Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/742 E. 2020/607 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/742 Esas
KARAR NO : 2020/607

DAVA : Rücuen Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/08/2016
KARAR TARİHİ : 06/10/2020
G.K.YAZIM TARİHİ : 17/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Rücuen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle;müvekkil sigorta şirketi tarafından …’un alt kiracısı olduğu ve kuyumcu olarak faaliyet gösterdiği işyeri için 31/12/2014 – 31/12/2015 tarihlerini kapsar şekilde … nolu Endüstriyel Yangin Sigorta Paket Poliçesi tanzim edilmiştir. Bahse konu sigortalı işyeri, … AVM binasının zemin katında … Kuyumculuk A.Ş.’nin bayisi olarak her gün saat 10:00-22:00 arasında faaliyet göstermekte olup işyerinde, alarm ve kamera sistemleri mevcuttur. Sigortalı işyerinin yetkililerinin beyanlarından, olay yerinde ve kamera kayıtla- rında yapılan incelemelerden edinilen bilgilere göre; 19/07/2015 günü saat 04:28’de, kimliği meçhul 3 kişinin, sigortalı işyerinin vitrin camını kırıp vitrinde bulunan ziynet ürünlerini çalarak olay yerinden uzaklaştıkları, hırsızlık olayını ancak işyerindeki alarm sisteminin devreye girmesi ile fark eden AVM binasının özel güvenlik firması görevlilerinin kaçan şahısları yakalayamadıkları anlaşılmaktadır. Özel güvenlik firmasının görevlileri, kimliği meçhul bu 3 kişinin o saatte AVM binasına girdiğinden biha- ber, hırsızlık olayını fark etmeyerek dolayısıyla engellemeyerek güvenlik zafiyeti göstermişler, bir diğer anlatımla güvenlik görevinin gereklerini yerine getirmemişlerdir. Bu nedenle hem özel güvenlik firması … Güvenlik A.Ş. hem de AVM yönetiminden dolayısıyla güvenliğinden mesul … Gayrimenkul Geliştirme A.Ş. hırsızlık olayı neticesinde meydana gelen zarardan kusurları nedeni ile sorumludurlar. Keza sigorta işlem dosyasında bulunan ekspertiz raporunun rücu yorumu kısmında da, eksperlerce bu yönde kanaate varılmıştır. Yapılan ekspertiz ile işyerine verilen zararın, çalınan ziynet ürünlerinin ve hasar gören ziynet ürünlerinin tespit edilerek sigorta bedelinin değerlendirildiği anla- şılmaktadır. Yapılan detaylı expertiz çalışması neticesinde müvekkil Sigorta Şirketi tarafından sigor- talıya 11.194,33 USD hasar bedeli ödenmiş olup ödenen bu tazminat tutarı için sigortalı işyerinin bu- lunduğu AVM’nin yönetimi … Gayrimenkul Geliştirme A.Ş. ile AVM’nin güvenliğinden so- rumlu olan … Güvenlik A.Ş.’ye rücu edilmesi gerektiğine yer verilmiştir. müvekkil sigorta şirketi, davalı tarafların verdiği zararı karşılayarak Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi uyarınca kanuni halef sıfatını kazanmış olup hasar sorumlularına karşı yasal takip yürütmeye hak kazanmıştır.
Yukarıda izah edilen nedenlerle davalı yan konumundaki şirketler, meydana gelen zarardan so- rumludurlar. Hak sahibine yapılan ödeme sonrasında, tarafımızca rücu bedelinin tahsili amacıyla da- valı şirketler aleyhine Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas nolu dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmıştır.Ödeme emrinin tebliğini müteakiben borçluların itirazı ile icra takibi dur- muştur. Davalıların icra dosyasına yapmış oldukları itiraz, haksız ve kötü niyetlidir. Bir diğer anla- tımla davalılar ödemekle yükümlü oldukları borcu, hiçbir haklı gerekçe olmaksızın inkâr etmek- tedirler.” denilerek, bahse konu icra dosyasına vaki itirazların iptalini, takibin devamını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı … vekilinin 06/09/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket, Türkiye çapındaki işyerlerine istihdam ettiği personeller aracılığıyla özel güvenlik hizmeti sun- maktadır. Diğer davalı ….’ye bağlı … AVM’de bu iş yerlerinden biridir. … AVM’de 19/07/2015 tarihinde, … Mobilya işletmesi önünde çalış- ma yapacak olan teknik personelin aydınlatma talebi üzerine, otomasyon odasında görev alan … isimli personel, aydınlatmaları açmış ve devriye nöbetini ifa eden özel güvenlik görevlisi …’e durumu rapor ederek, teknik personelin aydınlatmasının yeterli olup olmadığından bahisle güvenlik durumunu kontrol etmesini istemiştir. Bunun üzerine, personel … he- men bölgeye intikal etmiş, aydınlatmanın yeterli olduğuna ve güvenlik açısından herhangi bir zafiyet bulunmadığına emin olduğu anda bölgeden ayrılarak, devriye bölgesine geri dönmüştür. Bu sırada alarm sesi duyan özel güvenlik görevlisi … sesi duyduğu yöne doğru hareket ettiğinde AVM’nin çıkışma çok yakın bir bölgede yer alan … Kuyumculuk önünde, yüzlerinde kar mas- kesi bulunan kimliği belirsiz 2 şahıs görmüştür. Şahıslardan birinin elinde ateşli silah ve levye bulun- duğunu fark eden …, şahıslara eylemlerini durdurmaları için seslenmiş ve ivedi şekilde güvenlik amiri …’a durumu anons geçmiştir. …’in kendilerine seslenmesi üzerine panikleyen kimliği belirsiz şahıslar, eylemlerini sonlandırmış ve kaçmaya başlamıştır. Şahıs- ların kaçması üzerine … peşlerinden koşmuş, o sırada bölgeye intikal eden … ile birlikte şahısların bir araca binerek uzaklaştıklarını görmüşlerdir. Müvekkil şirket, davalı şirket ile arasındaki sözleşmeden doğan tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş olup, dava konusu hır- sızlık olayına ilişkin herhangi bir kusuru bulunmamaktadır. Müvekkil şirket, diğer davalı … ile imzalamış olduğu güvenlik hizmeti sözleşmesi gereğince … Alışveriş Merkezi’nin yönetim binası ve ortak alanlarında güvenlik hizmeti sağlamaktadır. Bu sözleş meye istinaden müvekkil şirket, müşterisi kaç özel güvenlik görevlisi talep ederse o sayıda personel sağlamakla ve yine müşterisinin hazırlamış olduğu şartnameye istinaden belirlenen ekipmanlarla gös- terilen nöbet noktalarında ve müşterisi olan alışveriş merkezinin belirlediği şekilde hizmet vermekle yükümlüdür. Müvekkil şirket sözleşmeden doğan tüm yükümlülüklerini yerine getirmiştir. Takdir edilir ki, büyük bir alan olan alışveriş merkezinde, her mağazayı görecek şekilde güvenlik görevlisi istihdam etmek mümkün değildir. Ayrıca, sözleşmenin hiçbir yerine hırsızlığın önlneceği taahhüdü bulunmamaktadır. Bu bakımdan sözleşmesel tüm yükümlülüklerini yerine getiren müvekkil şirketin hizmet kusurundan bahsedilemez. Yukarıda beyan edildiği üzere, dava konusu hırsızlık olayında mü- vekkil şirket çalışanları şahısları yakalamak için ellerinden gelen tüm özeni göstermiş olup, müvekkil şirketin olayın gerçekleşmesinde kusurunun bulunmadığı sabittir.
