Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/852 E. 2018/204 K. 28.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/852 Esas
KARAR NO : 2018/204

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2016
KARAR TARİHİ : 28/02/2018
K.YAZIM TARİHİ : 09/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili adına kayıtlı … plakalı aracın, davalı …’in kredili olarak satın almak istediğini, bu hususta diğer davalı bankaya müracaat ettiğini, satışı yapılacak aracın ruhsat bilgilerini banka şubesine faks yoluyla iletildiğini, banka şubesinin müvekkili şirkete 14/04/2014 tarihli faksa mesajı geçerek, müşterileri …’e araç için 31.000 TL kredinin onaylandığının bildirildiğini, aracın satış bedelinin 46.000 TL olup, bankanın kredinin onaylandığına ilişkin faksı nedeniyle kredi miktarı dışında kalan kısmın müvekkiline … tarafından ödendiğini, bankanın onay yazısına güvenerek Bakırköy … noterliğinin 14.04.2014 tarihli araç satış sözleşmesi ile aracın satışını …’e yapıldığını, ancak davalılarca müvekkili şirkete onaylandığı bildirilen 31.000 TL’ nin ödenmediğini, bankanın araç bilgilerinin uyumlu olmadığı bu nedenle kredinin ödemediğini bildirdiğini, banka tarafından araç üzerine rehin konulmamasını fırsat bilen diğer davalının aracı ertesi gün bir başka kişiye devrettiğini, bu nedenle davalı bankadan kredi bedelinin ödenmemesi sebebiyle diğer davalıdan da araç satış bedelinin ödenmediğinden dolayı 31.000 TL nin 14.04.2014 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı banka davaya karşı cevabında; Davalı …’in müşterisi olduğunu, bankanın … şubesine başvurarak kredi talebinde bulunduğunu, kredi fizibilitesi yapıldıktan sonra kredi kullanmasına onay verildiği, …’in talimatı doğrultusunda kredi bloke çözümünden iptal edildiğini, bankanın müşterinin talimatıyla bağlı bulunduğundan aracın satış bedelinin ödeme yükümlülüğünün müvekkili bankada olmadığını, kredinin ödeneceğine dair davacıya herhangi bir taahhüdünün bulunmadığını İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … davaya karşı cevabında; Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunu, dava dışı 3. şahıs …’ ın davacı nam ve hesabına hareket ettiğini, davacıya ait muhtelif araçları piyasaya vekaletname ile satıp, satış bedelini aldığını, müvekkilinin 2. el … marka araç alacağını, …’ a söylediğini, onunda bağlantıda olduğu davacı firmada güzel bir araç olduğunu, beyan ederek internetteki fotoğraflarını müvekkiline gösterdiğini, müvekkilinin beğendiğini, 46.000 TL bedel üzerinden anlaştıklarını, …’ a 15.000 TL peşin para verdiğini, bir kısım kişilerin isimlerini vererek müvekkilinden araç alımı için Bursa …. Noterliğinin 03.04.2014 tarihinde vekaletname çıkartığını, kalan 31.000 TL’nin aracın tesliminde ödeneceğini, banka kredisine başvurduğunu, kredi çıkmadan önce eşinden borç alarak 31.000 TL yi …’a teslim ettiğini, 14.04.2014 günü …’ ın müvekkiline teslim ettiği aracın internette beğendiği araç olmadığını, 5.000 TL daha ucuz bir araç bulunduğunu yoğunluktan farklı bir aracın gelmiş olabileceğini bu nedenle, aracın satışının tekrar geri alınacağını, doğru aracın satışının yapılacağını söyleyerek aracı geri aldığını, 15.04.2014 günü Bursa …. Noterliğine gidip aracın devrini verdiğini, daha sonra … ile irtibat kuramadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bursa Cumhuriyet Savcılığının … Soruşturma sayılı dosyası incelendiğinde, davalı … tarafından … aleyhine dolandırıcılık iddiası ile suç duyurusunda bulunulduğu, kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında ki ihtilaf konusu, alım satım sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsiline ilişkindir, ihtilafın para borcuna ilişkin olması sebebiyle BK 89. Maddesi Gereğince yetkili mahkeme alacaklının ikametgahı, sözleşmenin ifa edildiği yer mahkemeleri olup, alacaklının adresinin Bağcılar olması sebebiyle davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davacı ile davalı … arasında hukuki bir ilişki mevcut değildir, davacı davalı bankanın dava konusu aracın alıcısı olan …’in araç kredisi talebinin onaylandığını düşünerek aracın satışını yapmasından dolayı bankanın sorumlu olup olmadığı ihtilaf konusudur, bankacılık genel uygulamalarına göre kredi limitinin onaylanması kredinin kayıtsız şartsız kullandırılacağı anlamına gelmemektedir, kredinin onaylanması süreçlerden sadece birisinin aşılması anlamına gelmekle birlikte, ikinci aşamada teminatların tesis edilmesi, üçüncü aşamada kredi sözleşmesinin imzalanması ve dördüncü aşamada kredi kullanımının açılması şeklinde tamamlanır, kredinin onaylanması kredinin verildiği anlamını taşımayacağından, davalı bankanın davacıya kredinin onaylandığına ilişkin faksı davalı bankayı davacıya karşı kredi miktarı kadar sorumlu hale getirmez, bu nedenle davalı banka yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı ile davalılardan … arasında araç alım satımına ilişkin sözleşmenin bulunduğu ihtilaf konusu değildir, dava konusu olan …. plakalı aracın satışı konusunda davalı tarafından 03/04/2014 tarihinde …’a ve …’a, … tarafından araç alımına ilişkin Bursa …. Noterliğince düzenlenmiş vekaletname verildiği, aracın satış sözleşmesinin Bakırköy …. Noterliğinin 14/04/2014 tarihinde davacı şirket yetkilisi ile …’e vekaleten … tarafından imzalanan satış sözleşmesi ile gerçekleştiği 15/04/2014 tarihinde aracın dava dışı …’a … tarafından satışının yapıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında ki satış sözleşmesinde aracın bedelinin tamamının alındığı beyan edilmiş ise de, davalı …’in satışa konu olan araca ilişkin diğer davalı bankaya kredi başvurusunda bulunduğu, kredinin onay yazısının davacıya gönderildiği, davacının da bu yazıya istinaden iyi niyetli olarak aracın satışını yaptığı, bu nedenle satış tarihinde davalının satış bedelinin tamamını davacıya ödemediği anlaşılmaktadır ayrıca, davalının kabul beyanına göre de satış bedelinden artan 31.000 TL’nin …’a elden ödendiği iddia edilmektedir, davalı vasıflı ikrarda bulunduğundan, satış bedelinin ödendiği iddiası davalı tarafından ispat edilmesi gerekir, satış bedelini ödediğini iddia ettiği …’ın davacı şirketin çalışanı olmadığı S.S.K. kayıtlarından da anlaşılmakta olup, davacının …’a para tahsilatı konusunda yetki verdiğine dair delil olmadığı, davalının ödeme iddiasını kanıtlayamadığı anlaşıldığından aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın …bank yönünden reddine,
2-31.000,00 TL nin 14.04.2014 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 2.117,61 TL den peşin alınan 25,20 TL başvuru harcı, 529,45 TL peşin harç olmak üzere toplam 554,65 TL den mahsubu ile bakiye 1.562,96 TL nin davalılardan …’den tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, AÜT gereğince 3.720,00 TL nin davalılardan …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri, 25,20 TL başvuru harcı, 529,45 TL peşin harç, 425,00 TL tebligat müzekkere masrafı, 2.400,00 TL bilirkişi ücretinden toplam 3.379,65 TL nin davalılardan …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalılardan …bank kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 3.720,00 TL nin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
7-Davalı … tarafından yapılan 58,00 TL posta masrafının davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılıp kullanılmayan yargılama giderinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalılar … ve …bank vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/02/2018

Katip …

Hakim …