Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/725 E. 2018/1229 K. 30.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/725 Esas
KARAR NO : 2018/1229

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2016
KARAR TARİHİ : 30/11/2018
K. YAZIM TARİHİ : 20/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkilinin Plastik Boru Makineleri ve kalıplarının üretimi ve satışı sektöründe öncü kuruluşlardan biri olduğunu , davalı firmanın ortağı olan….’in 25/04/2012-11/02/2014 tarihleri arasında müvekkili firmada ” makine tasarım” bölümünde çalıştığını, 11/02/2014 tarihinde işten ayrılan ….’in işten ayrı- lırken müvekkili şirkete ait çizim, tasarım ve resimleri de beraberinde götürdüğünü, nitekim 14/03/2014 tarihinde kardeşi … ile birlikte …. MAKİNE’yi kurduklarını ve davalı firma sahibinin müvekkili şirkete ait çizim resim ve tasarımları www….com isimli internek sitesinde birebir kullanarak haksız rekabete sebebiyet verdiğini, bu hususta Büyükçekmece …. AHM’nin…. D.İş sayılı dosyası üzerinden delil tespiti yapıldığını,davalının internet sitesinde kullandığı resimlerin bir kısmının müvekkilinin www. … com adresinde kullanılan resimlerin aynı ve benzeri olduğunun tespit edildiğini, davalının müvekkiline ait makinelerin sadece renklerini değiştirip küçük değişiklikler ve eklemeler yaparak internet sitesi ve kataloglarında kullandığını ve kullanmaya devam ettiğini,müvekkilinini sektörde önce kuruşlardan biri olduğunu ve kendisine has tescilsiz tasarımlarının bulunduğunu beyanla mevcut rekabetin tespiti ve önlenmesini, haksız rekabete konu internet içeriğinin davalıya ait www. … .com internet sitesinden kaldırılmasını , katalog- ların toplatılmasını,davalının satışlarının önlenmesini, ürünlerinin bulundukları yerden toplatıl- masını ,10.000,00 TL manevi tazminat ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kadıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 06/06/2016 tarihli cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarnda özetle; dava konusu tasarımların davacı şirketin kendisine has tescilsiz tasarımları değil sektörde çizim,tasarım ve işlevsel olarak belli bir standarda oturmiş boru üretim imalatı yapan her firmanın üretimini yaptığı beynelmilel, kamuya arz olmuş piyasanın anonim tasarımlar olduğunu ,ayrıca boru makinesi üretimi imalatında teknik zorunluluk gereği genel bir tasarım standardının da söz konusu olduğunu, Yargıtay uygulamalarında tescilsiz tasarımların haksız rekabet kapsamında ele alınması için özgün,orijinal yaratıcı ve yeni gibi unsurların bulunması gerektiğini ,konusu boru makineleri yönünden bu unsurların mevcut olmadığını ve haksız rekabet teşkil etmediğini, müvekkili şirketin plastik boru makineleri üretiminde Ar-Ge çalışmalarıyla dünya standartlarında yüksek kalitede üretim yapan bir firma oldu- ğunu ve makinelerini tescilli ” ….” markasıyla satışa arz ettiğini ,birebir imalatın olmadığı,hem farklı görsellik ve tasarımların olması hem de markaların önemi gözetildiğinde farkındalık yarattığını, böylelikle iltibastan söz edilemeyeceğini, delil tespitine ilişkin raporda somut olayın haksız rekabet yönünden irdeleme yapılmadığını, davacının dava konusu haklarını 14/03/2014 tarihinde öğrendiğini ikrar ettiğini, ayrıca delil tespiti talebinde bulunduğunu , BK 60 md deki 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava, haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi, haksız rekabete konu internet içeriğinin davalıya ait www. …. .com internet sitesinden kaldırılması ,katalogların toplatılması, davalının satış- larının önlenmesi, ürünlerinin bulundukları yerden toplatılması, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlık; davalı şirketin www. …. .com internet sitesinde kullandığı resimlerin davacı firmaya ait olduğu belirtilen tescilsiz tasarımlar ,çizimler ve resimlere nispeten haksız rekabete sebebiyet verip vermediği, davacının