Diğer davalı şirket ile imzalanan 18/05/2015 tarihli Özel Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi’nin “Hizmetin Tanımı” başlıklı 4. maddesindeki “Güvenlik Bölgelerindeki Aydınlatmaların Kontrolü” yü- kümlülüğü çerçevesinde, müvekkil şirket çalışanları, olayın başlangıcı sırasında, diğer davalı şirketin talimatı doğrultusunda, güvenlik zafiyeti oluşmasının önüne geçmek üzere aydınlatmaların kontrolünü gerçekleştirmiştir. Keza, dava dilekçesinde de beyan edildiği üzere, davacı şirketin sigortalısına ait iş yerinde alarm sistemi mevcut olmakla, müvekkil şirket çalışanı özel güvenlik görevlisi …., devriye nöbeti sırasında alarm sisteminin devreye girdiğini duymuş ve zaman kaybetmeksizin olay yerine intikal etmiştir. Kimliği belirsiz şahıslara seslenmiş, yakalamak için elinden gelen tüm özeni göstermiş ve durumu hemen amirine rapor etmiştir.Müvekkil şirket çalışanları tarafından, 18/ 05/2015 tarihli Özel Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi’nin “Hizmetin Tanımı” başlıklı 4. maddesindeki “Oluşabilecek olağanüstü durumların, kolluk kuvvetlerine, ilkyardım, itfaiye, işveren ve yüklenici yetkililerine derhal bildirilmesi” yükümlülüğü çerçevesinde, hırsızlık olayı, zaman kaybedilmeksizin işyeri sahibine ve emniyet birimlerine bildirilmiştir. Olayın oluşu 04:39 sularında iken, olay yeri ince- leme ekiplerinin, olay yerine varış saati 05:15 olmakla, Olay Yeri İnceleme Raporu’nda da belirtildiği gibi, emniyet birimlerine ait devriye ekiplerinin olay yerine varış zamanı çok daha öncesindedir. Yine Olay Yeri İnceleme Raporu’nda ve ekspertiz raporunda yer aldığı üzere, kimliği belirsiz şahıslar, özel güvenlik görevlisi …’in şahısları durdurması üzerine, işyerine girememişlerdir.
Müvekkil şirket çalışanı …’in olaya ani müdahalesi ile zararın oluşumunun en- gellendiği sabittir. Keza, ekspertiz raporundaki “olay yeri inceleme tutanağında da belirtilen 1 adet bileklik ve kolyenin kırılmış olduğu, muhtemelen şahısların kaçması sırasında kolye ve bilekliği düşür- dükleri ve kolye ile bilekliğin üzerine basılması sonucu kırıldığı kanaatine varılmıştır. ” yönündeki tespit ile, şahısların, özel güvenlik görevlisi …’i fark etmeleri üzerine panikledikleri ve eylemlerini gerçekleştiremedikleri açıkça görülmektedir.
Müvekkil şirketin, davacı tarafın iddia ettiği gibi hırsızlık olayının oluş sürecinde güvenlik za- fiyetine sebep olmadığı, aksine ani müdahale ile zararın oluşumunu engellediği, işyeri sahibine ve emniyet birimlerine zaman kaybetmeksizin bildirim yaparak üzerine düşen tüm yükümlülüğü yerine getirdiği sabit olmakla, olayın oluş sürecinde hiçbir kusuru bulunmamaktadır. Bu husus, dosyaya sunulacak olan kamera kayıtları ve tanık anlatımları ile de kanıtlanacaktır. Bu nedenle, davacı tarafça başlatılan haksız ve mesnetsiz icra takibine karşı yapılmış olan itiraz yerinde olmakla, davanın reddini talep etmekteyiz.
Davacı şirket sigortalısı işyeri sahibi, alması gereken güvenlik tedbirlerini almayarak ağır ku- surlu olup, iddia ettiği maddi zararın tutarının doğruluğunu ispatlamak zorundadır. İşyeri sahibinin çalınmış olduğunu iddia ettiği ziynet eşyalarının, hırsızlık olayından önce, camın kırıldığı bölümdeki masada olduğunu ve tümünün çalındığını ispat etmesi gerekmektedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanu- nu’nun 50. maddesine göre zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Buna göre davacı şirket, iddia ettiği maddi zararın tutarının doğruluğunu ispatlamak zorundadır. Davacı şirket, işyeri sahibinin çalındığını iddia ettiği ziynet eşyaları ile ilgili olarak düzenlediği ekspertiz raporunda yalnızca işyeri sahibinin beyanlarını göz önüne almış olup, sadece bu beyanlar, söz konusu ziynet eşyalarının çalındığına dair delil teşkil edemez. Müvekkil şirketten, çalınıp çatınmadığı bile belli olmayan aşırı fahiş bir takım ziynet eşyanın ödenmesi istenmektedir.
