Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/760 E. 2018/363 K. 04.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/760 Esas
KARAR NO : 2018/363

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/08/2016
KARAR TARİHİ : 04/04/2018
K. YAZIM TARİHİ : 11/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davalının 05/04/2016 tarih 5.947,20 TL bedelli fatura bedelinden kaynaklanan 3.617,20 TL tutarındaki borcunu ödememesi üzerine davalı aleyhine Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerin- den takibe girişildiğini, takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahku- miyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davanın yetkisiz mah- kemede açıldığını, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, taraflar arasında bir sözleşme olmadığından, davacının müvekkili ile aralarındaki borç ilişkisi ve verdiği hizmeti ispat etmek zorunda olduğunu, davacı faturalarının tek başına ticari ilişkini varlığının ispatı için yeterli olmadığını beyanla davanın reddini savunmuş, ayrıca müvekkili lehine %20 ‘den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Dava, İİK 67 vd md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Celp olunan Küçükçekmece …. . İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının tetki- kinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine cari hesap ve faturaya dayalı 3.617,20 TL (asıl)alacağın tahsili istemiyle 26/07/2016 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini 03/08/ 2016 tarihinde tebellüğ eden borçlu vekilinin 09/08/2016 tarihinde (süresi içinde) ibraz ettiği dilekçe ile “müvekkili şirketin adresi itibariyle … İcra Daireleri’nin yetkili olduğunu, alacaklı görünen kişi ile hiç bir ilişkisinin bulunmadığını, bundan dolayı borçlu olmadıklarını” beyanla yetkiye, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği, İİK 66.md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı vekili İİK 50 ve HMK 6.md gereğince müvekkili şirket merkezi itibariyle … İcra Dairelerinin yetkili olduğuna dair yetki itirazında bulunmuş ise de ,takip ve dava konu- sunun bir miktar para borcuna ilişkin olduğu, alacaklının BK 89 md gereğince kendi ikametgahının /şirket merkezinin bulunduğu yer (…./… ) itibariyle yetkili Küçükçekmece İcra Daireleri veya HMK 6 gereğince davalı /borçlunun merkezinin bulunduğu …./…. adresi itibariyle yetkili … İcra Dairelerinde takip başlatma hususunda seçimlik hakkının bulunduğu ve bu seçimlik hakkını Küçükçekmece İcra Daireleri yönünde kullandığı,yapılan takipte icra dairesinin yetkisi yönünden usulsüzlük bulunmadığı anlaşılmakla yetki itirazının reddine karar verilmiştir.

Borca ilişkin itiraza gelince dava konusu ihtilaf taraflar arasında akdi ilişki bulunup bulun- madığı, ne tür bir ilişki bulunduğu, takip tarihi itibariyle davacının takip ve dava konusu fatura bedeli nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı (alacağın var olup olmadığı) ve tahsili gereken alacak miktarının ne olduğu hususunda toplanmaktadır. Taraflar uyuşmazlığın sulh ve arabuluculuk yoluyla çözümü hususunda teşvik edilmiş ise de bu yönde talep ve başvuru bulunmadığından yargılamada tahkikat aşamasına geçilmiştir.

Dava konusu alacağın dayanağı olan cari hesap ekstresi, faturalar ticaret sicili kayıtları, taraflarca dayanılan diğer yazılı deliller celp edilmiş, dava konusu alacağın varlığı ve miktarın tespiti hususunda rapor aldırılmak üzere tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi ince- lemesine karar verilmiştir.

Mahkememizce verilen ara karar gereğince davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde … . Asliye Hukuk Mahkemesi’nce talimat yoluyla yapılan bilirkişi incelemesi sonucu …. tarafından düzenlenen 06/09/2017 tarihli raporda :
“Davalı … Ticaret A.Ş’nin işyeri bünyesinde incelenen ticari defterlerin, V.U.K. ve T.T.K. nun ilgili yasa hükümleri uyarınca E-Defter beratlarının yasal sürelerde yapıldığı, kayıt nizamının V.U.K. ve Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri hükümlerine istinaden usu- lüne uygun olduğu, defterlerin birbirini teyit ettiği,
-Davalı şirketin ticari defter kayıtlarına istinaden 31/05/2017 tarihi itibari ile davacı …. Tic.Ltd.Şti. nin 3.617,20 TL tutarında davalı şirketten alacaklı olduğu,
-Dava konusu faturalar ile davalı şirket tarafından davacı hesabına yapılan ödemeler, davalı şirketin ticari defterlerine kayıt edildiği,
-Davalı şirketin ticari defter kayıtlarında 06/06/2016 tarih sonrası taraflar arasındaki ticari ilişkiye ait herhangi bir borç – alacak kayıt işlemi görülemediği, ticari defter kayıtlarına istinaden, 26/07/2016 takip tarihi itibari ile davacı … Tic.Ltd.Şti.’nin davalı … Ticaret A.Ş. nden 3.617,20 TL tutarında asıl alacağının bulunduğu” hususu belirtilmiştir.

SMMM …. tarafından dosya ve davacının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 26/01/2018 tarihli raporda;
” Taraflar arasında, davacı tarafından davalıya “Tornalama ve Dişli Açma” hizmeti verilmesi şeklinde ticari ilişki kurulduğu,
– Davacı ticari defterlerinde, icra takip tarihi itibariyle, davacı … Tic. Ltd. Şti.’nin, davalı …. San, ve Tic. A.Ş.’den 3.617,20 TL alacaklı olduğu,

– Davalı ticari defter incelemelerine ilişkin alınan bilirkişi raporunda da, davalının davacıya 3.617,20 TL Borçlu olduğunun tespit edildiği, ” hususu belirtilmiştir.

Toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan yargılama sonunda ; davacının takip tarihi itibariyle, takip /ve dava konusu faturalar nedeniyle davalıdan 3.617,20 TL alacaklı ol- duğu, takip konusu (asıl) alacak ve takip sonrası faiz türü ve oranı yönünden talepte fazlalık ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı tarafın likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği takip anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KABULÜNE,
Davalı/borçlunun Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üze- rinden takibine girişilen dava ve takip konusu 3.617,20 TL lik borca vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4489 Sayılı Kanun ile değişik 2.md gereğince TC Merkez Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları dikkate alınarak (01/01/2015 sonrası) % 10,50 oranında basit usulde ( 3095 S.K. Md 3.) temerrüt faizi uygulanmasına,
Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlu- nun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine,

2- Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 247,09 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 43,69 TL peşin mahsubu ile bakiye 203,40 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,

3- a.) Davacı tarafından sarf olunan ( 29,20 TL başvurma harcı + 43,69 TL peşin nispi harç + 4,30 TL vekalet harcından ibaret ) 77,19 TL harç ile ( 1.100,00 TL bilirkişi ücreti + 756,40 posta/ tebligat/müzekkere/talimattan ibaret ) 1.856,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
b.) Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c-) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine

4- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av.Kan ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri gereğince,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/04/2018

Katip …

Hakim …