bu nedenle maddi ve manevi zararının oluşup oluşmadığı, tazmini gereken maddi zarar miktarının ne olduğu, davalının oluşan zararın tazmininden sorumlu olup olmadığı,davacının söz konusu tazminatı talebi hakkının bulunup bulunmadığı hususunda toplanmaktadır.Taraflar, uyuşmazlığın sulh ve arabuluculuk yoluyla çözümü yoluna gitmediğinden yargılamada tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Davacı tarafça delil olarak dayanılan Büyükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Değişik İş sayılı dosyasına sunulan 15/01/2015 tarihli bilirkişi raporunun tetkikinde;
“Tespit isteyen (davacı) tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan resimler www. ….com internet sitesinde halen yayımlanmaya devam etmekledir.www… com internet sitesinde bulunan makine ve makine ekipman resimlerinin site geçmişi ve kullanılan resimlerin siteye yüklenme tarihinin tespiti bu şekilde mümkün olmayıp, teknik olarak belirlenebilmesi için bulundurma hizmetinin ve- rildiği sunucu bilgisayarda veya sunucu bilgisayara uzaktan erişim ile ulaşılarak inceleme yapılması durumunda tespit edilebilir.
Tespit isteyen tarafından, dava dilekçesi ekinde sunulan resimler ile www….com.tr … sitesinde yayımlanan resimlerin bazıları eşleştirilmiş, bazıları ile eşleştirilememişiir. Www. ….com.tr internet sitesinde bulunan makine ve makine ekipman resimlerinin site geçmişi ve kullanılan resimlerin siteye yüklenme tarihini tespiti bu şekilde mümkün olmayıp, teknik alarak belir- lenebilmesi için bulundurma hizmetinin verildiği sunucu bilgisayarda veya sunucu bilgisayara uzaktan erişim ile ulaşılarak inceleme yapılması durumunda tespit edilebilir.
Yetkili makamlarca, usulüne uygun olarak talepte bulunulması durumunda istenilen bilgi veya içerik ayrıca sunucuya bu içeriği koyan kişiler ile tarihler ile ilgili bilgileri internet servis sağla- yıcı-lnternet Service Provider (ISS-ISP)’lor vermekle yükümlüdür.,, ” yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Huzurdaki dava, 6102 sayılı TTK m, 54 vd.’na dayalı haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup davacı tescilsiz tasarımlarının davalı tarafça taklit edildiği iddiasında olduğuna göre uyuşmazlığa TTK 55 md hükümleri uygulanacaktır.
Dürüstlük kuralının ticaret hayatındaki uygulamasını oluşturan haksız rekabet hükümleri, bir tacirin emeğinden haksız biçimde başka bir tacirin faydalanmasına izin vermemektedir.
Bir firmanın emek vererek oluşturduğu, piyasada tutunmasını sağladığı ürün tasarımlan hukuki korunmaya alınması mümkündür. Fakat bu tasanmlann korunabilmesi için “anonim” nitelikle (harc-ı âlem, herkesin bildiği veya kullandığı) olmamalan gerekir. Yine tasarımın biçimi; teknik bir zorunluluktan kaynaklanıyorsa, yani ürüne ilişkin biçim teknik işlevinin sonucunda kendiliğinden oluşuyorsa bu tasarım korunmaya layık değildir. Ayrıca işaret etmek gerekir ki; ürüne ilişkin üretim standartlan ürünün biçimini belirlemiş ise o tasarım yine hukuken korunmaz.
Tescilli veya tescilsiz tasarımlar bakımından asıl kural “seçenek özgürlüğünün varlığı “dır, Yani bir tasarımcı, bîr tasarım oluştururken “seçenek özgürlüğüne” sahiptir Seçenekler sonsuz sayıda mevcut olduğu için, özgün (orijinal) bir tasarım diğer tasarımlardan farklılaşır. Diğer bir deyişle, hukuki koruma için asıl olan farklı tasanmlann yapılmasıdır.
Bu noktada dikkat edilmesi gereken bir husus da, hukuken tasanm olarak korunan, “ürünün dış kabuğudur. Yani ürünün teknik işlevleri değil, dış görüntüsü tescilsiz tasanm olarak korunabilir. Ürünün “buluş” niteliğindeki teknik yenilikleri var ise bunlar Türk Patent Enstitüsü nezdinde “Faydalı Model” veya “Patent” belgesiyle korunabilecektir.