Kamera kayıtlarından ve olay bölgesine ilişkin görsellerden de görüldüğü üzere, davacı şirketin sigortalısı olan işyerinde güvenlik önlemleri alınmamıştır. Kuyumcu olarak işletilmesi nedeniyle hırsızlık riski yüksek olan işyerinde, diğer mağazalarda bulunduğu gibi kepenk sisteminin bulun- madığı görülmektedir. Bu durum dahi, davacı şirketin sigortalısının ağır kusurlu olduğunun kanıtıdır.
Davacı şirketin, müvekkil şirkete rücu hakkı bulunmamaktadır. Davacının işbu davasının yasal dayanağı olan Türk Ticaret Kanunu madde 1472’de yer alan, “Sigortacı, sigorta tazminatını öde- diğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. ” şeklindeki düzen- leme doğrultusunda sigortalı, tazminat talep hakkını sadece zarara sebep olan kimseye karşı kulla- nabilir. “Sigortacının rucu hakkı, kural olarak, sigorta konusu rizikoyu gerçekleştiren kişiye karşı kullanılır. ” Buna göre; davacı … şirketinin, sigortalısı …’a ödeme yapmasına neden olan olayda zarara seben olan müvekkil şirket değil, iddia edilen hırsızlık olayının failidir.
Sigorta şirketinin rücu hakkının doğabilmesi için sigortalının zarar veren üçüncü kişiden taz- minat isteme hakkının mevcut olmasıdır. Zira, sigortalı, sigorta konusu menfaate zarar veren kişiden tazminat isteme hakkına sahip değilse, sigorta şirketinin de üçüncü kişiden tazminat hakkı ol- mayacaktır. Bunun sonucu olarak, sigortalının üçüncü kişiden tazminat isteme hakkının bulunmadığı hallerde, örneğin zarara sigortalı kendi kusuru ile neden olmuşsa, sigorta şirketi sözleşme gereği tazminat ödediği halde üçüncü kişiden tazminat talebinde bulunamayacaktır. Diğer bir deyişle, sigorta şirketine intikal eden hak, sigortalının üçüncü şahıslara karşı olan dava hakkıdır.
Kesinlikle kabul anlamına gelmemek üzere, sigortacının rücu hakkı, gerçek zarar miktarını aş- mamak kaydıyla geçerlilik taşır. Çalındığı iddia edilen ziynet eşyalarının güncel fiyatının işyeri sahibi firma olan …’ın bildirdiği fiyatlar üzerinden belirtildiği ve dava değerinin bu beyanlara istinaden belirlendiği görülmektedir. Dosyada olay sonrası sigortalı tarafından ziynet eşyalarının yeniden satın alındığına dair fatura yer almamaktadır. Diğer taraftan davacı sigortalısının bu değerdeki faturasını sonradan dosyaya sunsa dahi bu fatura değil, sigortalının çalındığı iddia edilen ziynet eşyalarına ilişkin fatura dikkate alınabilir. Ayrıca sigorta poliçesinde yer alan KDV ile ilgili özel düzenlemelerin dikkate alınması gerekmektedir. Mahkemece ödeme yapılan sigorta poliçesi araştırılarak, yapılan ödemenin poliçe ve istisnaları kapsamında olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Ekspertiz raporu sübjektif ve eksik inceleme ürünüdür. Eksperin değer belirleme sırasında han- gi ölçütleri göz önüne aldığı, makul ücreti hangi değere göre belirlediği muallak olup, ekspertiz rapo- runda, zarara ilişkin örnek teşkil edecek hiçbir emsal ücret bildirimine gidilmediği ortadadır. Keza, davacı şirketin sigortalısının 19/07/2015 tarihinde Halkalı Şehit Alymet Zehir Polis Merkezi Amir- liği’nde vermiş olduğu “Çalınan ürünlerin toplam değeri 16.443,00 TL olup” şeklindeki ifadesine karşın, eksper tarafından yapılan fahiş hesaplamanın da kabulü mümkün değildir. Dava konusu olayın gerçekleşmesinde müvekkil şirketin kusuru bulunmadığına ilişkin beyanlarımızı tekrarla, sübjektif değerlendirmelerden ibaret, eksik inceleme ürünü ekspertiz raporunun bu hali ile borca dayanak teşkil edemeyeceği ve bu raporu dayanak alan icra takibinin haksız olduğu ortadadır.
Aktüeryal hesaplama yapılmaksızın çıkarılan tazminat miktarı usule aykırıdır. Yargıtay içti- hatları doğrultusunda, aktüeryal hesaplama yapılmaksızın, hangi konuda uzman olduğu bilinmeyen eksper tarafından düzenlenen ekspertiz raporunun tarafımızca kabulü mümkün olmamakla, bu rapora dayanan icra takibinin de mesnetsiz olduğu ortadadır.” denilerek davanın …’ye ihbarına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Avrupa Gayrimenkul vekilinin 05/09/2016 cevap dilekçesinde özetle;
“1- Müvekkil şirket ile … Perakende Hiz. A.Ş arasında kira sözleşmesi imzalanmıştır. Asıl kiracı daha sonra anılan iş yerini …’a alt kiralama yapmak sureti ile kiraya ver- miştir.
2-Diğer davalı şirketin Özel Güvelik Hizmeti sağladığı müvekkil şirkete ait AVM’de 19/07/ 2015 tarihinde saat 04:39 da hırsızlık olayı yaşanmıştır. İş bu hırsızlık olayı neticesinde müvekkil şir- kete yüklenecek hiçbir kusur bulunmamaktadır. Müvekkil şirket üzerine düşen tüm edimleri eksiksiz ifa etmiştir.
3-Olayın meydana gelmesinde diğer davalı … Savunma ve Güvenlik Sistemleri Sanayi Ano- nim Şirketinin ağır ve açık kusuru bulunmaktadır. Müvekkil şirket Alışveriş Merkezinin güvenliğinin sağlanması amacı ile diğer davalı şirket ile anılan Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesini imzalamıştır. İş bu sözleşmenin ;
“Hizmet Tanımı” başlıklı 14. Md gereği, diğer davalı …; görev bölgesi giriş – çıkışlarının kontrol altına alınmasını ve güvenlik bölgesi sınırları içinde devriye görevinin ve kontrol- lerinin yerine getirilmesini sağlamakla yükümlüdür.
