiline karar verilmesine, ayrıca kazaya karışan aracın satışının engellenmesi için aracın tarfik kaydına tebri konulmasını ve davalı sürücü ile davalı araç sahibinin taşınır, taşınmaz ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz konulmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılar vekili tarafından mahkememize sunulan 29/12/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ın yaklaşık 50-60 km hızla seyrederken müteveffa kırmızı ışık ihlali yaparak aniden yola çıktığını,ve koşarak karşıdan karşıya geçmeye çalıştığını, bu sırada müvekkilinin de kendine yeşil ışık yandığından yola devam eder iken müteveffaya çarpması sonucu bu vahim ve elim kaza meydana geldiğini, müvekkilinin yanında bulunan diğer müvekkili …’un da ışığın kendilerine yeşil yandığını ifade ettiğini, kazaya ilişkin görüntüler üzerinde yapılacak teknik incelemede de müvekkilinin yeşil ışıkta geçtiği ve hızının yüksek olmadığının görüleceğini, kaza görüntüleri incelendiğinde sağ tarafta köşede bekleyen minibüsün müvekkilinin görüş açısını kapattığından aniden yola fırlayan müteveffayı fark etmekte geciktiğini, müteveffa yaya geçidi olmayan bir yerde koşarak yola bakmadan, kontrolsüz olarak karşıdan karşıya geçmeye çalışarak maalesef bu elim kazaya neden olduğunu,kazanın müteveffanın kusuru ile meydana geldiğini, kazanın meydan geldiği yerde yaya geçidi olmadığını, kaza mahallinin 10 metre gerisinde yaya geçidi olduğunu,müteveffanın bu geçidi kullanmayarak trafik kurallarını ihlal ettiğini, koşarak karşıdan karşıya geçmesinin de trafik kurallarına aykırı olduğunu, 19/06/2016 tarihli CD izleme tutanağında ise teknik yetersizlik nedeni ile CD nin izlenemediği ifade edildiğini, bu nedenle poliste bulunan ve sonradan mahkemeye sunacakları görüntülerin iddiaları doğrultusunda ayrıntılı şekilde teknik çözümlenmesinin yapılarak olayın aydınlatılması için teknik bilirkişi raporu alınmasını ve keşif yapılmasını talep ettiklerini, kaza anının kamera görüntüleri var iken davacı yanın dilekçesin de belirttiği kaza tespit tutanağının hukuki bir kıymeti olmadığını, davacının açmış olduğu destekten yoksun kalma ve maddi tazminat talebi haksız olduğunu, müvekkillerinin olayda kusuru olmadığını, kusurları olsa bile davacıların müteveffanın bakmakla yükümlü olduğu kişiler olmadığını, destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyeceklerini,davacıların manevi tazminat talepleri de haksız ve yersiz olduğunu, müvekkillerin kusuru olmadığını, bu nedenle reddi gerektiğini, müvekkili …’un müteveffa ile ambulansa binip hastaneye gittiğini ve müteveffa ile yakından ilgilendiğini, ancak polisin ailenin çok gergin olduğunu söylemesi ve burada bulunmasının sıkıntılı olabileceğini söylemesi üzerine aile ile hastanede görüşmediğini, müvekkillerinin de bu hadise nedeni ile son derece üzgün olup aileye taziye ve üzüntülerini sunmak istediklerini ancak bunu başaramadıklarını, davacı yanın istediği manevi tazminatın çok fahiş olduğunu, manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olmadığını, sonuç olarak keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak kusur oranlarının tespitini, yargılama sonunda açılan haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini ve yargılama gideri ile ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi …. tarafından mahkememize sunulan 11/09/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; önceden teknik olarak belirlenmiş birden çok hukuk normunu (hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlama, trafik ışıklarına uyma ve kavşaklarda geçiş hakkı kurallarını) ihlal ederek ve trafikte en ilkel (basit) dikkat ve özeni göstermeyerek hareket eden, kazanın hazırlanmasında ilk tehlikeli davranışta bulunan ve kendisinden diğerine göre daha fazla özen beklenen durumunda olan…. plakalı otomobil sürücüsü …’ın % 100 oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu, kaza mahalli sinyal ize kavşakta taşıtlara kırmızı ışık yanmakla iken karşıya geçmek üzere olan, kural ihlali ya da dikkat ve özen eksikliği bulunmadığı değerlendirilen ölen yaya …’un tamamen kusursuz olduğu kanaati ile rapor sunmuştur.
