Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/761 E. 2018/703 K. 13.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2016/761 Esas
KARAR NO : 2018/703

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2016
KARAR TARİHİ : 13/06/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile davacı şirketin 1974 yılında ortaklık ilişkisi nedeniyle hisse senedi aldığını, Danimarka’da ikamet etmesi sebebiyle 2016 yılında yapılan incelemede davacının adının şirket kayıtlarında ortak olarak yer olmadığının tespit ettiğini, davacının elinde bulunan … numaralı B serisi hisse senetlerinin zayi olduğunun iddia edilmesi nedeniyle davalı şirketin zayi olan senetlerin yerine 03/03/2006 tarihinde … numaralı B serisi senetler verdiğini, bu senetlerin kâr payı dahil ortaklıktan doğan tüm hakların kullanılmasına imkan tanıdığını, davalı şirketin ortağı ve hissedarı olarak yer almayan müvekkilinin ortaklık hukukunun en temel haklarından biri olan kâr payı ödemesi yapılmadığını, bu nedenle davalı şirketten alınmış olan pay hisselerinin aidiyetinin müvekkili adına tespitine ve tesciline, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak üzere 1.000 TL kâr payı alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya karşı cevabında davacının şirketin kurulduğu tarihten itibaren toplantılara iştirak etmediğini, pay senetlerini şirkete ibraz etmediğini, bu nedenle alacak hakkının zaman aşımına uğradığını, şirketin kuruluşundan itibaren küçük miktarlı birçok hisse senedinin …tarafından satın alındığını, hisse senetlerinin el değiştirmiş olduğundan şirket kayıtlarının incelenmesinde davacının ileri sürdüğü senetlere ilişkin ve davacının ortaklığına dair kayıtların bulunmadığını, müvekkili şirketin bugüne kadar yapılan sermaye arttırımlarının dikkate alınarak davacının ileri sürdüğü hisse senetlerinin değerini sermaye arttırımları nazara alınarak değerinin tespit edilmesi gerektiğini, kâr payı dağıtımı yapılmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafından 2013 ve 2017 yıllarına ilişkin ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede davacının talebinin hisse senetlerinin davalı nezdinde araştırılması talep edildiğinden davalının 2015 ve 2016 yılları genel kurul toplantılarına çağrı yapıldığı, önceki yıllara ilişkin ibraz edilen davet mektubunun bulunmadığı anlaşılmakta olup bu durumda davalı şirketin davacının şirkete ortak olarak kabul ettiği tespit edilmiştir.
Zayi olan senetlerin yerine yenilerinin verildiğine dair düzenlenen tutanakta yer alan ve teslim eden olarak görünen …’in şirketin personeli olmadığı, davalının ilişkili kurumu olan…. Tekstil Ltd Şti’de bordrolu olarak çalıştığı, dava konusu hisse senetlerinin ticari defterlerde kayıtlı olduğuna dair belge ve bilgi bulunmamış ise de şirket pay defteri ve yönetim kurulu kararları incelendiğinde 28/05/1974 tarih, … tasdik numarası ile İstanbul … . Noterliği tarafından tasdik edilen davalı şirketin pay defteri incelendiğinde … numaralı sayfada davacının … arası hisse senetleri ile … numaralı hisse senedine sahip olduğu, … ve … numaralı hisse senetlerinin …’e satıldığı, davacı tarafından 14/03/1997 tarih, 08/04/1997 tarihlerinden daha önce çıkartılan hisse senetlerinin yerine yeni hisse senetlerinin matbu edildiği, üç adet hisse senedinin zayi olduğu, bunların yerine geçen …. numaralı hisse senetlerinin bulunduğu, bu nedenle davacının davalı şirkete sermayedar olup toplam 3 adet hisse senedi ile pay sahibi olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar hisse senetlerinin 1970’li yıllara ait olduğu karşılıklı olarak kabul edilmiş, davacı taraf 1974 yılında kendisine verildiğini iddia etmiştir, pay defterinin tasdik tarihi 1974 tarihi olduğu, bir hisse bedelinin 5.000 TL olmak üzere beş hisse 25.000 TL bedel ile davacıya verildiği, bu yıldan toplam sermaye tutarının 29.500 TL olduğu hisse senetlerine düşülen ve sermaye artışlarına ilişkin olan şerhlerden anlaşılmış olup 1974 yılına ilişkin herhangi bir demirbaş, öz kaynak tespiti yapılmadığından davacının hisse payı sermaye ile oranlanmış ve davacının kuruluş esnasındaki hisse payı % 0,085 olarak tespit edilmiştir.
Davacının kâr payı dağıtımı ile ilgili olarak talebi değerlendirildiğinde kâr dağıtımının zorunlu olmadığı, ana sözleşme ve genel kurul toplantılarında kârın dağıtılmamasına ya da kısmen dağıtılmasına da karar verilebileceği, Borçlar Kanunu ve Ticaret Kanunu’nda belirtilmiştir. BK 147. maddesinde bir ortaklıktan ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasında bir ortaklığın müdürleri, temsilcileri, deneticileri ile ortaklık veya ortaklar arasındaki alacak beş yıllık zaman aşımına tabidir. Somut olayda dava konusu hisse senetlerinin iktisap yılı olan 1974 yılından dava tarihine kadar kâr payı talep etmeyen davacı tarafından son beş yılın kârını talep edebileceği göz önüne alındığında ibraz edilen ticaret sicil gazetelerinde kâr dağıtımına ilişkin ilan bulunmadığı davalı şirketçe kâr dağıtımı yapılmadığı anlaşıldığından talep edebileceği kâr payı olmadığı göz önüne alınarak bu konudaki talebin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davalı şirkette pay sahipliğinin % 0,0085 olarak tespitine,
2-Kar payına ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 35,90 TL ilam harcından peşin alınan 29,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6,70 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 2.180 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 1.000 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 58,40 TL harç, 156 TL tebligat müzekkere gideri, 2.000 TL bilirkişi ücretinden toplam 2.214,40 TL’nin kabul ve red oranı göz önüne alındığında 1.107,20 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,

Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/06/2018

Katip …

Hakim …