5.29. Maddesi “Yüklenici (Özel Güvenlik) … da verilecek güvenlik hizmetinin veril- mesi ve hizmetlerin denetiminden bizzat sorumlu olacaktır” Hükmüne yer vermektedir.
Ayrıca anılan sözleşme ile diğer davalının, müvekkil şirkete ait AVM de kendi kusurundan kaynaklı her türlü zararı tazmin borcu bulunmaktadır.
Olay gece saat 04:39 da meydana gelmiştir. Alışveriş merkezinde müşteri yoğunluğu bulun- madığı ve bu açıdan AVM’nin korunmasının nispeten daha kolay olduğu bu saatlerde güvenlik perso- nellerinin asli vazifesi giriş çıkışlarda bir hareketlenme olup olmadığını kontrol etmektir. Oysa gü- venlik personelinin ne otomasyon bölümünde çalışan personeli ne de devriye gezen personeli hırsızlık olayı için kapı zorlanır ve açılmaya çalışılırken olayı fark etmemiştir. Diğer davalı şirketin görevini layıkı ile yapmamaları, özen yükümlülüğüne uygun davranmamaları ve sorumlu oldukları AVM’de güvenlik ve koruma hizmetlerini savsaklamaları sonucu hırsızlık yaşanmıştır. Diğer davalı … şirketinin kusuru ağır ve açıktır. Olay meydana geldiği sırada davalı … sözleşme ile anla- şılan sayıdan eksik personel ile hizmet vermekte idi. Sözleşme gereği AVM’de 34 personel istihdam etmesi gerekir iken olay anında, öncesinde ve sonrasında müteaddit defa uyarılmasına rağmen eksik personelle hizmet vermeye devam etmiştir. Buna ilişkin olarak diğer davalı … müvekkil şirket tarafından gerek e-posta yolu ile gerekse Bakırköy …. Noterliği’nin … yevmiye no, 01/09/ 2015 tarihli ihtarnamesi ile de ihtar edilmiştir. İş bu ihtarname içeriğinden de anlaşılacağı üzere diğer davalı sözleşmesinin başlangıcından beri eksik personel istihdam ederek müvekkil şirkete ait AVM’de hizmet vermektedir. Sözleşmede belirlenen adette personel ile tam kadro işi ifa edilseydi bu zararın meydana gelmesinin önüne geçilebileceğinden diğer davalı … olayda açık seklide ve ağır kusurludur. Davacı taraf dava dilekçesinde de müvekkil şirkete herhangi bir kusur yükleyememiş sadece diğer davalı … şirketinin güvenlik zafiyetinden ve görevini hakkı ile yerine getireme- diğinden bahsetmiş ve bu yönde beyanlarda bulunmuştur.
1-Olayın meydana gelmesinde davacı yanın sigortalısı …’un da kusuru bulun- maktadır. Olay tarihinde sadece kapı girişinde bulunan kepenklerden aslında iş yerinin tüm cephe- lerinde bulunması gerekir idi. Davacının sigortalısı … diğer mağazalarda olduğu gibi iş yerinin tüm cephelerini olası bir hırsızlık olayına karşı kepenk ile muhafaza altına almalıydı. Oysa hırsızlık meydana geldikten sonra iş bu önlem alınmıştır. Davacı her ne kadar dava dilekçesinde “iş yerinde alarm ve kamera sistemi mevcut” diye beyanda bulunsa da davacının sigortalısı ihmalkar davranmış ve tedbirsiz davranarak hırsızlığın meydana gelmesine olanak tanımıştır. Nitekim hırsızlık iş bu kepenksiz cephelerden birinin camının kırılması yolu ile meydana gelmiştir.
2-Davacının sigortalısı …. tarafından müvekkil şirkete olaydan sonra yapılan bildirimde zararın 13.000,00 TL olduğu bildirilmiş iken davacı talep anında nasıl olup da zararın 11.194.33 dolar olduğu da tarafımızca anlaşılamamaktadır. Müvekkil şirket tarafından borç kesinlikle kabul edilmemekle birlikte zararın detaylarının ve is bu zararların tamamının da yaşanan hırsızlık neti- cesinde meydana geldiğinin davacı tarafça belgelenerek ispatlanması gerekmektedir. Zararın 13.000 TL olduğu yönündeki davacı sigortalısı tarafından yapılan beyana ilişkin müvekkil şirket ve diğer davalı … tarafından tutanak altına alınan “Güvenlik Raporunu” da dilekçemiz ekinde sunuyoruz.
