Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/936 E. 2021/721 K. 13.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/936 Esas
KARAR NO : 2021/721

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2016
KARAR TARİHİ : 13/09/2021
K. YAZIM TARİHİ : 30/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; 06/11/2015 tarih ve … nolu iş yeri Paket Sigorta poliçesi gereğince davalı … şirketince teminat altına alınan müvekkiline ait iş yerinde 29-30/04/2016 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde bir kısım malzemenin çalındığını, hasarın aynı gün davalıya ihbar olunduğunu … nolu hasar dosyasının oluşturulduğunu, ancak poliçenin … sayfasında hırsızlık klozu başlıklı düzenlemede belirtilen (güvenlik birimleri ile doğrudan bağlantılı alarm sistemi, demir parmaklık, kepenk, gece bekçisi, güven- lik kamerası vs ” önlemlerden en az birinin alınmamış olması nedeniyle hasar bedelinin ödenmediğini beyanla söz konusu 36.056,93 TL tutarındaki hasar bedelinin temerrüd tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin “ … Mah. … Sok. No:… B Bağımsız Bölüm/Dükkan:3 …/.. ” adresinde mukim işyerinin müvekkil şirket nezdinde 06.11.2015 – 06.11.2016 tarihleri arasında Yangın Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, İşbu sigorta sözleşmesi ile hırsızlık hasarlarında işyerindeki emtealar 100.000,00 TL’ye kadar hırsızlık sigortası genel şartları ve poliçede belirtilen özel şartlar kapsamında teminat altına alındığını, resmi kayıtlara göre, 30.04.2016 tarihinde giriş kapısının sol tarafında bulunan kapı tarafından girildiği ve hırsızın çıkarken pasajdan aldığı el arabası ile bu kez pasajın diğer kapısından çıktığının anlaşıldığını,riziko adresinin içinde kaldığı sürenin kamera kayıtlarından “iki dakika” olarak hesaplandığını,izlenen kamera görüntülerinden hırsızın sigortalının iddia ettiği malları çalmadığının ve hırsızlık olayının gerçekleşmediğinin anlaşıldığını, davacının beyan ettiği emteanın çalınması olayının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu hususun ekspertiz raporuyla da bu sabit olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için hırsızlığın gerçekleştiği kabul edilse dahi riziko adresinde sadece ön sokak cephesinın kepenkli olduğunu, tamamının kepenkli olmadığını, oysa, sigorta akdinin tevsik edildiği sigorta poliçesine göre hırsızlık hasarlarının teminat kapsamında olabilmesi için işyerinin kepenkle korunuyor olması gerektiğini,davacı iş yerinde bu şarta uyulmadığını ve hasarın poliçe teminatı dışında kaldığını, talebin fahiş olduğunu,iki dakika içinde iddia edildiği kadar çok büyüklük ve miktarda emteanın çalınmasının mümkün olmadığını, dosya üzerinde, eskper raporundan belirtilen CD de izlenmek ve deşifre edilmek suretiyle, öncelikle uzman bilirkişiler vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yapılmasını, somut olayda işyerinde emtea çalınıp çalınmadığının ve poliçe teminat şartlarına göre, işbu olayın sigorta teminatı kapsamına dahil olup olmadığının tespit edilmesini istediği ve neticede davanın reddini savunmuştur.

Dava, sigortalı tarafından işyeri paket sigorta poliçesine dayalı olarak hasar bedelinin tazmini talebine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlık; davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlık davacının iş yerini davalı … şirketine iş yeri paket sigorta poliçesi ile sigorta ettirmesi ve davacının iş yerinde hırsızlık olayı meydana gelmesi nedeniyle sigorta sözleşmesinin iş yerindeki hırsızlık olayını kapsayıp kapsamadığı, davacının iş yerinde hırsızlık nedeniyle meydana gelen zararın miktarı konusunda toplanmaktadır.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince Güvenlik Uzmanı H. …, Sigorta Uzmanı …., Elektrik Mühendisi … tarafından düzenlenen kök ve ek rapora göre :
”Poliçe Özel Şartları gereğince güvenlik tedbirlerinden sayılan en az birinin alınmış olması ve Hırsızlık Genel şartlarında belirtilen 3 maddenin de gerçekleşmiş olması sebebiyle poliçe hükümlerinin vuku bulduğu ve poliçenin hasar tazmin şartlarının oluşmuş olduğu, dolayısıyla davalı … şirketinin hasar tazminine ilişkin talepleri poliçe hükümleri ve yukarıda sayılan teminat limitleri dahilinde ödemesi ‘411, gerektiği, kaldı ki derdest dosyada talep edilen hasar tutarının teminat limitleri dahilinde kaldığı, derdest dosya kapsamında hırsızlık olayına ilişkin oluşan maddi zararın hesaplamamıza istinaden 1.707,20 TL olduğu” hususu belirtilmiştir.
Davacı ile davalı arasında davacının iş yerinin davalı şirkete sigorta ettirildiği ve sigorta sözleşmesi ile iş yerinde meydana gelebilecek hırsızlık olaylarının da teminat altına alındığı hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Davacıya ait iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayına ilişkin SSÇ …. Büyükçekmece …. Çocuk Mahkemesinde … esas nolu davada yargılanmış ve hırsızlık eylemi sabit kabul edilerek cezalandırılmasına karar verilmiş ve karar kesinleşmiş böylece davacının iş yerinde hırsızlık olayı meydana geldiği mahkememizce de kabul edilmiştir.
Davalı taraf iş yerinde kepenk olmadığı için teminat kapsamında olmadığını beyan etmiş ise de sigorta sözleşmesinin iş yerindeki hırsızlık olayını teminat altına alması iş yerinde kamera sistemi olması, iş yerinin korunaklı olması karşısında davacının iş yerinde meydana gelen zararın teminat kapsamında olduğu kabul edilmiştir.
Davacı iş yerinden 36.056,93 TL değerinde mal çalındığını beyan etmiş davalı ise bu kadar mal çalınmadığını hırsızlığın kısa sürdüğünü bu miktarda mal çalınmadığını beyan etmiştir.
İş yerinde bulunan kamera görüntüleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde sadece beş adet kablo çalındığının başka mal çalınmadığının farklı bilirkişiler tarafından tespit edilmesi tüm raporların bu şekilde olması ve çalınan malların bedelinin 1.707,20 TL olarak tespit edilmesi raporlar arasında çelişki olmaması karşısında sırf davacı kayıtlarına dayanarak karar verilemeyeceği ve meydana gelen zararın 1.707,20 TL olduğu kabul edilmiş bu miktar kadar davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
1.707,20 TL’nin davalıya başvuru tarihi olan 30/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 116,61 TL karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 615,77 TL peşin/nispi harçtan mahsup edilerek Hazine’ye irat kaydına, bakiye 499,16 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru harcı + 615,77 TL peşin nispi harç + 4,30 TL vekalet harcından ibaret toplam 649,27 TL harcın davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

3-a-) Davacı tarafından sarf olunan (6.200,00 TL bilirkişi ücreti + 159,35 TL posta/tebligat/ müzekkere ücretinden ibaret ) 6.359,35 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 2,98 TL’sinin davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
b-) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c-) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-a.) Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 1.707,20 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine
b.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 5.152,46 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalılara ödenmesine dair,

Davacı vekilinin yüzüne karşı , davalının yokluğunda 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. md hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır