Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/930 E. 2019/713 K. 03.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2016/930 Esas
KARAR NO : 2019/713

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/10/2016
KARAR TARİHİ : 03/07/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin kozmetik ürünler üretimi konusunda faaliyet gösteren bir firma olduğunu, davalının davacı şirketin hissedarı olup yönetim kurulu başkanının oğlu olduğunu, davacının ortaklığının kökenin emek ve paraya dayanmadığını, davalının müvekkili şirketten alacağı bulunduğu iddiasıyla B.çekmece … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasından icra takibi yaptığını, icra takibinin yasal bir belgeye dayanmadığını, cari hesaplardaki fiktif alacağa dayandığını, şirket hesaplarında dönem dönem görülebilecek alacakların reel alacak olmayıp fiktif alacak olduğunu, davalının …’in tüm muhalefetine rağmen bizzat kendisinin yaptığı faturasız satışlardan elde edilen çeklerin muhasebeleştirilmeye çalışılmasından kaynaklandığını, davalının şirkette bizzat yönetici olarak faaliyet gösterdiği dönemlerde vergi mevzuatına aykırı şekilde faturasız mal sattığını, belgeler düzenlediğini, mallar teslim ettiğini, bunlara karşılık çekler alıp haricen tahsilatlarda bulunduğunu, mali polisçe yapılan baskında gerek davalının gerekse sabık muhasebe müdürünün şirket yetkililerine söylemeden haricen kayıtlarının tespit edildiğini, bu nedenle yüksek cezalar ödemek zorunda kalındığını, açık satışlardan elde ettiği gelirle de müvekkili şirketten kaçırarak lüks taşınmazlar, araçlar edindiğini, şirketi çok büyük zarara uğrattığını, yönetici sıfatı ile bu zarardan sorumlu olduğunu, davalının müvekkili şirketin son genel kurul kararlarının iptali için Bakırköy …. . Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı davayı ve zamanında bizzat kendi imzasıyla yaptığı hisse satışının iptali için Bakırköy … . Asliye Ticaret Mahkemesinin…. esas sayılı dosyasından dava açtığını, davaların reddedildiğini, takibin durdurulmasını, takibe konu olan borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya karşı cevabında, müvekkilinin davacı şirkette % 21.75 hissesine isabet eden pay sahibi olduğunu, müvekkilinin aile içi anlaşmazlıklar nedeniyle şirketten uzaklaştırıldığını, müvekkilinin davacı şirketten 127.410,38 TL alacağı bulunduğunu, davacı şirketin hiçbir ödeme yapmadan alacağı kapattığını, 2015 yılında yapılan genel kurulda bu alacağın şirket kayıtlarında ve mali tablolarda göründüğünü, hisselerine usulsüzce el konulmaya çalışıldığını, müvekkilinin fiktif işlemler yapmış olduğu, şirketi zarara uğrattığı hususlarının gerçeğe aykırı olduğunu, tüm işlemlerin babası ve yönetim kurulu başkanı olan …’in bilgisi ve onayı ile yapıldığını, müvekkilinin alacağının gerçek alacak olup davanın reddine ve % 20 kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Takip alacaklısı borçlu davacı şirketin ticaret sicil kayıtlarına göre hissedarıdır. Davalı hissedarın davacı şirketten alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarının tespiti konusunda ticari defterlerin incelenmesine karar verilmiş olup davacı şirketin ticari defter kayıtlarında ortaklara borçlar hesabı görünen alacağın varlığı denetlenmiştir. Davacının ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde yapıldığı, defter kayıtlarının dayanağı belgelerin uyumlu olduğu ve birbirini teyit ettiği, HMK 222. maddesi gereğince sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı şirketin ticari defter kayıtlarında 2015 yılında davalı hesabına 127.410,38 TL tutarında borç kaydedildiği, bu miktarın 2015 yılında kapatılmış olduğu, kapatma işleminin davalıya ait olduğu belirtilen kredi kartı ödemesi olarak 07/01/2015 tarihinde 6.000 TL ödeme, davacı şirket hesabından davalı hesabına ödendiği görülen EFT dekontu, 14/01/2015 tarihinde 240 TL tutarındaki kasa ödeme fişi 05/02/2015 tarihinde 180 TL tutarındaki kasa ödeme fişi, davalının babası ve davacı şirketin yönetim kurulu başkanı …’e ait 25/06/2015 hesap kesim tarihli kredi kartı özetine dayandırılmıştır.
Davacı şirket kayıtlarında 127.410,38 TL’lik borca ilişkin 2015 yılında davalı hesabına borç kaydedilmek suretiyle alacağın mahsup edildiği, mahsup edilen alacaklara ilişkin taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, davalının alacağı olarak kaydedilen alacakların yasal dayanaklarının bulunmadığı, takip itibariyle davacının borcunun bulunmadığı anlaşıldığından borçlu bulunmadığının tespitine, takip alacaklısının kötü niyetli olduğu anlaşıldığından % 20 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-B.çekmece …. . İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasından yapılan takipten dolayı davacının borçlu bulunmadığının tespitine,
2-Takip durdurulmuş olduğundan 127.410,18 TL üzerinden % 20 kötü niyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 8.703,38 TL harçtan peşin alınan 2.175,86 TL peşin harcın mahsubu ile 6.527,52 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 12.942,81 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 2.303,16 TL harç, 324 TL tebligat müzekkere gideri, 6.000 TL bilirkişi ücreti toplamı 8.627,16 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/07/2019

Katip …

Hakim …