3-Dava konusu olayın meydana gelmesinde müvekkil şirkete atfedilebilecek hiçbir kusur, ihmal bulunmamaktadır. Dava konusu olay güvenlik şirketinin otomobil ile AVM’nin kapısına kadar gelerek ve AVM’nin içine girip hırsızlık olayı yaşanmasına çanak tutan güvenlik hizmeti veren diğer davalı şirketin ihmali, eksik personel istihdamı ve davacı yan sigortalısının da iş yerinin güvenliğini sağlamak için gerekli önlemleri almaması ve hırsızlığın meydana geldiği cephenin kepenksiz olması nedenleri ile meydana gelmiştir. Müvekkil şirket üzerine düşeni eksiksiz yerine getirmiştir. AVM’nin güvenliği için güvenlik anlaşması imzalamış, diğer davalının iş bu anlaşmaya uyup uymadığına ilişkin denetimlerini eksiksiz yerine getirmiş ve tespit edilen aykırılıkları da derhal diğer davalıya bildir- miştir. Davacı tarafta müvekkil şirkete hiçbir kusur yükleyememiştir.” denilerek davanın reddine, yar- gılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer davalı ve davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan ….vekilinin ihbara cevap dilekçesinde özetle;”Müvekkilinin 01/09/2014-2015 vadeli … nolu “3. Şahıs Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi” ile … Savunma’yı sigortaladığını, sigorta sözleşmesi ile Özel Güvenlik Mali Sorumluluk Sigortası Teminatını aşan zararların sigorta edildiğini, bu sigorta sözleşmesinin Zorunlu Özel Güvenlik Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi’ne ek olarak düzenlendiğini, tazminat ödemeyi gerektiren bir halde sigortalının öncelikle Özel Güvenlik Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi’ne başvurması gerek- tiğini,
Müvekkili ile davalı arasında yapılan 3. Şahıs Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesinin “E-İstis- nalar” bölümünde, teminat dışı hallerin ayrıntılı olarak sayıldığını, bu özel şartın w maddesi ile “Özel Güvenlik Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Kapsamında Tazmini Gereken Zararlar”ın bu poliçenin teminat kapsamı dışında bırakıldığını, poliçenin bu özel şartı gereğince davaya konu tazminat tale- binin müvekkili ile davalı arasında yapılan sigorta sözleşmesinin teminat kapsamında olmadığını, davalının ayrıca Özel Güvenlik Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi yaptırması gerektiğini, dava konusu tazminat talebinin bu zorunlu poliçeden tazmini söz konusu olabileceğinden, davanın bu poliçenin yaptırıldığı sigorta şirketine yöneltilmesi ve ihbar edilmesi gerektiğini,
Poliçeinin “E-İstisnalar” bölümünün B mad. ile sigortalının poliçede belirtilen mesleki faali- yetlerinin kapsamım aşan her türlü faaliyetlerinden doğan zararların teminat dışı bırakıldığını, bu nedenle dava konusu tazminat talebinin davalının mesleki faaliyetinden kaynaklanan bir hatasından, eksikliğinden kaynaklanmayan tazminat taleplerinin de müvekkili ile davalı arasında akdedilen sigorta sözleşmesinin teminatı kapsamında olmadığını…” beyan etmiştir.
Dava, İİK 67 md ne dayalı olup davacı … sigortalısının iş yerinde meydana gelen bedelinin hasar TTK 1472 md gereğince rücuen tazmini talebiyle başlattığı takibe vaki itirazın ipta- lini talep etmektedir.
Celp olunan Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının tetkikinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlular aleyhine 18/08/2015 tarih 11.194,33 USD be- delli Endüstriyel Yangın Sigorta Paket Poliçesi gereğince rücuen tazminat nedenine dayalı 11.194,33 USD AA + 62,38 USD işlemiş faizden ibaret toplam 11.256,71 USD alacağın tahsili istemiyle 09/12/ 2015 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini 18/12/2015 tarihinde tebellüğ eden borçlu … Savunma Güvenlik Şti vekilinin 22/12/2015 tarihinde (süresi içinde ) ibraz ettiği dilekçe ile “HMK 6. Md gereğince müvekkilinin şirket merkezinin bulunduğu Ankara İcra dairelerinin yetkili olduğu”nu beyanla icra dairesinin yetkisine, “meydana gelen olay ile müvekkilinin ilgisinin bulunmadığı”ndan bahisle tebliğ edilen ödeme emrine, borca, faize faiz oranına ve tüm ferilerine” itiraz ettiği, ödeme emrini 26/01/2016 tarihinde tebellüğ eden borçlu … Gayrimenkul Geliştirme A.Ş. Vekilinin ise 01/02/2016 tarihinde (süresi içinde) ibraz ettiği dilekçe ile “HMK 6. Md gereğince müvekkilinin şirket merkezinin bulunduğu Bakırköy İcra dairelerinin yetkili olduğunu” beyanla icra dairesinin yetkisine, “meydana gelen olay nedeniyle müvekkilinin sorumluluğunun oluşmadığı”ndan bahisle teb- liğ edilen ödeme emrine, borca, faize faiz oranına ve tüm ferilerine” itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, 1 yıllık hak düşürücü süre içinde iş bu davanın ikame olunduğu anlaşılmıştır.
Sigorta işlem dosyası, davalılar arasında akdolunan Özel Güvenlik Hizmeti Sözleşmesi, … Şti’ne yapılan kiralamaya ilişkin kira sözleşmesi, davalı … Şti tarafından diğer davalı … şirketine sözleşmede belirtilen sayıdan az personel çalıştırılması nedeniyle yapılan ihtaratları içerir ihtarname ve yazışmalar, güvenlik raporu vs deliller celp edilmiştir.
Davalıların icra dairesinin yetkisine vaki itirazları ile ilgili olarak yapılan incelemede ; davanın haksız fiil hükümlerine tabi rücuen tazminat talebine ilişkin olduğu, İİK 50 md yollamasıyla HMK 6 gereğince takipte birden fazla borçlu olması halinde borçlulardan birinin ikametgahında takip açıla- bileceği gibi haksız fiilin vukubulduğu yerde de takip dava açılabileceği, alacaklı tarafın bu hususta seçimlik hak sahibi olduğu, davalılardan birinin muamele merkezinin “…/…”, diğerinin “…./…” adresinde bulunduğu, haksız fiilin (hırsızlık olayının) “… AVM Halkalı- Küçükçekmece /…” adresinde vuku bulduğu, davacı -alacaklının yasal seçimlik hakkını kulla- narak takip başlattığı Küçükçekmece İcra Dairesi’nin yetkili olduğu anlaşılmakla davalı borçluların icra dairesinin yetkisine vaki itirazın reddine karar verilmiştir.
Borca ilişkin itirazlara gelince uyuşmazlık; davalı tarafın yöneticisi olduğu ve güvenlik hiz- meti verdiği AVM’de, davacının sigortalısına ait işyerinde meydana gelen hırsızlık olayında taraf- ların kusur ve sorumluluk durumlarının ne olduğu,davalıların tazminat sorumluluğunun doğup doğma- dığı, dava tarihi itibariyle rücuen tazmini gereken gerçek hasar bedelinin ne olduğu, alacağın varlığı ve miktarı hususunda toplanmaktadır.
