Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/898 E. 2020/151 K. 19.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/898 Esas
KARAR NO : 2020/151 Karar

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/10/2016
KARAR TARİHİ : 19/02/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile … Mah. …. Sok. No: … adresinde bakkal/şarküteri işleten sigortalı …’in gıda emtialarını depoladığı …. Mah. …. Sok. No:…. adresindeki depo/işyerini 10.12.2015-10.12.2016 sigorta dönemi için “….” sayılı Akişyeri Paket Sigorta Poliçesi ile sigortaladığını, dava dışı sigortalı …’in sigortaya konu işyerinde sigortacı olup davalı …’ın ise kiralayan olduğunu, konu iş yerinde 31.03.2016 günü saat 20:30 sularında yangın meydana geldiğini ve işyerinde bulunan muhtelif gıda emtiasının zarar gördüğünü, olayı müteakip …. Sigorta Ekspertiz Ltd. Şti. vasıtasıyla icra ettirilen ekspertiz sonucu sigortalının zararının 120.929,20 TL olarak tespit edildiğini, davacının sigortalı …’e 16.06.2016 tarihinde 120.929,20 TL sigorta tazminatı ödediğini ve TTK md. 1472 gereğince sigortalının haklarına halef olduğu gibi ayrıca sigortalıdan aldığı temlikname ile TBK md. 183 vd. hükümleri gereğince üçüncü şahıslara karşı talep ve dava haklarını da devir aldığını, davalıların oluşan zarardan müteselsilen sorumlu olduğunu, 120.929,20 TL’nin tazminat ödeme tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesi ile meydana gelen yangın hadisesi üzerine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Avrupa Yakası İtfaiye Müdürlüğü tarafından hazırlanan 07.04.2016 tarihli raporda yangının müvekkili şirkete ait buzdolabından kaynaklanmış olduğunu gösterir hiçbir emare bulunmadığını, bununla birlikte buzdolabı gibi yüksek enerji tüketen bir üründe 3’lü priz kullanılmaması gerektiğini, yangına sebep olduğu iddia edilen ürüne ilişkin model doğrulaması yapılmamış olsa da tüm buzdolapları için geçerli olmak üzere örnek kullanma kılavuzunun 11. Sayfasındaki Elektrik Bağlantıları başlıklı bölümde açıkça “uzantılı kabloları ya da çoklu prizler ile bağlantı yapılmamalıdır” şeklinde belirtildiğini, bu hususun davacının sigortalısının kusurlu davranışı ile meydana geldiğini gösteren kuvvetli bir emare olduğunu, yangın hadisesinden sonra davacı tarafından talep edilen Küçükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi …. D. İş sayılı tespit raporu tarafa tebliğ edilmemekle birlikte raporda belirtilen hususlar ile dükkandaki elektrik tesisatının Elektrik İç Yönetmeliği’ne uygun olmaması nedeniyle yangının meydana geldiğini açıkça ortaya koyduğunu, dosyaya mübrez bulunan …. numaralı ….. Sigorta Eks. Hiz. Ltd. Şti. tarafından hazırlanan Yangın Hasar Ekspertiz Raporu’nda yangının …. marka mini buzdolabından kaynaklandığını gösterir hiçbir tespit bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesi ile davacı sigortalısı …’i müvekkilinin mülkiyetinde bulunan depolu dükkanı 20.12.2015 başlangıç tarihli kira kontratı ile kiraladığını, kiracının dükkanı kiraladıktan 3 ay sonra yangın meydana geldiğini, yangından 3 ay sonra da kira borcunu dahi ödemeden dükkanı tahliye ettiğini, müvekkilinin aylık 600 TL bedelle kiraya verdiği dükkanda kiracının kusur ile meydana gelen yangından dolayı fahiş bir tazminat miktarıyla haksız olarak sorumlu tutulmak istendiğini, yangın ve zarar arasında müvekkili yönünden bir illiyet bağının olmadığını, dilekçe ekinde sunulan elektrik projesinde görüleceği üzere yangının çıkmış olduğu bölgede tavandaki lambadan alınan herhangi bir harici kablo uzantısı veya priz olmadığını, binanın 2009 yılında iskanının alındığını, sağlam ve malzeme kalitesi iyi ürünler kullanılmış bir bina olduğunu, kiracı tarafından dükkan kiralandıktan sonra kiraya verenin bilgisi ve onayı olmadan tavandaki lambadan kablo bağlantısı yapılmak suretiyle priz konulduğunu, yangının meydana gelmesinde kesinlikle davacının sigortalısı …’in sorumlu olduğunu, davacı tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesinin de gerçeği yansıtmayıp, objektiflikte uzak bir rapor olduğunu, rapor detaylı incelendiğinde yangının çıkış nedeni olarak çoklu prize takılı fişin kablo kısmında boncuklanma emareleri ve buzdolabından kaynaklı olduğunun görüldüğünü, buna rağmen müvekkilin sorumlu tutulmaya çalışıldığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Dosyaya sunulan 19/11/2019 tarihli bilirkişi SMM …. tarafından düzenlenen raporda bilirkişiler Prof. Dr. … Dr. … ve ….’