Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/86 E. 2018/215 K. 02.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/86 Esas
KARAR NO : 2018/215

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/01/2016
KARAR TARİHİ : 02/03/2018
K. YAZIM TARİHİ : 20/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkilinin otomotiv yedek parça sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalı firmaya ürün tedarik ettiğini, ancak davalının cari hesaptan kaynaklanan borcu ödememesi nedeniyle davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, davalının takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra-inkar tazminatı ve % 10 kötü niyet tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde ve ön inceleme duruşmasındaki beyanlarında özetle; kendisinin Antalya’da motosiklet lastik işine ilişkin toptan ticaret yaptığını, davacı şirketi tanımadığını, her hangi bir ticari ilişkisinin ve borcunun bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Dava, İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra-inkar/ kötü niyet tazminatı talebine ilişkindir.
Celp olunan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının tetkikin- de; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 01/01/2015 tarih cari hesap ekstresine dayalı 929,37 TL asıl alacak + 48,39 TL işlemiş ticari faizden ibaret toplam 977,76 TL tutarındaki alacağın tahsili talebiyle 02/07/2015 tarihinde genel haciz yoluyla icra takibine girişildiği, ödeme emrini 10/09 2015 tarihinde tebellüğ eden borçlunun 15/09/2015 tarihinde (süresi içinde ibraz ettiği dilekçe ile) “takip alacaklısından hiç bir mal ve hiçbir meta talebinin olmadığını,mal teslimatı yapılmadığını” ” beyanla borca ve tüm ferilerine, ayrıca icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği İcra Müdürlüğü’nce İİK 66 md gereğince takibin durdurulmasına karar verildiği,itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edil- mediği , davacının yasal süre içinde (28/01/2016 tarihinde) mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı borçlu ancak yetkili icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ise de , itirazında yetkili icra dairesini belirtmediğinden, usule uygun olarak ileri sürülmeyen yetki itirazına itibar edilmemiştir.
Borca ilişkin itiraza gelince ;taraflar arasındaki ihtilafın , taraflar arasındaki ticari satıma ilişkin akdi ilişki bulunup bulunmadığı, takip tarihi itibariyle davacının, davalı taraftan alacaklı olup olma- dığı (alacağın var olup olmadığı) ve tahsili gereken alacak miktarının ne olduğu, davalının takip öncesi temerrüde düşüp düşmediği, uygulanması gereken temerrüt faizinin ne olduğu hususunda top- landığı tespit edilmiş , taraflar uyuşmazlığın sulh ve arabuluculuk yoluyla çözümü hususunda teşvik edilmiş ise de ,bu yönde talep ve başvuru bulunmadığından tahkikat aşamasına geçilmiş, alacağın varlığı ve miktarının tespiti hususunda rapor aldırılmak üzere bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde Antalya… Asliye Ticaret Mahkemesi’nce talimat yoluyla yapılan bilirkişi incelemesi sonucu SMMM- Bağımsız Denetçi … tarafından düzenlenen 22/02/2017 tarihli raporda :
” Davalı tarafın ticari defterlerinde dava konusu alacağın dayanağı olan 929,37 TL tutarındaki irsaliyeli fatura kayıtlı olmadığından davalının davacı tarafa borçlu olmadığı, davacının takip dayanağı faturaları ve muhteviyatı malları davalıya teslim ile mükellef olduğu ” belirtilmiştir.
SMMM/Denetçi Öğr. Görevlisi …tarafından düzenlenen, gerekçesi ile dosyadaki delillere uygunluğu nedeniyle itibara layık bulunan 09/11/2017 tarihli raporda özetle;
” Davacının lehine delil teşkil eden 2014 ve 2015 yılı ticari defterlerine göre, takip tarihi itiba- riyle davacının davalıdan 794,37 TL cari hesap alacağının olduğu, davalının “… Mah. … Cad. … Sk. … Apt. No:… Muratpaşa/Antalya adresindeki ticari faaliyetine 31/03/2014 tarihinde son verdiği” yönünde beyanda bulunduğu ve T.C. Antalya Ticaret ve Sanayi odasının 22.02,2016 tarih … sayılı cevabi yazısında ‘davalının oda kaydına rastlanılmadığı’nın bildirildiği, davacı tarafından davalı tarafa 08/05/2017 ve 19/05/2017 tarihli düzenlenen dava konusu faturalardaki emtianın teslimine dair sunulan evraklarda yapılan incelemede; hangi kargo şirketine ait olduğunun net olarak tespit edilemediği, ancak ilgili evraklarda göndericinin davacı,alıcının davalı taraf , teslim tarihlerinin 12/05/2014 ve 20/05/2014 olduğu, davacının düzenlediği 2 adet dava konusu satış faturasındaki emtianın davalıya teslim edildiğini kanıtlayan (kargo şirketine ait olduğu iddia edilen ekran görüntüleri haricinde) somut bir belgenin dosya münderecatında bulunmadığı, davacının ticari defterlerinde kayıtlı olan 929,37 TL tutarlı fatura ve içeriğini davalıya teslim edildiği- nin dosyaya mübrez evraklardan tespit edilemediği, dosyanın mevcut haliyle takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağının ispata muhtaç olduğu ” belirtilmiştir.
Davalı 02/03/2018 tarihli celsede “işyerinin … mah. … Sitesi … sk No: …Kepez/ Antalya adresinde faaliyet gösteren … isimli yer olduğunu, toptan ticaret yaptığını, kargo gönderisinde yazılı adres ile ilgisinin bulunmadığını ” beyan etmiştir.
Her ne kadar davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine takip ve dava konusu alacağın tahsili istemiyle ilamsız icra takibine girişilmiş ise de; davalının itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafından açılan işbu itirazın iptali davasında yapılan yargılama sonunda davacının takip dayanağı faturaları ve muhteviyatı malları davalıya teslim ettiği hususunu ispat ede- mediği, takip tarihi itibariyle söz konusu faturalar nedeniyle davalıdan tahsili gereken alacağının bulunmadığı sonucuna varılmakla davanın reddine karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-DAVANIN REDDİNE,

2- Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 35,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL harcın davacıdan tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına,

3- Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan gider/delil avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

4- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine yürürlükteki AAÜT ve Av. Kan. gereğince red olunan dava değerine göre takdir olunan 977,76 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine dair,

Davacı vekili ile davalı tarafın yüzüne karşı, dava değeri istinaf sınırının altında kalmakla kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/03/2018

Katip …

Hakim …