Mahkememizce beyanına başvurulan;
Tanık …’un 26/05/2017 tarihli duruşmada alınan beyanında özetle; 2011 yılından beri davalı … yönetiminde çalışıyorum, olay tarihinde vardiyada değildim. güvenlik ekibinin telefonu üzerine olaydan haberdar oldum, sabah 6 sularında AVM’ye ulaştım. güvenlikteki görevliler olayla ilgili kamera görüntülerini incelemiş, bana bilgi verdiler. … mağazası .. kapısı olarak adlandırılan yere yakındır. Bu kapının zorla açılarak içeri girildiğini, …ın camının kırıldığını ve birkaç parça ziynet eşyasının alındığını bilgi verdiler, daha sonra ben de araştırdığımda güvenlik bölgesinin o noktada olması gerekirken başka bir yere yakın olduğunu, otomasyondan kameradan izleyen arkadaşında başka bir işle meşgul olduğunu ve o sırada kamera izlemediğini fark ettik. Olay zaten birkaç dakika içerisinde olup bitmiş, cam kırılması ile birlikte gürültü üzerine orada olması gereken personel koşarak olay yerine gelmişlerdir. Bura- daki güvenlik önleyici görevini yerine getirmemiştir. Bunun yanı sıra mağazada da güvenlik zafiyetinin oldu- ğunu düşünüyorum. Olay tarihinde mağazanın bir kepenki yoktu, sadece cam ile korunuyordu, mağazanın alarm sistemlerinden darbe sensörünün bir arıza nedeni ile aktif olmadığım öğrendim. Darbe sensörleri olsaydı cama vurulması sırasında alarm devreye girecekti. Olay tarihinden önce sözleşmede belirtilen sayıdan daha az sayıda personelle çalışılması nedeniyle davalı … şirketini ikaz etmiştik. Ancak personel sıkıntısı devam ediyordu, o tarihte eksik personel sayısı vardır, güvenlik elamanı sorunu hemen hemen tüm sektörde bulun- maktadır, … Güvenlik sektörün en iyilerindendir ve fiyatı da ucuz değildir”.
Tanık …. 26/05/2017 tarihli duruşmada alınan beyanında özetle; ben 2011 yılın 10. ayından itibaren davalı … yönetiminde çalışıyorum. olay tarihinde de şuan olduğu gibi işletme yöneticisiydim. Olay anında evdeydim. sabah 5 buçuk sularında haberdar oldum. Olay 3 sıralarında olmuş, gü- venlik tarafından bilgi verildi, sabah 6 civarı olay mahalline geldim. …’ın bir çalışanı bölgeye geldi, ka- mera kayıtlarını inceledik. Olayın gece 3 sıralarında 5-6 kişilik bir grupla gerçekleştirilmiş….’ın hemen yanındaki AVM’nin güney kapısından levye veya kazma türü bir aletle 3-4 kişi zorlayarak girilmiş, …’ın hemen yan tarafında bulunan camekanlı bölüm ellerindeki sert malzeme ile kırılmış , ortalama 50 cm bir boşluktan ürünler alınmış. …’ta o tarihinde kepenk yoktu, camında darbe sistemi denilen alarm sistemi de kapalıydı, bu yüzden AVM’nin alarmı da çalmamıştır. Mağazanın içindeki alarm sistemi içeriye girildiğinde harekete duyarlı olarak çalışıyor ancak iç bölüme girilmediği için aktif olmamış darbe sensörü de kapalıydı. Güvenlik görevlisi o an olay yerinde değilmiş,.Kamera kayıtlarını izleyen görevli bölgeyi görmemiş, sonradan fark etmiş, olayın güvenlik zaafı ve mağazadaki tedbirsizlikten kaynaklandığını düşünüyorum. Bu olaydan önce sayı yetersizliği konusunda güvenlik şirketine itirazda bulunmuştuk. O dönem itirazlarımıza rağmen sayı arttı- rılmamıştı, Olaydan sonra güvenlik personel sayısı arttırıldı, mağazalar tarafından çeşitli güvenlik yöntemleri alındı. AVM yönetimi olarak da 3 ay boyunca biz de destek için kaldık, güvenlik şirketi personeline gerekli eği- timleri verdi, kanaat oluştuğu için aynı şekilde çalışmaya devam ettik. Komşufırın kapısı olarak adlandırılan kapı normalinde kolay açılabilecek kapı değildir. aşırı derece zorlandığı için açılmış, güvenlik şirketinin fizi- bilite araştırması sonucu kepenk yapıldı ve alarm takıldı. Olayın vuku bulduğu nokta itibariyle bölgede sabit bir güvenlik görevlisinin bulunması gerekiyordu, vardiya listesinde bu nokta görev noktası olarak belirtilmişti. Bu hırsızlık olayından daha önce güvenlik durumuna ilişkin bir fizibilite araştırılması tarafımızca yapılmış, ancak böyle bir durum öngörülmemiştir, bu olayın vuku bulmasından sonra tekrar gözden geçirilmiştir”
Tanık … 22/09/2017 tarihli duruşmada alınan ifadesinde;
“Olay tarihinde … Savunma ve Güvenlik şirketinde vardiya sorumlusu olarak çalışıyordum, o gece vardiyaya başladım, üst amirlerim tarafından yangın dolaplarının kontrolü ile ilgili görevlendirilmiştim. Kontrol sonuçlarını yazıya dökmek için odama geçmiştim. … bey tarafından maskeli 2 şahısla ilgili anons geçti. Bölgeye intikal etti, ben bölgeye ulaştığım sırada şahıslar araca binmişlerdi. Mesafe uzun bir mesafeydi, Mesa- feyi kapattığım sırada araç … Market istikametinden çıkış yaptı. Şahısları teşhis edemedim, sadece aracın marka ve modelini alabildim. Daha önce böyle bir olaya tanık olmamıştık, çalıştığımız şirket güvenlik işi alır- ken risk analizi yapıyor, hatta projeye ilk başlandığında ben oradaydım. Konu ile ilgili bilgiler iletildi. Olayın olduğu sırada yeterince güvenlik personeli vardı, 7 kişiydik, 300 civarında kamera kuruluydu. Olay yerini gören 1 adet sabit, 1 adet te dom kamera mevcuttu, o gün .. bey tarafından Kadir beye yapılan telsiz anonsunda … mağazasının orada teknik için aydınlatma açıldı, yeterli mi kontrol edebilir misin denildi. Personelimiz o bölgeye