ın dosyaya sundukları 19/03/2018 tarihli Bilirkişi Heyeti Raporu’nda belirtilen kusur oranlarına göre zararın dağılımının; dava dışı …’in % 35 oranında Kusurlu olduğu tespiti üzerine zarardaki payının 18.139,35 TL olduğu, davalı ….’ın % 35 oranında Kusurlu olduğu tespiti üzerine zarardaki payının 42.325,15 TL olduğu, davalı ….’nin % 50 oranında Kusurlu olduğu tespiti üzerine zarardaki payının 60.464,50 TL olduğu, bilirkişiler Prof. Dr. …, Dr. … ve …’ın dosyaya sundukları 03/05/2019 ve 10/09/2019 tarihli Bilirkişi Heyeti Raporu’nda belirtilen kusur oranlarına göre zararın dağılımının; dava dışı …’in % 65 oranında Kusurlu olduğu tespiti üzerine zarardaki payının 78.603,85 TL olduğu, davalı …..’m % 35 oranında Kusurlu olduğu tespiti üzerine zarardaki payının 42.325,15 TL olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava, sigortalı şirkettte meyadana gelen hasarın sigorta şirketince tazmininden sonra açılan TTK’nın 1472.maddesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Yargıtay İBK’nın 22.03.1944 tarih ve 37 E., 9 K. sayılı kararında, “…Sigortacının, sigortacılık mutlak bir ticari muameledir diye kanuni halefiyetine istinaden açacağı rücu davası için dava ikamesi icap eder denecek olursa, menşei, mahiyeti ve illeti aynı olan ve haksız fiil faili için tecezzisi mümkün bulunmayan bir borç için, iki ayrı kaza merciinde birden dava açılmış olabileceği kabul edilmiş olur. Bu ise kanuna ve hukuka uygun düşmez. Bu itibarla, sigortacının, sigorta poliçesinden münbais olmayıp, kanundan aldığı selahiyete istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği davada hukuk mahkemesine başvurulması gerekir.” hükmüne varılmıştır.
Buna göre, TTK’nın 1472. maddesine dayalı rücuen tazminat davaları, sigorta şirketince halefiyet hakkına dayalı olarak açılmış olup sigorta poliçesinden doğmadığından, mutlak ticari dava olduğu söylenemez. Bu davalarda davacı … şirketinin halefi olduğu sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki hukuki ilişkinin niteliğine göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 29.11.2016 tarih ve 13158 E., 9204 K. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 11.02.2016 tarih ve 1084 E., 1497 K., aynı dairenin 20.09.2016 tarih ve 6280 E., 7990 K., 20. Hukuk Dairesi’nin 10.02.2016 tarih ve 2015/15593 E., 2016/1517 K. sayılı ilamları da aynı yöndedir.
6100 Sayılı HMK’nın 4. maddesinde Sulh Hukuk Mahkemelerinin bakmakla görevli olduğu davalar düzenlenilmiş olup “a” bendi, “Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, görürler.” hükmünü içermektedir.
6100 sayılı HMK’nın 1. maddesindeki göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğuna dair düzenleme ile HMK’nın 353/(1)-a.3. maddesinin mahkemenin görevli olmamasının mutlak kararın kaldırılması nedeni olduğuna ilişkin hükmü karşısında, görev hususu somut olayda olduğu gibi, açıkça istinaf istemine konu edilmese dahi istinaf mahkemesince re’sen gözetilmelidir.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; dava dışı sigortalı kiracı bakkal şarküteri işleteni … ile davalı kiralayan … ile aralarında kira sözleşmesi bulunmaktadır. Davacı … şirketince davalının kira sözleşmesinden kaynaklanan sorumluluklarına dayanılarak sigortalının haklarına halef sıfatıyla dava açılmıştır. Dava dışı sigortalı-kiralacıya halef olarak, davalı-kiralayan aleyhine açılan davada, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, HMK’nın 114/(1)-c ve 115/(2). maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ’NE, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle REDDİNE,
2-Görevsizlik kararı verilen dava yönünden tarafların kararın kesinleşmesinden itibaren HMK 20 gereğince 2 hafta içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkeme olan BAKIRKÖY NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2-1.cümlesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
4-Yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkemece verilecek nihai kararı ile birlikte değerlendirilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
19/02/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”