Mahkememizde verilen ara karar gereğince celp olunan ticaret sicil kayıtları ile tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinden; davacı şirketin sektörde davalı şirketten daha eski ve büyük çaplı bir firma olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı, ürünlerinin “tescilsiz tasarım” olarak korunmasını talep etmekte ve kendi tasarımlarına dayanmaktadır. Davalı ise davacının ürünlerinin “özgün” veya “orijinal” olmadığını beyanla piyasadaki diğer makineleri örnek göstermektedir.
Bu durumda yapılması gereken ilk iş, davacının ürünlerinin (makinelerinin) piyasadaki maki- nelerden farklı olup olmadığını; özellikle aynı sektörde Türkiye’de bu ürünü üreten ve satan başka firmaların olup olmadığını tespit etmektir.
Davalının 02/09/2016 tarihli cevap dilekçesi ekinde sunduğu delillerde yer alan fotoğraflar çerçevesinde, davacının makineleri ile piyasadaki diğer makineler mahkememizce atanan bilirkişiler Yüksek Makine Mühendisi Dr. …. Dedeoğlu ve Haksız Rekabet uzmanı….tarafından değerlendirilmiş, neticede ”davalının ürünlerinin, davacının ürünlerinin birebir kopyası olmadığı, taraflara ve dava-dışı firmalara ait makinelerin tamamı arasında çok sayıda farklılık ve çok sayıda benzerlik bulunduğu, aynı işleve yönelen makineler olması bakımından benzerliklerin makul karşılanabileceği, seçenek özgürlüğünün var olduğu kısımlar bakımından taraflara ait ürünler arasında “aynılık” ya da “karıştırılmaya yol açacak benzerliğin” mevcut olup olmadığı hususunun önemli olduğu, söz konusu fotoğraflar incelendiğinde genel olarak tarafların ürünleri arasındaki benzerliklerin dava dışı firmalar ile de mevcut olduğu, aksi halde davacının ürünlerindeki orijinal (özgün) noktalanın gösterilmesi, davalının da bunları taklit ettiğini ispat etmesi gerekeceği, oysa, davacının taraflara ait ürün kodlarıyla orijinal bölümleriyle göstermediği veya işaretlemediği,sadece tarafların kataloglarına dayandığı, bilirkişi heyetince yapılan teknik incelemede ise tarafların ürünleri üzerinde davacıya ait orijinal bölümler veya bunların taklit edildiğine dair bir tespitin yer almadığı, sonuç olarak; söz konusu makinelerin aynı amaca hizmet eden makineler olduğu, makinelere ait tasarımların ehil personel tarafından edinilmesi durumunda bu tarz makine üretiminin mümkün olduğu, piyasalarda bu tarz üretim yapan çok sayıda firma bulunduğu, davacının ürünlerinin tasarımlarının hangi kısımlarının kendi firmasına “…'” olduğunun ortaya konulmadığı; davacının ürünleri ile davalının ürünleri arasındaki benzerliklerin genel olarak piyasadaki ürünler arasında rastlanan nitelikte olduğu; davacının hangi ürününün hangi özgün kısmının davalının hangi ürünü taralından taklit edildiğinin gösterilmediği” belirtilmiştir.
Her ne kadar davacı taraf tescilsiz tasarımı nedeniyle hukuki koruma iddiasında bulunmuş ve davalının dürüstlük kuralına aykırı davranışıyla haksız rekabete sebebiyet verdiğinden bahisle maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini istemiş ise de; toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacının iddialarını ispata yarar yasal delil sunamadığı, davalı şirketin kurucu ortaklarından 1 tanesinin daha önceki zamanlarda davacının yanında çalışıp çalışmamasının bu aşamada hukuki bir değer taşımadığı sonucuna varılmakla sübuta ermeyen davanın reddine kararverilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açııklanan nedenlerle;

1-Davanın REDDİNE,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 187,86 TL harçtan mahsup edilerek Hazine’ye irat kaydına, bakiye 151,96 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde iadesine,

3-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,

Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine dair,

4- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine red olunan yürürlükte bulunan Av.Kan ve AAÜT gereğince maddi tazminat için 1.000,00 TL ve manevi tazminat için 2.180,00 TL olmak üzere takdir olunan toplam 3.180,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri gereğince, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
30/11/2018

Katip …

Hakim …