geçtiğinde olay meydana gelmiş. Sadece vurma sesini duyması üzerine görevlimiz geri gelmiştir. Olay esnasında kamera sistemlerini izleyen otomasyon sorumlusu aydınlatma bölümüne geçmek zorunda olduğu için kameralar başında değildi. Olaydan sonra film damperli cam yapıldı, kepenk takıldı, alarm sistemi takıldı. Hatta olayın gerçekleştiği mağazada bu sırada kepenk takıldı, daha öncesinde kepenk yoktu. AVM kapılarında olay- dan önce alarm sistemi yoktu, sadece manyetik kapı sistemi vardı. Giriş kapısına yakın noktada 1 güvenlik gö- revlisi vardı, ancak sabit pozisyonda değildi, bütün alanı gezip kontrol etmesi gerekiyordu, görevlendirilen güvenlik personelinin yetersizliği ile ilgili AVM yönetimine olay öncesi bilgilendirme yapılmıştı. Olaydan sonra güvenlik görevlisi sayısında artış olmadı. Aynı sayıda kaldı, kapılardaki alarm sistemi ve personel yeter- sizliği ile ilgili AVM yönetimine tarafımca yapılmış bilgilendirme yoktur, risk analizinde kontroller yapılmıştır. Ömer Bey o geceki otomasyon görevlisi, Kadir Bey ise o geceki batı giriş bölge sorumlusudur. Otomasyon gö- revlisi kameradan bölgeyi kontrol eder, aksaklık halinde bilgilendirme yapar. Otomasyon görevlisine yangın sistemleri ve aydınlatma sistemlerinin takibi ve kontrolü gibi bir görev de veriliyor. Bu pek çok AVM’de oto- masyon görevlisinin değil, teknik personelin yaptığı bir görevdir. Teknik personel tarafından asansör butonuna basılarak otomasyon görevlisi … beye aydınlatma sisteminin açılması hususunda ilgi aktarılıyor. … bey o sırada yan tarafa geçip aydınlatma sistemini açıyor, … Bey de kontrol amaçlı o bölgeye gidiyor. Olaydan sonra aramayı ilk önce ben yaptım. Sırayla kendi yöneticilerimi, 155’i, daha sonra AVM yöneticilerini aradım, mağaza yetkilileri de otomasyon görevlisi tarafından aranmıştır. Bütün bu işlem 5 dk. İçinde olmuştur.”
Tanık … 22/11/2017 tarihli duruşmada alınan ifadesinde; ben … Savun- ma’da güvenlik görevlisi olarak çalışıyordum. Olay gecesi otomasyon odasında AVM teknik personeli çalışma yaptığından o katta çalışan personeli teknik çalışmanın yapıldığı bölgeye görevlendirmek zorunda kaldım. O bölgenin ışıklandırmanın hepsini biz açıyorduk. Normalde bu tekniğin işiydi, ben otomasyondaydım. O bölgede görevli olan arkadaşı ışıklandırma için çalışma olan belgeye gönderdim. Işıklandırma yapıldıktan sonra ben ka- mera odasına geçtim. Arkadaş geri geri gelirken 2 kişiyi görmüş. Ses üzerine yürüdüğünde söz konusu 2 kişinin maskeli olduğunu anons etti.Arkadaşımız peşlerinden koştu. Vardiya amiri olay yerine intikal etti şahısları ka- pıyı üst mekanizmayı kırıp elle açmışlar. O bölgede sadece 1 kişi vardı. Ancak sabit değildi, devriye dolaşı- yordu. Bu olay gece 04:30 sularında meydana gelmiş. Olayın hemen fark edilmemesi teknik personelin başka yerde çalışma yapmasından kaynaklanıyor.
Tanık … 22/11/2017 tarihli duruşmada alınan ifadesinde; olay tarihinde ben … Savunma’da güvenlik görevlisi olarak çalışıyordum. Olay günü ve saatinde … mağazasının bulun- duğu Batı giriş kapısında görevliydim.Vardiya amirimiz … bey, kamerada … beydi. Kameradan … Bey tekniğin yaptığı bir çalışma nedeniyle bulunduğumuz bölgeden uzak yerde bulunan … mağazası tarafına intikal etmemizi söyledi. Orada aydınlatmaya ilişkin çalışma vardı. Aydınlatmanın yeterli olup olmadığını kont -rol edip kendisine bildirmemi istedi. ben o bölgeye gidip aydınlatmayı kontrol ettim. Kendisine aydınlatmanın yeterli olmadığını bildirdim. Görevde bulunduğum batı girişindeki kapı manyetikli bir kapı olup, kepenk yoktur. Alarm sistemi de yoktu, görev yerine dönüş yolunda vurma sesi duydum. Bölgeye geçtiğim sırada mas- keli 3 kişi gördüm. Sadece kafaları görünüyordu, anonsla … beye bildirdim. Söz konusu kişiler beni görünce ellerindeki levyeler ile kaçtılar, olay yerinden uzaklaştılar. Daha sonra yaptığımız kontrolde kapının zorlanarak levye ile açıldığını tespit ettik. … mağazasının alarm sistemi vardı ancak kepenkleri yoktu. Bu olaydan sonra AVM’ye kepenk sistemi kuruldu şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Dava konusu hırsızlık olayında ve zararın oluşumunda sigortalının ve davalı tarafın atfı kabil kusurunun bulunup bulunmadığı, çalındığı tespit olunan kuyum eşyasının değerinin, rücuen tazmini talep edilebilecek gerçek hasar bedelinin ne olduğu hususunda rapor aldırılmak üzere keşif yapılması kararı alınmıştır.
Bilirkişi incelemesine esas olmak üzere ; 17/01/2020 günü, … isimli AVM’ne geline- rek olayın gerçekleştiği … Kuyumculuk isimli işyerinin AVM içerisindeki konumu, faillerin AVM içerisine giriş yeri, faillerin ziynet eşyalarının aldıkları vitrin ye işyeri içerisi ile beyanlarda geçen hırsızlık olayını gerçekleştirdiği … Kuyumculuk isimli işyeri ile aynı katta güney bulu- nan … Mobilya isimli işyerinin konumu gezilerek fotoğraf çekimleri yapılmıştır. Olay esnasında tadilat yapıldığı belirtilen AVM alt çarşıda 34 numarada bulunan … Mobilya isimli işyeri önünden, 22 numarada bulunan … Kuyumculuk isimli işyerine ortalama insan yürüyüşü ile l dk l0 sn sürede gidilebileceği kronometre ile tespit edilmiştir.