Bilirkişi Y.Müh… tarafından mahkememize sunulan 31/01/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle;Davacı baba …’ un nihai ve gerçek maddi zararının ¨93.959,17 olduğu, temerrüt başlangıç tarihinin 28/09/2016 tarihi olduğu, İşleyecek faizin yasal faiz olduğu görüş ve kanaati ile rapor sunmuştur.
Bilirkişi Y.Müh… tarafından mahkememize sunulan 03/12/2018 havale tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; işbu ek rapor ile kök rapor tarihi arasında 10 aylık süre farkı olduğundan davacıların yaş ve bakiye ömür ve destek ek rapor tarihine göre yeniden belirlendiği, emsal ücret araştırmasına göre hesaba esas kazançların belirlendiği ve bu nedenle kök raporda hesaplanan maddi zarar tutarları ile işbu ek raporda hesaplanan maddi zarar tutarları arasında farlılık bulunduğu, davacı anne …’ un nihai ve gerçek maddi zararının ¨133.390,57 olduğu, davacı baba …’ un nihai ve gerçek maddi zararının ¨122.453,45 olduğu, temerrüt başlangıç tarihinin 28/09/2016 tarihi olduğu, işleyecek faizin yasal faiz olduğu görüş ve kanaati ile ek rapor sunmuştur.
Davacıların murisinin ölümü ile ilgili yürütülen soruşturma sonucu,davalı sürücü …’ın Büyükçekmece … ncü Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyası üzerinden yargılamasının yapıldığı anlaşılmıştır.
Olayın meydana gelmesinde davalı … şirketi tarafından sigortalanmış olan … plakalı aracın davalı sürücüsü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğundan sigortalı araç sürücüsünün %100 kusuruna isabet eden tutar davacılar yararına maddi tazminat miktarı olarak dikkate alınacaktır.
Somut olay trafik iş kazası olmadığı gibi müteveffanın ölümünde 3. Şahısların kastı olduğuna dair mahkeme kararı veya resmi belge olmadıkça SGK tarafından bağlanan gelirin rücu edilebilmesi 5510 sayılı yasanın 39. Maddesine göre mümkün görülmemektedir. O halde; hesaplanan maddi zarar tutarından rücuya tabi ödemeler hususunda indirime yer bulunmamaktadır.
Davacılar vekili Mahkememize sunduğu ıslah dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin taleplerini alınan bilirkişi raporu doğrultusunda artırmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85/1’nci maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine sonra sözü geçen Kanun’un 88/1’nici maddesinde”Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
” denildikten sonra anılan Kanun’un 90’nci maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49/1’nci maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” denilerek haksız fiil sorumluluğu belirlendikten sonra anılan Kanun’un 61’nci maddesi “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” hükmünü içermekte olup buna göre zarara sebebiyet veren sürücü,işleten ve zorunlu sigortacı zarar görene karşı haksız fiil hükümleri çerçevesinde müteselsilen sorumludurlar.Ancak sigorta şirketinin sorumluluğu teminat limiti ve sigortalısının kusuru oranındadır.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;19/07/2013 günü, saat : 19:40 sıralarında, … ili,…. ilçesi,…. Mahallesi,….Bulvarı …sokak kavşağında yerleşim yeri içinde davalı …’ın kullandığı … plaka sayılı aracın müteveffa ….a çarpıştığı,olay sonucunda ….”un vefat ettiği ,meydana gelen kazada araç sürücüsü davalı …’ın %100 oranında kusurlu olduğu,Mahkememizce alınan kusur raporunun kaza tespit tutanağı ve ceza Mahkemesi’nde alınan rapordaki belirlemeler ile uyumlu olup hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu,Mahkememizce tekniğine uygun olup yargısal denetime elverişli olduğu belirlenen ve hükme esas alınan aktüerya bilirkişisi raporlarına göre,davacı …’un destekten yoksun kalma nedeniyle maddi zararının ¨133.390,57,davacı …’un maddi zararının ise ¨122.453,45 olduğu anlaşıldığından davacıların açtığı maddi tazminat davasının ıslah edilmiş hali ile kabulüne ve yukarıda belirtilen tazminat miktarlarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ,davalılardan sigorta şirketinin temerrüdü 28/09/2016 tarihinde oluştuğundan bu tarihten,diğer davalılar yönünden ise temerrüdün kaza tarihi itibariyle başladığı, temerrüt tarihlerinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hâkimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davalı sürücü ile ölenyayanın kusur oranları, kazanın meydana geliş şekli, davacıların ölene yakınlık dereceleri,tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve diğer hususlar gözetildiğinde sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vermeyecek şekilde talep edilen manevi tazminatın kısmen kabulü ile,davacı anne ve babaya ¨60.000,00’er,davacı kardeşlere ise ¨20.000,00 manevi tazminatın kaza tarihi olan 19/06/2016 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … ‘dan tahsiline,davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-)1-Davacı …’un davalılar aleyhine açtığı maddi tazminat davasının ıslah edilmiş hali ile KABULÜNE; ¨133.390,57 destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 19/06/2016 tarihinden, davalı … şirketinden ise temerrüt tarihi olan 28/09/2016 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE,
2- Davacı …’un davalılar … ve … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının kısmen KABUL kısmen REDDİ ile; ¨60.000,00 manevi tazminatın kaza tarihi olan 19/06/2016 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE,
3- Davacı …’un fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
B-)1- Davacı …’un davalılar aleyhine açtığı maddi tazminat davasının ıslah edilmiş hali ile KABULÜNE; ¨122.453,45 destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 19/06/2016 tarihinden, davalı … şirketinden ise temerrüt tarihi olan 28/09/2016 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE,
2- Davacı …’un davalılar … ve … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının kısmen KABUL kısmen REDDİ ile; ¨60.000,00 manevi tazminatın kaza tarihi olan 19/06/2016 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE,
3- Davacı …’un fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
C-)1- Davacı …’un davalılar … ve … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının kısmen KABUL kısmen REDDİ ile; ¨20.000,00 manevi tazminatın kaza tarihi olan 19/06/2016 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE,
2- Davacı …’un fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
D-)1-Davacı …’ın davalılar … ve … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının kısmen KABUL kısmen REDDİ ile; ¨20.000,00 manevi tazminatın kaza tarihi olan 19/06/2016 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE,
2- Davacı …’un fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
E-)Alınması gerekli ¨28.406,31 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨1.202,26 ile ıslah harcı olarak alınan ¨867,00 harcın mahsubu ile bakiye ¨26.337,05 harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA, (Davalı … şirketinin ¨16.281,56 ‘den müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına)
F-)Davacılar tarafından ödenen ¨29,20 başvuru harcı,¨1.202,26 peşin harç ile ¨867,00 ıslah harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
G-)-Davacılar tarafından yapılan 57 adet tebligat+posta ücreti ¨755,50 , iki bilirkişi inceleme ücreti ¨1.150,00 olmak üzere toplam ¨ 1.905,50 yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan ¨1.307,91’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE, kalan kısmın davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
H-)Davacılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨21.300,64 ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara VERİLMESİNE, (Maddi Tazminat ile ilgili olarak)
I-)Davacılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨15.550,00 ücreti vekaletin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
İ-)Davalılar … ve … kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen ¨15.550,00 ücreti vekaletin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davalılara VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
J-)Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekillerinin yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.04/04/2019

BAŞKAN …
☪e-imzalıdır.☪
ÜYE …
☪e-imzalıdır.☪
ÜYE …
☪e-imzalıdır.☪
KÂTİP 135165
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”