SMMM … Sigorta Uzmanı …, Kuyumculuk-Emtia Uzmanı …, Güvenlik Uzmanı … tarafından hazırlanan ve itibara layık bulunan 10/08/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre:
Dosya kapsamı, alınan KÖK ve ayrı ayrı üç adet ek raporlar, tarafların iddia ve savunmaları, icra dosyası, dosya içeriğinde bulunan ceza dosyası içeriği, tanıkların beyanları, CCTV güvenlik kamera görüntüsü, taraflar arasındaki sözleşme, yukarıda bahsedilen özen borcu yükümlülükleri birlikte değerlendirildiğinde;
Davalı … Savunma ve Güvenlik Sistemleri San. A.Ş. Davalı … arasında AVM güvenliği yönünden sözleşme ile güvenlik görev kapsamında belirtilen hükümler çerçevesinde risk analizleri yapılmadığı, taraflar arasında koordinasyon eksikliği bulunduğu,
AVM içerisine girişlerin sadece belirli kapılardan yapıldığı ve olay sırasında faillerin giriş yap- tığı batı kapısında alarm sistemi ve kepengin olmamasının faillerin AVM içerisine girmesini kolay- laştırdığı,
Olay esnasında CCTV güvenlik kamera sistemlerini izleyen otomasyon görevlisinin sorumlu bulunduğu alandan aydınlatma bölümüne geçmesi, faillerin AVM içerisine giriş yaptığı batı kapısında görevli personelin görevli olduğu yerden ayrılması esnasında CCTV güvenlik kameralarını izleyen otomasyon görevlisinin risk analizi yaparak öngörüde bulunmamasının güvenlik zaafiyeti oluşturduğu,
AVM içerisinde bulunan diğer işyerlerine göre daha değerli emtiaların bulunduğu davacı sigor- talısı … Kuyumculuk isimli işyerinde de AVM sistemi gereği kepenk bulunmamasının faillerin eylemini kolaylaştırdığı,
Dosya içeriğinde, olayın oluş şekli ve çalınan emtiaların miktarının tespitine yönelik … Kuyumculuk, isimli işyerine ait CCTV güvenlik kamera kaydının olmadığı,
Bu kapsamda, olay tarihinde dava konusu 13.016,66 TL kıymetinde emtianın zayi olduğu, bu miktarın davacının sigortalısı stoklarında da teyit edildiği,
Davacının ödeme tarihi olan 18/08/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müte- selsilen rücu edilebileceği, her ne kadar iç ilişkide kusur oranları farklı ve sorumlulukları farklı ise de, davacı karşısında müteselsilen tüm tazminattan sorumlu oldukları,
Davalıların iç ilişkide % 30 oranında tazminattan davalı … firmasının, %70 ora- nında tazminattan ise davalı … şirketinin sorumlu olduğu, bu oranlara göre tazminatı paylaşmaları gerektiği ” belirtilmiştir.
Davacı her ne kadar icra takibi ile 11.194,33 USD hasar bedeli + 62.38 TL işlemiş faizden iba- ret toplam 11.256,71 USD tutarındaki alacağın tahsilini talep etmiş ve itiraz üzerine iş bu davayı ikame etmiş ise de, mahkememizce yapılan yargılama sonucu sigortalının stoklarına göre teyit olunan gerçek hasar bedelinin 4.561,64 USD , ödeme tarihi olan 18/08/2015 tarihinden itibaren işlemiş yasal faiz miktarının 25,41 TL ,toplam alacağın 4.587,05 USD olduğu, dava konusu hasarın meydana gel- mesinde (%30 + % 70 oranında) kusurlu olan davalıların tespit edilen 4.587,05 USD tutarındaki hasar bedelinin rücuen tazmininden müteselsilen ve müştereken sorumlu oldukları, sigortalının atfı kabil kusurunun bulunmadığı, davalıların bu miktardaki alacağa vaki haksız itirazları ile takibin durmasına sebebiyet verdikleri anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, 4.587,05 USD tutarındaki alacak yönün- den borçluların itirazının iptali ile takibin iptaline, dava konusu alacağın varlığı yargılamaya muhtaç olup likit alacak niteliği taşımadığından davacı lehine icra- inkar tazminatı takdirine yer olmadığına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalı/borçlunun Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üze- rinden takibine girişilen dava ve takip konusu 11.256,71 USD ‘lik borcun 4.587,05 USD’lik kıs- mına vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4489 Sayılı Kanun ile değişik 4/a md gereğince TC Merkez Bankası tarafından 1 yıl vadeli USD cinsi mevduat hesaplarına uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanmasına,
Yasal şartlar oluşmadığından davacı lehine icra-inkar tazminatı takdirine yer olmadığına ,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 912,54 TL karar ve ilam harcından mahkeme vez- nesine yatırılan 395,96 TL peşin/ nispi harç ile icra veznesine yatırılan 163,91 TL harcın mahsubu sonucu bakiye 352,67 TL karar harcının davalılardan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 29,10 TL başvuru harcı + 395,96 TL peşin nispi harç + 4,30 vekalet harcı + 535,80 TL keşif harcından ibaret toplam 965,26 TL harcın davalılardan tahsil edilerek dava- cıya ödenmesine,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan (4.200,00 TL bilirkişi ücreti + 390,00 TL araç ücreti + 1.465,25 TL posta/tebligat/ müzekkereden ibaret) 6.055,25 TLyargılama giderinin kabul/red ora- nına göre 2.482,65 TL’lik kısmının davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
b.) Davalı … tarafından sarf olunan tanık ücreti + davetiye+ postadan ibaret toplam 350,00 TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre 206,50 TL’lik kısmının davacıdan tah- sil edilerek adı geçen davalıya ödenmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Diğer davalı tarafından sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-a.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin dava- lılardan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine
b.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine red olanan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalılara ödenmesine dair,

Davacı vekili Av. …, Davalı … Şir- keti vekili Av. …., Davalı … Savunma vekili Av. …., İhbar Olunan … vekili Av. …’in yüzüne karşı 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşıl- makla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. md hükümleri gereğince mahkeme- mize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/10/2020

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır